Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • TOPLUMSAL UZLAŞMAYA ÇAĞRI 

    Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ülkemizde derin kaygılar uyandırmaktadır. Zira, ülkemizin birliğini ve ulusumuzun bütünlüğünü temsil eden Cumhurbaşkanının toplumsal uzlaşma ile değil, dayatma ile seçilmesine çalışılmaktadır.

    Cumhuriyetimiz, devletimiz ve tüm yurttaşlarımız ile barışık, Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemiş, dürüst, demokrat ve laik bir kişinin Cumhurbaşkanlığı makamına toplumsal uzlaşmayla seçilmesini savunuyoruz.

    Bu nedenle, tüm demokratik kuruluşlarımızı ve duyarlı yurttaşlarımızı toplumsal uzlaşmaya dayalı bir Cumhurbaşkanlığı seçimi hedefi doğrultusunda tavır almaya ve güç birliğine davet ediyoruz.



    ODTÜ Mezunları Derneği
    www.toplumsaluzlasma.org


    Tarih: 06 Mart 2007 20:23 Ekleyen:
  • Sayın Kökçe’nin vermiş olduğu adresi google dan buldum. İngilizcem yok denecek kadar az olduğu için burada ki yeğenime bakmasını söyledim.
    Yeğenim söyledikleri de Sn. Egemen Soylu’nun sözleri ile hemen hemen aynı şeyler.
    İçki içip ve içkinin arkasına sığınarak bizleri gerek sözlü olarak gerekse hareketleri ile rahatsız edenlere, içkili araba kullananlara hepimiz karşıyız. Zaten bunun aksi düşünülemez.
    Özel günlerde ise dozunda içilen öküzgözü kadar insana keyf veren içeni neşelendiren kaç şey olabilir.
    Saygılarımla.
    Tarih: 06 Mart 2007 15:08 Ekleyen:
  • Sayın Ceval Kokce, İngilizce belge göndermenize gerek yoktu. Bunun Türkçesi ile de iktifa edebilirdik. Belgeden anlaşıldığı kadarı ile Londra'nın bir belediyesinin sınırları içerisinde yer alan umuma açık birkaç yerde görülen gecici bir lüzum üzerine alkol yasağı alınmıştır. Sağı solu rahatsız edecek kadar sarhoş olan şahısların bu davranışı bizim yasalarımızda da zaten suçtur. Ancak bu yasaklamayı sanki içkinin kendisi suçlu imiş gibi sunmanız zaten içerisinde bulunulan durumun hassasiyeti de nazarı itibara alındığında -zaten içki günah heryerde yasak olsun- zihniyetini hakim kılar. İngiltere için böyle bir kaygı sözkonusu değildir. Orada özgürlüklerin en iyi şekilde kullanılabildiğine (tabii ki başkasını rahatsız etmemek kaydı ile) tanık olmuş ve bilen bir insanım. Kısaca belirtmek lütfunda bulunduğunuz belge esas itibariyle alkolü yasaklayan bir belge de değildir. Alkolü kötü içen ve de çevreye rahatsızlık verenleri kastetmektedir. Biz de buna katılıyoruz zaten. Saygılarımla....
    Tarih: 06 Mart 2007 13:16 Ekleyen:
  • DİKKAT! ÇOK ÖNEMLİ SİTE YÖNETİCİLERİ VE SAKİNLERİ

    Kuru geçen bir kıştan sonra ilk bahara girmek üzereyiz, toprak yavaş yavaş uyanıyor. Belki de siz sararan çimlerinizi gübre ile daha çabuk yeşertmeyi düşünüyorsunuz; koku yapmasın diye de suni gübre almaya karar verdiniz. Peki aldığınız gübreyi kapıcıya mı teslim edeceksiniz? Bunun kapıcı tarafından nasıl kullanıldığını denetlemezseniz kapıcınız bu gübreyi büyük bir olasılıkla kuyu suyunun içine atacak ve bahçe sulanırken sözüm ona gübreli su ile sulamayı planlayacaktır. (yaşanmış bir olay olduğu için)
    Uzun su kesintilerinde deponuzdaki su bitince de bu kuyudan deponuza su basılacaktır.
    Aşağıda kimyasal kalıntılarla ilgili kısa bir alıntı yaptım.Suni gübre kimyasal ilaç gurubuna girer mi bilmem ama neticede suni gübrede kimyasal.

