Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  • ÇAYYOLU'NUN KIRMIZI HALILARI

    Bakanlıklardaki bir işini takip etmek için taşradan bir yakınım geldi. Kendisiyle Çayyolu'nda dolaşırken sitelerimizin önündeki giriş kapılarının dış merdivenlerine serilen kırmızı yollukları ve pirinç aksesuarlarını görünce yüzüme şu tespitini açıkça okudu. "Ankara'nın Bakanlıklarında terfi alamayan memurların emekli olup site yöneticiliğine terfi edince yaptıkları mı?"!... 

    Bendeniz utandığımdan "bizde de vardı" diyemedim doğrusu. Eski yöneticinin takıntıları yüzünden döşettiği kırmızı halıları, yeni yöneticimiz Hanımefendi öngörüleriyle iyi ki attırmış.

    Zevkler ve renkler farklıdır ama görüldüğü üzere taklit aslını yaşatır.
    Tarih: 15 Şubat 2007 22:07 Ekleyen:

  • MOR DA BİR RENKTİR!

    Bilindiği üzere; bir kaç yıldır bölgemizdeki bütün telekom dolaplarının kapağı bir partimizin tabela reklamı ile donatılmıştı. Dikkatli bakarsanız bu dolapların reklam verilen yüzünün mor renge (eflatun) yeni boyandığını farkedeceksiniz. Oysa bu dolaplarda yıllardır bilinen standart renk gridir. Türk Telekom yaklaşmakta olan yeni seçimler için reklam verenlere eflatun bir yazı tahtası (mı) hazırlatmış dersiniz?!... Bence hayır. Tekrar yazı yazmaya çalışanlara dolaylı bir başlıkla esaslı bir uyarı yapıyor.

    Köyümüzdeki buluşmalar sokağındaki bütün siyasi parti temsilciliklerimiz AKP'yi de içlerine alarak hiç değilse Çayyolu'nda çevreyi kirletmemek üzere bir mutabakat sağlamalarını ÇAP aracılığıyla arz ve teklif ediyorum. 
    Tarih: 15 Şubat 2007 21:50 Ekleyen:

  • NE DERSİNİZ?

    Biraz da Sayın Ömer Çelakıl gibi rakamlarla hafıza yapalım mı dersiniz? Ama peşin söyleyelim. Bizimki ile onun çalıştığı alan arasında karlı dağlar kadar fark var.

    Ancak yaptığımız işin B12'ye (unutkanlık!) iyi geldiği iddia ediliyor.

    Öncelikle tiyatromuzda sergilenen oyunlara sponsor olduğunu okuduğum Sayın Engin Uç'a ve diğer firmalara kahvemiz adına teşekkür ederim.

    Bilindiği üzere; komşularımızdan Sayın İbrahim Uz Bey 1235'de tiyatromuzla ilgili bir rezervasyon sorununu anlattı. 1235'i onaylayan mektup, gecikmeden 1236'da geldi. 1235'in sonucunu açıklayan cevap ise 1255'de geldi. Bütün bu numaralar açıkça ortada dururken, 1308'de hem provası, hem de oyunun aslı eflatunda gösterime girdi!... 20 sene öncesi de cabası. Şaka bir yana kahvemizi ziyaret eden Sayın İbrahim Uz, galiba "Keşanlı Ali Destanı"nı seyredemedi. Sizlerce Sayın İbrahim Uz Bey'e ÇAP olarak "bir oyun borcumuz var" görünmüyor mu? Yazarımız, dostum Sayın Mehmet Gürer Bey'e de saygıyla duyurulur.

    Yaşasın sanat!
    Yaşasın sıra numarası!

    Efendim, nerelerdesiniz?

    24 Ocak kararlarını 25 Ocakta açıklayıp nerelere gittiniz?

    Not: Yeni oyunlara bilet alırken, "Keşanlı Ali Destanı"nın oluşan toğun talep dolayısıyla Mart ayında tekrar tiyatromuzda gösterime gireceği duyumunu aldım. Sayın İbrahim Uz Bey'e de saygıyla duyurulur.


    Tarih: 15 Şubat 2007 21:16 Ekleyen:
  • Sayın Engin Uç beyefendinin kayınvalidesinin vefatını ÇAP'a uğradığımda öğrendim Kendisine Başsağlığı diliyor ve  kendisinin Belediye başkanlığına hazır olduğunu inşallah ilçe sorunun halledilmesinden sonra adaylığını destekliyorum.
    Tarih: 15 Şubat 2007 20:01 Ekleyen:
  • Saygıdeğer Çayyolu Sakinleri,
    Sitenize maalesef ilk defa giriyorum. Böyle bir platformu oluşturan herkesi biraz geç de olsa içtenlikle tebrik ediyorum. Buraya yazmamdaki amaç, Çayyolunda 10 senedir oturan biri olarak tüm Çayyolu sakinlerinin bilmesi gerektiğini düşündüğüm bir şikayeti dile getirmek. Amacım bir mağazayı karalamak değil, sadece yaşanan kötü bir olaydan Çayyolu sakinlerinin haberdar olmasını sağlamak ve bu konuda yetkililere ulaşmak istememdir.
    KORAY ÜMİTKÖY şubesinden 14 Şubat 2007 saat 18:50’ de bir ürün aldım. Ürünün ücretini kasaya ödemek için gittiğimde, kasada duran bayan tarafından denediğim diğer ürünlerin makyaj lekesi olduğu gerekçesiyle (benim tarafımdan lekelenip lekelenmediği sorulmadan) ücretinin kesinlikle ödenmesi gerektiği söylendi. Sadece aldığım ürünün ücretini ödemek için çıkardığım kredi kartıma el konularak ödemek zorunda olduğum söylendi. Ödemeyeceğimi söylediğimde “bir daha bu mağazadan alışveriş etmeyeceksin çirkef, defol git, bak hala burada, istediğin yere git şikayet et, numarasını da vereyim” şeklinde hakaretlere maruz kaldım. Hayatımda hiç bu kadar hakarete maruz kaldığımı hatırlamıyorum. İşin ilginç yanı, bu olayı ilgili yerlere iletirken bu çirkin sözlerin sahibinin “mağaza müdürü” olduğunu öğrenmiş olmam.
    Herkesin birey olarak bu konuda tepkisini koymasını rica ediyorum. Yarın aynı mağazada sizin de başınıza böyle bir olay gelebilir. Herkesin duyarlı ve sorumlu toplum bilinci ile hareket etmesi ileride Çayyolumuzda yaşanabilecek bu gibi tatsızlıkları önleyebilir düşüncesiyle hepinize saygılarımı sunarım..
    Tarih: 15 Şubat 2007 19:27 Ekleyen:

