Sayın Tolga Özden ve Erdal Yüce yazılarınızı büyük bir zevkle okuyorum.
Saygılarımla.

Aşağıda yazılı olan bilgi/bilgiler umarım yararlı olur..


TDK'dan "kısaltmalar" bölümünden alıntıdır..

"Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz."

kısaca T.C. dışında hiçbir kısaltmada nokta kullanılmaz denmekte..

Ancak,

Yazışmalarda genellikle TÜRKİYE CUMHURİYETİ yerine kısaltmalar da kullanılabilmekte,
tesadüfen seçtiğimiz örneklerimizi inceleyecek olursak,

"T.C. Ziraat Bankası A.Ş.",
"T.C. Danıştay Başkanlığı"
ve
"Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası"
gibi..

Aslında TCMB dışında hiçbir Devlet Kurumu'nda açık bir yazım gözümüze ilişmemektedir.. Bu da kötü bir niyeti değil de yazınsal anlamda bir farklılığı göstermektedir.. TDK'da, ya tam açılımı yazılmalıdır ya da kısaltması gibi kesin bir hüküm olmadığından her iki yazım da doğrudur..

iyi dileklerimle...

Sayın Ceval Kokce ile içki yasağı konusunda anlaşamamıştık. Ve içkinin günümüzde başkalarını rahatsız etmemek kaydı ile hiçbir şekilde yasaklanmaması gerektiğini dile getirmiştim. Ceval Kokce de buna cevaplar vermişti. Ancak, Sayın Ceval Kokce'nin ki de sonuç itibariyle bir fikir. Son polemik konusunda da kendisiyle aynı şeyleri düşünmüyorum. Ama onun fikirlerine saygı duymalıyız. Demokrasi değişik fikirlerin, görüşlerin rengidir. Herkes aynı şeyi düşünecek diye zorlanacaksak demokrasiden söz edemeyiz. Onun için farklı düşünüyor olsa da Sayın Ceval Kokce Londra'dan yazılarına devam etsin lütfen. Onun sayesinde bir de Avrupa'dan bakış hakkında bilgimiz olmuş olur. Tabii herkesin fikri kendine. Saygılarımla....

YÜZÜKOYUN
Yüzükoyun yatma diyor annem
Yatar mıyım hiç,
İster miyim
Yüzümün
Koyun olduğunu?

Fazıl Hüsnü Dağlarca

Tolga arkadaşım ağzına sağlık.

Ceval bay veya bayan olduğunu bilmiyorum, ama bence yurtdışında okuyan (Pardon okutulan) bir kişi Ya FETOŞCU Ya NURCU arkadaş okadar akıllıki burda huzurumuzu bozmaya çalışıyor. Bu sitenin birçok müdavimini kaçırdı bunu başardı. Site kurulduğundan beri çok seviyeli sobetler oluyordu, ama ne hikmetse kendileri bu siteye geldiğinden beri burayı karıştırdı.

Bir günlüğüne Ankara'ya gelip arsa alabildiğine göre dinci sermayenin yetiştirdiği bir kişi. Helal olsun gün sizin gününüz zaman sizin zamanınız milleti kandırdınız uçaktan inmez arsa kaparsınız.

Ha aklıma gelmişken İzmir'e ve İstanbul'a Boğaza yanaşan ve içinden Emperyalist işgal askerlerini kusan gemileride 1919’da bazıları sevinçle ve çiçeklerle karşılamıştı, herşey toz pembeydi onlar içinde. Ta ki gazeteci Hasan Tahsin İzmir Kordon'a çıkan yunan alayının başındaki askerin alnının ortasına ilk kurşunu sıkana kadar. İşte o kurşun Anadolu Halkının işgalcilere ve işbirlikçilerine karşı başlattığı milli mücadelenin ilk kurşunuydu. Ha yine aklıma gelmişken, 1919’da Boğazda salınan o vakur işgal donanmasına Mustafa Kemal'in sarfettiği söz o zaman pek anlaşılamamıştı; "GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER”. Ama çok değil sadece üç yıl sonra yunan 1922’de İzmir’den denize döküldüğünde anlamışlardı. GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER sevgili Çayyolu Halkı siz hiç merak etmeyin...

