ATA Ormanı İşgal mi ediliyor?
Çayyolu Konutkent 2 nin yanındaki Ata ormanının diğer tarafında orman alanı tırtıklanıyor..Müteahhitlerin para hırsı doğal alan olarak ayrılmış Ata ormanınıza çirkin elini uzattı..Park caddesinin sonunda Ata bilgeyi geçince sağ tarafa gidin bir bakın..Tepenin böğrüne iş makinaları ile yol açılmış ve bölge parsellenmiş, bir inşaat çılgınlığıdır gidiyor..Belediye neden heryere imar izni veriyor, insaf artık..Heryer bina ve asfalt olursa insanlar nerede nefes alacak..Bari çayyoluna bunu yapmayın..907 tepelere zaten Asmalı konaklar adı altında çirkin villalar yaparak Rotary ormanını katleden bu zihniyeti lanetle,nefretle anıyorum..Bu kadar yeşile düşman bir milletmi olduk artık???

Sayın Tuncay Türk,
Ata Ormanına göstermiş olduğunuz duyarlılığa teşekkür ediyorum. Bu konuda bilerek veya bilmiyerek Benim 23.8.2006 da yazdığım Ata Ormanı ile ilgili yazımın geç de olsa destek görmesi sevindirici.

NASIL ÇÖZÜLECEK...........
GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE G.O.P.KULELİ SOKAKTA KARŞI TARAFA GEÇMEYE ÇALIŞAN ANNEME HAMBURGER FİRMASINA AİT BİR MOTOSİKLET ÇARPTI.OLAYIN SICAKLIĞI VE AMBULANSIN GECİKECEĞİ VARSAYIMI DA DÜŞÜNÜLEREK KENDİ İMKANLARIYLA GAZİ HASTANESİ ACİL SERVİSİNE GİTMİŞLER. BEN DE ACİL OLARAK ORAYA İNTİKAL ETTİM.UZATMAK İSTEMİYORUM. ŞU AN ANNEM AYAK BİLEĞİNDEKİ KIRIKLAR NEDENİYLE GEÇİRDİĞİ ZOR BİR AMELİYAT SONUCU  HİÇ KALKMADAN EN AZ 3 AY YATAĞA BAĞLANMIŞ DURUMDA.MADDİ , MANEVİ VE FİZİKİ KAYIPLARIMIZI LÜTFEN DÜŞÜNÜN VE BU OLAYIN HER AN HERKESİN BAŞINA GELEBİLECEĞİ GERÇEĞİNİ GÖZARDI ETMEYİN.ÇAYYOLU NDA DA BİR PİZZACIYA AİT MOTOSİKLETİN KAMYONA ARKADAN ÇARPMASI NETİCESİNDE , MOTOSİKLETİ KULLANAN ŞAHIS AĞIR ZARAR GÖRMÜŞ. BU TÜR MOTORLARIN SAYISINDA GÖZLE GÖRÜLÜR BİR FAZLALAŞMA VAR. ARAŞTIRILDIĞINDA VAHİM SONUÇLARIN OLDUĞU GÖRÜLECEKTİR.KONUYLA İLGİLİ DETAY İSTEYENLERLE GÖRÜŞEBİLİRM.BUNLARIN İLGİLİLERCE ELE ALINMASINI VE TEDBİRLERLE İLGİLİ ÇALIŞMA YAPILMASINI RİCA EDİYORUM. SAYGILARIMLA

bölge  hakkındaki  gelişmeler  email adresime  iletiyodunuız  uzun bir zamandır  bilgi  ulaşmıyo  bilgilerinize  . teşekkür ederim

Konutkent I çarşısı içinde Gardenia pastanesi acıldı. Müşterine daha fazla park yeri yaratabilmek için servis araclarını kaldırıma dik park ettiler. Bu şekilde pastaneye veya alışverişe gelenler tüm kaldırım boyunca aynı şekilde park edip, hem yolun yarısını, hemde kaldırımın tamamını kapatmış oldu. Yayalar yolda yürüyor, dolmuş ve otobusler durakta durunca tüm trafik duruyor. Pastane yönetimini sürekli uyarıyoruz, jandarmaya haber veriyoruz, ama değişen birşey olmadı. KK 1de oturanların bu konuda gardenia ya uyarı yapmalarını dilerim. Aslında sorunun kalıcı çözümü yapımına başlandığı ay duran kaldırım yenilemesinin devam etmesidir. Bu konuda bir girişim var mıdır?

