Yazılanlardan anladığım kadarıyla Çayyolunda yeni bir oluşum ortaya çıkmış vede bir dergi yayınlanmış.
Aslına bakarsanız bu tür oluşumların artması iyi değil.Nedenine gelince yapılmak istenen konu üzerinde odaklaşma zaman zaman oluşacak hırs, kavga neticesinde azalacak ve değerini yitirecek.
Tarihe bakarsanız bu tür girişimler provakasyonlarla sonuçlanmıştır.
Şimdi soruyorum NE GEREK VAR BUNA?
Madem hepiniz Çayyolu için mücadele vereceksiniz o zaman var olan toplum kuruluşu çatısı altında toplanın kardeşim.Yapacaklarınızıda meşru zeminde demokratik ortam içerisinde yapın değilmi?.
Yıllardır bakıyorum bir çoğunuz Engin Bey e karşı cephe almışsınız.Engin Bey in siyasi görüşünü benimsemeyebilirsiniz. Bu çok doğal. Ama burada konu Çayyolu ve sorunlarının halledlmesi mevzubahis.
Eğer amacınız bağı bozmak değilde bağcıyı dövmek ise (ki bu ergeç ortaya çıkacaktır) bu hevesten vazgeçin.Burada icraat önemli. yapılacak tüm girişimler hepimiz için çok önemli.Çünkü bizler burada yaşıyoruz...
Tarih: 14 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Çayyolu Caddelerinde, araçlarını bilerek ve kasıtlı olarak cayırtılı ,gürültülü kullananlar arttı.Bu kişiler caddeleri yarış pisti, araçlarını da yarış arabası sanarak hareket ediyor ve muazzam bir gürültü kirliliği yaratıyorlar.Benim evim caddeye 400 m uzakta olmasına rağmen bunlardan çok rahatsız oluyorum. Bu şekilde davranmak normal mi? Her hangi bir yaptırımı yok mu? Yoksa, benden başka bu tür gürültülerden şikayet eden yok mu? Olay normal de ben mi normal değilim?
Erkan Özyürekli
Irmakkent Sitesi
Çayyolu Ankara
ozyurek@excite.com
insanların, isminden daha çok ne düşündüğü önemli, burda hiç kimse ile polemik yatarmak amacı ile de yazmadım. mail adersimi de o niyetle vermiştim. O gün üst üste trafikte şahit olduğum kaza ve olaylar nedeni ile düşüncelerimiz yazmıştım. Yazdıklarınız beni düşündürmüştü. Hiç kimseden korkum falan da yok. Bu mesajı evimden yazıyorum. Bilgisyarı 25 yıldan bu yana kullanıyorum dinamik statik IP adreslerinin ne olduğunu , ne işe yaradığını falan da iyi biliyorum. yaşım 55, ne yapmam, neyi yazmam gerektiğine de ben karar veririm.
Tarih: 13 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
gördükki asfalt yapılıyo çok sevindik ama mesa yoncanın sonunda bitiriverdiler .biz masa yoncanın alt tarafında anadolu sitesinde oturuyoruz yani yaşamkentin yaşanamayan kent bölümünde yolları bi görseniz köy yolu bundan iyidir toprak ve tozlu göçükler ve çukurlar arabanızın altı vurmadan geçemezsiniz bi de yağmur yagınca oluşan çamur banyosu çok harika yetkililer ne yapmayı düşünüyoki yolu orda bitiriverdi.
Tarih: 13 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Müjdeler Olsun!
Bölgemizde Çayyolu bülteni yayın hayatına başladıktan sonra muhtelif tarihlerde ortaya
çıkan Mesa-Koru Postası, Pusula, Ümitköy Haber, Vizyon gazete ve dergilerine son olarak
Ümityolu adıyla geleceği yönetmek üzere tasarlanmış bir mesajla yeni bir derginin katılmış
olduğu görülmüştür.Sözkonusu dergide inisiyatif grubunun satırlarını dikkatle inceledim.
Yeni bir şeyi anlamak için kuşku ile bakılmasını düşündürmek bir yöntem değil
aldatmacadır.Grubunuzun çatısı altında toplanmak çağrısı ve talebinde bulunuyorsanız
başlangıçta öncelikle ve açıkça inisiyatif gösterip altını çizdiğiniz sapmalar ve kişisel
ihtiraslar konularındaki iddialarınızı belgelerle ispat etmek zorundasınız diye
düşünüyorum.Bu göndermelerin esasen Çayyolu Dergisine hitaplı olduğunu
düşünmekteyim.Bir yanlışlığım varsa lütfen düzeltin.Şöyle ki; geçmişteki hadiseleri
(neler ise) o günün şartlarına göre değerlendirmek gerekir.Geçmişteki gelişmeleri unutup:
... şöyle olması gerekirdi ... demeden önce o günkü şartları düşünüp gözönüne getirmek
suretiyle haksızlık yapmaktan uzak kalınırdı diye düşünmekteyim.Bültenle Çayyolu eşrafı
arasındaki ufak tefek ahbap-çavuş ilişkileri benim protez duruşuma da ters düşüyor- ki
bültende bazı mekanların reklamlarının dışında sık sık öne çıkarılması özellikle dikkatimi
çekiyor.Ancak " Yiğidi döv, fakat hakkını ver." atasözüne uyularak dövmenizin yanında
hakkının da teslim edilmesi gerekmez mi idi? Çayyolu bülteni denetimin korumak işi olduğu
öğretisini veren, öte yandan Türkiye de "demek ki oluyormuş" mesajını vererek değer üreten
kaliteli bir markadır.Çünkü bültenin yazı işleri müdürü Sayın Engin Uç arkadaşları ile tek bir
örnekte bile geçmişte Ali Rıza Bey ormanındaki "talancı, avanta koalisyonunun" orman
üzerindeki kaçak uygulamalarını (Maliye Bakanlığı beyanı 2.2 trilyon TL. sı tehlikeli rant)
karşı eylemleriyle direnmiş, düzgün adam, sözüne güvenilir adam duruşuyla yılmadan bu
hukuk mücadelesinden başları dik, alınları açık bir şekilde çıkarak bölgedeki halk jürisinin
gözünde zamanla markalaşmış ve de bu imajıyla temiz bir sayfa olarak moral kaynağı
olmuştur.
