-
Sayın Sağlık Bakanı ve Eczacılar Odası Başkanına;
Eczanelerin mesai saatleri dışında Nöbetçi olan Eczaneyi bulmak için bayağı çaba sarfetmemiz gerekiyor.
Sağolsun Nöbetçi eczane dışındaki diğer eczaneler Nöbetçi Eczane bildirim kağıtlarını öyle bir yerlere koyuyorlarki okuyabilirseniz iyi. Ne bir ayrıntı nede o bölümü ışıklandırma.(Bazen Nöbetçi eczane gece yarısı ışıklarını azaltabiliyorda.Kimbilir belkide güvenlik nedeniyle olabilir)
Neden bu yolu tercih ediyorlar bir türlü anlamam.Arabası olan en erken 30 dakikada buluyor çayyolunda nöbetçi eczaneyi, yaa olmayan ne yapacak.Nasıl ulaşacak?..
Hiç bunlar düşünülüyormu acaba.
Eskiden hastanelerin eczaneleri vardı ve 24 saat açıktı.İlacınızı buradan alabilirdiniz.ama maalesef her nedense kaldırıldı.
Sizlerden ricam; Nöbetçi eczane duyuru işini (ebat, konulacağı yer ve ışıklandırma gibi) her eczanede standart'a bağlamanız ve takibini yapmanız.
Şimdiden sizlere teşekkür ediyorum.
saygılarımla.
Not: Çayyolunda bu konuda hassas davranan, nöbetçi olduğunda yollara bile nöbetçi eczane levhaları koyan
ve bu konuda duyarlı davranan eczacı arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
Tarih: 19 Ocak 2007 11:47 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Selam PES DOĞRUSU 1122 ve 1123 nolu mesajları yazan kişim. Merak etme az kaldı. Bu dünya Sultan Süleyman'a
kalmamış. Ellbet onlarada kalmaz.
Sana bu saatte iyi geceler mi yoksa hayırlı sabahlar mı diyeyim bilemiyorum. hoşca kal her şey gönlünce olsun.
Tarih: 19 Ocak 2007 04:47 Ekleyen: Beğenme: 0
-
A birde İmar planı zaten onlara sökmezde..
Bahcesine yaptırdığı evinden büyük kapalı havuzu gece şov amaçlı spotla aydınlatmasını unutmamalı.
Ankaranın Sahibi(!) Melih Gökçek ve oğullar.
Tarih: 19 Ocak 2007 03:55 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Merhaba,
İ. Melih Gökcekin Angoradaki evini görmiyen varsa görmeli.. Malikane..
Önüne ağaç dikilir ya. Melih Bey ORMAN dikti..60-70 ağaç. Hepsinin taneside 5 milyardan aşşağı değildir.
Bide Belediyenin araçlarıyla kendi evinin bulunduğu tepeye yol açtı kestirme..
Bizde şu çukur kapanmadı şu çukur benim arabama zarar verdi nerde belediye diye sorup duralım. İşleri yoğun haklılar.
Tarih: 19 Ocak 2007 03:52 Ekleyen: Beğenme: 0
-
DİKKAT DİKKAT!
MUTLAKA OKUYUN
ÇEŞİTLİ BANKALARDAN VEYA MERKEZ BANKASINDAN GELMİŞ GİBİ GÖRÜNEN MAİL’LERDEKİ AKTİVASYON LİNKLERİNE TIKLAMAYIN. BOŞ BULUNUP TIKLADINIZSA HANGİ BANKADA HESABINIZ OLURSA OLSUN MUTLAKA BANKANIZLA GÖRÜSÜN VE BANKA HESAPLARINIZI INTERNET KULLANIMINA KÖTÜ YAZILIM VE VİRÜS TARAMASI YAPILANA KADAR KAPATIN.
BANA YAPI KREDİ BANKASINDAN O BANKADA HESABIM OLMAMASINA KARŞIN BİR MAİL GELDİ. BANA (OLMAYAN) HESABIMIN KAPANMAK ÜZERE OLDUĞUNU HESABIMI GÖRMEK VE UZATMAK İÇİN VERDİKLERİ AKTİVASYON LİNKİNE TIKLAMAM SÖYLENDİ.
