Ankara'da otobüs, Metro ve Ankaray'da kullanılan 1'lik ve 5'lik toplu taşım araçlarında 06.01.2001 tarihinde uygulamaya konulan 45'dakika içerisindeki transfer hakkının 22.04.2002 tarihinde EGO tarafından kaldırılması nedeniyle, Tüketici Hakları Derneği'nce bu işlemin iptali için dava açılmıştı. Açılan davanın Ankara 9.İdare Mahkemesi tarafından 30.09.2003 tarihinde reddedilmesine karşı THD'nin temyiz başvurusu üzerine ilgili Mahkeme'nin kararı Danıştay 8.İdare Mahkemesince 01.03.2006 tarihinde bozulmuştu. Danıştay'ın bozma kararı EGO Genel Müdürlüğünce karar düzeltmeye götürülmüş ise de bu talep yine Danıştay 8.Dairesinin 14.09.2007 tarihli kararı ile reddedilmişti.
Konuyu yeniden görüşen Ankara 9.İdare Mahkemesi 04.12.2007 tarihli kararı ile EGO Genel Müdürlüğü'nün 22.04.2002 tarihinden itibaren toplu taşım araçlarında tekli ve beşli kartlardan aktarma servisinin ( transfer hakkı) kaldırılmasına ilişkin kararını iptal etmişti. Bu karar üzerine, Danıştay 8.Dairesi de 09.04.2008 tarihli kararı ile EGO'nun temyiz istemini talebini reddetmiş, daha sonra, 11.09.2009 tarihli esas hakkındaki kararı ile de 9.İdare Mahkemesi kararını onamıştı.
Ancak, Danıştay'ın ilgili kararlarına karşı EGO Genel Müdürlüğü tarafından hile yoluna gidilerek 1'lik ve 5'lik kartlar kaldırılarak 2'lik kart çıkartılmıştı.
Mahkeme ve Danıştay'ın yukarıdaki kararları gereğince, 2'lik kartlarda transfer hakkının uygulamaya konulmasına ilişkin Tüketici Hakları Derneği ( THD) tarafından EGO Genel Müdürlüğü'ne yapılan 19.10.2009 tarihli başvuru üzerine EGO Genel Müğdürlüğü'nün 26.11.2009 tarihli cevabında 1'lik ve 5'lik kartlarda transfer uygulamasının geri getirildiği belirtilerek, 2'lik kartlardaki uygulamadan bahsedilmeyerek, açıkça yalan söylenerek, konu çarpıtılarak THD'nin başvurusu reddedilmiştir.
EGO'nun, Danıştay ve Mahkeme kararlarını uygulamaması, kararlara karşı hile yapmış olması nedeniyle, şu anda satışı yapılan ve toplu taşım araçlarında kullanılan 2'lik kartlarda transfer uygulamasına başlanması için THD tarafından EGO Genel Müdürlüğü'ne Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesinde 28.01.2010 tarihinde 2.kez dava açılmıştır.
Tüketici Hakları Derneği Hukuk Komisyonu üyesi Av. Emre Baturay ALTINOK tarafından hazırlanan dava dilekçesinin özeti aşağıda okurlarımızın görüşlerine sunulmuştur.
EGO'NUN UYGULAMASI ANAYASA'YA AYKIRIDIR
Toplu taşıma bir kamu hizmetidir. Kamu hizmetinde amaç toplumsal ihtiyaçları gidermek suretiyle kamu yararını sağlamaktır. Şüphesiz ki bir kamu hizmetinin verilmesinde kar etme amacının olması düşünülemez. Bu nedenle 2’li kartlar açısından bu hizmetin esirgenmesi idare hukuku ilkeleri ile bağdaşmaz. İdare ulaşım hizmetinde ne kazanç dürtüsü, ne arz- talep unsurları, ne de hizmetin maliyetini dikkate almalıdır.
Anayasa’nın 172. maddesi tüketicilerin korunması ile ilgili düzenleme getirmektedir. Madde metnine göre Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.