Bunun dışında ayrıca; Konutkent 2 Kültür ve Yaşam bülteninin 11. sayısının 8.
sayfasında görülen Çayyolu platformu ile ilgili tespit edilen hatırlatma- uyarıları önemli
sayarak tarafınızca hakettiği değerde incelemeye alınıp niçin doğru – niçin yanlış? şeklinde,
biz-onlar ayrımı yapmadan değerlendirilmesini hem rica ediyorum hem de istirham
ediyorum.Objektif kalmak objektif olmaktan zor olmasına rağmen Çayyolu platformuna bu
tavır yakışır.Dileğim; yaşama ortamı Çayyolu olanlar için H. Ford un işaret ettiği gibi
" Beraber olabilmek bir başlangıç, beraber kalabilmek bir ilerleme, beraber çalışmak ise bir
başarıdır" sözleridir.
Sonuç olarak; seçmek sorumluluk ister.Çayyolu nda düşünce fabrikaları kuruluyor,
Çayyolu renkleniyor.Ümityolu Çayyolu na hoşgeldin. Çayyolu jürisi sizi de diğerleri gibi
adım adım izleyecektir.Saygılarımla.
Tarih: 13 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Çayyolu Beysukent arasındaki yol üçüncü defa yapılıyor, ödediğimiz vergiler yine birilerinin cebine gidiyor, yeter artık, kimse dur demeyecek mi bu işe, yolu sadece gidiş geliş olarak ikiye bölselerdi yeterli olacaktı ama dünyanın harfiyatını yaparak dünyanın parasını harcamaktalar, büyükşehir belediyesi kimlere para aktarıyor acaba, yeter artık yeter.......
Tarih: 13 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Bir Vatandaş.....
Sana medeni insanlar gibi adını neden yazmadığını sordum.Mail adresini değil.
Korkma adını yazınca bir şey olmaz.Gerçi adını yazmasanda ip no var.önemli değil.
Bundan sonrada lütfen adını ve soyadını yaz.Olmaz mı?
Tarih: 12 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Büyükşehir ve Yenimahalle Yetkilileri;
Çayyolundaki bozuk yolların onarımını yaptığınız ve daha yapacağınız onarımlar için çok teşekkür ederim.
Yanlız anlamadığım bir konu var.Bozuk zemini(asfaltı) kaldırıp, tolun kenarına çöp gibi atmak da nerden çıktı.
Gerektiğinde bu tip davranışlarda bulunanlara yüklü miktarda ceza yazılıyor.
Sanıyorum sizede bu nedenle bir ceza yazılması lazım.
Bunada Çevre bakanlığı müdahale eder sanırım.
Sizden ricam çöplüğe dönen çayyolu iç yollarının etrafının bir an önce temizlenmesi.
Bir yandan yaparken, bir yandan bozmayalım oldumu?
Haydi bakalım kolay gelsin şimdi sizlere
Tarih: 12 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
EGO YETKİLİLERİNE;
598 hatta servise verdiğiniz 06 gh 288 plaka nolu otobüs şoförünüz çok süratli araba kullanmakta bu nedenlede duraklara 15-20 dakika erken gelmektedir.
Bu da saate bir gelen otobüsü kaçıran insanların duraklarda 2 saat beklemesine neden olmaktadır.
Son günlerde 598 sefer sayılı otobüslerin saat başı olan seferlerinde aksamalar olmakta otobüsler servise verilmemektedir.
Çayyolu ulaştırma amirliği görevini gereği gibi yaparsa bu sorun ortadan kalkacaktır.
Burada daha önce çok yazıldı.Yaşamkent mahallesine konulan otobüslerin sayısı ne zaman artırılacak.Yine bir arkadaşın yazdığı gibi her siteye otobüs tahsisi edeceğinize tüm otobüsleri ring yaparak çayyolundan geçirmeniz hem ekonomi olarak katkı sağlayaca, hemde çayyolunda ikamet eden vatandaşların eziyet çekmeleri önlenecektir.
Saygılarımla
Tarih: 12 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
melih gökçek barajlardaki barajlardaki su rezervinin azaldığını bu yüzden su kısıntılarına gidileceğini söylüyor.
zaten su kısıntısına gidiyorsunuz melih bey. (en azından benim oturduğum yerde) Zaten barajlardaki su rezervinin azalması sizlerin olur olmaz suları kesmesinden kaynaklanıyor. Herkes harcayağı suyu önceden depoladığı için kesintilerden hiç tasarruf sağlanmadığı halde aksine açık unutulan ev ve bahçe musluklarından sular geldiği zaman saatlerce akan sular. Daha sonra gelen yağmurlarla birlikte barajların aşırı dolması ve baraj görevlilerinin kapakları açması.
Eğer sizlerin tasarruf anlayısınız buysa diyecek laf yok helal olsun. sanırım önce zihniyetimizi değiştirmek gerekiyor.
Tarih: 12 Ağustos 2006 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0