YAPI KREDİ’ Yİ TELEFONLA ARADIM. BANA GELEN MAİL SAHTE İMİŞ. BANA BANKALARINDA HESABIM OLMASA DA, EĞER BAŞKA BANKADA HESABIM VARSA YUKARIDAKİ ÖNERİYİ SÖYLEDİLER.
SAĞLIKLI VE HUZUR DOLU GÜNLER VE SİZLERLERLE OLSUN.
Tarih: 19 Ocak 2007 02:28 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Burada,
Sayın Sakin Sakin, Sayın Yonca Hanım, Sayın Demet Tekin, Sayın İsmail Çinici, Sayın Tuncay Türk, Sayın Mehmet Sorkun, Sayın Mehmet Gürer ve ismini sayamadığım bir çok değerli yazarımızı sabırsızlıkla arıyorum. Ama nedense bazılarını burada ya çok az görüyor, yada göremiyorum. (Sevgili Barış Manco'nun bir şarkısında söylediği gibi) '' Bir Göründün, Bir Yok Oldun Serap Misali'' oluyorlar ve bende onları dere tepe aramak zorunda kalıyorum. (Lütfen kardesim bu yaslı dinozor'a eziyet etmeyin.)
Bu gün de malum çukurlarımızla ilgili olarak ilgili yerler konuyla ilgilenmediği için Jandarma gov 156 ya ihbar mesajı yolladım. Tabii ki onların resmi linkinden. Sonuç alabilirmiyim bilemiyorum ama olası bir kazaya karşı üzülsemde hiç olmazsa vicdanım biraz rahatlar sanıyorum. Bu da sonuç vermezse bir mail de TBMM'NE Yollamayı düşünüyorum.
SAYGILARIMLA
Tarih: 19 Ocak 2007 01:09 Ekleyen: Beğenme: 0
-
bu ülke, sevdiğini yolcu edince, evham ve huzursuzlukla, o yolculuğun bir an önce sona ermesi için dualar eşliğinde saatine bakıp çaresizce bekleşen insanların yaşadığı bir ülke... önceleri bu burukluğu sadece uzun yola çıkan insanlar yaşardı...
ama artık, giderek tüm değerlerle birlikte güvenlik ortamının da bir kaosa sürüklendiği bu ülkenin metropolleri de çok ölümlü trafik kazalarından nasibini alıyor… sabah evden çıkarken, ya da sevdiklerimizi evden uğurlarken, akşam sevdiklerimizle yeniden görüşebilecek olma ihtimalimizin üzerine bir kara bulut gibi çöküyor trafik kazaları…
dışişleri bakanlığı çalışanlarını taşıyan servisin yaptığı korkunç kazayı hatırlıyorum örneğin…
gün aşırı belki hergün, artık kanıksandığından haber değeri bile taşımadığı düşünülerek gazetelerde çok küçük puntolarla geçiştirilen ama yığılıp yığılıp aylık-yıllık istatistiklere büründüğünde insanı şaşkınlığa düşüren trafik kazası istatistikleri…
öndeki aracı geçebilmek ya da üç beş yolcu fazladan alabilmek için psikopat bir hırsla gaza basan o primitif kafalar değişmediği sürece, değil manyetik kartlı midibüsler; en modern teknolojik donanıma sahip başkaca araçlar da koysanız yollara, bu ülkede bu terörü yok edemezsiniz…
12 yılda 60 küsur bin can alan bu sorun, aslında çok ciddi bir seferberlik yaklaşımıyla ve gerekirse, kitle iletişim araçlarında her gün yer alacak kapsamlı yayınlarla ve büyük kampanyalarla aşılabilir... al gülüm ver gülüm anlayışıyla trafik güvenliği mesaisi yapılan bir ülkede ağır cezaların da bir işe yaramayacağı çok açık...
kazasız günler dilerim...
Tarih: 18 Ocak 2007 17:50 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Bu veriler Devlet İstatististik Enstitüsü'nün resmi web sayfasından alınmıştır...
