-
EYLEM NOTLARI (3)
- son tespitim şu olabilir. Yine Engin Bey, bu direklerin harcı konulurken olayın farkına vardıklarını ve çalışan işçilerin sorulardan ürktüklerini söyleyip devamında eğer bu harçlar dökülürken en az on kişi şurada olabilseydik inanın bu direği buraya dikemezlerdi açıklamasını yaptı. Ne güzel, madem bu tespiti yapmışsınız o halde neden o on kişiyi buraya getiremedik. (gerçi konuşmasında yapılan çalışmanın gizlendiğini hatta verilen bilginin deforme edilerek yanıltma yapıldığını da söylemedi değil ama). Yine de Sayın Uç ve beş arkadaşının bu tepeleri daha önce imara açan rantiyecilere (koop) karşı verdikleri savaşta yargı yoluyla imar kararını bozduklarını öğrendiğim ve çok da takdir ettiğim geçmişleri nedeniyle bu konuda da zamanlama hatası yapmadan hareket edebilmeliymişler demekten kendimi alamadım. Sayın Uç, tek bu direklerin temelleri atılırken (hatta mümkünse atılmadan bile önce) bir "erken uyarı" yapabilseydiniz. Tahmin ediyorum sonuçlar belki bu günkünden farkı olabilirdi.
Buradan Çayyolu Platformu olarak sadece doğru olanı yapmanın veya savunmanın tek başına yeterli olmadığı bundan da önemlisi doğru olanı doğru zamanda yapmanın veya savunmanın çok çok daha önemli olduğunun altını çizebiliriz.
Son bir tespit de şu olsun: Beğeniriz, beğenmeyiz. Ama bu insanlar ÇAP olarak belli ki bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. En azından bunun takdir edilmesi gerekir. Varlık nedeni olan kitlelerde bir "aidiyet" duygusu yaratmayan sivil toplum kuruluşlarının işi zordur. ÇAP' ın da üzerinde durması gereken asıl durum işte budur.
Saygılarımla.
Tarih: 25 Aralık 2006 01:52 Ekleyen: Beğenme: 0
-
EYLEM NOTLARI (2)
- Sayın Engin Uç'un bu direği alsınlar karşı (Başkent Üniversitesi tarafındaki) tepelere koysunlar tarzındaki tepkisi bir başka konuşmacı tarafından sürç-ü lisan olarak ayıklanıp doğru noktaya gelindi. Bu da katılımcıların belli bir "farkındalık" düzeyine sahip olduğunu gösteriyordu.
- Ordu'lu konuşmacının Karadeniz Bölgesi hakkındaki Çernobil faciasından neredeyse çeyrek asır sonra ortaya çıkan etkiler konusundaki tespiti ise çok manidardı. Batıkent'li konuk Ordu'luya teşekkürler. (bu arada sevgili Kazım Koyuncu'yu da anmayı bir görev bilirim. Anısı aramızda yaşasın ve rahat uyusun.Sağ olasın Kazımcık)
- Bana göre tepedeki en rasyonel konuşma biz tüketicilerin sermaye üzerinde ekonomik yaptırım etkisi olabilecek türden bir eylem tarzını seçmek zorunda olduğumuzu haykırmasıydı. Çünkü daha önce de yazmıştım. Sermayenin vatanı milleti olmaz, onun vatanı da, milleti de, milliyeti de paradır, kardır. Eğer biz tüketiciler onların bu zayıf tarafını bilerek hareket edebilir ve konuşmacı arkadaşımızın dediği gibi örneğin Çayyolu halkı olarak herhangibir hafta sonunda sadece bir veya iki güncük dahi şu ceplerimizi kapatıp onları maddi zararla cezalandırabilirsek işte o zaman etkimiz tartışılamaz olacaktır. Sözümüz de dinlenecektir, sesimiz de. Ama bunu nasıl yaparız, yapabilir miyiz, veya onlar da zaten bütün hesaplarını bunu yapamayacağımız üzerinden mi yapmaktadırlar da bütün bunlar yaşanmaktadır orasını da yeniden bir güzel düşünmek zorundayız hep birlikte.
