-
gökçeğin içindeki bir türlü büyümeyen çocuğu taş kent ankaraasında bilmeyen yoktur
şehrin girişlerine inşa etmeyi düşündüğü devasa nasır ettin hoca heykellerini , kamyonların üstüne çıkıp oyuncaklar dağıtmaklar , ortalığa durup duruken BALONLAR uçuduğunu vs... vs ...
ama iş disneylanda gelince hala tık yok
fakat iş bizim luna parka gelince
bizim eski kraldan bile kralcı olabiliyo
Tarih: 15 Aralık 2012 13:20 Ekleyen: Beğenme: 0
-
keşif özeti :
buraya mesaj gönderen tüketiciler
eğer bu defterde bir deli tesbit dosyası oluşsun diye
bi maçları söz onusu ise anıran deterjanın fiyatını kusularlarıyla beraber ır
29,90 TL. dir
BU ALIŞVERİŞTEN TASARRUFUNUZ 15 00 TL DIR
Tarih: 15 Aralık 2012 13:18 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Öf dedi fare Kafka ne demiş?
“Odandan çıkman gerekmez, masanda oturmaya devam et ve dinle… Dinleme bile, sadece bekle…Bekleme bile, gerçekten sakin ve yalnız ol. Dünya özgürce sunacaktir kendini sana…Maskesinden sıyrılmak için başka seceneği yok, huşu içinde yuvarlanacaktır ayaklarının dibine…”
“Düz bir yolda yürüyor olsaydın, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir, o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.”
Tarih: 15 Aralık 2012 13:17 Ekleyen: Beğenme: 0
-
1-Gördüklerimiz gerçektir.
Gör(e)mediklerimiz ise daha gerçektir.
2-Akıl hazır olmayınca Göz görmez
3-Unutmayalım ki, kararlı bir insan önemli bir değişiklk yaratır; kararlı insanlardan oluşan küçük bir grup ise tarihin akışını değiştirir.
Tarih: 15 Aralık 2012 13:15 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Çankaya Belediyesi, Sırf Ankara'yı Yaşayan Bir Dünya Şehri Haline Getirmek İçin Geceleri Sokaklarda Dolaşacak 20 Bin Kişi İstihdam Edecek
Yeni yılla birlikte Ankara'nın imajını tamamen değiştirmek isteyen Çankaya Belediyesi, uzun süredir planlanan "Yaşayan bir dünya şehri: Ankara" projesinin detaylarını kamuoyuyla paylaştı. Şehri gerçekten yaşayan bir şehir haline getirmek amacıyla bir kısmı yabancı olmak üzere 20 bin kişi istihdam edeceklerini açıklayan Çankaya Belediyesi "İşleri güçleri sabah akşam bi oraya bi buraya kahkahalar atarak, eğlenerek deli dürtmüş gibi yürümekten ibaret olacak bu insanlar sayesinde caddeler dolup taşacak. Güzel şehrimiz sabahlara kadar yaşayan, her köşesinde hareketlilik olan cıvıl cıvıl bir kente dönüşecek." sözleriyle Ankaralılara ve Ankara'da canı sıkılanlara müjdeyi verdi.
"Hayat akşam 10'da bitmeyecek"
Aynı zamanda birçok kişi için de iş imkanı sunan tasarı hakkında bilgi vermek üzere belediye binasında basın mensuplarının karşısına çıka belediye yetkilisi projenin çıkış noktasını, "Şehrimizin maalesef biraz da haklı olarak, gri, sıkıcı, monoton ve denizi olmayan bir şehir imajı var. Deniz konusu Büyükşehir Belediyesinin yetki alanına girdiğinden bizi aşıyor da olsa, bizim başlatacağımız uygulamalarla en azından bundan sonra kimse Ankara için 'Akşam 10 oldu mu hayat bitiyor' filan diyemeyecek.
Tarih: 15 Aralık 2012 13:15 Ekleyen: Beğenme: 0
-
çayyolu zabıta
aslan yattığı yerden belli olur
zabıta barakasının etrafında koca koca büyükbaş hayvanlara ait kemikler günlerdir duruyor
belediyenin temizlik annayışı bu annaşılan
Tarih: 15 Aralık 2012 13:13 Ekleyen: Beğenme: 0
-
böyyümeye özenme çocuk !
göstergeler açıklanmışda ne olmuş
büyüme istenildiği hedefe çıkamamış
bizce iyi olmuş
çünkü , hükümetin açıkladığı rakamlar ne zaman büyüyorsa karşılığı normal vatandaşın cebinden çıkıyor
ve cebteki delik devamlı olarak büyüyor
Tarih: 15 Aralık 2012 13:11 Ekleyen: Beğenme: 0
-
TUTSAK OLMAK
Tam bir ay oldu, yatağa tutsak olalı ve daha bir ay var. Anneanem ''Allah hasta edip kapılara baktırmasın, üç yatak dördüncü gün toprak '' derdi. Gençtik ,sağlıklı
aklımız bir kariş havadaydı; ''Allah korusun anneanneciğim'' der güler geçerdik. Oysa ne hastalık ne ölümdü korkutan onu. Zamanın avuçlarından su gibi akıp ziyan olup gitmesiydi.