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1990 6 317
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1991 6 231
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1992 6 214
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1993 6 457
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1994 5 942
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1995 6 004
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1996 5 428
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1997 5 125
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1998 4 935
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 1999 5 713
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 2000 5 510
Karayolu trafik kazaları / Ölü sayısı 2001 4 386
Türkiye Cumhuriyeti'nde, 12 yılda trafik kazalarında toplam; 68 262 insan ölmüş...
Terörü lanetlemek istediğimizde dilimize pelesenk ettiğimiz, şu meşhur, "30 bin insanın azılı katili" tamlaması vardır ya; 12 yılda karayollarında can veren insan sayısının 68 bin 262 olduğu gerçeğiyle yüzleşince, insan şunu sormadan edemiyor... Peki bu terörü kim yarattı? ... Ve peki bu terör, devletin yüksek rakımlı tepelerinde oluşturulacak kurumsal bir yapının acilen el atması gereken çok ciddi bir sorun değilse nedir? Yollarda ölmek bu ülke insanının kaderi midir?
Kapısında aciz bir ifadeyle beklediğimiz Avrupa'da, uzun yola çıkan insanlar acaba sevdiklerine yönelik olarak, "Hakkını helal et" benzeri, ezik ve trajik bir "hoşçakal jargonu" kullanıyorlar mı? çok merak ediyorum... ve gerçekten çok üzülüyorum...
Tarih: 18 Ocak 2007 17:25 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Teveccühünüz efendim.
Seferi durumdayım efendim.Haberleri demir eşeklerin ürünlerinden vasıtalı olarak alıyorum efendim.
Bu yazıyı da vasıtalı olarak gönderiyorum efendim.
Size, Faruk Ağabeyime ve hepinize iyi günler dilerim efendim.
Not: Memleketime dönünce; yurdum insanlarına ÇAP'ın kaptan köşkünün "manşetlerin efendisi" bölümüne tiyatro ile ilgili "haydi jeep'ler okula (tiyatroya) başlıklı bir analiz yazı hazırladım.
Takdirlerinize arz edeceğim efendim.
Tarih: 18 Ocak 2007 16:05 Ekleyen: Beğenme: 0
-
TRAFİGE ÇAĞDAŞ(!) ÇÖZÜMLER
Sayın Elmasoğlu,
Efendim, bizler için gecelerini gündüzlerine katarak çalışan belediye/lerimizin çok başarılı (!) çalışmalarını pek de güzel anlatmışsınız. Ne diyelim. Ahde vefa sizin yaptığınız gibi bir şeydir değil mi efendim? Sayın Mehmet Sorkun'un yazdığı çukurlar ise, sayın yetkililerimizin bizlere hizmet ederken gösterdikleri basiretin "ufki derinlikleridir." Bizler sığ sularda savrulan yüzeysel ufkumuzla bu derinlikleri yeterince kavramakta zorlanıyoruz, bundan hiç şüphem yok. Tabi bu durum "Baş Yazarımız" Sayın Çinici' nin her zaman altını çizdiği "diyalektik çelişki" denen şeyin ta kendisidir.
Bakın bu sabahki haberlerde yine "en büyük" başkanımızın çift katlı ve yeşil otobüsleri kaldırıp, yerlerine midi büslerin konulacağını muştulayan sözleri vardı. Aman ne güzel değil mi efendim? Üç dönemdir bir metre rayı bile işletmeye açamadılar ama yine de bizim mağdur olmamıza gönülleri razı olmamış olmalı ki bu yıl ortalığı "modern dolmuşlar" kaplayacak. Ayrıca bunların da ayakta yolcu almalarına izin verilecekmiş. Üstelik manyetik biletli. Modern çağda yaşıyoruz efendim, bozuk paralar mikrop saçıyor, aman elimize değmesin. Bakın sevgili başkanımız bu işi de şıp diye hallediverip, hijyenimizi de bir güzel aradan çıkartıvermiş.
Taşrankara (Ankara mı, o da neresi?) yurttaşlarına yeni manyetik eşeklerinin (Sayın Çinici'nin demir eşeklerine inat) hayırlı olmasını diler, üzerlerinde "samimi samimi" hayırlı yolculuklar dilerim efendim.
Saygılarımla.
Tarih: 18 Ocak 2007 11:08 Ekleyen: Beğenme: 0