Merhabalar
Çayyolunun bir sorunuda daralan yol. Çayyolu köyünden yürüyerk geliyordum Hukukçu Doslar sitesinin önüne tam gelmiştimki Kocatepe sitesinin üst kısmı kavşağa gelmeden ki arada, güzel lüks bir araba ters dönmeye başladı. Birde ne göreyim arabanın sağ tarafında genç kızımız kalmış üst sol tarafta bir bayan arkadaşımız zıplıyor ne olur kurtarın altımda arkadaş eziliyor diye gene duyarlı halkımızla birlikte arabayı döndürdük. Kapıyı zorla açtık içinden kız arkadaşımızı kanlar içinde indirdilere sadece gözlerini oynatabiliyordu. O kadar üzüldük ki yapabileceğimiz tek şey ambulans ve Jandarma çağırmak oldu. Yola baktığımızda köyden ve yeni açılan yoldan gelen arabalar Hukukçular sitesinin ön kısmında daralıyor birde kamyon veya araba sıkıştırdıysa mutlaka orada arabanın kaza yapmaması mümkün değil. Yetkililerden isteğimiz o yolun biraz daha genişletilmesi ve  biz yayalarında köyden gelip gidebileceği yaya kaldırımlarının biran önce yapılmasını istiyoruz.

Hayriye Hanım, Büyükşehir belediyesinin Alo 153 şikayet hattını aramanızı rica ediyorum, o zaman ilgileniyorlar..Böyle kazalara çok üzülüyorum ama malesef belediye hem yolları yanlış yapıyor hemde metroyu birtürlü tamamlayamıyor, yazıklar olsun..

O  L   L   FRANSA  !

  Merhum Sakıp Sabancı hayatta iken misafir olduğu bir TV programında, önce insan olma sorumluluğu içinde not defterinden bize küpe olacak şu mesajları vermişti.
  1 – Ucuz adam olmayın.
  2 – Herkesi yanınızda taşımayın.
  3 – En önemli şey denetimdir.
  4 -  Denetim her iki tarafı korumak işidir.
  5 -  Hayatta en önemli şey bilgi ve zamandır.
  Yıllar önce Sabancı topluluğunun küresel hedeflerini muzipçe açıklayan bir fıkra dinlemiştim. Sakıp Bey e bir dostu " Ağam içerde MAR-SA, TEKNO-SA, İKLİM- SA,
BUR-SA, MANİ-SA tamam, dışarda CARREFOUR-SA, FLORAN-SA, FRAN-SA da tamam, öbür tarafta ne var ? " diye sormuş.
  Sakıp Bey cevap vermiş:
  - " İ-SA ile MU-SA."
                                *          *          *

