-
(2)
Aynı işyerinde biri gece, biri de gündüz vardiyasında çalışmakta olan ve her ikisi de 'mobilet' kullanan bir baba-oğul, birisi işten çıkıp eve gider, öteki evden işe gelirken bir kavşakta karşılaşmazlar ve birbirlerine selam vermek için ellerini kaldırınca çarpışıp her ikisi de ölmezler.
Burada ölür: Konya.
Marangoz atölyesinde çalışan işçiler paydosta üzerlerindeki talaşları temizlemek için birbirlerine 'kompresör' tutarlarken, biri ötekine şaka yapmak için kompresörü onun arkasına yöneltmez, öteki de 'şaka öyle olmaz böyle olur' diye aynı kompresörü alıp berikinin makadına sokmaz ve adam bağırsakları patlayarak ölmez.
Burada ölür: İstanbul, Ayazağa.
Gemi mühendisi kazanı kontrol etmek için kazana girdiğinde biri gelip kazanın kapağını kapatmaz ve sonra da gemi yola çıkmaz: Kocaeli, Dilovası.
Bir adam ayakkabısının içine kaçan taştan kurtulmak için elektrik direğine yaslanıp ayakkabısını çıkarıp silkelediğinde, yoldan geçen bir başkası onu elektrik çarptığını sanmaz ve elektrikle bağlantısını kesmek amacıyla kafasına kürekle vurarak onu öldürmez: Rize.
Çünkü dünyanın hiçbir şehrinde, 'Buralarda bir pideci varmış, ne tarafta acaba?' sorusuna 'Kıymalı mı, peynirli mi?' diye cevap verilmez.
Ama artık bu oluyor: İstanbul.
Dünyanın hiç bir yerinde anneler oğullarını milletvekili yapabilmek için politikaya girmezler.
Ama burada olur; Çayyolu'nda...
(ÇAYYOLU BÜLTENİMİZDEN)
Tarih: 31 Ocak 2007 18:43 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
KARA GÖZLÜ TÜRKİYEM
Yeryüzünde insanlar ya sigara içerler ya da içmezler. içenler, sigaralarını çakmak ya da kibritle yakarlar. Ve bunların bir kısmı da kanserden ölür. Ama, dünyada demir çelik haddehanesinde çalışan hiçbir işçinin, sigarasını yakmak amacıyla 600 tonluk pres makinesinin arasından emekleyerek geçip 2450 santigrad sıcaklığındaki fırına ulaşmaya çalışırken can verdiği görülmemiştir.
Türkiye'de görülmüştür: Karabük'te.
Bütün dünyada haşarat, özellikle sivrisinek vardır, buralarda da sinek ilacı kullanılır. Ama, sivrisinek yutup da midesine kaçan sineği öldürmek üzere ağzına Shelltox sıkmak suretiyle zehirlenip ölen, Türkiye'dedir: İstanbul, Sultanbeyli.
Dünyanın her yerinde insanlar berbere gidip tıraş olurlar ama, hiçbir berber, rahatlatmak amacıyla müşterinin kafasını sağa sola kanırtırken adamın boynunu kırıp onu öldürmemiştir.
Türkiye'de öldürmüştür: Erzurum'da.
Örneğin, bir bankamatikten para çekmek için düğmeye bastığınızda elektrik çarpmaz ve ölmezsiniz...
Türkiye'de ölürsünüz: Bozcaada
örneğin, hiçbir yerde, otoyolda giderken radyoda duyduğu göbek havası eşliğinde göbek atmak için arabayı 'sağ şeride çeken' ve az sonra da arkadan gelen arabanın çarpması sonucu ölen bilinmez.
Türkiye'de bilinir: Adapazarı.
Nüfus sayım günü sokağa çıkma yasağı nedeniyle bomboş otoyolda (Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur ve olamaz) sayım görevlisi 'bariyerlere' çarpıp ölmez.
Burada ölür: Gebze.