  • Faruk Ağabey,

    Çok naziksiniz.
    Ailece ilginize teşekkür ediyoruz.
    Tarih: 15 Şubat 2007 17:49 Ekleyen:

  •     D U Y U R U

    Öncelikle merhumeye rahmet diliyorum. Ailesi ve yakınlarına yaratandan sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.

    Oturuma ben de katılıyorum. Ama tartışılan konu, kaşarlanmış uzmanların uzman görüşlerine göre siyasetin cadı kazanına bugünden isimler atmak için vakit  biraz erken. Tabii Yaşamkent'in sevgi adamı Sayın Mustafa Yılmaz Bey'in iyi niyetlerini yalıtım yaparak yani, tenzih ederek. Bununla birlikte Galleria'nın önünden dolmuş ve otobüs yolcularını özel aracına kabul eden Sayın Egemen Soylu'yu da unutmadan.
    Çünkü önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Belki anılan seçimle, arkasından olacak milletvekili seçimi arasında iktidar partisi de görücüye çıkacak. Belki ikinci seçimden önce bir hakanımızın buğruğu ile ilçe de olabiliriz.

    Ben şahsen koçumuz gibi bir sivil toplumcunun, liderlerin önünde esas duruşta durmasını pek istemem. Çayyolu seçimlerden önce ilçe olursa belediye başkanlığı görevi için kendisinin daha uygun olduğunu düşünüyorum, takdir kendilerinin. Çünkü; Sayın Sultan Süleyman Bey'in de söylediği gibi siyasette bir gün bile uzun bir zamandır.

    Fakat; Sayın Mustafa Yılmaz Bey'in anılan konuyu bilmeden oturumu açması ve oturumun koçumuz (Engin Uç) üzerinden yürümesi üzerine Sayın Demet Tekin Hanımefendi'nin de duyurusunu dikkate alarak müsaadelerinizle bu oturumu kapatıyorum. Sonra başkaları  "Bizans düşerken melekler dişi miydi, erkek miydi? diye tartışıyorlar" demezler mi? Dilerseniz bu gündemi uygun bir zamanda tekrar gözden geçirerek tartışabiliriz.

    Tüketici hakları haftası devam ediyor.
    Kısa, kısa, kısa..

    Saygılarımla.
    Tarih: 15 Şubat 2007 17:47 Ekleyen:
  • Engin bey eğer milletvekilliği veya belediye başkalığı için adaylığını koyarsa oyum onundur.
    Saygılarımla.
    Tarih: 15 Şubat 2007 15:12 Ekleyen:
  • Başsağlığı,
    Sayın Engin Uç’un kayınvalidesinin vefat haberini sayın Demet Tekin’in yazısından yeni öğrenmiş bulunmaktayım.
    Allah rahmetliye gani gani rahmet eylesin. Sayın Engin Uç’a değerli eşine ve tüm aile fertlerine Allah sabır versin.
    Tarih: 15 Şubat 2007 15:05 Ekleyen:
  • Değerli Arkadaşlarım, Sevgili Okurlar,

    1429 no.lu mesajımdaki düşüncelerime katılan arkadaşlara çok teşekkür ediyorum. Sanıyorum ki tüm okurlar ve Çayyolu sakinleri bu düşüncelerime katılacaklardır.

    Var mısınız ???
    Çayyolunun bir EFSANESİ olan, haksızlıklara karşı gözünü hiç bir zaman budaktan sakınmayan, efendi, dürüst, çağdaş, temsil ettiği / edeceği makamın hakkını verecek, iltimas, kayırma gibi siyasi oyunlara her zaman karşı çıkan, Sözünü esirgemeyen, dobra, mert, sözünün er'i, bağımsız hür kişiliğe sahip, hiçbir kimseye diyeti olmayan ve olmayacak olan;
    Engin UÇ Bey'in; önümüzdeki seçimlerde Bağımsız Milletvekili / Belediye Başkanı adayı olması konusunda ikna ve fikir birliği için bir kampanya başlatalım. Bu düşüncenin kısa zamanda tüm çayyoluna yayılmasını sağlayalım.

    Bundan siyasi partiler belki rahatsız olacak ama
    ne yapalım.Gerektiği gibi, söz verdikleri gibi davransalardı. Unutulmasaydık....Artık Kral çıplak.Bunu herkes alenen görüyor.

    Kimse darılmasın gücenmesin beyler...."OY" kişinin hür iradesine bağlıdır ve hakkı olana verilir.

    Hani o kararsız oylar var ya....İşte o kararsız oyların gideceği tek adres ENGİN UÇ....Yeterki istesin ve adaylığını koysun.

    Benden söylemesi hodri meydan seçimde görüşürüz.
    Sonra demişti demeyin:)

    Saygılarımla
    Tarih: 15 Şubat 2007 14:48 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!