  S  il  vours plait attention !
  Bilindiği üzere;
  Dünyayı artık küreselleşme edebiyatı altında ÜRETİM MERKEZLERİNİN yönettiği açıkça ortadadır. AB bu üretim merkezlerinin avrupada boy gösteren modasıdır.Bir ömrü vardır. Gelir geçer. Bu modanın önemli merkezlerinden birisi de mızıkçı Fransa dır, Paris dir.Milliyetçilik akımları Fransız ihtilalinden sonra dünyayı etkisi altına almıştır.Milliyetçiliği icat eden Fransa kendilerini ulus yapmak isteyen devletlere de doğru bir örnek olmuştur. Şimdi Fransa bu misyonundan vazgeçer mi?
  Vaçgeçmeyeceğini;
  1- Fransız bayrağı dünyanın en yüksek yerinden dalgalansın diye demir hurdası Eyfel i inşa ettiklerinden,
  2- Konuk olarak ağırlandıkları otellerin kabul kapılarında ingilizce bildikleri halde konuşmayıp Fransızca bilen resepsiyonist talebinde bulundukları bilinen yaşanmış olaylardandır.
  Şimdi bu Fransız devleti Napolyon un ünlü " PARA-PARA-PARA " sözlerini kendisine şiar edinerek komşu olabileceğimiz bir devletin dışarıdaki uzantılarını kendisine vitamin olarak kullanarak aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile askıda kalan tüccarlık anlaşmalarını aklınca sağlama almaya çalışıyor.
  Gelinen noktada yaşlı Fransa nın blöfü görülmüş olmalı ki Sayın Başbakan belki de bunun için pazar günü muhatabına ilk defa " Hadi ordan, hadi ordan ! " demek istedi.
  Fransız Devleti, parlamentosu tarafından oylanacak bu önergeyi buzdolabı morguna kaldırıp  kendi menfaatleri doğrultusunda mikrodalgada temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp Türkiye nin önüne servis yapacağı apaçık bir durumdur. 
  Fransız Devletinin yersiz ve yanlı olan bu haksız eylemine karşı TÜRKİYE " Üstadım merci beaucoup " diyemeyeceğine göre dışişleri bakanlarımızdan Sayın Kamuran İnan ın " Diplomasi vermeden alma sanatıdır." ilkesi kararlılıkla uygulanabilir.
  Çünkü;
  Birinci aldanışta suç aldatan da sayılabilir.     
  İkinci aldanışta ise suç mutlaka kendimizdedir.
  Fransa Devleti ortaya koyduğu husumetten sonra keşke diyeceği bir hata yapabilir mi?
  Kaldı ki Fransa 1. Körfez Savaşı başlamadan önce, dünyaya bakırcının arkadaşı kalaycı olmaz görüntüsünü yansıtmıştı. Bir taraftan " Bir planım var Mr.Fix " diyerek barış yanlılarını oyalarken diğer taraftan son anda makas değiştirip Amerika nın yanında yer aldığı unutulmamalıdır. O tarihte milliyet gazetesindeki köşesinde savaştan bir gün önce " Merak etmeyin Fransa nın gizli bir planı var.Savaş olmaz." açıklamasında bulunan Sayın Mehmet Ali Birand ı bile Fransa nın bu davranışı şaşırtmıştı.
  Fransızların bu gidişle kendilerine bile Fransız kalacakları anlaşılmaktadır.
  Türk dostu Tefal in teflon kaplamalarında olduğu gibi Fransız Hükümetinin kafasına bizden bir şey yapışmadığı görülmektedir.
    Oysa, benim orta ve lise öğrenimimde okullarda Fransızca dili Türkiye nin seçkinlerini hazırlamak üzere öğretilirdi.Biz de bunun çalımını atardık.Ama şimdi üzülerek görüyorum ki çalımını atan tekmesine de katlanıyor.
  Sevgili Tefal;
  Bizde de tek parti döneminde CHP kendini devlet sanmıştı, Demokrat Parti ise kendini millet sanmıştı. Senin geldiğin Fransa da politikacılar kendini ne sanıyor acaba?
  Sevgili Tefal;
  Biliyorsun balıkların 63 derecede pişirilmesini otomatik tasarlayacak kadar, SEN HER ŞEYİ DÜŞÜNÜRSÜN ama bizim ülkemizde liderlerimizin yanında ana kraliçelerimiz de devlet işlerinde çok önemlidir. Bu itibarla bu yazımı bir torpil tekerlemesi ile bitiriyorum. Adamını bul adamını, adamını bulamazsan bul madamını.

İlko Konut sitesinin hali ne olacak, burası gecekondu değil, yüksek mevkiili müdürler şahıslar iş adamları ikamet ediyor ama duyarsızlar demekki herkesi duyarlılığa çağırıyorum elele verelim gerekirse sayın Melih Beye çıkalımda yollarımız yapılsın bu kışıda çamurda geçirmeyelim. Biraz duyarlılık ve ilgiyle çok şeylerin çözüleceğine inanıyorum. Herkese Selamlar.

Konutkent I, 42.caddenin bakımlı yemyeşil, her geçen sene boy atan sağlıklı çam ağaçlarının bulunduğu orta refüjünün bordür taşları mayıs ayı başında belediyece yenilenmeye basladı. Önce kepçeyle her iki taraftan 60 cm genişliğinde kazılarak eski bordür taşları söküldü bu arada çam ağaçlarının kökleri de zarar gördü. Yeni dikilmiş olan 3 çam bu çalışmalar sırasında kurudu.  Açılan çukurlara ve köklere bordürlerin temeli olacak beton döküldü. Üzerine bordür taşları döşendi ve iş öylece, yarım yamalak bitirilmeden bırakıldı. Ağaçların köklerinin beton dökülmeyen kısımları hala açıkta duruyor. Orta refüj yenilenmiş bordür taşlarına karşın savaş alanını andırıyor. Eskiden yemyeşil çim olan refüjdeki ağaçların hiç değilse açıktaki köklerini kış gelmeden toprakla örtmek gerekiyor... Yoksa dondurucu kış aylarında bu ağaçları birer birer kaybedeceğiz... Belediyeden başladığı işi bir an önce bitirmesini ve bu ağaçları kurtarmasını istiyoruz...