ULUS’TAKİ SALDIRIYA KINAMA

22 Mayıs Salı günü Ulus’ta meydana gelen patlamaya bir canlı bombanın neden olduğu ortaya çıktı. Bu saldırıdan dolayı duyduğumuz üzüntü büyük.

ODTÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu olarak birkaç konu hakkında fikrimizi belirtmek istiyoruz.

Terörizm; kitleleri korkutarak, dirençlerini kırarak siyasi bir amaca ulaşmaya çalışır. Eylemleri genelde sivillere yöneliktir. Bu insanlık dışı eylemlere meşruiyet kazandırmak için de örgütler, eylemlerinin sebeplerini ortaya koyarlar. Bizce hiçbir sebep, masum bir insanın öldürülmesini haklı kılamaz. Yaşadığımız bu üzücü olay da bir terör eylemidir.

Sorunların çözümü için, terörden medet umanlar ve bunu destekleyenler, insanlık tarihinde kara lekeler olarak kalacaklardır. Terör, savunduğunu iddia ettiği değerler uğruna temel hak olan yaşama hakkını hedef almaktadır. Kendi istekleri için başka insanların ölmesini göze alan bu yaklaşım, özgürlük-kardeşlik gibi hiçbir kavramla uyuşmamaktadır.

Bu insanlık dışı eylemi kınıyoruz.

Her fırsatta özgürlükçülük ve kardeşlikten yana saf tutan ODTÜ öğrencilerinin de bu tip eylemlere tepki göstereceğini biliyoruz.

Eğer amacımız gerçekten kavgasız, dövüşsüz ve dostça bir yaşamsa, terörün her türlüsünü lanetlemeliyiz; utanmadan, sıkılmadan terörizm ve PKK’nın karşısında durabilmeliyiz.


                    ODTÜ ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE TOPLULUĞU

Sayın Mustafa Yılmaz,
İki kelimeyi yan yana getirip cümle kurmaktan haciz tek edebiyatları küfür olan bu insanların burada yazılan beğendikleri yazıları çalmaları son derece doğaldır. Eminim ki yazılarınız başka yerlerde de kullanılacaktır.
Bu konuda Sitemiz eski yazarlarından Sayın Sakin Sakin’in (978 ve 979 no lu) mesajlarında bir yazısı mevcuttur. (Sakin Sakin rumuzu ile bir başkası yazı yazmıştı onun üzerine.) Adamın biri fuzuli’nin şiirlerini yazıp satmaktadır. Bir gün Fuzuli adama rastlar. Bunlar kimin şiiri der. Adam benim der. Peki sen kimsin? Diye sorar adam tabii ki ben Fuzuli’yim diye cevap verir. (yazının aslını okumalısınız.)
İşte böyle yazacak bir şeyleri olmayanlar bu gün yazılarınızı yarın adınızı bile çalabilir.
Tek edebiyatları küfür dediğimin nedeniyse burada bazılarının ettiği küfürlere zaman zaman hepimiz şahit oluyoruz. En son (1967 nolu ) asansörümüzdeki Fasist Oduncu yazısı (1970-71 nolu) Tarzan rumuzu ile ağır ve çok çirkin bir saldırıya uğramış ve tarafımdan ihbar edilerek bu yazının silinmesi sağlanmıştır.
Cumhuriyetini milletini vatanını seven herkese ve tüm Çayyolu halkına saygı ve sevgilerimle.

TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜNE LANET OLSUN.

Bir insan nasıl olurda canlı bomba olmayı kabul eder anlamıyorum. Hadi Irak’ta olanlarda savaş durumu var. Bu insanlar zaten perişan, aç, susuz her gün kafalarına onlarca bomba düşüyor. En sevdiği kişiler ölüyor veya yaralanıyor. Bu durum karşısında orada yaşayanlarda her gün ölmektense bir kere ölürüm ölürken de  yanımda birkaç düşman askerini götürürüm diye düşünebilir.
Ama Ankara’daki olayı aklım almıyor. Üstelik burada her görüşten, her kesimden insanlar mevcutken.
Amacı neydi? Ne yapmak istedi? Mümkün olsa da sorsak Allah bilir belki verecek cevabı bile yoktur.
Bu ruh hastalarını şiddetle kınıyorum.
Emniyet güçlerinin olayının peşini bırakmamaları bunu hangi terör örgütünün yaptırdığını araştırması ve suçluların yakalanmasını dilemekteyim. İnşallah suçlular bulunur ve hak ettikleri ceza verilir.