Hesaplaşma en ağırı; ertelenen projeler, nasıl olsa yaparımlar, söylenmeyen sevgiler, hovardaca harcanan zamanlar dikiliverir ayakucunuza.
Biliyorum, geçecek benimkisi kırılan bir ayakbileği kemiği ,kaynayacak, onanacak ve unutacağım belkide.
Ama unutmıyacağım bir şey var TUTSAKLIK, o kırık acısından daha acı daha beter. Uzanamak ,ulaşamamak, yardım istemeden sıkılmak, işe yaramamak, gökyüzüne, soğuğa, rüzgara hasret kalmak.
Geçer biliyorum ,geçer bütün yaralar,'' Gönül yarası, aşk yarası,bıcak yarası.
EY...ÖZGÜRLÜK..( ALLAH KİMSEYİ TUTSAK ETMESİN HELE DE!...)
Tarih: 15 Aralık 2012 13:10 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Osmanlının En Seksi Sırları
__________________________
Harem’in asıl sonu, Vahdettin’in 17 Kasım 1922’de yurtdışına gitmesinden sonra yaşandı. Refet Paşa (yeni sıfatıyla General Refet Bele) kumandasındaki birlikler işgal altındaki İstanbul’a girmişlerdi. Saltanat kaldırıldı ve saray haremindeki kadınlarla diğer bütün görevliler serbest bırakıldı.
İşte bu günlerde, İstanbul’da bir dedikodu çıktı. Türkiye’nin kaderine hakim olan Ankara’daki milli hükümetin haremdeki kadınları evlenmeye teşvik ettiği söyleniyordu. Böylelikle hem gereksiz masrafların önüne geçilecek, hem de harem hadisesi kökünden çözümlenmiş olacaktı.
Söylentiler, Associated Press tarafından bütün dünyaya duyuruldu. Haberler Amerika’ya kadar uzandı. Coğrafi uzaklık ve haber alma araçlarının ilkelliğini fırsat bilen bir grup zevzek Amerikalı gazeteci “Osmanlı’dan seks kölesi fırsatı” diye manşetler attılar.
Habere göre Refet Bele, eski sultanın hareminin yaşları 17 ile 35 arasında değişen ve parasız kalan 150 kadın için koca bulmaya çalışıyordu. Gazeteler kadınların güzelliklerinden de söz ediyor ve “Bunların eşi benzeri olmayan çehreleri, siyah gözleri ve uzun kestane rengi saçları var. Hepsi de çok dindar, sadık ve muhabbet dolu” diye yazıyorlardı. Üstelik haremden çıkma kadınlara verilecek çeyiz, boşanma halinde geri alınabilecekti.
Pennsylvania State College’de okuyan ve bu haberi gören iki öğrenci 5 Aralık 1922’de Refet Bele’ye bir mektup yazdılar ve eski sultanın hareminden iki kıza talip olduklarını söyleyip detaylı bilgi arzu ettiler. Taliplerden
Tarih: 15 Aralık 2012 13:10 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Çayyolunda bir tıp merkezi Sosyal güvenceniz var sa 20 TL. Muayene, 150 TL. MR (EM-AR) alıyor.
Ancaaaak; Balgat'da AKRAPOL Hastanesine gidin Muayene ücreti 8 TL. ve MR (EM-AR) 50 TL.
Ne demek istediğimi anladınız değil mi?
Nerede oturuyorsunuz?
Kazıklı voyvodanın köyünde !
Yani biz sesimizi çıkartmazsak herşey Mübah.
Birşey daha anlatayım da bize atılan kazığın nerelere kadar gittiğini öğrenin bari....
Mesela Çamaşır makinanız, bulaşık makinanız veya buzdolabınız bozuldu değil mi? Çayyolunda bir arıza servisini arayacaksınız ve gelen servis tabi ki kazığa devam ediyor. Servisi arayacağınıza MARKANIN Türkiyedeki genel telefonu 444 0 888 numaralı telefonu aradığınız takdirde size en yakın arıza servisini yönlendiriyor ve MARKA'nın temsilcisi arızaya göre ne fiyat alındığını takip ediyor muş!
Böylece fahiş fiyat ödemiyormuş sunuz! Bana da BU Markanın Çayyolu dışındaki servis elemanı söyledi.
Benden söylemesi...
Bundan sonra Kazık ATAN firmaları açıklamaya ne DERSİNİZ?
Tarih: 13 Aralık 2012 17:13 Ekleyen: Beğenme: 0