Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Diyalektik ve Didaktik (öğretici)
          Bir Yeni Yıl 2 0 0 7
      Yepyeni bir yeni yıla giriyoruz. Dünyamızda ve ülkemizdeki gelişmeler hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını daha çarpıcı bir biçimde hissettiriyor. Bu nedenledir mi bilinmez ama, 2007 coğrafyamıza zamanlama olarak didaktik bir eser gibi geldi. Bununla kalmadı, bir de diyalektiği peşine taktı getirdi. Eytişimsel özdekçiliği sararmış takvim yapraklarında bırakmış olsa bile yine de yapacağını yaparak geldi. Hem diyalektik hem de didaktik olarak.
      2007'nin didaktik öğretisi yukarıda anlatıldığı kadar da, bunun diyalektiği hangi tarafta derseniz bu ünlü felsefi fenomende anlatabileceklerim de çok uzak bir tarafta... "Zıtların birliği ya da her şey zıttının mevcududur" ise her tarafta... 2007'nin diyalektiği ise aşağı tarafta. Yılbaşı geliyor diye, islamın yeni şartına " (post) modern olmak" uyan cami marketlerimiz yılbaşı süsleri ile iyice süslenmiş, yılbaşı mumları, noel çamları ve maskeler satıyorlar, maskeli balolar için. Yukarıda Kurban Bayramı namazı, aşağıdaki markette yılbaşı hindi pazarı, ayrıca Noel Babalı çam ağaçları. İşte size zıtların birliği ya da taşralı diyalektik. Ancak  yeni yıl 2007 bununla da kalmadı, bir de son dakika sürprizi yaptı. Kurban Bayramını da koluna takarak kapımızı çaldı. Bu nedenledir ki; üst katta Kurban Bayramı namazı, alt katta yılbaşı hindileri pazarı, evlerde ise kavurma tavası. Geceyarısı ise yılbaşı pastası sefası, sabaha karşı tuzlama çorbası cefası.
      Fizikte bile tek doğru yok. Yeni yılda niçin olsun ki?!
      Bir yanlışlığım da varsa lütfen düzeltin.
    Tarih: 30 Aralık 2006 16:26 Ekleyen:
  • HERKESİN KURBAN BAYRAMINI VE YENİYILINI KUTLAR SAĞLIK, BAŞARI, VE MUTLULUKLAR DİLERİM. EN İYİ GÜNLER SİZLERLE OLSUN.
    Tarih: 29 Aralık 2006 22:04 Ekleyen:
  • TÜM ÇAYYOLU SİTE SAKİNLERİNİN, ÇAYYOLU PLATFORMUNUN DEĞERLİ ÜYELERİ İLE BU ZİYARETÇİ DEFTERİNİ OKUYANLARIN BAYRAMLARINI  KUTLAR, HEMEN ÖNÜMÜZDE DURAN 2007 YILININ BİZLERE, AİLELERİMİZE TÜM ÇAYYOLU SAKİNLERİNE , MUTLULUK, SAĞLIK VE ESENLİKLER GETİRMESİNİ TEMENNİ EDERKEN EN GÜZEL GÜNLER SİZLERİN OLSUN DİYORUM.
    Tarih: 29 Aralık 2006 11:23 Ekleyen:
  • Sayın Faruk Elmasoğlu, ilginiz için teşekkür ediyorum. Yalnız Tuncay Türk'e nasıl haksızlık yapıldığını anlayamadım. Saygılar...
    Tarih: 29 Aralık 2006 00:16 Ekleyen:
  • Sayın Egemen Soylu,
    Konu ile ilgili hassasiyetinizi anlıyor ve size hak veriyorum. Ama sanırım burada Tuncay Türk arkadaşsımız gibi birkaç kişiye haksızlık yapılıyor.

    Saygı ve sevgilerimle.

    Tarih: 28 Aralık 2006 14:34 Ekleyen:
  • ÇAYYOLU ve ÜMİTKÖY Sakinlerinin
    Kurban Bayramını ve Yeni Yılını Kutlar,
    Sağlık, Başarı ve mutlu yarınlar dilerim.
    Sevgi ve Saygılarımla...

    Okan UZUN

    Tarih: 28 Aralık 2006 12:10 Ekleyen:
  • Ümitköy'ün kuzeyinde Çayyolu köyünün doğusunda Angora evlerinin de güneyinde kalan bir dağ vardı eskiden. Bir dağ vardı eskiden diyorum. Çünkü gerçekten bu dağın şekli değişti. Orada şimdi kooperatifler lüks evler villalar yapıyorlar. Bunun için de dağ yarılıyor yollar yapılıyor, üstten de resmen tıraşlanıyor, budanıyor. Yani bir yıl önce haritada dağ olarak gözüken yerde şimdi yeller esiyor. Peki adını bilemediğim bu dağ bir tabiat varlığı sayılmıyor mu? Korunması lazım değil miydi? Ağaçlandırılsa daha iyi olmaz mıydı? Tabiatı rant uğruna yok ediyoruz.  Bugüne kadar çevreye duyarlı hiçbir insanın bu konuda bir tepkisini de görmedim, duymadım. Kim nasıl buna sebep oldu onu da bilemiyorum. Saygılarımla....
    Tarih: 28 Aralık 2006 11:20 Ekleyen:
  • AŞIRI NİKBİN İNSAN; BIKKIN İNSANDIR.

