BRAVO FARUK ABİ
İŞTE BİZ BUNUN İÇİN ÇAP'IZ
ÇAP'SIZLAR DUYSUN DİYE
ÇAP'LI SAYIN PINAR ÇAPÇI DA CABASI
BAKINIZ 1000 Nolu mesaj
Kısa,kısa,kısa...
Tarih: 17 Şubat 2007 13:58 Ekleyen: Beğenme: 0
Bende ufak bir farkla sayın Gönül Hanıma katılıyorum. Buradan yalnız sayın Engin beye destek verenler değil, vermeyenlerde fikirlerini açıkça söylemelidir.
Tarih: 17 Şubat 2007 13:18 Ekleyen: Beğenme: 0
Bizler düşüncelerimizi belirtiyoruz.ve tam destek veriyoruz.
Tüm ÇABA kuruluşları başkanlarının ve üyeleri ile diğer okurlarında Engin Bey'in Belediye başkanlığı Adaylığını desteklediğini gösteren mesajları burada görmek istiyoruz.
Haksız mıyım acaba?....
Tarih: 17 Şubat 2007 12:21 Ekleyen: Beğenme: 0
Bir Bilen Varsa Beri Gelsin...........
Çağlayan kavşağında bulunan köprü unutuldu mu acaba?...Yakında ANKARA'nın kültür varlıklarına birde yarım kalan köprüyü dahil edeceğiz galiba.
Kızıyoruz ama bakın!.... bizlere tarihi eser gibi emanetler oluşturuluyor arkadaşlar.O yüzden kızmayın olmaz mı!....
ANKARA'nın 4 ana girişinden bir yer olan Çayyolu trafiği yaklaşık 5 aydan beri felç durumda.
Geçici olarak açılan servis yolu ve diğer güzergahtaki yollar da yıpranmış durumda. Çukurlar her geçen gün artmakta.
Yetkili arkadaşlar bu durumu görmezler mi acaba?.Meydana gelen kazalar, can ve mal kayıpları çok mu önemsiz!....Bir zahmet buraları kontrol edin ve yama adı her ne ise onunla kaplayıp, bozuk satıhları düzeltin. Her gün cambazlık yapmayalım gelip-giderken. Sanayide uğraşmayalım tamir için. Unutmayın ki bizlerin yaptığı her harcama Milli Servetin eksilmesine neden oluyor.
Metro inşaatı için yapılan açıklamayı okuduk.Anladık!!!!. Para yoksa metroda yok. O zaman açılan yerleri kapatın bir önce. Ve....köprüyü tamamlayın....Bunun içinde para yok demeyin sakın. Vardır bu kadar paranız.
Bizleri artık üzmeyin olmaz mı?.........
Tarih: 17 Şubat 2007 12:00 Ekleyen: Beğenme: 0
(1468 den devamla)
Kavaklıdere’den kapı komşum olan Sayın Şükrü Elekdağ’ın da 1924 doğumlu olduğunu internet sayfalarından öğrenmiş bulunuyorum. Şükrü beyde her sabah tenis oynar. Kendisi son derece sportmendir.
Hakkını yememek için ilave ediyorum.
Saygılarımla.
Tarih: 17 Şubat 2007 11:34 Ekleyen: Beğenme: 0
(2) Devam...
Kişi vardır 80 yaşındadır ama 25 yaşındakilere taş çıkartır.Bir alttaki mesajda yazıldığı gibi.
Bence kişinin biyolojik yaşı değilde beyin yaşı, gönül yaşı çok önemlidir efendim.
Eğer ki Engin UÇ beyefendi belediye başkanı olur, o zaman sizin yazdıklarınızın tamamı kendiliğinden oluşur efendim. Çayyolunun dünya'da yayılacak o güzelliği değil ingiltere, her kıtadan gıpta ile bakılacak bir seviyeyye gelecektir.Bizler buna eminiz.Sizde emin olabilirisiniz efendim.
Yazmış olduğunuz niteliklerde, Çayyolu için görev yapacak tek kişi benim / bizilerin nazarında Engin UÇ beyefendidir.
Tabiki zat-ı alileri kabul ederse.Bu çok önemlidir!....
Sizlerin düşünceleri de bizler için çok önemli.Bilgi aktarma konusunda, bizlere oralardan haber göndermek konusunda yazılarınızı bekliyoruz efendim.
Çayyoluna yerleşme düşünceniz çok güzel bir duygu efendim.Yerleşmenin yanında, gönlünüze göre, bir müteşebbis olarak Çayyoluna yatırım yapmanızda bir o kadar önemli. Golf sahası fikrinizi destekliyorum.Çok da iyi bir golf oyuncusuyum. Kimbilir müsabaka bile düzenleyebiliriz sayenizde.
Saygılarımla efendim.....
Tarih: 17 Şubat 2007 10:33 Ekleyen: Beğenme: 0
(1)
Sayın Ceval Kökce;
Yazdıklarınızda haklısınız belki.Yanlız dil konusunda biraz tereddütüm var.Zat-ı aliniz müsaade ederse, arz edeyim.
Şahsım malum üzere iki yabancı dil biliyorum.Bu konuyu açmamdaki maruzatım siyasetin çok farklı bir şey olduğunu, herkesin pişmeden, aklı ermeden siyaset yapamayacağı konusudur.
