Dere...
    UYGARLIKLAR derelerin kenarında
    gelişti. Köyler, kasabalar kurdular insanlar
    derelerin kıyılarına.
        O dereler asırlarca su taşıdı insanlara.
        Bostanları sulayıp, insanların serin
    küplerine, bakır taslarına doldu dereler.
        Ama insanoğlu vefasızdır.
        Bir gün derenin yerine dikti gözünü.
        Ve işte kıyamet onun için kopuyor.
                                    *
        Bir şeyi hesaplayamadılar dereye ihanet
    edenler:       
        Derelerin canlı olduğunu ve
    savaşmayı bildiklerini.
        Kurak günlerde akan cılız bir suya bakıp
    aldansa da insan, dere sabırla bekler.
        Mevsimin stratejik ortaklığını, rüzgârların
  desteğini, bulutların ittifakını ve yağmurun
  işbirliğini...
        Bir gün...
        Üstüne bulutları, arkasına yağmuru, önüne
  rüzgârı alıp ıslak bir ordu oluverir.
        Kimse duramaz önünde.
        Son günlerde gördüğünüz işte buydu.
                                *
        Dere, yatağına göz diken insanların
    eşyalarını savurup atar.
        Bir de bakarsınız ki yataklar, dolaplar,
    televizyonlar, koltuklar, mobilyaları dışarı
    taşıyor dere. Onların yerine kendi eşyalarını
    kumu, çamurunu, çakılını getiriyor. 
        O zaman insanoğlu devleti yardıma çağırır,
    ama devlet derenin karşısında zayıftır, onu asla
    yenemez.
      Makinelerle, pompalarla, araçlarla gelen
  devlet, derenin savaşçı gücü karşısında aciz
  kalır, bakarsınız kimi zaman barış ister.
      Bugünlerde duyduğunuz "Dere
  yataklarındaki binaları yıkacağız" sözleri
  ya nedir?
                              *
        Derelerle savaşmak, onları yataklarından
  söküp atmak yerine barışık yaşasa ya insan...
        Göreceksiniz; dere önce kıyısında küçük
  küçük çiçekler sunacak insanlara.
        Sonra çimenlerden bir teras, birkaç söğüt
  ağacından gölgelik.
      İnsanları kıyılarına konuk edecek dere.
      İkram olarak berrak su.
      Ve şırıl şırıl, akıl almaz güzellikte bir müzikle
  ağırlayacak insanları dereler.
      Ama insanoğlu ahmaktır, barış
  istemiyor.
      Hürriyet Gazetesi
      Sayın Bekir Coşkun un "Onuncu Köy" ünden.

      ÇAP proje bankasına sunulmak üzere bir teklif:
      Dünyada bir tane BEKİR COŞKUN var. Kendisi, bir yazısında okuduğum kadarıyla
  bölgemizde ikamet ediyor. İzinli olduğu günlerde gazete tirajının düştüğü, doğa dostu Sayın
  Bekir Coşkun un Çayyolu ilçe olunca önemli bir yere isminin verilmesini arz ve teklif
  ederim.     

NEDEN OLMASIN
(İsmail Çinici nin önerisi üzerine)
Her ne kadar konuya muhatap olan ben değilsem de kendi adıma Bekir Coşkun gibi bir gazetecinin Çayyolu ndaki bir yere adının verilmesinden şeref duyarım.
Bir yere bazı değerlerin adlarını vermek için illa onların ölmesini mi beklememiz lazım.
Bizlerin rahatı, huzuru ve bu vatan için şehit veya gazi olmuş yada kahramanca terörle savaşmış ama sağlam kalmış kahraman askerlerimizin (subay, astsubay,er ve erbaşlar) gene terörle savaşmış polislerimizin adları neden Çayyolu nda bir caddeye verilmesin.
Korkusuz ve yetenekli pilotlarımızın adları veya TÜRK YILDIZLARI neden olmasın.
Bizleri sağlığımıza kavusturan (Branşı ne olursa olsun) eli öpülesi gerçek doktorlarımzın adları neden burada bir yere verilmesin (gerçek derken işini sevgi ile yapan, iyi yapan anlamında yoksa sahte diplomayla kendilerine doktor diyenlerin yazımda işi bile olmaz).
Adını kimsenin söyleyemediği garip ve uzun bir isme sahip olan 33. cadde BANGHABUNDUSEYHM... 1/2

NEDEN OLMASIN    (devam 2/2)
(ismail Çinici nin önerisi üzerine)
(33. cadde) BANGHABUNDUSEYHMUCIBÜLRAHMAN caddesi (adını bakarak yazdım ama buna rağmen yanlış olabilir.) yerine rahatlıkla bu değerli insanların adları verilebilir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
 
  TÜRKİYE DE HER NE HİKMETSE JANDARMAYA GENELDE TAŞRADA GÖREV YAPTIĞINDAN DOLAYI KENTLERDE TEPEDEN BAKILIR. HALBUKİ İTALYA DA VERGİYİ MALİYE BAKANLIĞINA BAĞLI JANDARMA BİRLİKLERİ İTALYAN HÜKÜMETİ ADINA TOPLAR.
  FRANSA DA İSE FRANSIZ HALKI GEREKTİĞİNDE POLİSİ VEYA JANDARMAYI SEÇME HAKKINA SAHİPTİR.
  MESELA, TÜRKİYE MİZDE VERGİLERİ JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI TOPLAMIŞ OLSA, ŞU ANDAKİ VERGİ DENETİMİ %2 DE KALIR MIYDI?
  BEN DE DAHİL DEVAMLI MECLİSİ ELEŞTİRİYORUZ AMA SÜT NASILSA KAYMAK DA ÖYLEDİR.     

