19 Haziran'a yaklaşırken sınava girecek adaylara yönelik yaklaşım, onların başarıları kadar benlik saygılarını da etkilemeye açıktır. Bu noktada ailelerin sınav öncesi ve sonrasında çocuklarına gösterecekleri yaklaşımın niteliği, onların olumlu ve sağlıklı bir gelişim göstermeleri için oldukça önemlidir.
Öncelikle nasıl bir aile yapısına sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz;
*Otoriter mi?
*Hoşgörülü/İzin verici mi?
*Demokratik mi?
Çocuklarınızla ilişkilerinizde onların size itaat etmelerini ve koyduğunuz kurallara uymalarını katı bir ilke olarak benimseyip, aykırı davranışlarında sert bir disiplinle mi karşılık veriyorsunuz? Ya da çok az kural koyarak ve belki de hiç koymayarak diledikleri ve hoşlandıkları tarzda davranmalarına mı izin veriyorsunuz? Veya kurallar koyarak kendi davranışlarının sorumluluğunu üstlenme ve ortak kararlara katılma yönünde fırsatlar mı tanıyorsunuz? Disiplin ve katı cezadan çok mantıklı açıklamalara mı yer veriyorsunuz?
Her üç anne-baba yaklaşımının çocuklarınız üzerinde sırasıyla olumsuzdan olumluya giden bir yönünün olduğunu görmek zor olmasa gerek. Aile yapılarının bu kabul edilebilirlik düzeylerinin ötesinde; hangi aile yapısına sahip olursanız olun, ÖSS sınavına az bir zaman kala çocuklarınızın mutlu ve sağlıklı gelişimleri açısından dikkate almanız gereken noktalar bulunmakta:
-
Öncelikle bu sınavı bir yarış olarak değil, geleceklerini şekillendirmede çocuklarınıza sunulan bir fırsat olarak görün ve onlara da bu yönde mesajlar verin.
-
Kendilerini baskı altında hissedebileceklerini düşünerek yanlarında sınav hakkında konuşmalar yapmaktan vazgeçin.
-
Sınavı ve olumlu/olumsuz sonucunu arkadaşlarınızın ve çevrenizin çocukları ile kıyaslayabileceğiniz ve sosyal statünüz için paylar çıkarabileceğiniz bir savunma ve gösteriş alanı olarak değil; sadece onların kişisel ve mesleki gelişimleri için giriştikleri bir fırsat olarak görün.
-
Sınav sonucuna göre çocuklarınızı ceza veya ödül ile şartlandırmayın. Başarılı veya başarısız olmalarını, sizden gelecek ödül veya cezadan bağımsız olarak deneyimlenmesi gereken bir durum olarak görün ve onların da böyle görmesini sağlayın. Ceza ve ödülü başarı yolunda bir araç olarak kullanmayın!
-
Onların bu dönemde en fazla ihtiyaç duydukları şey, sizlerin onlara olan koşulsuz ve içten sevginiz, destek ve anlayışınızdır.
-
Yaşamın sadece bir sınavdan ibaret olmadığını vurgulayın. Başarı kadar başarısızlığın da yaşanabileceğini belirtin. Onlara güvenin ve güvendiğinizi hissettirin. Ancak bunu, bir baskı aracı haline getirmeyin.
-
Sınav yaklaşırken çalışma programlarını aksatmayacak biçimde birlikte yapmaktan zevk aldığınız etkinliklere ağırlık verin; sürekli olarak ders çalışmaları gerektiğini hatırlatarak zaten kaygılı ve stresli oldukları bu dönemde onları sıkmamaya özen gösterin.
Davranış tarzınızın çocuklarınız üzerinde çok büyük bir etkisi olduğunu ve geleceklerini belirlemeye çalışırken taşıdıkları kaygı ve stresin yanı sıra artık erişkinliğe adım atan ergenler olduklarını ve bu dönemin bütün heyecan ve sıkıntılarını taşıdıklarını unutmayın.
Çocuklarınızın fiziksel ve biyolojik gelişimin yanı sıra kişilik gelişimi ile toplumsal gelişimleri de aynı anda yaşadıklarını ve özel bir konumda olduklarını hatırınızdan çıkarmayın.
* Dr. Ayça GÜRDAL - Dershane Öğrence
Hiç yorum yok...