Daha önceki seçimlerin neticeleri maalesef ortada.Seçilmek için kariyer, iş yapmak için bilgi yetmiyor.Fedekarlık, bu uğurda can siperane çalışmak, herşeyden önemlisi insanların refahı, huzur için çalışmak, verilen sözleri her ne olursa olsun yerine getirmek lazım efendim.
Ben asla siyaset yapamam.Mizacıma ters düşer efendim. Aslında çok yürekliyimdir.Gözü kapalı tabir-i caizse bodozlama dalarım kafamın estiği şeylere.
Ancak siyaseti; bu iş için kendini adamış, dürüst, hiç bir zaman taviz vermeyecek aklı hür, vicdanı hür, benliği hür, yani tuzu kuru, kimseye diyeti olmayan kişilerin yapması gereklidir diye, düşünüyor ve arz ediyorum efendim.
Bu iş içinde Çayyolunun sorunlarını kendi sorunlarıymış gibi gece gündüz takip eden, yüreği sevgi dolu, mert, adam gibi ADAM olan Sayın Engin UÇ Beyefendiyi yapacak olarak görmem, bendenizin naçizane bir düşüncesidir.
Sanıyorum ki siz ve diğer arkadaşlarımda (zaten mesajlardan da anlaşılıyor) fikrimi kabul ediyor ve destekliyor efendim.
Diğer bir husus ise efendim;
Yabancı ülkede ikamet etmesi, oraları bilmesi, ve 50 yaşından gün almış olmaması hususu.
Belediye başkanlığını yapacak kişinin, yabancı ülkelerde geçici ikamet etmesi yada oraları gezip görmesi pek de o kadar önemli bir şey değil.
Tarih: 17 Şubat 2007 10:22 Ekleyen: Beğenme: 0
Sayın Engin Uç’un ne kadar dinamik bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz. Bazı kişiler vardır ki 50 yaşın çok üstünde olmasına rağmen gençlerimiz onların eline su dökemez.
Size bu konu ile bir hikaye (gerçektir) anlatmak isterim. Sizler tanımazsınız. Eski komşularımdan rahmetli Cevat Çamlıoğlu Cevat bey 80 yaşının epey üzerinde Çerkez asıllı vejeteryen bir komşumuz idi. Yaz kış demeden her gün sabah akşam soğuk suyla duş yapar ve saatler süren tempolu bir yürüyüşe çıkardı.
Bir gazetemizin düzenlediği dedeler yürüyüş yarışmasında da az bir farkla ikinci gelmişti. Ama diğer yarışmacıların hiçbiri onun yaşında olmadığı için hatta onun yaşının çok altında olduğu için gazetenin ödülünü birinci gelenle paylaşmış ve birincilik kürsüsüne beraber çıkmışlardı.
Bu gün ben iddia ediyorum. Benimle Kızılay’a kadar yürüyecek gençlerimiz varsa buyursun. Üstelik ben sigara kullanan bir insanım.
Saygılar.
Tarih: 17 Şubat 2007 02:29 Ekleyen: Beğenme: 0
ÇAP'ın kaptan köşküne,
Şu anda bültenimizi okurken şahsımı çok sevindiren değerli bir misafirimizin yazısıyla karşılaştım. "Üzgünüm: Türkiye, Türkiye'den yönetilmiyor..." başlıklı yazısını okudum. Sayın Kadri Özen Beyefendi'nin bu analiz yazısını kır kahvemize transfer etmek istedim, ama bu yazının bence yeri "manşetlerin efendisi"...
Ümit Yolu; Çayyolu'na, Çayyolu; Ümit Yolu'na çok yakışmış.
Saygıyla efendim.
Tarih: 17 Şubat 2007 01:35 Ekleyen: Beğenme: 0
Duyuruyu bir de sıra numarası ile tekrar edelim (mi)?
Dün Yaşamkent'in sevgi ve saygı lokomotifi Sayın Mustafa Yılmaz Bey, Çayyolu'nun kalp atışlarını ve yüksek tansiyonunu bütün samimiyetiyle evimiz ÇAP'a yansıttı. Sağolsun... Bu lokomotife diğer vagonlar da eklendi.
Bendeniz anladım ki; Sayın Mustafa Yılmaz bir gönül adamı olduğundan "gönül evimize bir tuğla da siz koyun" demek istedi. Ancak; üzerine konuştuğumuz Öğretmenimizin (diğer evde) acısını bilmeden... İşte o sırada Sayın Demet Tekin Hanım'ın verdiği acı haber kahvemize yansıdı. Ben de oturumu geçici bir süre durdurdum.
İÇİMİZDEKİ İRLANDALI'lara maskara olmamak için... Yanlış mı yaptım? Hayır. İşte bunun için aday adayı konumuza da maalesef istemeden bir ara verdim.
Dün sıra bana gelmişti. Bugün, yarın sıra sizlerin.
Gönül evimize bir tuğla da siz koyun.
Ama; şimdiden fincancı katırlarını ürkütmeden...
Sayın Mustafa Yılmaz'ın ünlü işareti gibi;
"....demişti" dememek için.
Saygılarımla.
Tarih: 17 Şubat 2007 01:20 Ekleyen: Beğenme: 0