Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • FLAŞ FLAŞ FLAŞ

    MİLLİYET SON DAKİKA HABERLERİ

    Malatya'da Zirve Yayınevi'ne düzenlenen kanlı baskın sırasında zanlılardan birinin, üç kişinin boğazları kesilerek öldürülmesi olayını cep telefonuna kaydettiği ortaya çıktı.
          Görüntüler karşısında polis de dehşete düştü.
         
        AKP'li başkanın oğlu da gözaltında.
    Tarih: 22 Nisan 2007 10:09 Ekleyen:
  • http://www.kackisiyiz.com/    şu anda 842844 kişiye ulaşmış bulunmaktadır. Cumhuriyetimizin yılmaz bekçileri bu siteye girerek sizde burayı destekleyin.

    (HER AYRI KİŞİ GİRDİĞİNDE SAYAÇ " 1" ARTMAKTADIR.AYNI BİLGİSAYARDAN TEKRAR GİRİLDİĞİNDE SAYAÇ ARTMAMAKTADIR.)
    Tarih: 22 Nisan 2007 07:33 Ekleyen:
  • oturdugum sokak ta lambalar tahminen 10 gundur yanmiyor.2317133 numarali telefona bildirmeme ragmen su ana kadar ilgilenen olmadi.
    Karanlikta insanlar yurumekte zorluk cekiyorlar ve ayni zamanda cop arabalari copu toplamakta layikiyle islerini yapamiyorlar.
    ilgilenilmesini rica ediyorum
    Tarih: 22 Nisan 2007 01:34 Ekleyen: gunayoktav
  • Cumhuriyetciler lütfen aşağıda verilen adrese girin.

    http://www.kackisiyiz.com/


    SİTEMİZE GİREN HER BİR KİŞİ , BAZILARINA NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUMUZU GÖSTERECEKTİR!!!
    Tarih: 21 Nisan 2007 11:35 Ekleyen:
  • Metro inşaatı yakınlarında oturanların çektiği sıkıntıyı tahmin edebiliyorum. Bizler bir iş merkezi inşaatlarında bile yollara dökülen topraklardan, çamurdan ve tozdan yakınırken onların 3 yıl boyunca bu eziyeti çekmeleri hiç kolay olmasa gerek.
    Tabii bu sıkıntıya sebep birazda inşaatı yaptıran insanlarımızda kamyonları aşırı yüklüyorlar; yüklenen toprağın üzerini branda ile örtmüyor veya gerekli özeni göstermeden sözde örtüyorlar. Bu  arabaların tekerleklerine yapışan çamur ve  üzeri iyi örtülmeyen topraklar etrafa saçılarak çevreyi kirletiyor.
    Metro inşaatına yakın oturanlara Allah’tan sabır diliyorum. İnşallah en kısa zamanda bu sıkıntıdan kurtulursunuz.
    Saygılar.
    Tarih: 20 Nisan 2007 18:48 Ekleyen:
  • ASİLZEDE  1
    Lordlar kamarasından “hemide” golf oynamasını bilen londuralı bir asilzadenin(!) arsasını belediyemize bağışlayacağından ben şüphe duymuyorum. Yeter ki ona daha iyi yerde daha büyük bir arsa versinler. Menfaatleri icabı kaz gelecek yerden tavuk esirgemezler. Hem zaten bu kadar asillerin(!) bizim gibi avam(!) insanlar arasında ne işi olur ki.
    Baksanıza asilzademiz hiç utanmadan Atatürkçü Düşünce Derneğinden uçak parasını bile istemiş. Dernek bu değerli(!) şahsı umursamayınca. Bu para karşılanmadı diye Anıtkabire bile gelememiş kazazede ve asilzede durumuna düşmüş. İnsan her derneği kendi köhne dernekleri gibi görürse işte böyle rencide olur.
    Bu sıkılmaz kişi Ankara’ya gelenler dernek parası ile geldi diyor. Madem öyle o zaman kendisi niye gelememiş? Hiçbir şey yapamazsan çamur at izi kalsın.
    Eğer dernek bu adamın parasını karşılasaydı hiç şüphesiz gruptan ayrılarak millet anıtkabirde iken o arsayı o gün alacaktı. Dernek malı deniz; yemeyen domuz veya domuzdan kıl kopardım hesabı. Ama işler umduğu gibi olmayınca arsa almaya daha sonra gelmiş.
    Bu zede okul için ayrılan arsayı alabildiğine göre akepe ile arası iyi olsa gerek. Aynı mahallede 10 adet okul hikayesine gelince hiç bu kadar gülmemiştim; duyda inanma. Adama ufak at da civcivler yesin derler.

