bu toprakl kadın saçı yüzyıllar boyunca makas yüzü görmeden uzatılmış, saçın kuvvetine göre bele, hatta topuklara kadar inmiştir. Öyle ki;kadın güzelliği ve özellikle de görücüye satılık verilen kızlar kirpiği yanağında; saçı topuğunda diye övülürdü.
18.yy da Lale devrinde türk kadını saç tuvaletinde Avrupa modellerinden örnekler alarak alın üstünde başın arkasında ve tepesinde topuz yapılmış ve bu topuzlar güzel hatlı elmas taraklarla süslenmiştir. O tarihlerde dekolite giyinmek çalgı çalmak gibi kadının öz
gürlüğünü gösterir hareketlerde başlamıştı.
1888’ de istanbulda’ mukadderat adında bir dergi yayımlandı. Bu dergi Osmanlı saray kadınına yeni bir çehre getirdi. Peçe atılmaya, baş açılıp saçlar biçimlenmeye başlandı. İkinci meşrutiyetin ilanıyla beraber birden bire açılıp saçılan kadınlar, zaman zaman geleneksel çevrenin tepkisiyle karşılaştı.İstanbul gibi büyük şehirlerdeki durum karşısında, köydeki kadınlar başları bağlı tütün, üzüm, pamuk yetiştirmekle uğraşırlardı.
1923 yılında cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türkiye’nin savaş sonrası sıkıntılarından bir an önce kurtulup, modern bir devlet, çağdaş bir toplum düzeyine gelebilmesi için, Büyük Önder Atatürk tarafından birçok inkılaplar yapılmıştır. Bunlar arasında 1926 yılında Türk Medeni Kanunu ‘nun kabulü ile 1930 yılında Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi de vardı. Böylece çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadını tarihe karışıp, yerine uygar ülkelerde olduğu gibi sosyal, siyasal ve ekonomik özgürlükleri ile gerçek anlamda Türk milletinin özüne yaraşır şeki
Tarih: 28 Kasım 2012 10:11 Ekleyen: Beğenme: 0
kimileri diyormuş ki aman boş verin çayyolunu
yeni mahhaleyi çankayayı hawalar asıl olursa olsun sizim hawwamız iyi olsun
Tarih: 28 Kasım 2012 10:08 Ekleyen: Beğenme: 0
Kadının özgürlük kazanmasının bir simgesi olarak Cumhuriyet gazetesinin 1929 yılında Türkiye’de güzellik yarışması yapılmalıdır diye ortaya atmış olduğu öneri benimsenmiş ve ilk defa o yıl yapılan güzellik yarışmasında Feriha Tevfik Hanım, 1930 da Mübeccel Namık Hanım, 1931 de Naşide Saffet Hanım ve 1932 yılında yapılan yarışmada da Neriman Halis Hanım Türkiye Güzellik Kraliçesi seçilmişledir. Aynı yıl Neriman Halis Hanımın Avrupa Güzellik Kraliçesi ve ertesi sene de Dünya Güzeli seçilmesi, Türk kadının toplumdaki eşit yerini almasına, Türkiye’nin Avrupa ülkelerinde tanınmasına vesile olmuştur.
İşte o yıllarda Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde gece hayatı yavaş yavaş canlanıp renklenmeye başlamıştı. Yabancı ülke seferlerine ve Türkiye’yi ziyaret eden konuklara verilen yemek davetlerinde, diğer resmi ve özel kokteyl toplantılarında, düğünlerde ve cumhuriyetin kuruluşunun her yıl coşkuyla kutlanmasına vesile olarak düzenlenen Büyük Cumhuriyet Balosu ile, her yıl yapılan gazeteciler ve Tıp balosu gibi sosyal yaşantında önemli yeri olan eğlence ve toplantılarda Türk kadını, giyim ve kuşamında olduğu gibi saç tuvaletinde de yenileşmeye ve modaya uyum sağlamaya başlamıştı.
Türkiye’deki bu yenileşmenin heyecanıyla o yıllarda kadınların saç tuvaletine çok önem vermesine rağmen, kadın berberliği teknik yönden ve kullanılan makine, ilaç ve araç gereç bakımından da bugünkü kadar gelişmediği için sanatkarlar zor şartlarda çalışarak ve alet olarak da maşa, makas ve tarak kullanarak sanatlarını o günün şartları içinde başarıyla yapmışlardr.
Kadın berberliğinin İ
Tarih: 28 Kasım 2012 10:08 Ekleyen: Beğenme: 0
ACİL KAN DUYURULARI
DİKKAT DİKKAT
PLATFORMUN SİTESİNDEN YENİ MAH. BELEDİYESİNE ACİL KAN ARANIYOR
KAN VERMEK İSTEYENLERİN PLATFORMUN ...
Tarih: 28 Kasım 2012 10:07 Ekleyen: Beğenme: 0
HAYDİ ÇAYYOLU UYUMA! AZ KALDI!
Başarının garantisi yoktur ama bir girişimde bulunmazsanız başarısızlığın garantisi çoktur...
Başarının garantisi olmamasına rağmen, ilk adımı atar atmaz kendi başarı ihtimalinizi önemli ölçüde artırabilirsiniz...
İlk adımı cesurca atın...
Sonra bir adım daha, bir adım daha...