    KİMYASAL KALINTILAR TEHLİKE YARATIYOR
    Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, sebze ve meyvede kimyasal kalıntı sorununun özellikle ihraç malı ürünler dış pazarlardan döndüğünde gündeme geldiğini belirterek, ''Tarımsal ilaçlar, tıpkı tıp ilaçları gibi reçete kullanımına bağlanmalı'' dedi.
    Yetkin, Türkiye'de sebze ve meyvede bulunan kimyasal kalıntıların sorun olmaya devam ettiğini, ....
    Tarih: 05 Mart 2007 22:58 Ekleyen:
  • Sayın Engin UÇ,
    Halen ÇAYYOLUM.COM' da yer alan " Osman PEPE'nin yaptıkları , söyledikleri ile çelişiyor " başlıklı yazıyı ve devamındaki "PLATFORM TÜM ÇAYYOLU’NUN ELEKTROMANYETİK KİRLİLİĞİNİ ÖLÇTÜRMEYE HAZIRLANIYOR "bölümünü, ilk yayınlanacak ÇAYYOLU DERGİSİ' nin birinci sayfasına da taşımanızı öneriyorum. Böylece , Çayyolu için oldukça önem arz eden bu haberin pek çok okuyucuya daha ulaşacağına inanıyorum. Bir Çayyolu sakini olarak yaptığınız güzel faaliyetler için içtenlikle teşekkür eder, saygı ve selamlarımı sunarım...


    Tarih: 05 Mart 2007 10:19 Ekleyen:
  • Hepinize merhaba,
    Biliyorum ki içinizden bazıları bilhassa çayyolu’nda oturmayanlar Türkiye’nin tek derdi Çayyolu’nun üzeri kapanmayan çukurları veya bu yerin ilçe olması mıdır diye düşünüyordur. Elbette Türkiye’nin tek derdi bunlar değildir. Ama herkes kendi evinin önünü temizlerse sokaklar temiz kalır. Bizde Çayyolu’nda oturduğumuz için Çayyolu ile ilgili problemleri ve kendi beklentilerimizi dile getirmek zorundayız.
    Bıkmadan, yılmadan, usanmadan tekrar tekrar yazarak hakkımızı söke söke almanın kararlığında olduğumuzu herkes bilsin.
    Bilmeyen siyasilerde seçimlerde bizden oy beklemesin.
    Tarih: 04 Mart 2007 15:02 Ekleyen:
  • Sayın AKP milltvekilleri

    Aşağıdaki anket  Cayyolum com dan alınmıştır.

    SİZCE ÇAYYOLU İLÇE OLMALI MI ?
    Evet (2823)
    Hayır (204)
    Bilmiyorum (24)
     

    Anket Cayyolum © 2005

    Bunun manası sizin Çayyolu’nda en az 2823 oy kaybetmeniz anlamındadır. Ama durumu biraz olsun lehinize çevire bilirsiniz. Yalnız bunun için Çayyolu’nu ilçe yapmanız gerekiyor. Kasım ayına kadar daha zamanınız var. Bir de konuşmaları ile partinize zarar veren. Sayın Ahmet Duyarı uyarmanız tabiri caizse kulağını çekmeniz gerekir.
    Karar sizin ya kasım ayına kadar Çayyolu'nu ilçe yaparsınız yada en az 2823 oy kaybedersiniz. Hadi bakalım kolay gelsin
    Saygılarımla.
    Tarih: 04 Mart 2007 09:46 Ekleyen:
  • VARAN 2

    DİKKAT DİKKAT
    ASKİ GENEL MÜDÜRÜ VE TELEKOMCULAR.