    Sayın Tolga Özden bırakınız bu şahıs boş boş konuşarak bu stresli günlerimizde bizleri güldürsün. Biraz gülmenin kime zararı olabilir. Aslında kendisine önerim malum tv.lerde şovmenlik yapmasıdır. Haksız mıyım? Efendim.
    Tarih: 20 Nisan 2007 15:54 Ekleyen:
  • ASİLZEDE  2

    Hem bunların arada sırada böyle boş konuşup renklerini göstermelerinde büyük fayda görüyorum; bilenlerin hatırlaması, genç neslin bu insanları öğrenmesi bakımından. Baksanıza adam kendi düşüncesinde olmayan bizleri tecrit ettirmeyi kafasına koymuş. Zaten onların demokrasi ve hürriyet anlayışları bu; onların her dediğine eh demeyenleri ya öldürmeye veya tecrit etmeye kalkıyorlar. Ama kendilerine biraz zarar gelse önce demokrasi diye feryat ediyorlar.
    Sayın Egemen Soylu’nun ortalığı yatıştırma gayretlerine rağmen, bu kişi hakaretlerine devam ediyor.
    Muhataplarını yerden yere vurduğunu sanan bu zavallı şahsiyet üslubuna dikkat ettiğinini söylüyor. Kendi ettiği hakaretleri görmeden boş konuşarak burada niteliği olmayan şeyler yazacaksa bu kişiyle kimsenin başa çıkması da mümkün değil; ama önemli olan buradaki yazıların niceliği değil, niteliğidir. Karar verecek kişilerde bu sayfaların müdavimleridir.
    Ben bu insanların hiçbir zaman hayal ettikleri düzeni kuramayacaklarını bildiğim için biraz rahatım. Bu zatın yazdıklarını sırf gırgır olsun diye okuyorum. Tek endişem çağdaşlık yolundaki zaman kaybımızdır.

    Not: Dar ve de kof kafasıyla yazıyı anlamayıp, Sayın Çinici lütfen yazıyı tercüme eder misiniz  dememesi için.


    asilzede = yok böyle bir şey. Ama burada asaleti kaybolmuş anlamında kullanılmıştır.

    Zede = yok böyle bir şey. Ama burada zarar ettiği anlamında kullanılmıştır.  Yol masrafını dernekten tırtıklayamadığı için.

    Londura?

    Lakin şunlar var

    Asilzade.
    Kazazede.
    Zade.