Sayın Erdal ODUNCU,

Yazdıklarımı bir parti için hele hele adını yazdığınız partiniz için alıntı yapmanızı bu alıntı içerisinde geçen "şeyh" kelimesini bilhassa çıkarmanızı yadırgadım.

Bu suretle yazdıklarımın ne derece doğru olduğunu kanıtlamış oldunuz.Bunun için size teşekkür ederim.İşte siyasetin gerçek yüzü budur.

Bu ülkeyi Ulu önder ATATÜRK şeyhlerden ve bilhassa din istirmarcılarından temizlemek için büyük mücadeler verdi.
Ama üzülerek görüyorum ki  hala şeyh sempatisi taşıyan ve onun buyruklarını yerine getirmek için çaba harcayan insanlar var.

Yazık çok yazık.

Uzun zamandan beri yazyor ve yazılanları okuyorum.Çayyolu sorunları, ülke sorunları derken Nereden...... nereye geldik!....

Kişilerin düşünceleri çercevesinde pek de nazik olmayan sataşmalar, hakaretler....
Tabi böyle oluncada sorunlar kronikleşerek büyümektedir.

Arkadaşlar, bacılar, kardeşler;
BU vatan BİZİM.Atalarımız, Dedelerimiz hiç te öyle kolay kazanmadı bu toprakları. Cumhuriyet gençleride ööööyle kolay kolay kimseye de peşkeş çektirmez.

Vatanı bölmek için savundukları-geliştirdikleri demogoji, ideoloji, siyaset (adı her ne ise) kendilerinin bile inanmadığı ancak, sam amcasından-mason biraderinden aldığı emirleri yerine getirmekle yükümlü, üç-beş çapulcudan ibaret, bir kaç zavallının çırpınışları demokrasiyi iptal edip darbeyi getiremeyecektir.

Türk Milleti Asildir. Tarihte olduğu gibi bu tür mihraklara her zaman tokadı vurmasını bilir, atmıştırda.

Bir takım kişilerin görünürde savundukları fikirlere karşın; yahudilerin, masonların ve ermenilerin taaa 1913'lerdeki hayallerinin gerçekleştirilmesine alet olmaları, yapmış oldukları binalara onların amblemini koymaları hiçte kabul edilebilecek bir davranış olamaz.   

Aklı-selim hareket etmek, ülkeyi düşeceği bataktan kurtarmak bu ülkede yaşayan her Türk Vatandaşının görevidir.

Konu oldukça hassasiyet arz etmektedir.Sandığa gitmeden önce çok iyi değerlendirme yapılıp, Ülkemizin, bizlerin, çocuklarımızın geleceği için en doğru kararı vererek AK Partiye reylerimizi vererek gerçekten Bizleri temsil edecek, bizlere hizmet edecek insanları TBMM ne getirmemiz gerekir.
Selamlar sevgiler

ANKARA-Ulusta meydana gelen bombalı eylemi şiddetle kınıyorum.

Menşe-i; her kim olursa olsun, hangi ülke olursa olsun, hangi örgüt olursa olsun, geçim derdine düşmüş, hayat mücadelesi veren insanımız katleden, bu kana susamış, canileri ve arkalarındaki bebek katili, her zaman salya sümük ağlayarak insanları sapık ideolojileri doğrultusunda zehirleyenleri, bu ülkenin ekmeğini yiyipte bu ülkeye ihanet edenleri, bir an önce yetkililer ortaya çıkarıp, kızılay meydanında asmalılar.

Her zaman sonuna kadar gideceğiz diye açıklama yapılıyor. Ama her nedense "o son'a" hiçbir zaman ulaşılamıyor. Neden acaba.....?

Uzun zamandan beri yazmıyor ama yazılanları okuyorum.Çayyolu sorunları, ülke sorunları derken Nereden...... nereye geldik!....

Kişilerin düşünceleri çercevesinde pek de nazik olmayan sataşmalar, hakaretler....
Tabi böyle oluncada sorunlar kronikleşerek büyümektedir.