"Boyle bir semtte ikamet edenler de velev ki yuksek tahsil yapmamis,birkac lisan bilmemis,dunyayi gezmemis olsalar bile umumiyetle medeni,bilge ve vasifli insanlardir herhalde" sözlerini yazarken de herhalde kendinizi tasvir etmeye çalışarak ne kadar alçak gönüllü ve ukelalıktan uzak bir kişi olduğunuzu göstermeye çalıştınız. Bu kadar kibarca yerleşeceği Çayyolun'daki insanları küçümsemek herhalde sizin gibi bir alçakgönüllü zata yakışırdı. Aman ne kadar üstün meziyetleriniz varmış ve Çayyolu sizin gibi değerli bir londuralıya kavuştuğu için ne kadar şanslı bilemezsiniz. Siz hiç merak etmeyiniz zatalilerinizin satın aldığı arsaya temel atacağınız gün tüm Çayyolu sakinleri olarak çoluk çocuk gelip bu değerli insanın aramıza katılması şerefine kutlamalarda bulunacağız, hatta sizin ülkemize dönmeniz şerefine bence tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde törenlerle kutlamalar yapılmalı. Sanıyorum bu önemli günde tarihe altın harflerle geçecektir, mutlaka Çayyolu halkı sizin gelişinizin resmi bayram olması için TBMM'ye önerge verecektir.

Çok ilginçtir ki Atatürk Türkiyesi'nin ideallerini ve düşüncelerini 20. asrın geride kalmış fikirleri olarak görmek ve akepenin fikirlerini modern, çağdaş olarak görebilmek sanıyorum iki şekilde açıklanabilir; böyle düşünen bir kişi ya gerçekden şirazeden çıkmış bir şeriat aşığıdır ya da londurada oturduğu zamanlarda küçücük aklını orada peynir ekmekle yemiş bir zavallıdır. Çayyolunda herkese ihtiyaç vardı ama sanırım bu zavallı londuralıya ihtiyaç yoktu ama olsun o da gelsin ve satın aldığı arsasına yapacağı villasında keyif çatsın. Yanlız biz tarihimizi çok iyi okuduğumuz için biliyoruz ki ülkemiz emperyalistlerce işgal edildiğinde Mustafa Kemal ve arkadaşları bağımsızlık uğruna Anadolu'ya geçtiklerinde İstanbul'da Boğazda oturup rakısını içerek balık yiyen bir kısım vatandaşda padişahın ve işgalcilerin getireceği yeni düzeni övmekte ve Mustafa Kemal ve arkadaşlarına bu düzene karşı baş kaldırdıkları için DELİ sıfatını vermekteydiler (bu tiplerin en tipik örneği gazeteci Ali Kemal'dir bilen bilir, lafımız bilmeyenlere okusunlar diye). Tarih her zaman tekerrür eder, işte tarihlerinden ders almayan milletlerde her zaman esir yaşamaya mahkumdurlar. Varsın bugünün Ali Kemalleri Ankara'nın en güzel semtinin bir yerinden londurada veya başka yerlerde kazandığı paralarla sefahat sürerken bu düzene alkış ve çanak tutsunlar, TÜRK HALKI yine tarihte olduğu gibi hem dıştaki emperyalistlere hemde içteki ali kemallere gereken cevabı verecektir, onlar halen daha bu sefahatin daha uzun yıllar süreceğini düşüne dursunlar, amansiz  o tatlı rüyanızdan uyanmayınız, zira TÜRK MİLLETİ uyandı.

Bir Masal
Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, pire berber iken, deve tellal iken. Ben annemim, babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir belediye başkanı varmış. Varmasına varmış da birde onun karşısında yaptığı her yanlış işe sayın başkan bu iş böyle yapılmaz; bu iş hesap kitap işi bunun için mühendis gerek. “Siz sadece amelelerle iş yapıyorsunuz; sonrada olmayınca bozup tekrar tekrar aynı işi bir daha yapıyorsunuz milletin parasına yazık diyen her şeyiyle  ilçe büyüklüğünde fakat siyasi nedenlerle bir türlü ilçe olamamış bir semt varmış. Bir gün o ilin belediye başkanı mademki siz benim yanlışlarıma göz yummuyorsunuz; bende size eski külüstür otobüsleri yollayayım da görün gününüzü demiş.
Masalımız burada bitti.
Gökten üç elma düşmüş biri yazana, biri okuyana, diğeri dinleyene

Bu arada hala daha Türkiye Cumhuriyeti yazmaya korkan ve TC yazan kişilere söylüyorum, TC lafını en çok kullananlar bölücü örgüt üyeleridir çünkü TC lafı aslında bir küçümsemedir... Korkmayın Türkiye Cumhuriyeti yazmaktan, başka Türkiye Cumhuriyeti yok ama kasıtlı olarak TC yazıyorsanız o zaman cesurca çıkın ve söyleyin ben fetoşun ve ABD'nin parasıyla beslenen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine dinamit koymaya çalışan bir örgütün üyesiyim diye... Bari bunu cesurca söyleyin...O zaman anlayalım görüşünüzü... TC yok Türkiye Cumhuriyeti var...

Saygılarımla
Tolga Özden