Saygılarımla
Tarih: 25 Aralık 2006 01:26 Ekleyen: Beğenme: 0
-
EYLEM NOTLARI
Bir avuç insanla katıldığımız anti-baz eylemine ilişkin bazı tespit ve duygularımı (izninizle) sizlerle paylaşmak istiyorum:
- ilk tespitim katılımcıların (sanıyorum) büyük çoğunluğu ÇAP şemsiyesi altındaki dernek üyeleriydi. Onlar zaten organizasyonu temsim edenler, onları çıkarsak eyleme dışardan katılım çok daha düşük demektir.
- katılımcıların belli bir kısmı tepeye araçları ile gelmişlerdi. Elbet herkesin benim gibi düşünmesini bekleyemem ama ben en azından tepenin temiz havasını solumak için yürüyerek çıkmayı tercih ettim. Eh fena da olmadı. (gerçi katılımdan dolayı gerçekten iyi bir hava almadık da değil hani.) Ama katılım yüksek olsaydı, o araçlar nedeniyle katılımcılar rahatsız olacaklardı. En azından böylesi eylemlerde konforumuzdan niye vaz geçemiyoruz bir türlü anlayamam.
- bir eski sayın bakan da kişisel görüşlerini belirtti. Ancak şu anda buraya baz izni veren görevdeki bakan ile sayın eski bakanın icraa etme anlayışlarında bir farklılık vardır mıdır acaba? Eğer var diyorlarsa bunu görev yaparken niye göstermezler de şimdi bizden biri gibi olmayı seçerler. Bunu kendilerini oralara gönderdiğimizde (yani yaptırım erki avuçlarının içindeyken)gösterebilseler çok daha etkili ve anlamlı olmaz mı ki? Yoksa sonradan hidayete ermenin bize bir faydası olacağını sanmıyorum.
- bir kere katılımcıların herbiri Türkiye'nin çağdaş yüzünü temsil eden insanlar görünümündeydi ki, bu belki de yapılacak tespitler içinde en övülesi olanı. Bir kere birbirlerini dinlemesini biliyorlardı. Bu bizim bir türlü öğrenemediğimiz bir şey malum.
Tarih: 25 Aralık 2006 01:03 Ekleyen: Beğenme: 0
-
T U R K C E L L
Tüketicinin Üzerini Radyasyonlayan Kuruluş
Tüm Ülkeyi Radyasyonlayan Kuruluş
Tümümüzü Üzen Rahatsızlandıran Kuruluş
Tepemizde Uçan Radyasyon Kuşu
TURK CELL (veya TÜRK CELL) Markasını bir de böyle okumaya ne dersiniz?
-bir agroştik/simsi-
Tarih: 25 Aralık 2006 00:35 Ekleyen: Beğenme: 0
-
EYLEM ZOR ZENAATTIR
Nihayet 24 Aralık Pazar günü tepedeydik bir kaç kişi. (50 bilemediniz 100 kişiye 200.000'lik Çayyolu içinde başka ne denilebilir ki?)Buna da şükür demek her halde iyimserlik sınırlarını zorlamak olur. Hiç kendimizi kandırmayalım. Öyle diğer semtlere göre Çayyolu yine de iyiymiş gibi mazeretlerle avunmaya hele hele övünmeye falan hiç kalkışmayalım. Kelimenin tam anlamıyla dağ fare doğurmuştur. (Ama bizim Çayyolu'nun dağları 60 metrelik ejderha yavruları doğuruyor, yansıtıcılar takıldığında büyüyüp gerçek bir ejderha olacak.) Efendim Çayyolu farklıymış, kültürlüymüş, duyarlıymış falan falan. Hadi canım, duyarlılık, kültürlülük, entellektüelizm buysa, yandı gülüm keten helva. Böylesi bir eylem sosyo-kültürel tabakalaşma yönünden farklı (yetersiz demeye dilim varmıyor) diyebileceğimiz örneğin bir Mamak'ta yapılsaydı Çayyolu'ndakinin en az dört katı kalabalık olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Kısaca Çayyolu için söylediğimiz, düşündüğümüz hatta çoğu zaman övündüğümüz bohemyanın karşılığı bundan çok daha fazlası olmalıydı. Bir iki gün önce hiç değilse bu Pazar konformist davranmayalım ve tepede olalım diye yazmıştım. Ama görüyorum ki, konforundan vaz geçmeyi göze alan duyarlı insanların sayıları ancak yukarıda vurguladığımız kadar olmuş.