    Ben her zaman her şeyin aşırısına karşı biri olarak ne aşırı kötümserliğin nede aşırı iyimseliğin iyi bir şey olmadığını devamlı söyler; bu bakımdan da her şeye kötümser bakan insanlara kızdığım gibi her şeye iyimser bakan insanları da yadırgamışımdır ve yeri gelince devamlı olarak nikbinlik bıkkınlıktır diye söylemişimdir.(tabii ki aşırısı) Aslında bu kadar fazla iyimserlik; o insanın fazla iyimser biri olduğunu göstermediği gibi tam tersine o insanın ne kadar bıkkın ve çaresiz olduğunun kanıtıdır.
    Sayın sakinlerimizden birinin de belirttiği gibi Çayyolu gibi yoğun bir yerleşim bölgesinde ortalama 80 kişinin toplanması 5-10 kişi ile sınırlı kalmadık buna da şükür demek aşırı bir iyimselik olur. Bu bakımdan artık bende bıkkın insanlar sınıfına dahil olduğumu itiraf etmek zorundayım.
    Ali Rıza Bey Ormanına sadece Koru sitesi ve Asma bahçe sakinlerinin 1/4 i gelse idi çok daha fazla kalabalık olurdu.
    Tarih: 28 Aralık 2006 00:26 Ekleyen:
  • ...................................................
                    ...............................................
                    sokaklarda yalnızdılar tekdiler
                    hoyratça kurşun sıktılar
                    bıçak çektiler
                    bakmayan şimdi aslan kesildiklerine
                    onlar daha düne kadar
                    kediyle köpektiler
                    ...........................
                    ...........................................

        Sn. Yonca Hanım, benim aktardığım öykü " kelebek etkisi" mucizesinin kelebek kanadı iken, sizin bunlara karşı  yüreğinizle söyledikleriniz belli ki kasırga bulutları olsa gerek. Okuyanın yüreğinde lirik bir tad bırakan "sokak" yazınız, bana içinde sokak sözü geçen bir başka şiiri anımsattı. (illa da bir ilgi aramayın!)Ama ne yazık ki, ben de sizin gibi, yukarıda bir kaç satırını aktardığım bu güzel  şiirin ne tamamını, ne de şiirin gerçek emekçisi olan şairini aklımda tutamamışım.
        O güzel şair de beni affeder umarım.

        bil mukabele hoşbulduk...:-)
    Tarih: 28 Aralık 2006 00:02 Ekleyen:
  • Faruk Bey,

    "sokak" yazısını bu köşenin formatına uygun düşürmek ve okunabilir kılabilmek için göstermiş olduğum naif çabayı, doğrusu bu ya, çok güzel analiz etmişsiniz. :-)))
    yazınızı okurken kendi obsesif hallerimi bu kadar aleni deşifre etmiş olmama pek çok güldüm... ama gönülden kopan bir yazının insanlara ulaşmış olmasının mutluluğu da, şu soğuk kış günlerinde içimi yine pek çok ısıttı... (bu arada İsmail Bey'e de, hassasiyeti için teşekkür ederim.)

    Ve Sakin Sakin,

    tek bir deniz yıldızının kaderini değiştirmenin bile aslında evrenin devinimi açısından ne kadar benzersiz bir çaba olduğunu o kadar güzel anlatmışsınız ki; tam bir "kelebek etkisi" mucizesi; (hani "dünyanın bir ucunda bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın öte ucunda bir kasırga bulutunu harekete geçirebilir" zincirinden hareketle...) bu şiir size...

    karamsar olmak zor değil;
    zor olan; çılgın bir fırtınadan sonra gökkuşağı gibi gülümseyebilmektir.
    kucaklamaya kollarının yetmeyeceği bir ağaç, bir tohumla başlar...
    en uzun yolculuklar bir adımla başlar...
    gerçek sevgiler tebessümle başlar...
    annem her fırsatta bize, güneşe doğru zıplamamızı öğütlerdi...
    güneşe ulaşamazdık belki ama;
    hiç olmazsa ayaklarımız yerden kesilirdi...

    (yabancı bir şair'den çeviri---ama ne yazık ki şairin adını bilmiyorum...yaşıyorsa kulakları çınlasın ve bizi affetsin / eğer başka bir boyuta geçmiş ise ruhu aydınlansın ve bizi yine affetsin :-))))
    herkese selamlar...
    hoşbulduk... :-)
    Tarih: 27 Aralık 2006 13:20 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!