Türkiye’nin taraf olduğu BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin Başlangıç kısmında; İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi uyarınca korkudan ve yokluktan arınmış özgür insan ülküsüne ancak kişisel ve siyasal hakların yanı sıra herkesin ekonomik, toplumsal ve kültürel haklardan yararlanabileceği, koşullar yaratıldığında ulaşılabileceğinin bilincinde olarak, aşağıdaki hükümlerde uzlaşmıştır.’’ ifadesi yer almaktadır.
Söz konusu Sözleşmeye taraf olan devletler vatandaşlarına ve ailesine insanca yaşamak için yeterli standardı sağlamakla yükümlüdür. Bu standart yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşam koşullarının sürekli olarak geliştirilmesini de içermektedir. Taraf devletler bu hakkın gerçekleşmesini sağlamak için kendi serbest iradelerine dayalı uluslararası işbirliğinin esas olduğunu kabul ederek uygun tedbirleri almaktadırlar.
Zira Avrupa’nın neredeyse tamamında yerel idareler tarafından ulaşım sistemi geliştirilmiş ve kısa sürede, uygun bedellerle vatandaşlara toplu taşıma hizmeti sunulmuştur. Örneğin Avusturya’nın başkenti Viyana’da ulaşım, otobüs ve tramvayların yanı sıra muazzam bir metro ağı ile sağlanmaktadır. Anılan sistem sayesinde insanlar istediği yere istediği zamanda ulaşabilmektedirler. Peki bu insanca yaşamın bedeli nedir? Viyana’da bu ulaşım son derece hesaplıdır, tekli ya da çoklu nasıl bilet alırsanız alın bu biletle 24 saat içinde istediğiniz toplu taşıma aracına, istediğiniz kadar yalnızca bir binişlik bedel ödeyerek binebilirsiniz.
Yine Çek Cumhuriyetinin başkenti Prag’da da bu uygulama aynı şekilde işlemektedir. Aralık 2009 tarihinde Prag’dan alınan ekli 3 günlük bilet ile şehri tamamen dolaşan tüm metro, otobüs, tramvay, deniz ulaşımı araçların günün her saati sınırsız bir şekilde binilmektedir.
2010 yılı itibariyle asgari ücrete yapılan 31 TL’lik zam açısından tüketicilerin en temel haklarından birisi olan ulaşım hakkının ne denli ihlal edildiği bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Bu nedenle EGO tarafından 2’lik kartlara transfer hakkının tanınmamasına ilişkin Karar’ın; Anayasa’nın hukuk devleti başlıklı 2, eşitlik başlıklı 10, tüketicinin korunması başlıklı 172. maddeleri ile BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 11. maddesi ile teminat altına hükümlere açıkça aykırıdır.
TÜKETİCİLER TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLARA UĞRATILMIŞ VE UĞRATILMAKTADIRLAR
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesine göre: “Danıştay ve idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.” denilmek suretiyle mahkemelerce yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması şartlarının birlikte gerçekleşmesini aramıştır.
DAVA KONUSU UYGULAMA İLE HER GÜN BİNLERCE ANKARALI HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI OLARAK 2’LİK KARTLARDA TRANSFER HAKKINI KULLANAMADAN İŞ YERLERİNE, OKULLARA, HASTANELER VB. GİTMEKTEDİR. DAVA KONUSU İŞLEM HER DAKİKA YEN BİR HUKUKSUZLUĞA İMZA ATMAKTA OLUP VATANDAŞ ADINA TELAFİSİ GÜÇ VE İMKÂNSIZ ZARARLARA NEDEN OLMAKTADIR.
Ankara’da yaşayan yurttaşlar açısından idarenin hukuku arkadan dolaşan uygulamalarının önüne geçmek adına kanuni şartları mevcut olduğu tartışmasız olan uygulama ile ilgili yürütmeyi durdurma kararının dosya üzerinden verilmesinin yerinde olacağına inanıyoruz.
Ankara halkı için Mahkemeniz tarafından verilecek yürütmeyi durdurma kararı bir nebze olsun oluşan zararı önleyecektir. Anılan sebeple iptali istenilen UKOME kararının yürütmesinin durdurulmasında üstün kamu yararı vardır.
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 27. maddesindeki her iki koşul da gerçekleşmiş olduğundan, davalı idarenin savunması alınmadan, dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
Turhan ÇAKAR
Tüketici Hakları Derneği
Genel Başkanı
Hiç yorum yok...