Sayın Ceval Kökçe’nin belirtmiş olduğu gibi bedava çok maksatlı kapalı spor mekanımız ne yazık ki mevcut değil. Sayın Kökçe Eğer yoksa aynısından "Biz de isteriz" deyu Belediyeye demokratik kazan kaldırılmalıdır derhal. Diyor.
Tabii ki böyle bir spor salonunun olmasını hepimiz isteriz. İsteriz ama hangi Belediye yapacak.
Sayın Kökçe’nin yurt dışında olduğunu bilmesem adamın işi yok, bizlerle eğleniyor diyeceğim.
Sayın Kökçe söyledikleriniz bize o kadar uzak ki; bizler ne kadar kazan kaldırırsak kaldıralım şimdi ki belediyenin böyle bir işe kalkacağını zannetmiyorum. Bırakın böyle kapsamlı bir spor salonunu. Adamlar yol üzerinde ki çukurlara kapak yapmıyorlar. Sizin söylediğiniz olay olursa ancak bu yıl sonundan sonra olur.
Devamlı söylediğim gibi geri sayımla ilgilidir efendim. Gün ola harman ola.
Saygılarımla.

Sayın Faruk Elmasoğlu, Böyle bir fırsat benim için onur vesilesi olur.

Merhaba Yücel Özlem. Benden de sana selam olsun. Tanıdıkca belki, benim de katkı yapabileceğim bir şeyler çıkar, diye düşünüyorum. Diyorsunuz çıkmaz mı?  Ben çıkacağına adım gibi eminim.

Sayın Mustafa YILMAZ, Ağaç dikme çağrınız için  kutluyorum. Çağrıda:

"Bu tarih (dikim zamanımıdır pek bilmem ama) Nisan  ayı içerisinde hatta 23 nisanda olabilir."

diye soruyorsunuz. bildiğim kadar ben cevap vereyim. Eğer tüplü fidan dikecekseniz belirttiğiniz tarih sorun olmaz. Ancak açık köklü fidan dikilecekse biraz gecikilmiş olur.

Sayın M. Yılmaz.
Ağaç Dikme Şölenine ben her zaman varım. Yeter ki nerelere ağaç dikileceği belli olsun. Duyarlı ve vefakar insanlarımız sayesinde zaten güzel olan Çayyolumuz cennet gibi olacak buna inanıyorum.
Sayın Egemen Soylu'nun kızı Çayyolu hakkında doğru söylemiş.
Her ne kadar Çayyolu'muzu bazı insanlar bozmak için uğraşsada (teras evler, ve arkasında ki villalar gibi) Gene de Çayyolu'muz güzeldir.


Bu arada kuşlara zehirli yem veren ve dün 3 tane (duyulan) güvercinin ölümüne sebep olan olayı kınıyorum. Bu kuş düşmanlığına neden olan olay nedir? Eviniz balkonunu yıkamak çok mu zor?
Şimdilik olayın gerçekleştiği siteyi söylemiyorum ama gerekirse söylemekten zerre kadar çekinmem haberiniz ola. Kuş beyinli insanlar senin zehirlediğin 4 - 5 güvercinle olayın çözüldü mü? Zaten sizin site bunu devamlı yapıyormuş.

-Merhabalar, artık ben de çayyolunda oturuyorum. Topluluğunuzun ismini duyuyordum. Zaman zaman da yazılı bültenlerinize raslıyordum. Siteyi yeni keşfettim. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.
Bir haberinizi "Angora (Saltoğlu) Bulvarı’nda belediye işçilerini gördük" alıntılayıp üyesi olduğum bir siteye koydum.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1238
Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
-Sizleri selamlamak istedim. Tanıdıkca belki, benim de katkı yapabileceğim bir şeyler çıkar, diye düşünüyorum.

HEP BİRLİKTE AĞAÇ DİKME ŞÖLENİNE....Varmısınız?

Sn ÇİNİCİ, Sn SOYLU ve Sn ELMASOĞLU'nunda her defasında vurgulamış olduğu ağaçlandırma ve yeşili koruma yazılarının ne derece yerinde ve hassas bir konu olduğu gün gibi aşikardır. Öyleki Çayyolumuzun namı artık ülke dışına taşmaktadır. Gelin hep birlikte daha güzele doğru gidelim olmaz mı?Kendi adımıza olan yeşil alanı geliştirelim.

ANKARA'yı eskiden yaşayanlar çok iyi bilirler.Dikmen vadisi, keçiören en bol yeşil alana sahip yerlerdi.
Şimdilerde ise beton blokların yükseldiği yeşilden arınmış bir yaşam alanı haline geldi.

İmar tasarlayıcıları her nedense yaşamsal alan düşünürken park  ve yeşil alanı çok iyi değerlendirmiyor.Yada gözardı ediyor.

Hadi onlar göz ardı ediyor biz ne yapıyoruz.Aldık evi, bahçesi var ohh ne güzel.Birileri bahçeye bakıyor gül de var koklayıp geçiyoruz.