    Saygılarımla.
    Tarih: 20 Nisan 2007 15:52 Ekleyen:
  • Çayyolum. Com’ da yer alan bir habere göre ” Mezbeleden kurtulmamıza  az kaldı ...Metromuzun kaba inşaatı tamamlanmak üzere...” ,Bu haberin  biz Doğa Sitesi’nde oturan bazı sakinler için ne anlama geldiğini siz sayın okurlar ile paylaşmak istiyorum...Paylaşmak istiyorum çünkü bu eziyete ne dayanacak gücümüz kaldı, nede tahammülümüz.Olay şu: Metro inşaatına bağlı olarak bölgemizdeki hafriyat çalışmaları 2004 yılı ortalarında başladı. O tarihten bu güne kadar sitenin güney cephesi ile NİSSH CAFE ( eski Sofrahat Restoran) arasında kalan 519 ncu Sokak, hafriyat kamyonlarının istilasına uğradı.Bu kamyonların sabahın erken saatlerde başlayan ve haftasonları da dahil devam eden git- gel trafiği gece geç saatlere kadar aralıksız devam etti.Getirdikleri veya götürdükleri  hafriyatı etrafa döke saça sokağı zamanla tarla yoluna çevirdiler. Yarattıkları gürültü kirliliği yetmiyormuş gibi biz site sakinlerini toz bulutu içerisinde yaşamaya mahkum ettiler... Metro inşaatının başladığı 2004 yılından bu yana evlerin 519 ncu Sokak’a bakan balkonlarını hiçbir şekilde kullanamadığımız gibi, evlerin içeriside  bu toz bulutundan nasibini aldı.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi , son zamanlarda hafriyat kamyonlarına birde hazır beton kamyonları ilave olduki manzara tarif edilemez.519 nolu Sokak’ın arada bir sokakları süpüren araçlar tarafından temizlenmesi,ve/veya sulanması için nereye başvurduysak maalesef olumlu bir yanıt alamadık.
        Sonuçmu? Çaresizce kaderimize razı olmuş bir şekilde bu işkencenin bir gün bitmesini umutla ve sabırla bekliyoruz. Saygılarımla...
    Tarih: 20 Nisan 2007 14:10 Ekleyen:
  • Son söz olarak; Malatya'da yaşanan katliamı kınıyorum ve toplumsal barışın içerisine ekilmeye çalışılan nefret tohumlarının yeşermemesi için her kesimin üzerine düşeni yapmasının ancak gerçek demokrasiyi ülkemize getireceğine inanıyorum. Ayrıca bu kadar uzun bir yazıyı okumaya tahammül edenlerede teşekkür ederim.
    Saygılarımla
    Tarih: 20 Nisan 2007 12:21 Ekleyen:
  • Dolayısıyla cevalin kendince anlatmak ve bunu yaparkende ince bir takım yazınsal kelime oyunları oynadığını savunurken ki bunların aslında hakaret olmadığını ve ancak belli bir düşünce yapısının anlayacağı nitelikte olduğunu iddia etmesi karşısında kendimce benimde fikirsel iletilerimin sözsel yansımalarını bu platformda yazıya dökmemde aynı üslup ve niyet içerisinde olduğumu anlatmam çokda şaşılacak birşey olmasa gerekir. Bu anlamda, fikirlerin tartışılması her zaman ve her ortamda olmaktadır, olacaktırda. Ancak bunun üslubu elbette tartışmaya ve eleştiriye açıktır, hakaret boyutlarına varmaması kesinlikle doğru olacaktır. Bu noktadan itibaren, cevalin düşüncelerini susturmak gibi bir niyet taşımadığım zaten herkesce çok iyi algılanmaktadır, dolayısıyla bu sanal ortamda ortaya konan fikirlere katılmayan herkes bunun karşısında kendi fikirlerini rahatlıkla söyleyebilir. Bende katılmadığım görüşlere her fırsatımda kendi görüşlerim içerisinde fikirsel anlamda tartışmaya katılarak doğru bir yönde ilerlemesi için çaba sarfedeceğim. Eğer görüşler tartışılmazsa ve gerilimler ancak ve ancak fikirsel düzeyde çözüme kavuşmazsa dün Trabzonda olanlar ve Hrant'ın başına gelenler ile bugün Malatya'da olanlar devam edecektir. İşte toplumun içinde patlamaya hazır hale gelen öfke birikimi ancak fikirlerin her ortamda belli bir saygı çerçevesinde tartışılması ile kimseye zarar vermeden boşaltılabilir. Tartışmak ve fikirlerin çarpışması bu çerçevede yapılabilirse işte o zaman toplumda bir sibop oluşturulabilir ve toplumun patlayacak kadar şişmesi önlenebilir. Bu sibobuda zihinler geliştirece
    Tarih: 20 Nisan 2007 12:19 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!