DOÐA ASLA AFFETMİYOR-4

“Biz artık bir kere giyilip atılan giysiler giymek zorundayız; bu da çöp miktarını arttırıyor. Kanalizasyon sistemi çalışmadığı için fosseptik kullanıyoruz.Dış görünümümüz korkunç; susuzluk nedeniyle kırışık sıska ve ultraviyole ışınları nedeniyle yaralarla dolu vücutlar.Ozon tabakası iyice inceldiği için ışınlar çok daha kuvvetli.Cilt kanseri,mide bağırsak enfeksiyonları ve idrar yolları sorunları ölümlerin ana sebepleri.Erkeklerde sperm oluşum morfolojisi değiştiği için bebekler fiziksel sakatlıklarla doğuyor. Devlet soluduğumuz hava için bizden para alıyor; Bu parayı ödeyemeyen insanlar dev mekanik akciğerlerle havalandırılan bölgelerden kovuluyorlar.Ortalama insan ömrü 35 yıl.Hala biraz yeşil alanı olan bölgeler silahlı askerlerce korunuyor.Su artık her şeyden daha değerli bir hazine.Oğlum gençliğimden söz etmemi istediğinde ona yeşil tarlaların ve çiçeklerin güzelliğini, yağmuru, nehirlerde yüzmenin, balık avlamanın, istediğimiz kadar su içebilmenin ne büyük bir zevk olduğunu anlatıyorum.Oğlum bana “babacığım şimdi niye su yok?” diye soruyor.Acı çekiyorum.”

aslında daha uzayıp gidiyor bu mektup çünkü susuzluğun acıları cümlelere sığmıyor…umarım bir gün bizler de çocuklarımıza böyle anılardan bahsetmek zorunda kalmayız ve zararın bir yerinden dönüp gerçekle yüzleşmeyi başarırız…çünkü doğa asla affetmiyor…kendisine yapılan kötülükleri asla unutmuyor ve özüne ait olmayan her ne varsa yüzyıldır ağzına tıkıştırmaya çalıştığımız;yermiş gibi yapıp eninde sonunda büyük bir öfkeyle kusuyor üzerimize…çünkü doğa dostlarım; asla affetmiyor…

Yonca

Maalesef yalnız Ankara’da değil, Türkiye’mizin her tarafında trafik kazalarının rutinleştiği gerçeğin ta kendisidir.
Bu kazaları % de olarak Avrupa ve Amerika ülkeleri ile kıyaslamak bile gülünç olur. (bu bakımdan maşallah şampiyonluğa oynadığımız kesindir.)
Kazaların ise bana göre başlıca 5 nedeni
1. Sürücü hataları
2. yol hataları
3. yaya hataları
4. bazen bu hataların tümü veya en az 2’si
5. İnsanın kafa yapısı (en önemli olanı bu)

Geçenlerde bir yıl evvel ehliyet almış birinin arabasına bindim. 1) Arabayı oldukça hızlı kullanıyordu. 2) yollarda ki tümseklere yaklaşıp son anda ani bir direksiyon kırması ile tümsekten kaçıyordu.
Kendisine bu hareketlerin yanlış ve tehlikeli olduğunu hızlı giden bir arabada çok çok zorunlu olmadıkça hani ve sert direksiyon hareketleri yapmamasını söylediğim zaman bana verdiği cevap ben 1 yıldır araba kullanıyorum oldu.
İyi hayırlı olsun da biz 15 – 20 yıl araba kullanıp da kaza yapanları da gördük.

Allah böyle insanlara akıl versin. Allah’tan duamız kazasız belasız günlerdir.

ANAYASA VE KADIN HAKLARI
Aslında cinsiyet ayırımı yapmak ve bu ayırıma göre partilerin seçimlerde adaylara cinsiyet ile ilgili kota koyması anayasaya göre suç teşkil etmektedir.
Dünya kadınlar gününde konuşan partili kadınlarımızın ise toplantı amacını unutup günü seçim propagandası gibi değerlendirmelerini kiminin yüzde 25’i  kiminin ise yüzde 52’yi savunmalarını kınıyorum.
Ayrıca imzalamadıkları maddeleri partimizin görüsüne aykırı şeklindeki savunmayı da kınıyorum. [kendi görüşüme göre değil de (bana göre söylenen sözün anlamı bu oluyor.)] 
Sen oraya partiyi mi temsil etmeye geldin yoksa kadınlar gününde kadın haklarını savunmaya mı belli değil.
Bilinçli dediğimiz kadınlarımız böyle davranırsa varın düşünün gayrı.
İyide sen devamlı o partinin dümen suyundan gidersen diğer insanların hakkını nasıl savunacaksın.

BİR KARIŞ BOSTAN YAN GEL OSMAN.

guguguk...guguguk...guguguk...
5 yıldız lı
T.V.G.S. (Türkiye vekilleri grand sarayı)

Yeni mecliste gurk gurk etmeye başlayan bazı erkek hindiler (bkz. www.liva.com.tr özel gül pastaları L1264. MAÇO MAN)
Makam şoförü talebi için yaygara koparıyorlar.
Sonra... Sonra mı?
Sonra;
her birine siteler Gülveren'den bir tahtırevan ve 4 Mısırlı köle ( taht: eskiden inşaatlarda çalışan amelelerin harç taşıdıkları 4 kollu tekne)
ve bir soytarı
ve bir tellak (kirlilerin kirliliklerini çıkarmak için)
tellakçının çalışma ortamı için bir de meclis hamamı, abyeeee uygun olması bakımından tercih FİN olanı
ve fıstıklı osmanlı kebapları (cariyeler)
"oh ne ala, mualla"