Yazdıklarımı umutsuzluğa kapıldığım için yazmıyorum. Ben insandan umudumu hiç kesmedim yaşamda. Söylediklerim bir tespit sadece ve buna, bu şekline itirazım var, razı değilim, daha iyi olabiliriz, olmalıyız diye yazıyorum. Eh ne yapalım. Bu işi de belki yavaş yavaş öğreneceğiz kimbilir.
Sayg.
Tarih: 25 Aralık 2006 00:22 Ekleyen: Beğenme: 0
-
en güzel günlerin siz çayyolu halkının olması dileği ile, semtinizde yaşadığım bir olayı anlatmaktan geçemiyeceğim. Ne kadar şanslı olduğunuzu bilmenizi isterim. Çayyolunun yaşayanları olarak örgütlenmeniz,haksızlıklara ve olumsuzluklara karşı verdiğiniz mücadele, bu güne kadar diğer semtlerde görülmeyen sivil toplum oluşumu, şüphesiz tartışılmaz....bu çabalarınızın diğer semtlere de örnek olmasını diliyorum.
23.12.2006 günü ümitköy çarşılarını gezerken gözüme ilişen bir levha ile irkildim.Bir balık restoranı idi...içeri girdim. hazırlanma ve düzen açısından bambaşka bir anlayışta dizayn edilen tezgahda gördüklerim gerçekten iştah açıcı ve beni ye der gibiydi....güler yüzlü hoş kızlar eşliğinde üst katta restoran bölümünü gezerken çayyolu halkının böyle bir mekana sahip oldukları için ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. ikram edilen ürünler ise tek kelime ile mükemmeldi. adının fısh and sea olduğunu öğrendiğim bu mekan gerçekten bambaşka bir lezzet ve anlayışla sunduğu deniz ürünlerini hemde ucuz bir şekilde yemekten hoşnut kaldığım gibi, sizlerinde böyle bir mekana sahip olduğunuzdan dolayı kıskandım, inşallah aynı anlayışda ve tattaki yerlerin çoğalması dileği ile yaklaşan kurban bayramı ve yeni yılınızı kutlarım.
Tarih: 24 Aralık 2006 23:09 Ekleyen: Beğenme: 0
-
ÇAYYOLU PLATFORMUNU KUTLUYORUM SOĞUK HAVADA 75-80 KİŞİYİ ÇAYYOLUNUN TEPESİNDE TOPLAYARAK EYLEM YAPTIRMAK ZOR İŞTİR. İNSANLARIMIZ GERÇEKTEN DUYARSIZ AMA NE YAPALIM DUYARLI OLMALARI İÇİN HERŞEYİN YAPILMAYA DEVAM EDİLECEĞİNDEN KUŞKUMUZ YOKTUR.
KONUT-2 'YE KURULACAK BAZ İSTASYONU DİREĞİ İÇİN YAPACAĞINIZ EYLEMDE BAYRAM GÜNÜ DE OLSA HEP ARKANIZDAYIZ EFENDİM...
