-
1
Çayyolu sokaklarında ki köpek sürülerine bir çare arandığını ve bizlerin önerisini beklediklerini biliyoruz.
Bende konuyu Amerika’da yasayan bir yakınıma açtım ve orada bu işlerin nasıl yapıldığını sordum. Onların bulunduğu bölgede sokak köpekleri ve kedileri önce toplanıyor ve belirli bir süre bekletiliyormuş eğer bu süre zarfında biri gelir köpeği almak isterse köpek ister dişi ister erkek olsun kısırlaştırılmadan kişiye verilmiyormuş. Öyle her önlerine gelen insana da köpek , kedi vermiyorlar tıpkı devlet yuvalarından çocuk alan insanların araştırıldığı gibi buradan köpek almak isteyenlerde araştırılıp evlerinin köpek beslemek için elverişli olup olmadığına daha bir çok şeye bakılıyormuş. Eğer bu belirli süre içersinde hayvanlar uygun bir sahip bulurlarsa ne ala bulamazlarsa uyutuluyormuş.
Yakınımın bana bir başka söylediği bizim bulunduğumuz yerde bahçeler oldukça büyük köpekler burada hiç bağlanmıyor bahçe içinde serbestçe dolaşıyor idi.
Bunun üzerine bende sokağa kaçmıyorlar, yoldan geçenlere saldırıp ısırmıyorlar mı diye sordum. Herkes köpeğinin boynuna elektronik bir tasma bağlıyormuş bahçe sınırları da toprağa gömülü bir kablo ile çevriliymiş. Köpek bu sınıra yaklaştığında tasma önce biplemeye başlıyor eğer köpek bu biplere aldırış etmezse çarpılıyormuş. Tabii bir iki çarpılmadan sonra tasma biplemeye başlayınca köpekler bahçe kapısı açık dahi olsa bahçe sınırı dışına çıkamıyormuş.
Tarih: 09 Nisan 2007 02:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Kulak ver sözüme dinle arkadaş!
Uyma lak lak edip gülüşenlere!
Meşgul eder seni işinden eyler,
Karışırsın tembel, perişanlara
Adım at ileri, geriye bakma!
Bir sağlam iş tut, elden bırakma!
Saçma sapan sözler, hep delme takma,
Allah'ın yardımı çalışanlara!
İleriyi gören, geriye bakmaz!
Tuttuğu işi elden bırakmaz!
Allah cömert ama ekmek bırakmaz,
Oturup geçmişi konuşanlara!
Maziye karışmış yıllarda, ayda!
Geçmişi konuşmak, sağlamaz fayda!
Gören göze ibret vardır her işte!
Seyret gökyüzünde yarışanları!!
Aşık Veysel
Tarih: 08 Nisan 2007 18:54 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Buradan Cayyolum com sitesi yöneticisine göstermiş olduğu duyarlılıktan ötürü teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Tarih: 07 Nisan 2007 05:21 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(1)
Hukukçu değilim ama
Sayın Em.Oramiral Özden Örnek hakkındaki iddialar doğru bile olsa bu düşünceler sebep her ne olursa olsun fiiliyata dönüşmediği için düşünce olarak kalmıştır. Anayasamıza göre düşünmek bir suç değildir. (Anayasa madde 1, 2 ve 3 maddeler değiştirilemez değiştirilmesi teklif edilemez. Hariç olmak kaydıyla) Kaldı ki Sayın Örnek 26 Ağustos 2005 tarihinde emekliye ayrılmıştır. Yani artık darbe düşüncesine sahip olsa bile kendisi bu güce sahip değildir. Mazisi temiz ve soyadı gibi örnek bir komutanı yıpratmak kimseye fayda getirmez. Ama burada esas amaç birilerinin kendilerinin ne kadar güçlü olduğunu göstermesi ve bizim karşımızda koskoca Oramiral bile duramadı imajı vererek insanları sindirmektir.
Oramiral ÖRNEK, Türk Silahlı Kuvvetleri Üstün Hizmet Madalyası, Türk Silahlı Kuvvetleri Şeref Madalyası, ABD Liyakat Madalyası, Brezilya Deniz Kuvvetleri Liyakat Nişanı ve Pakistan Nişanı İmtiyaz Madalyası sahibidir.
Eğer insanlar potansiyel suçlu olarak görülüp işlemedikleri suçlarla yargılanıyorsa “Bizim için Demokrasi amaç değil, araçtır; biz bu araçla istediğimiz yere gelir sonrada ineriz” diyenlerde yargılanmalıdır.
Tarih: 07 Nisan 2007 01:47 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Anayasa`nın 25. Maddesi :
VII. Düşünce ve Kanaat Hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Anayasa`nın 26. Maddesi :
VIII. Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı,resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü,radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümlere, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
Tarih: 07 Nisan 2007 01:44 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç hakkında ilgili konu ile yapmış olduğum yorum konuyu ve yorumumu görmek isteyenlerin http://www.haberaktuel.com/haberDetayMiddle.asp?ID=67056
Tarih: 05 Nisan 2007 11:33 Ekleyen: Beğenme: 0
-
ANKARANIN TAŞINA BAK
GÖZLERİMİN YAŞINA BAK
UYAN UYAN GAZİ KEMAL
ŞU FELEĞİN İŞİNE BAK
ANKARANIN DARDIR YOLU
DÜŞMAN ALDI SAĞI SOLU
SEN GÖSTERDİN PAŞAM BİZE
BÖYLE GÜNDE DOĞRU YOLU
14 NİSAN'da TANDOĞAN MEYDANINDAN ANITKABİRE... CUMHURİYET YÜRÜYÜŞÜ.. SAAT 12.00 da TANDOĞAN MEYDANINDA BULUŞUYORUZ...
Tarih: 04 Nisan 2007 23:22 Ekleyen: Beğenme: 0
-
BURSA NUTKU
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."
İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
Mustafa Kemal Atatürk
Bursa, 5 Şubat 1933
Tarih: 04 Nisan 2007 23:07 Ekleyen: Beğenme: 0
-
“Katilim Kim?” – 2007
“KATILIM KIM?” Protesto Gosterisi’nde BIZE KATILIN!..
Tarih : 7 Nisan 2007 Cumartesi
Saat : 14:00
Yer : Ankara Tandogan Meydani
HAYTAP (Hayvan Haklari Turkiye Aktif Gucbirligi Platformu)
http://www.bgd.org.tr/yao/katilimkim/cagri.html
Tarih: 03 Nisan 2007 12:57 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sayın Tugba Veldet tugba_veldet@yahoo.com a yazmış olduğum mailde bu konulara değinmiş ve bu dünyanın sadece biz insanlara ait olmadığını ama bu hayvanların istenmeyen sonuçlara neden olduklarını, (bkz. Mesaj (1014):) bunun için hayvanları itlaf etme yerine kısırlaşması gerektiğini bunun yanı sıra evlerinde köpek besleyenlerinde daha dikkatli davranmaları bahçe demirlerini köpeklerinin dışarıya çıkamayacağı şekilde dizayn etmelerini ve uyarı yazılarının mutlaka resimle yapılmasını çünkü Türkçe uyarıyı ancak Türklerin okuyabileceğini eğer bu uyarılar resim ile yapılırsa yurdumuzda bulunan ecnebilerinde bu uyarıları rahatlıkla anlayabileceklerini uzun uzun yazmış bulunmaktayım.
Bunun yanı sıra birde hayvan alıp sonrada bu hayvanları sorumsuzca sokağa terk edenlerde oluyor.
Tarih: 03 Nisan 2007 11:20 Ekleyen: Beğenme: 0