(2)
2. CEPVOİCE
Viva duce
İsmi lazım değil sitesinden (ild) 68’li ağabeylerim eskiden hep yakınırlardı. “şu Avrupa’dan kırk elli sene geride sayıyoruz” diye. Vallahi doğru olduğu ortaya kondu. Değişim zaman tünelinde bulunan evrim makinesindeki çizmeden doğuya doğru ancak bugün gelebildi.
Yürüye yürüye “yürütme” olarak.
Kuvvetler ayrılığını geride bırakarak.
İşte bu zaman o zaman: un attimo.
1 dakika saygı duruşu.
Duce! Duce! Duce!
Viva Duce!
Bkz: is.mail.com.tr 1293 nolu mesaj
Askıda kahve diyor ki : “aslında her İtalyan bir Türk’e benzer.”
Welcome to Ümitköy-Çayyolu-Galleria
Anadolu Sofrası yanı Kitchen of the world (0312.235 96 00)
Küreselleşen Dünya Mutfağı
Kurtlar, kuşlar, taylar (atlar nerede Demette mi Senatör’de mi?)
Bana ne ve sana ne konularında yapılacak sınava hazır mısınız?
Yoksa mavi masanın sayın ülkeri uyuyor mu?
Sokakta değişim başladı.
Yeter ki siz ayak uydurun!
Şöyle ki;
Uyduk imama….
Nitekim ultra poliüretan
Klasik ve romantik bir Pazar yazısı
BOZAACIYAAAA
Akman bozacısından
Sattttt’tım
Not: akman : Ankara Ulus’ta bulunan bir boza markasıdır. Vefa bozası kadar ünlü olmasa da.
Ek not: sipariş üzerine boza da pişirilir.
hukukçu dostlar sitesinden
hukukçu doktorunuz
objektif vijdan
Tarih: 10 Ocak 2007 12:42 Ekleyen: Beğenme: 0
CNN gecegörüşü !!!
TDK 2807. kilometrede asfalt çalışması
1. kaç hafta "pazar günleri"
2. var mıdır bir diğerinin yesi
3. ve de çizmeli kedinin fesi
olarak düzeltilmiştir.
Tarih: 10 Ocak 2007 12:00 Ekleyen: Beğenme: 0
KEKLERİN DÜNYASI
POP DEÐİL DAN’S KEK
Zaman zaman zaman zaman
Bir gün olsun unutunca
Dışımda kalıyorsun
Oysa seni düşününce
İçime sığmıyorsun
Gözlerimi kapatınca
Yanımda oluyorsun
Seni öpsem seni okşasam
Farkına varmıyorsun
Her gün akşam oluşunda
Kadehime doluyorsun
Yudum yudum, damla damla
Düşüncem oluyorsun
Sigaramın dumanında
Dudağıma konuyorsun
Her nefeste derin derin
İçime doluyorsun
K a k a “O’lu k e k”
Şımartan tatlar
Lezzet dergisi (sayfa 23)
olmaz böyle şey
sey olmaz böyle sey olmaz böyle sey olmaz böyle
sey olmaz böyle sey olmaz böyle sey olmaz böyle
o tepenin yamacinda o deniz kenarinda
o agacin altinda o korunun yollarinda
dolasiyorsun sen simdi yine
beraber gezdigimiz ayni yerlerde
gözyasi dökmek artik neye yarar
simdi benim yerimde bir baskasi var
Olmaz böyle sey yoksa rüya mi
tam mutlu oldum derken yiktin bütün dünyami
ben bu dertten ölürsem söyle kücük bey
hic mi kalbin sizlamaz
kendi derdim yeterken bir de sen dert oldun basima
bu ask artik en son derken nerden ciktin karsima
askin adini anmayacaktim
söz vermistim bir daha kanmayacaktim
ne sözler kaldi ne de yeminler
gönül birkez sevince ferman mi dinler
dilerim ki en sonunda sen de pisman olursun
ettigin bunca ezayi baskasindan bulursun
az mi cektirdin yillarca bana
bir gün gelir baskasi cektirir sana
sen de aglarsin sende inlersin
sen de ayni sarkiyi ona söylersin
Yeni mor ineğiniz
M i l k a
Sütü beyaz
SAYGILARIMLA
Tarih: 10 Ocak 2007 09:12 Ekleyen: Beğenme: 0
A KALİTE MAŞALLAHLI
MEDYA BİLGİSİ (30 EYLÜL 2007 HÜRRİYET)
AR’MAN’lı Hürriyetin firikiği
Ramazan olmasına rağmen hür. okuyucuların dikkatini çekiyordur. “şeytanın gör dediği”. Kaç haftadır Hürriyet gazetesinin birinci sayfasını Ayşe Arman’ın postmodern firikikleri süslüyor. Ayşe Arman’ı tanımayan yoktur ama sayın Arman hür doğdum ben hürriyette yaşarım şarkısını unutup hürriyette yaşadığına emin mi olmak istiyor. Yoksa kürekçi mahkumu Bekir mi olmak istiyor.