Aslında böyle olmamalı.Bu nedenle ben diyorum ki...Gelin bir tarih verelim, çayyolundaki tüm siteler katılsın ağaç dikme şöleni yapalım.Bunun adına "ARTIK BENİMDE DİKİLİ BİR AĞACIM VAR" diyelim.Bu tarih (dikim zamanımıdır pek bilmem ama) Nisan  ayı içerisinde hatta 23 nisanda olabilir.Kim ne diktiyse/ektiyse semeresini de Haziran yada Temmuz ayında yapılacak (ÇABA Platformu) denetimde en güzel site, en güzel bahçe, en güzel balkon vs vs. farklı dallarda birer plaket verelim.

Hani derler ya hayatta tek dikili ağacım yok diye işte herkesin dikili bir ağacı olsun.Şahsen ben kendi siteme yaklaşık 40 adet sedir çamı, 10 adet gül, 3 adet sümbül diktim.Çok da hoş oluyor.Artık benim de dikili ağaçlarım var diyebilirim.

Saygılarımla...

veteriner kliniğimiz açlıyor..yaşamkent mah.46.cad no 27  (onur sitesi karşısı) cumartesi  13 de açılışımıza herkesi bekliyoruz.

Çayyolunda "hırsızlıkların arttığı" üzülerek ifade edeyim ki doğrudur.İlçe Jandarma ve Çayyolu Jandarma Karakol Komutanlığı elinden geleni yapıyor.24 saat süre araçlar devamlı geziyor.Girmedikleri sokak kalmıyor.Yakalıyorlar hırsızları.Sağolsunlar varolsunlar.

Bu arada bizlerinde yapmamız, uymamzı gereken hususlar var elbette.
* Öncelikle oturmuş olduğumuz yere hakim olmalıyız.
* Varsa kapıcıları uyarmalıyız.
* Kapıları kilitli tutmalıyız.(Daire ve dış kapı)
* Her zile basana "kim o" demeden ve tanımadığımız kişilere kapıyı açmamalıyız.
* Tadilat-tamirat için çalıştracağımız işçilerin başından ayrılmamalı ve apartman hakkında bilgi vermekten kaçınmalıyız.
* Geceleri dış aydınlatmaları çoğaltmalıyız.
* imkanlar dahilinde evlerimize elektronik-manuel alarm sistemleri kurmalıyız.
(Bu arada önemli bir açıklama yapayım.Alarm sirenlerinizi kolayca ulaşılamayacak bir yerlere hatta iki adet koydurmayı ihmal etmeyin. kablosuz alarm sistemi pratikerde şu an 89 YTL.indirimde.almanızı tavsiye ederim.Kurulumu gayet basit.Kablosuz olmasıda sizi uğraştırmaz.En basitinden bir güvenlik çözümü olabilir)
* Evde tanıtım pazarlaması yapanları mümkün olduğunca kabul etmemeliyiz.
* Mümkünse telefonunuza bir telesekreter ekleyin ve iki çalmadan sonra devreye girsin siz evde yokken.onada kayıt yaparken alo, kimsiniz, sesinizi duyamıyorum.gibi sesleri kaydetmekte yarar var.

Unutmayalım ki Jandarmanın herbirimizi teker teker korumasına imkan yok.Bu nedenle bizlerinde pasif tedbirleri almamız kaçınılmazdır.

Saygılarımla.

Sayın Ceval KÖKCE,

Bizlerin Millet olarak geçmişten gelen bir yiğitliği, saygınlığı ve otoritesi vardır. O "Otorite" öyle öyle bir nam salmıştır ki dünyada yedi düvel bundan rahatsız olmuştur efendim. Hala da rahatsız olup, vatanı nasıl parçalarız senaryoları ve fikri içerisinde yoğurulup gitmektedirler efendim..
Sonra ne oldu diyeceksiniz. Tabiki yönetimdeki bir takım kişi ve aksaklıklar sonucunda kurtuluş savaşından sonra çizilen misak-ı milli sınırlarımız içerisinde kalmışız.Her ne kadar sınırlarımız daralsa da kişiliğimizden bir ödün vermemişiz.

Tarih'in her sayfasını incelemek ve öğrenmek gerek.Yaaa keşke öyle olmasaydı, şöyle olsaydı demek yerine madem ki bu topraklar üzerinde yaşıyoruz, o halde Vatan için çalışmalıyız.

Bizim insamız çalışkandır, dürüsttür. Diyeceksiniz ki durum ortada....Ortada olan birkaç çürük elma'dır efendim...Oda her sepette olur muhakkak.

Bizim insanımızın azmi, disiplini, çalışkanlığı fedakarlığı gibi özellikleri nedeniyle NASA'da yaklaşık 17 Profesörümüzün, Microsoft'ta yaklaşık 200 vatandaşımız ve daha nice devletlerde gerek savunma sanayiinde gerekse diğer sanayilerde görev alan gerçekten beyin göçü yapan harikulade isimsiz insanlarımız bulunmaktadır.
Bizler belki o yada bu şekilde topraklarımızı kaybetmiş olabiliriz ama insanlığımızı hiç bir zaman kaybetmedik efendim.
Ülke sanayisinde üretimi yapılan ürünlerin %90'ına yakın bir bölümü kendi fikrimiz, kendi buluşumuz, kendi ürettiğimiz ürünlerdir. Belki tanıtımda biraz sorun yaşıyor olabiliriz.Ama bir israil gibi kendini kamufle ederek, mallarını ingiltere yada başka