Tarih: 31 Ocak 2007 18:43 Ekleyen: Beğenme: 0
-
CAN YÜCEL'DEN MAL BEYANI
1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-lslıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bir palan, iki döken
8-Kastamonu'da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-On sekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-lki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili
32-Nakit 15 kuruş
33-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür...
Tarih: 31 Ocak 2007 18:24 Ekleyen: Beğenme: 0
-
"Değerli komşular
Söz verdiğim gibi,tiyatromuzdaki bilet satışı ile ilgili gelen cevabı aşağıda bilginize sunuyorum.İnanalım mı bilmem?
Sayın izleyicimiz
Oyunlarımız oyun gösterim tarihinden 13 gün önce gişe ve internet satışına, 16 gün önce ise toplu satışa sunulmaktadır.Gişelerimiz 13 gün önce saat.10:00 da satışlara başlarken internet seyircilerimiz saat.09:50 de bilet alımına başlamaktadır. Oyunlarımız gişe ve internet satışına sunulduğunda gişelerimiz boş olarak nereleri görüyorsa internetten alan seyircilerimizde aynı yerleri görmektedir.Oyunlarımıza toplu bilet alımlarında fazla talep olmaktadır.Toplu bilet alımlarının fazla olması bizleri sevindirirken sizin gibi gişeden ve internetten bilet alan seyircilerimizin haklı şikayetleri bizleri üzmektedir.Toplu satışlarımız 40 kişilik gruplara uygulanmaktadır.Toplu satış birimimiz ön sıralardan rezervasyon almayıp gişe ve internet satışına bırakmaya gayret göstermektedir.Şubat ayının 13 ünde gösterime girmesi planlanan "Keşanlı Ali Destanı" oyunumuzun galası nedeniyle belirli koltukları protokole ayırılması gerekmektredir.Bu oyunumuzun diğer gösterimleri için böyle bir uygulama olmayacaktır.İlginize teşekkür ederiz.
Saygılarımızla
DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ "
....
Tarih: 31 Ocak 2007 16:51 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili
Seyfi Saltoğlu’nun, oturduğu Angora
Sitesi’nin önünden geçen bulvara kendi
ismini vermesiyle ilgili, idare
mahkemesi iptal kararı verdi.
Seyfi Saltoğlu’nun, isminin bir
bulvara verilecek nitelikleri
taşımadığına dikkat çekilen
kararda ’72 adet cadde ve sokak
isimlerinin de değiştirilmesine
ilişkin kısmında hukuka uyarlık
görülmemiştir’
denildi.
http://ankara.hurriyet.com.tr/
ankara/5867258.asp?gid=140
Tarih: 31 Ocak 2007 16:23 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sayın Saffet Topçuoğlu,
Bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
İyi günler dilerim.
Tarih: 31 Ocak 2007 14:41 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Değerli www.cayyolum.com mensupları,
Yakında Sn.Pf.Öztürk'ün sizleri ziyaret edeceğini okudum.Naçizane tavsiyem, bu ziyareti çok net olarak belgelemeniz, ve Sn.Öztürk'ün düşüncelerinden azami faydalanmanızdır.
Saygılarımla.
Tarih: 31 Ocak 2007 14:40 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
ÖĞRENDİM Kİ
Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.
öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem
Çok vakit alıyor.
Öğrendim kî...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki...
'Bittim' dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki...
Affetmeyi Öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim kî...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.
öğrendim kî...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.
Tarih: 31 Ocak 2007 14:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(3)
öğrendim ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez,
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
öğrendim ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun
yıllar sürüyor.
ATAOL BEHRAMOĞLU
Tarih: 31 Ocak 2007 14:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden
bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.
öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.
öğrendim ki,..
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.
Öğrendim ki...
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.
öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde,
senin hayatını değiştirir.
Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.
öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam
yükü o kadar azalır.
Öğrendim ki...
Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak
arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki,..
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven
öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki
Ne kadar yakın olursa olsunlar
En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Tarih: 31 Ocak 2007 14:37 Ekleyen: Beğenme: 0