Vekillerimizin sıcaktan nemleri yükselince ne olacak?
Ne olacak yani, şu olacak!
550 tane de sözleşmeli vantilatör adam yada kadın (yelleyiciler)
Abeeeee hadi bakalım kızanım
hadi bakalım kelle, kelle altını üstünü yelle

Seçmenlerin önerisi sayın vekillerin emkelilik günlerinde bahçelerindeki çiçekleri böcekleri sulamak için kavaklı deredeki Karum alışveriş merkezinden devrek bastonu (yazlık, kışlık ve sonbaharlık)

Eskiden hiç değilse 1 padişah vardı. Halk "padişahım çok yaşa" derdi. Şimdi maşallah 550 tane var. O da yetmiyormuş gibi sadrazamı var, halifesi var, kadısı var, var, var,var, var oğlu var.
Unutmayalım prensleri de var.

ALLAHTAN BİR YENİÇERİ OCAÐI YOK !!!

Hap.....şuuuuuuuuuu.......!!!
Hadi bakalım çok yaşa
İyi yaşa
Yani hep beraber başbaşa
                                                   İyi bazarlar
Saygılarımla...  
Mor salkım

Medya  yorum
"Medya bilgisi"


"Vallah görhirem"

Haftaiçinde Uğur Dündar programında görme engelli Eşref Bayram'ı "görmez ressam" konuk etti. Programın en ilginç anı kendisinin gözlerine yurtdışında yapılan ileri tıbbi tetkikler sonucunda parmak uçlarının sanki 3. göz gibi gördüğü bilgisiydi.
Eşref Bayram sayın Dündar'a dilinin ucuyla da olsa kibarca bir sitemini yansıttı. Şimdi ismini bile hatırlayamadığım eski kültür bakanı beyefendi kendisinin bakanlıktaki işine son vermiş.
Mozaikten tapınaklar, tunçtan kaleler, fildişinden saraylar yapsanız da neye yarar?
Cevap mı....!
Uyumaya...
Mışıl mışıl, belki de horul horul...
Uyu uyu yat uyu...

İşte yukarıdaki olanları asla göremediğimiz için "uyu uyu yat uyu" kültürümüzde biz de bu kelimelerin yazılı olduğu fişlerle alfabeyi öğrenmedik mi sanki?

RÜZGARLI SOKAK
YENİ FERMAN GAZETESİNDEN
(resmi)

Yumurtanın sarısı


Bugün Pazar.Peşin söyleyelim anlatacağımız sarıların diğer sarılarla hiçbir ilgisi yoktur.
Bilindiği üzere;
Özellikle belediyeler kes kes bitiremediler. Politikacıların bazı şeyleri devamlı bazı şeylere (siyasete) alet ettiğinden, olaylar dava konusu edilince danıştay hastanelerdeki yapılacak olan sünnet operasyonlarından ücret alınmamasına hüküm verdi.

Ayrıca göz kusuru olan bazı hastalara da eğer lens kullanıyorlarsa ileride katkı payı geliyor.

Dudaktan Kalbe

Televizyon dizilerinin vaz geçilmez başarılı sanatçılarından Aslı Tandoğan’ın dudaktan kalbe dizisinde de büyük bir başarı yakalayacağına inanıyorum.
Sanatçı babanın sanatçı kızının yanaklarından öpüyorum. (Cumhur Tandoğan Balet ve Ressam. Ayrıca arkadaşım.)

Belediyeler tarafından yapılması gereken fakat yapılmayan her iş için yalnız belediyeler değil o belediyelerin ait olduğu partilerde benim gözümde puan kaybederler.
Efendim belediye filanca yere filanca hizmeti yapmış; kime yaptıysa o hizmetlerden kim memnunsa o belediye başkanına o partiye onlar oy versin. Tabii ki biz önce kendi yaşadığımız yere bakmalıyız. (bkz. Mesaj 1550)
Belediyelerimizin ve bağlı oldukları partilerinin bizleri üzdüğü çok doğrudur. Bir beş yıl daha bizi üzmeye devam ederler mi? Bilinmez ama hiç olmazsa benden aldıkları oy ile beni üzemeyecekleri kesindir.
Ahmet Duyar’ın büyük bir duyarsızlıkla bizler için söylediği onların hepsini fişledik artık bizden hizmet beklemesinler şeklindeki sözleri ise tam bir trajikomik hadisedir. (bkz. Mesaj 1540)
Saygılarımla.

uğur bey bende böyle bir olaya sahit oldum muhtarlığa söyledim
bu arada bende evimde köpek besliyorum ....
dedimki buradaki köpekler ormandaki canlılara zarar veriyor dedim bana verilen cevap doğanın döngüsü diye cevap verildi?

ozaman bu doğanın döngüsüyse bizede zarar verirse ozaman o da doğa döngüsü olur

a. taner kışlalı mahallesi muhtarı hanım hayvansever(!) diye muhtarlık binasının yanında çevresinde en az 10 tane köpek barındırıyor. fakat geçenlerde hemen arkasındaki atatürk hatıra ormamının olduğu tepede yürüyüş yaparken o köpeklerin başıboşluğu yüzünden gözümün önünde bir tavşan o köpeğe yem oldu. bu muhtar acaba gerçekten hayvansever mi yoksa köpek sever mi ben anlayamadım? ayrıca bu köpekler özellikle geceleyin insanlar için de çok büyük bir tehlike oluşturuyor. bazen de yollara atlayıp arabaların peşinden koşturuyorlar.