Çift katlı otobüslerin çevreye yaydığı iğrenç kızartma yağı kokusundan kurtulabildiğimiz gün heva dağıtmaya karar vermiş bulunmaktayım.Otoüslerin sesini uymadan ve görmeden yanımdan geçtiğini tavuk kızartması kokusundan rahalıkla anlayabilecek duruma geldim!

Özel Halk Otobüslerinin gerçekten çok pis bir kokusu var. Bu durum sanırım ucuza gelsin diye mazota karıştırdıkları bir katkı maddesinden veya kalitesiz kaçak mazot kullanmalarından ileri geliyor. Ve bu kokunun en yoğun yaşandığı yer son durak olan Eston sitelerinin yanıdır. Bizler markete giderken her gün bu otobüslerin onlarcasının yanından geciyoruz.

Çayyolu Haber Bülteni nde okuduğumuz duraklarımızla ilgili bir haber bizleri çok üzdü. Taksimetrelerin çok yazdığından bir Çayyolu sakini şikayetçi olmuş. Oysa ki, taksimetre ayarları şoförler federasyonu tarafından elektronik olarak ayarlanmakta ve mühürlenmektedir. Hiçbir şoförün taksimetrelere müdahale etme şansı yoktur. Bahsedilen olay Çayyolunda trafik ışığının fazla bulunmaması ve giden müşterilerin kısa sürede ulaşmasından Ankara ya kıyasla aynı ücretle uzun sürede gidildiğinden böyle bir düşünce oluşmuştur. Bizim amacımız vatandaşa en iyi hizmet vermek ve en kısa sürede ulaştırmaktır.
Bu vesile ile Çayyolu halkının bayramlarını kutlar, şikayetlerini 235 00 20 numaralı telefona iletmeleri hasseten rica olunur.

87-506

      EGO nun kırmızı boyalı belediye otobüslerinin durumu açıkça ortadadır. Bu otobüslerin
çalıştığı hatlardan biri olan Koru Mahallesi güzergahında özellikle kış şartlarında devamlı
görülen bir manzarayı yetkililerimizin dikkatine bugünden sunmaya çalışacağım.
      Eskişehir yolundan Ümitköy köprüsünü çıktıktan sonra;
      1 – Çınar Sitesi ne doğru tırmanırken kırmızı otobüslerin anılan yokuşu 3 metre sağa, 3
metre sola doğru zik-zak yaparak çıktığı, bazen yokuşun ortasında durup geriye doğru
kaçtığı,
      2 – Mesa Plaza dan Koru Sitesi ne doğru çıkan yokuşu da mehteran takımı gibi hareket
ederek çıktıkları görülmektedir.
    Araçların kaptanlarına yolculuk esnasında yolcularca yapılan uyarılarda alınan
cevaplardan kaptanların bu konuda tembihli oldukları anlaşılmaktadır. Ancak yapılan
araştırmalardan durağın defolu otobüslerinin viteslerinin devamlı arızalı olduğu, onarım için
sürekli gidip gelmelerine rağmen tamirlerinin yapılamadığı ifade edilmiştir.
       
    Ayrıca; özel dubleks otobüsler Hayal Sitesi önündeki duraktan son duraklarına kadar olan
mesafede adeta Gulyabani ormanındaki sürmeli develer gibi sürülmektedir. Aracın ikinci
katında bulunan yolcular Hayal Sitesi önünde bulunan duraktan sonra sanki devenin
hörgüçlerinde yürüyor gibi bir taraftan diğer tarafa savrularak merdivenlerden aşağı 
"Besmele" çekerek inmektedir.
    Dubleks otobüsü boğa gibi ölüm denilen matadorun üzerine süren bu esnafın bir
sorumlusu var mıdır?   
  Yoksa bu şikayetleri kabul eden şahıslarla ahbap-çavuş ilişkileri mi vardır !......

Büyükşehir Belediyesinden ise öncelikli beklentiler:
1-Otobüslerin yetersizliğidir. YAŞAM KENT, OYAK 4, ERDEM KENT, SİZİN EVLER ve TÜRK KONUT gibi bazı yerleşim birimlerimiz otobüs yetersizliği yüzünden kan ağlamaktadır. Bu duruma çözüm aramamak bulunmuş bir çözüm varsa uygulamamak insanlar için büyük bir vebaldir. (belirli zamanlarda ara servis otobüsleri konulabilir)
2-Yollarda bazı yerlerde kanalizasyon kapakları yoktur. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Rahmetli Orhan Veli Kanık ta yanılmıyorsam böyle bir çukura düşüp ölmüştü
3-Alacaatlı caddesinde göbekten İLKO evleri bölümüne kadar sokak lambaları yok bu bölüm tamamen karanlıkta kalmakta ancak civar sitelerden sızan ışıklar ile mum ışığı kıvamında aydınlanmaktadır.
4-Saltoğlu caddesini konut 2 ye bağlayan Dörtyol Ağzında (33.cadde) sinyalizasyon olmadığı için burada devamlı kaza olmaktadır.
5-Yol ayrımlarında yolun nereye gittiğine dair hiçbir tabela bulunmadığı için semtimize gelen yabancılar devamlı kaybolmaktadır.

