Sevgili bölge halkına;
Ülkemizin kültürlü insan sayısının nüfusumuza oranla az olduğu kanısındayım. Gelişmiş ülke insanları, kendi haklarına duyarlı oldukları kadar, çevrelerindeki canlılara da duyarlı davranmamaktadırlar.
Kültür; insanların sadece kendi ailelerine olduğu kadar, etraflarındaki canlıların da yaşamalarına katkıda bulunmayı gerektirir.
Paylaşılmadıktan sonra mal, mülk neye yarar dünyadan giderken ne götürebiliyoruz?
Cenneti de cehennemi de bu dünyada yaşatabiliriz.
Bölge olarak olumlu, iyi, güzel modeller oluşturalım. Mutluluk; kapımızı kapatıp, sadece kendimizi düşünmekle gelmez.
Bölge olarak “ilçe” olmak hakkımızdır. Bu hakkımızı, sivil toplum kuruluşlarına yani derneklere üye olarak çoğalalım ki, hakkımızı almak için sesimizin daha gür çıkmasını sağlayalım.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Katılımınız için 0 555 423 08 48 numaralı telefonumu veriyorum.
Zeynep Küden

EVET tarihte bugün

ilhan oğulları devleti  yeni mah. ak koyunlu devledinden ayrılarak  çan kaya ak koyunlu devledine bağlanmıştır

vatana ve nillete HAYIR lı olsun !

efendisi olmayan sahipsiz çayyollu

Halimiz yamandır nasıl edelim
Derdimizi dostlar kime diyelim
Kemal Paşa yok ki nere gidelim
Sahipsiz arada kaldı çayyollu

AKP bu dünya sana da kalmaz
Bir oy için koca çayyolu yanmaz

Derdine bulunmaz asla bir çare
Kalbine 6 ok değdi yüreği yare
Siyaset elinde oldu bin pare

Welcome to  Çan kaya !
[[  Çankaya BİRLİK mahhalesine hoş geldiniz ! ]]

Nolcak Çayyolunun HALİ ?????

                     ATA SÖZLERİ

    EL ARABASINA BİNEN ÇABUK İNER..
    DUVARA YASLANMA YIKILIR, İNSANA YASLANMA ÖLÜR.
    ELDEN GELEN ÖĞÜN OLMAZ,OLSA DA VAKTİNDE BULUNMAZ.
    AYAĞA DEĞMEDİK TAŞ OLMAZ, BAŞA GELMEDİK İŞ OLMAZ.
     DİMYATA PIİRİNCE GİDERKEN ELDEKİ BULGURDAN OLMA.
     AHMAK KONUK EV SAHİBİNİ AĞIRLAR
     BAKTIN DELİ ÇARKET GERİ.

artık palavra
ellerllerimde çiçekler kapında sırılsıklam

Ayrılığa Dayanamam
Ayrılık Ateşi
Ayrılık Erken Oldu
Ayrılık Zor

Dönülmez Bir Yoldayim (1975)

29 Eylül günü öğleden sonra eşimle birlikte Konutkent Makromarket’e alışveriş yapmak üzere gittik. İhtiyaçlarımızı alıp çıktığımızda, fişi inceledik. Aldığımız çamaşır suyunun fiş tutarının raf fiyatından yüksek olduğunu fark ederek kasiyere döndük. Sonra kasiyerle birlikte çamaşır suyunun bulunduğu reyona geldik. Kasiyer, etiketin yanlış yere konulduğunu, bu fiyatın başka bir çamaşır suyuna ait olduğunu söyledi, aldığımız çamaşır suyunu rafa koymaya çalışıken de düşürdü. Çamaşır suları üzerime ilk kez giydiğim yeni elbisemin pantalonuna sıçradı. Pantalonun durumunu anlatmama gerek yok sanıyorum.
Kasiyerle birlikte Müdür beyin yanına gittik. Pantalonun artık giyilemeyecek durumda olduğunu o da gördü. Müdür, genel merkezlerini aradı, durumu anlattı. Genel Merkez’deki Akın beyle konuştum. Akın Bey, pantalonu teslim etmemi istedi ve zararın en kısa sürede tazmin edileceği sözünü verdi.
Ertesi gün, takım elbiseyi ve aldığım mağazadaki fiyatı belirleyen kartla birlikte Konutkent Mağazası Müdürüne teslim ettim.
Matromarket merkezinin yetkilisi Akın Bey, üzülmememi, zararımın bir ay içinde giderileceğini söylemesine ve aradan yaklaşık 2,5 ay geçmesine rağmen benim uğradığım zarar karşılanmadı.
Defalarca aradığım halde zararım giderilmedi. Israrlı aramam sonucu, önce azarlama yoluna gittiler, daha sonra takım elbisenin yarısını tazmin edeceklerini söylediler. Oysa bu elbise takım. Ben 300 TL takım bedelini almak üzere halen bekliyorum…