Bu ne cesaret canım. Yoksa birilerine nispet mi, kimilerine. A.A bu ERKEKÇE postmodern pozuyla haftanın diyalektik ve didaktiği.
Bakınız sayın ar MAN ‘ın pozunun dozuna ;
Saçları sarı masa ( Şişli, Nişantaşı)
Kıyafeti mavi masa
Çizmeleri ise özenle seçilmiş beyaz masa (AK)
Çizmeyi o kıyafete takarsanız olur bir taraf şişhane öteki taraf meyhane.
Sonra ;
Beyaz masanın beki
Ya ararsa sayın Beki
Yarın pazartesi
Bu kıyafette derse neyin nesi
Gelirse kırmızı kartın tezi
Var mıdır bir diğer yesi
Ve de çizmeli kedi
soslu yok sayın Ertuğrul beyin bu yaştan sonra mahalledeki rajondan kasımpatılı gazi madalyası almaması için mahallenin muhtarlarına dikkat edilmesi gerekmiyor mu?
Hür doğdum ben hürriyete yaşarım
Kime ne Aydın beye ne
Köle miyim sana ben
Sana (unilever’e) ne, sana ne
Zararım kendime
Kime ne kime ne
Değil mi efendim
Sayın AR’man’A ithaf
“kınamazlar güzel sevse yiğidi,
güzel sevmek koç yiğide AR değil”
Karacaoğlannnnnn
Saygılarımla
Tarih: 10 Ocak 2007 09:10 Ekleyen: Beğenme: 0
İsmail Kardeşim işi işgüzarlığa, hatta daha da büyüterek saygısızlığa doğru götürüyor.
Mizah çok güzel bir şeydir. Ancak burada hele hele bu bölümde bu tür şaçma sapan, okuyucusuna hiç bir şey vermeyen yazıların olması belki site yöneticileri için mizahi bir olay olarak algılanabilir ama burada yer alması genel olarak OKUYUCU mantık ve istek dışıdır.
Site yöneticilerini tanımasam, bilmesem, diyeceğim ki özellikle bu tür konuları yazılmasına müsade ederek esas sorunların üzerine perde çekiyorlar.
Yapmayın beyler.Kimden yanasınız, neye hizmet ediyorsunuz. Basının kime çanak tuttuğu belli. Sizlerde mi aynı istikamette gitmeye çalışıyorsunuz.?
Çayyolunun, Türkiye'nin bir sürü sorunu varken ayşe armanın zırvalarından bize ne kardeşim.
* Gece belediyenin çayyolunda yaptığı operasyondan kimin haber var(yol açma ve asfaltlama)
* oyak8'in önündeki park alanı ne amaçla kime verildi ?
* Atabilge konutlarının önüne kadar niçin özel asfaltlama yapılıyor ?
* Türkkonut için neler yapılıyor?
* Çayyolunun aydın, LAİK Türk evlatları nerde????