Arkadaşlar, bacılar, kardeşler;
BU vatan BİZİM.Atalarımız, Dedelerimiz hiç te öyle kolay kazanmadı bu toprakları. Cumhuriyet gençleride ööööyle kolay kolay kimseye de peşkeş çektirmez.

Vatanı bölmek için savundukları-geliştirdikleri demogoji, ideoloji, siyaset (adı her ne ise) kendilerinin bile inanmadığı ancak, sam amcasından-şeyhinden aldığı emirleri yerine getirmekle yükümlü, üç-beş çapulcudan ibaret, bir kaç zavallının çırpınışları bu Vatanı bölmeye, parçalamaya hiç bir zaman yetmeyecektir.

Türk Milleti Asildir. Tarihte olduğu gibi bu tür mihraklara her zaman tokadı vurmasını bilir, atmıştırda.

Cumhuriyet mitingleri bunun en önemli bir emaresidir.

Bir takım kişilerin görünürde savundukları fikirlere karşın; yahudilerin, masonların ve ermenilerin taaa 1913'lerdeki hayallerinin gerçekleştirilmesine alet olmaları, yapmış oldukları binalara onların amblemini koymaları hiçte kabul edilebilecek bir davranış olamaz.   

Aklı-selim hareket etmek, ülkeyi düşeceği bataktan kurtarmak bu ülkede yaşayan her Türk Vatandaşının görevidir.

Konu oldukça hassasiyet arz etmektedir.Sandığa gitmeden önce çok iyi değerlendirme yapılıp, Ülkemizin, bizlerin, çocuklarımızın geleceği için en doğru kararı vererek gerçekten Bizleri temsil edecek, bizlere hizmet edecek insanları seçmeliyiz.

Saygılarımla

Bu ülkenin Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarından, şeriyat özlemi duyanlardan  kurtulması  gerekir. 

GENÇLİĞE HİTABE

        Ey Türk gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
        Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
        Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927

Sn Ayfer Kayalı'nın iletiği mesaj aşağıdadır:

Onumuzdeki secimlerde Fethullah Gulen Cemaatinin, sanılanın aksine AKP'yi degil, Mehmet Agar'ın baskanlıgındaki DYP'yi destekleyecegi belirtilmektedir. Buna delil olarak cemaate yakınlıgı ile tanınan gazeteci Nevval Sevindi'nin DYP'ye kaydolarak, artık bu partide siyaset yapacagını açıklaması gosterilmektedir.

Bilindigi gibi Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk oylamasında, Mehmet Ağar'ın katılmayacakları yönündeki açıklamasına ragmen partisinin iki milletvekili Abullah Gul lehine oy kullanmıstır. AKP'nin tek basına iktidar olamaması halinde plan, iki partinin koalisyon yaparak anayasayı degistirecek ve Cumhurbaskanı sececek cogunluga erismeleridir.

Humeyni'nin yıllarca sürgün oldugu Fransa'dan İran'a nasıl donüp te basa geçirildiği gözönüne alınırsa bunun diger partilerin aymazlıgı ve seçim kanununun azizligi sayesinde hic de uzak olmayan bir ihtimal oldugu ortaya cıkmaktadır.

Ciddi tedbirler alınmaması halinde Fethullah Gulen'i yakında Cumhurbaşkanı olarak görebiliriz.

Aklımızı başımıza alalım ve bugunku iktidardan kacmak için DYP'ye oy VERMEYELİM.

kuduran belli :)
geceleri yataginda dort donen, ya iran olursak kabuslariyla uyanan da belli.

en son 1995-96 civarinda yapilan genel secimlerde oy kullandim. daha sonraki secimlerde yurtdisinda oldugum icin oy kullanma firsatim olmadi.

herhangi bir partinin siyasi kollarinda gorev almadim. yakin zamana kadar secimlerde oy vermeyi de dusunmuyordum.

ama kendinden baskasina tahammulsuz guruhun icraatleri karsisinda artik sessiz durmamaya karar verdim.

bundan sonra burada daha fazla gorusecegiz. kimseye hakaret etmeyecegim, birinin yuzune karsi soyle(ye)meyecegim seyleri burada yazmayacagim.

kudurup kudurmamak size kalmis.