Sayın Çayyol lular Ramazan bayramından önce dolaştıgım yollardaki kanalizasyon kapaklarının olmadığını durumu ASKİ ye ilettiğimi ve bayramdan sonra gene bu yollara bakacağımı yazmıştım. Tahmin ettiğiniz gibi hiç bir şey değişmemiş.
Yaptığım yeni tespitlerde ise
halkımız tarafından 2. ANİTTA PARK sitesi olarak anılan Uğur Barlık İnsaatın yaptığı ARİNNA PARK sitesinin Saltoğlu caddesine bakan kısmında Yaya kaldırımının altı bu inşaat tarafından garip bir şekilde oyulduğunu ve kaldırımın çökmemesi için tahta direklerle desteklendiğini gördüm. Burada sanki bir revak görünümü oluşmuştur.
33. caddeden 37. caddeye girildiğinde elektrik aydınlatma direğinin tehlikeli bir şekilde yana yatık vaziyette olduğunu fark ettim.
Durumun bir kısmını dün Engin beye bizzat ilettim.
Kendileri toplantı durumunda olduğu için fazla konusamadık.
Bu gün ise cayyolum. com a e - posta yollayarak görmüş olduğum tüm olumsuzlukları bana yakın, uzak demeden yazdım. Lütfen sizlerde beni yalnız bırakmayın; yazın

ÖZÜR
AŞAĞIDAKİ YAZIMLA İLGİLİ HABERİN BENİM JANDARMAYA YOLLADIĞIM YAZIDAN EPEY ÖNCE OLDUĞU (12 AĞUSTOS ).  FARK ETTİM.
DEMEK Kİ PEK BİR ŞEY DEĞİŞMEMİŞ OLAYDA ATM FARESİNİN YAKALANMASI TAMAMEN TESADÜF OLMUŞ.
HIZLA BÜYÜYEN ÇAYYOLU NDA BASİT OLAYLARDA BİLE JANDARMA SAYISI YETERSİZ KALMAKLA BİRLİKTE ACİL BÜYÜK OLAYLARDA İSE TAKVİYE ALMAK İÇİN MERKEZE UZAKTIR. BU DURUM YAPILACAK DÜZENLEMELERLE ELDEN GEÇİRİRMELİ BÖLGEMİZDE JANDARMA TAM ANLAMI İLE ETKİN HALE GETİRİRMELİDİR.

Cumhuriyetin ilan edildiği Ankara da 29 Ekim adına ne büyükşehir  nede yenimahalle belediyesinin bir etkinlik düzenlememesi beni şaşırtmamakla birlikte büyük tepkimi çekti..Kızılayda belediye flamalarının asılmasıda çok çirkindi, bu belediyenin bayramı değilki..İstanbuldaki muhteşem kutlamaları görünce hem çok gururlandım hemde Ankarada böyle şeylerin yapılmamasına çok kızdım..Başta Ulus meydanı olmak üzere tüm Ankara da muhteşem kutlamalar yapılmalıydı, bu bizim en büyük bayramımız-halkın oylarıyla seçilen yöneticiler görevlerini yapmadılar malesef..Cumhuriyeti bile kutlamaktan aciz M.Gökçek ve Ahmet Duyar ı şiddetle kınıyorum..Geçmişine sahip çıkmayan bugüne nasıl sahip çıkacak? İkisinede yazıklar olsun..Cumhuriyet kutlamaları tabiki onlara ait değil hepimiz yüreğimizde kutladık Cumhuriyetimizi ama yönetici koltuğunda oturanlarında sorumluluklarını bilmesi gerekirdi..Ama içlerinde yok, bu nedenle o makamlara hiç yakışmıyorlar!

şu ahmet duyarın haberini görünce kan beynime sıçradı. Sevgili Engin Uç, biz sizi tamamen destekliyoruz. O heryere eşit hizmet veren (!) belediye başkanı olacak zat da lütfen saçmalamasın. Herkes kimin ne olduğunu biliyor.

4 Kasım 2006 Cumartesi günü, 100 ü aşkın Sivil Toplum Örgütünün iştirak ettiği platform tarafından düzenlenen  CUMHURYETİMİZ İÇİN HALK YÜRÜYÜŞÜ saat 11 de Hipodrom AKM önünde toplanarak yürüyüşle başlayacak ,Tandoğan Mitingi ve Anitkabire Atamaızın kabrine çelenk konulurak devam edecektir.Tüm Çayyolunun Cumhuriyete inanan,seven ve ilkelerinin bekçilerini bekliyoruz.

Bir Çayyol lu
yazdıklarınıza katılıyor ve size hak veriyorum.
ahmet duyar ın  iddia ettiği her yere eşit hizmet lafını benim külahma anlatsın. Demet evlerde tapusu olmayan GÜNDÜZ KONDULARA tapu çıkarttı ama burada yapılan tapulu binalara müteahhit firmaların borçu yüzünden iskan raporu verilmiyor. Müteahhit firmalardan alamadıkları borçu ev sahiplerinden istiyorlar ve o şekilde iskan raporu vereceklerini söylüyorlar. Semtimizde hemen hemen hiç bir sitenin iskan raporu bulunmamaktadır. Buna Angora Evleri ( Deniz Baykal, Melih Gökçek, Saltoğlu gibi isimler bu sitede ), EMA ASMA BAHÇE.  Eston gibi Çayyolu halkının beğendiği siteler dahildir. Çayyolu sakinleri eğer daire sahibi iseniz TAPUNUZA BAKINIZ burada kat irtifakı yazısını göreceksiniz ve eğer hukukcu değilseniz hukukcu bir dostunuza bunun ne anlama geldiğini sorun.