Yoksa onlardamı %47 içerisine girdiler.
* Belediye meclis üyelerine ait arsalar nerede
Bir türban hikayesi aldı gidiyor. Anlamıyormusunuz sağ gösterip sol vuracaklar.VATAN elden GİDİYOR efendiler, DİKKAT amerikadan sümüklü fetullah bunu yapıyor
Ülkemiz her geçen gün batağa gidiyor.TV'de dizilerde artık dini konular yer almaya başladı.
Radyolarda namaz rekatları artırılmaya çalışıyor.
Sizler ayrı bir dünyada mı yaşıyorsunuz ki bu tehlikeleri görmüyorsunuz.
Yada %47'lerin içerisinde olduğunuz için isteyerek alet oluyor
Tarih: 10 Ocak 2007 04:49 Ekleyen: Beğenme: 0
E f e n d i m,
Zat-ı alinize hayırlı geceler dilerim. En iyi kamuflaj tarafsız olmaktır derler. İşte bu sözü kendine dayanak yaparak CNN'de "Tarafsız Bölge"yi hazırlayan Sayın Ahmet Hakan, seyir defterimizin 990 no'lu mesajını programında gündem yaparak konuklarıyla tartıştı. Programdan sonra yazınızı okudum. İyi ki yazmışsınız. Neredeyse bizim kızılderili reisin beyaz adamla yaptığı ateşkes anlaşmalarını inceleyecektim. Özellikle bilmenizi rica ederim ki 990 no'lu mesaj, 873'teki sizin yansıttığınız değerler düşünülerek yazılmaya çalışılmıştır. Bu nedenledir ki; 1000 no'lu mesajın beni mutlu ettiği bu akşamda zat-ı alinizin zahmet edip bu mesajı yazması benim için 1000 no'lu mesaj kadar önemlidir.
Tarih: 10 Ocak 2007 01:31 Ekleyen: Beğenme: 0
ne kürke göster itibar
ne söyle yalanı dolanı
baş köşeye yerleştir
söyleyecek sözü olanı
Sakin Sakin
Sayın Çinici,
Gerçek patenti bendenize ait olan bu naçizhane dörtlüğe görüyorum ki Sayın Engin Uç Bey sizin için hayat vermiş ve baş köşe kadar değerli bir yer olan cayyolum.com'un 1.sayfasına davetiyesini göndermiş bile. Bence pek de güzel etmiş, yakışanı etmiş. Başta ben olmak üzere bu sayfaları izleyenlerin çok büyük bir çoğunluğunun da bundan gerçekten "gönenç" duyacaklarından hiç kuşkum yok. Sayın Uç'un "milenyum" teşekkürnamesinde adımızdan da bahsetmesi ise bizim onurlanacağımız bir vesikadır.Sağolsunlar. Yeri gelecek (geçmişte olduğu gibi) belki yine farklı bazı görüşlerimi burada dillendirmeyi isteyeceğim. Ancak şu anda sadece şunu söylemenin tam zamanıdır diye düşünüyorum. "bir düşman çok, yüz dost azdır" Doğrusunu söylemek gerekirse bir kişilik kontenjanı sizin için kullanmayacak kadar kör olmadığımı biliyorum. Malum yaşam yalnız geriye doğru anlaşılabilir, ama ileriye doğru yaşanmaktadır. Öyle görünüyor ki cayyolum.com, "2.ci yazı milenyumuna" çok daha güzel, çok daha engin(hem de Uç), çok daha umutlu girmektedir.
İleriye doğru yaşamaya başlayan İkinci yazı milenyumunun tüm Çayyolu Sakinlerine güzellikler, esenlikler ve de nur topu gibi bir yavru ilçe getirmesini diliyorum.
Yüz dost/lara saygılarla.