    MİLLİYET TEN
    Su kuyusu Tuğçe'yi yuttu
    MESUT IŞIK Kocaeli DHA
    İstanbul'da önceki gün 5 yaşındaki Dilara'nın rögara düşerek hayatını kaybetmesinin ardından bir facia da İzmit'te yaşandı. Gebze ilçesi Darıca beldesine bağlı Bayramoğlu Mahallesi'nde dün, boş bir prefabrik evin bahçesinde ağzı açık bırakılan 4 metre derinliğindeki su kuyusuna düşen 3 yaşındaki Tuğçe Özbilgili öldü.


    TV. DEN ÖĞRENDİĞİMİZE GÖRE İSKİ GENEL MÜDÜRÜNÜN İŞİNE SON VERİLMİŞ. İYİDE OLMUŞ AMA SADECE TEK SUÇLU GENEL MÜDÜR MÜ?
    Tarih: 02 Mart 2007 23:30 Ekleyen:
  • Sayın Egemen Soylu’nun bu konudaki düşüncelerine sonuna kadar katılıyorum. Zaten benim de yazdığım gibi içki içmenin arkasına sığınıp bizleri rahatsız edenlere taviz vermemek lazım. Hele hele içkiliyken araba kullanmak son derece tehlikeli bir durum. Bunun promili filan olmamalı.
    Şimdi ki gençlik nedendir bilinmez yüksek sesli müzik dinlemeyi marifet sayıyor; kim bilir belki de disko alışkanlığı yada o tip yerlerde kulaklarının duyma kabiliyetinin azalması sonucu bunun farkına varamıyorlar.
    Avrupalılar bizden daha iyi içki içmesini bildiği ise gerçektir. Çünkü onların ne kadar fazla içersem o kadar erkek olurum diye bir takıntısı yok. Ve içtikleri şeyin ne olduğunu biliyorlar.
    Örneğin: Her şarapta etil alkolün yanında metil alkolde az çok bulunur. Bu şarabın mayalanması anında kendiliğinden oluşan bir durum olduğu için önlenemez. [metil alkolün ise zehirli olduğunu herkes bilir.] Siz bu şarabın sertlik derecesini ve litresinde ne kadar metil bulunduğunu bilmez ve fazla içmeyi marifet olarak görürseniz hem etrafı rahatsız eder, hem de kendinize zarar verirsiniz. Tabii ki bu arada ne kadar metil’in size zarar vereceğini de bilmek gerekiyor. (sözlerim yanlış anlaşılmasın insan sağlığı için sadece metil zararlı diğerini istediğiniz kadar için demiyorum.)
    Tabii ki konu yalnız şarap değil onu öylesine bir örnek olarak verdim.
    Saygılarımla.
    Tarih: 02 Mart 2007 14:08 Ekleyen:
  • Sayın Ceval Kokce'nin yazısına bakıp Londra'da içki konusunda yasaklamalar olduğu sanılmasın. Her tarafta içki içilebildiğini gören bir insanım. Tabii ki bazı kamu kuruluşlarında ve de iş esnasında içilmemesi daha iyi olur gibi bir takım istisnaların olması tabiidir. Buna bakıp da zaten fiili olarak Ankara'nın bazı semtlerinde uygulamaya konulan içki yasağına (Bu gittikçe genişleyebilir) bir kılıf haline getirmemek gerekiyor. Ayrıca bunu kabul etmek lazım ki Avrupalılar bizden daha iyi içki içmesini biliyor. Bunu bir kompleks haline getirmemek lazım. Bu yılların birikimi, bir kültür işi. Sayın Faruk Elmasoğlu'na hayran olduğum Çayyolu semti ile ilgili olarak verdiği içki örneğine katılmak isterdim. Ancak, üzülürek ifade edeyim ki gecenin belli saatlerinden sonra çevreyi rahatsız eden sarhoşlar var. Örneğin Oyak 4 sitesinin önüne arabasıyla gecenin geç vakitlerinde gelip, müziği sonuna kadar açıp yüksek sesle de konuşarak uyamakta olanları bile uyandıranlar var. Bunlar da maalesef bizim terbiye edemediğimiz Çayyolu çocukları. Saygılarımla.....
    Tarih: 02 Mart 2007 12:16 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!