İSMAİL BEY ; BİR KAÇ KELAM EDİN DE NEŞEMİZ GELSİN BİR GÜN YAZMADINIZ ÖZLEDİK .
Tarih: 24 Aralık 2006 22:13 Ekleyen: Beğenme: 0
-
BU GÜNKÜ BAZ İSTASYONU PROTESTOSUNA ÇEVREDEKİ SİTELERİN DÖRT DE BİRİSİ GELSE TEPE TAMAMIYLA DOLARDI. BEN İYİ DUYURULAMADIĞI KANAATİNDEYİM, BİZ ÇALDIK BİZ OYNADIK DEVLETİN HATTA JANDARMANIN BİLE HABERİ OLMAMIŞ YAZIK HİÇ OLMAZSA ANKARANIN ENAZ 2-3 YEREL TV.KANALINA HABER VERİLSE SABAH,HÜRRİYET,MİLLİYET ANKARANIN MUHABİRLERİNE HABER VERİLSE Kİ BEN SABAH ANKARAYI ARADIĞIMDA ENGİN BEYLE GÖRÜŞTÜKLERİNİ GELECEKLERİNİ SÖYLEDİLER. (ORADAKİ FOTOĞRAFÇI BELKİ GAZETECİYDİ BEN BİLEMEDİM!)
MEDYA KANALI İLE DEVLETİN İLGİLİ KURUMLARINI HABERDAR EDEBİLİRDİK KEŞKE BİR KAÇ MANKEN KIZI DAVET ETSEYDİK AKŞAM HABERLERE MALZEME ÇIKARDI.
BİZ DE BU SAYEDE EYFEL KULEMİZİN TANITIMINI YAPMIŞ OLURDUK.
HERHALDE TİYATRO VE SİNEMA İLE ALIŞVERİŞ SAATİ OLDUĞUNDAN SİTELERDEKİ SAKİNLERİMİZ TOPLANTIYA PEK İLGİLİ DEĞİLLERDİ OLSUN ORADA ÇEVRESİNİ SEVEN VE KORUMAK İÇİN SAVAŞAN EN AZ 75-80 KİŞİ VARDIK YA PROTESTOMUZU DA YAPTIK YA BİZE YETER.(KATILANLARA GELECEĞİNİ ÇOCUKLARINI DÜŞÜNEN VE SAHİP ÇIKANLARA ÇOK TEŞEKKÜRLER.)
GERÇİ TEPEDEKİ DEVASA DİREĞİ GÖRÜNCE DON KİŞOTUN HİKAYESİ GELDİ AKLIMA ,BİZLER ORADA ACABA DEĞİRMENLE Mİ SAVAŞTIK.!!!
Tarih: 24 Aralık 2006 22:08 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Her ne kadar Sayın Engin Uç toplantıya gelen kalabalıktan memnun görünsede doğrusu ben daha fazla kalabalık bekliyordum. Ama buna da şükür 5 - 10 kişi ilede sınırlı kalabilirdik.
Tarih: 24 Aralık 2006 19:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sevgili Çayyolu Gençleri,
Sizlerin çok önemli nedenleri olmazsa hepinizi Ali Rıza Bey Ormanına davet etmiş ve yakın uzak demeden mutlaka gelmeniz gerektiğini söylemiştim ve benim oraya gitmemem için birden fazla neden göstermiş bunlara rağmen orada olacağımı yazmıştım. Atatürk Ormanına kurulan 2. BAZ istasyonunun bana daha yakın olması sebebi ile bu nedenlerimden biri ortadan kalktı. Belki yarın sizlerin bulunduğu bölgelerede 3. hatta 4. BAZ lar kurulabilir. Bu yüzden hepinizle BU GÜN SAAT 14.00 DA ALİ RIZA BEY ORMANINDA BULUŞMAK DİLEĞİ İLE HOŞCA KALIN.
Tarih: 24 Aralık 2006 12:10 Ekleyen: Beğenme: 0