Tarih: 10 Ocak 2007 00:36 Ekleyen: Beğenme: 0
İsmail Çinici, Faruk Elmasoğlu, Tuncay Türk, Yonca, Mehmet Gürer, Ayla Yılmaz, Temel Taş, Pınar Çapçı, Erol Kalelioğlu, Mertcan Özmen, Levent Sönmez, Egemen Soylu, Okan Uzun, Demet Tekin, Zafer Özdemir, İsmet Koç, Emin Dedeoğlu, Cemal Erengül, Erdal Yüce, Halil Kavlak, Önder Örnek, Ali Tolga, Tolga Özden, Mustafa Onur, Yılmaz Dağdeviren, Nalan Şafak, Sebahattin Güney, Ali Hakan, Emre Kotil, Hayri Duman, Beril Berkin, Faruk Nergis, Yılmaz Sarıkaya, Erhan Ekici, Zühal Atilla, Serap Özgüler, Esin Çelik, Ayhan Canlı, Tayfun Tutal, Can Avcı, Özgen Birol, Hayrettin Yıldız, Arda Kutlu, Sedat Demirci, Ali Bayrı, Ali Baba, Işıl Karaca, Erkan Yürekli...
İsimlerini çeşitli nedenle yazamayıp "Sakin Sakin", "Bir Semt Sakini" şeklinde ziyaretçi defterimizi onurlandıran arkadaşlarımız...
Sayın İsmail Çinici'nin daveti üzerine bu yazıyı kaleme aldım. Kendisini bundan böyle cayyolum.com'un birinci sayfasını onurlandırmaya davet ediyorum. Burada giderek bir yazı ailesi oluşacak...
Ekim ayı
Tarih: 10 Ocak 2007 00:30 Ekleyen: Beğenme: 0
SAYIN ENGİN UÇ'UN SAYIN ÇİNİCİ'NİN CAYYOLUM COM'UN BİRİNCİ SAYFASINI ONURLANDIRMASINI İSTEMESİNİ BÜYÜK BİR MEMNUNİYETLE KARŞILADIM. SAYIN ÇİNİCİ'YE YAKIŞIR. KENDİSİNİ CANI GÖNÜLDEN KUTLAR, BAŞARILAR DİLERİM.
AMA DİLERİM SAYIN ÇİNİCİ BURADAKİ YAZILARINADA DEVAM ETSİN.
SAYIN ENGİN UÇ BEY BURADA HEPİMİZİN ADINI TEK TEK SAYDIĞI İÇİNDE KENDİSİNE TEŞEKKÜR EDERİM.
Tarih: 09 Ocak 2007 23:55 Ekleyen: Beğenme: 0
GÜZEL AKŞAMLAR
27.11.2006 tarihli, 702 no'lu "köşe kapmaca (mı)" başlıklı yazıyı yazdıktan 298 yaprak sonra, Çap'ın kaptan köşkünden aldığım bu teklifle değişik bir duygu hali yaşıyorum.
Öncelikle Sayın Engin Uç Bey'e, arkadaşlarına, özellikle izci ruhlu Faruk Ağabeyime, Sayın Mehmet Gürer Bey'e, bana dargın olmadığını düşündüğüm Sayın Sakin Sakin'e, Sayın Yonca Hanım'a ve bu sayfayı okuyan, inceleyen, değerli kır kahvesi okuyucularına, teşekkür ederim.
Sayın Ertuğrul Özkök'ün yazdığı gibi "bu köşeler kimsenin babasının köşesi değildir".
Ben gazeteci olmasam bile hayatta bana yardım eden 6 adamım var.
"5 N, 1 K
Ne, nerede, nasıl, ne zaman, niçin?
Kim?"
Fikir babası RUDYARD KIPLING.
Bu öğreti dahilinde Sayın Can Dündar'ın da vurguladığı gibi "Türkiye'nin yazı toplumu olabilmesi için herkes kendi hayatını yazmalı"dır.
Çap'ın seyir defterinde sizler beni okuduğunuz sürece ben de sizlere "İLETİM RAPORU" köşesinde yazmaya çalışacağım.
Saygı ve sevgilerimle.
Tarih: 09 Ocak 2007 22:17 Ekleyen: Beğenme: 0