bayramdan 4 gün evvel saat 15 civarında kızılaydan çift katlı otobüse bindim zaten kalabalıktı ümitköye gelince sanırım okul dagılmıştı 20 kadar öğrenci otobüse yer olmadıgı halde dolduruldu.hepside ayakta inanılmaz gürültü vede kalablık bir ortam oluştu ırmakkentte durakta inmek için zile bastık yanımdaki tanımadıgım hanımla ama yukarıdan aşagıya inmek ne mümkün otobüs hareket etti incek var diye bagırdık durdu biz daha yukarıda kalabalıkla mücadele edrken tekrar inen olmadıgı halde jareket etti ve ben üst katta alt kata kafamı vurarak merdivenlere alt kata düştüm ben 50 yaşındayım ve 2  ay önce ameliyart olmuştum 5 dakika kadar kendime gelemedim yanım daki tanımadıgım hanım kolumdan tutarak beni indirdi otobüs şöförü ve muavininde tık yok sonradan  bacaklarım kollarım ve yüzüm morardı ayagım burkulmuş kafamda biraz kanamıştı  tabiki  çocuklarım ve eşim sabaha kadar uyutmadılar kanama geçiririm diye tabiki arabanın plakasını alamadım ama iki katlı hınca hınç dolu otobüste herkes görd

olayı görenlerde lütfen bu siteye yazsınlar otobüsler yetersiz pis ve eski inanın o günden beri binemedim  şöförün suçu oldugu halde çok duyarsız kaldı.lütfen sıkı tutunarak binin ve de inin

hiç tanımadıgı halde beni otobüsten indiren ve keni yolu ters olmasına ragmen  gidecegim yere kadar götüren kızımıza  belki okur diye tekrar duyarlılıgından dolayı teşekkür ederim.anne ve babasını böyle bir evlat yetiştirdiği için kutlarım.sevgiyle kalın

Sayın Engin Uç,
Belediye başkanlarımızın Çayyolunun ilçe olmasını istemedikleri sitenizdeki yazılardan anlaşılmaktadır.
Sizinde dediğiniz gibi bütün resmi işlerimizin Yenimahallede yapılması Çayyolu hakına büyük bir eziyettir. Ben bu eziyeti 14/06/2006 tarihinde nüfus cüzdanımı yenilerken yaşadım. Yenimahalle kaymakamlık binasına iki dolmuşla gittim. Burada geçen zaman kaybımın yanı sıra Kaymakamlıkta nüfus işleri bölümünde benim tespitime göre Çayyolu halkından sadece 4-5 kişi var iken Yenimahalle merkez ve Yenimahalleye dahil diğer semtlerden gelen insanlarla da önümde dünya kadar insan vardı. Tabi o yüzden burada da saatlerce beklemek zorunda kaldım.
Yenimahalleye karşı bir husumetim yok ama bu yerin bizim Çayyoluna bu kadar uzak olması ve buraya ulaşmamız için önce Ankara merkeze gitmemiz sonra Yenimahalleye varmamız bizler için zor olduğu kadar utanç verici bir durumdur. İste ben bu yüzden Yenimahalleli diye anılmaktan nefret ediyorum.    ./...

Ayrıca Ahmet Duyar ın yaptığı hizmetleri yetersiz buluyor ve beğenmiyorum.
Ahmet Duyar, MUHARREM DALKILIÇ Parkındaki koşu yolunu halı ile kaplattı acaba zahmet buyurup burada hiç yürüdü mü? Burası aceleye getirilmiş, bir an evvel bitsin mantığı ile yapılmış bir yerdir halının altındaki beton zemin düzgün olmadığı gibi burada topak topak molozlar vardır. Bu yürürken veya koşarken his edilen bir durumdur.
Pazar yerimizin üzeri bizleri yağmurdan, kardan, güneşten korumak için kapatılmamıştır.
Bazı ara sokaklarda asfalt yoktur veya bozularak yok denecek duruma gelmiştir.