...Bir bakacaksınız ki hedef, daha yakında görünüyor...
Bir bakacaksınız ki hedefiniz artık ulaşılabilecek bir noktada...
Ne gerekiyorsa yapın...
İstekli olun... Gerekli olan şeyleri yapmak yeterlidir...
ÇABA gösterecekseniz, tam ÇABA gösterin...
Aksi takdirde değerli vaktinizi ve enerjinizi boşa harcamış olursunuz...
Yolunuza çok zor engeller çıkar...
Onlardan biri de siz olmayın... Engellere karşı meydan okuyabilirsiniz, bu engellerin de üstesinden gelebilirsiniz, cesurca öne doğru adım atarak başarıya ulaşabilirsiniz...
Bunu yaptığınız zaman, “Daha önce niye tereddüt etmişim ki” diyeceksiniz...
*****
Haydi o zaman ne duruyorsunuz! yıkın tüm engelleri, sesiniz çıktığınca sayfalarımızdan, yolda yürüken tanıştığınıza, markete gittiğinizde karşılaştığınız herkese, komşularınıza ÇAYYOLU İLÇE OLMALDIR! diye haykırın...!
Tarih: 28 Kasım 2012 10:07 Ekleyen: Beğenme: 0
herşeyide belediyeden bekle(n)memeli
cepa ve kentpark gibi devasa avm lerin yüzlerce personeli onbinlerce tüketicisi olan özel sermaye biraraya gelip yayalar için eskişehir yoluna görüntü kirliliğinede neden olmaksızın acil olarak alt geçit inşa etmelidirler birkerecik kamu yararına
şimdi birileri biraz ileride zaten üst geçit var yahu diyecekler ama hayatta em önemli şey kapital- izm için zamandır
Tarih: 28 Kasım 2012 10:07 Ekleyen: Beğenme: 0
beyaz yaka dönemi sonamı eriyor
Tarih: 27 Kasım 2012 20:19 Ekleyen: Beğenme: 0
Ne muttlü TÜRKÜM diyene !
ATATÜRK ün tarihin arka odasında söylediği şu hala tartışışıla gelen ATA sözünü bizim ecdadımız dedmiz Osmanloğullarına söylediği kanaati ve görüşündeyiz
ne yalan söyleyeyim
hani biz yürütmenin her sözünede katılmak mecburiyetindede değiliz kabul edersiniz ki
OSMANLI edadımız o zamanın konjöktörü içerisinde dönemin benzerler teodal kraliyetleri gibi günahlarıyla sevaplarıyla tarhin arka odasında kalmış bir vakadır
tartışılan vakalar
ŞU yere göğe sığdıramadığınız ve hiç bir öz eleştirisini yapmayıp sadece siyaset olarak nemalanmaya çalıştığınız OSMANIN soyundan gelen osmanlı hanedanı içinde barındığı TÜRK soyuna bakış açısınıdaa bir konuşsak acaba hala artık zamanı gelmedimi
BİZ Türk milletinin örf aderkerinde
bununla beraber din ve ahlak törelerinde
komşunun güzel kızlarını deniz kuvvetleri ile korsanca kaçırıp ardında saraya harem dairesine kapatıp
orada el alemin çıtırlarını erotizm kurslarına tabii tutmak sonrada padişahın çarşaflarını ısıtmak üzere bip biplemek biz TÜRK/ İslam ve MİLLİ görüş sentezinde varmıydı azizim
hiç bu taraklara girmeyek
herkes kendi işini yapsın
zaten yürütmedede hiç sıkıntı yok
her dönemde olduğu üzere yürüt-meyürütme işini biliyor ve yürütmeye devam ediyor
selamlar saygılar
Tarih: 27 Kasım 2012 20:18 Ekleyen: Beğenme: 0
bas gaza !!!
başbakan espanya ya konuk olarak alınmış
başbakanın mevkidaşının diplomatik misafirperver dıuruşunu önceden hesap eden a. a. muhabiri
ev sahibi başbakana ortak projeler konusundaki çan -
ak soru-sunu soruyordu
efendim türk ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuzz
sorunun kendisinemi yoksa bizim başbakanamı sorulduğunu algılayamayan ev sahibi başbakan biraz affallayıp kendine geldikten az sonra bu soru banamı soruldu diye söylenip kafa salladıktan sonra :
türk ekenomisinin başı misafiri başkanımıza resmen övgüler düzüp canlı yayında canlı canı yağ çekti
buda matodor duruşu olsa gerek ...
oleyyyy !!!
Tarih: 27 Kasım 2012 20:16 Ekleyen: Beğenme: 0
aydınlatma vergisi
elektrik tüketim faturaları düzenlenirken sanayi abonelerinden yüzde 1, diğer abonelerden de yüzde 5 oranında belediye tüketim vergisi alınmasına rağmen ortaya çıkan verginin vergisi idi ...
hala bu vergi alınıyor mu bilmiyorum ki şimdi alınmasa bile alındığı tarihler için bu üç site kendi aralarında örgütlenip geriye dönük olarak
verilmemiş bir hizmet için ödenmiş oldukları faturalardaki bu meblağı geçikme faizleriyle beraber geri tazmin ettirebilirler .
Tarih: 27 Kasım 2012 20:15 Ekleyen: Beğenme: 0