aşağıdaki adresten x-ray cihazına ulaşabilirsiniz...

http://fc01.deviantart.com/fs13/f/2007/070/5/c/Tayyip__in_icine_X_ray__le_bak_by_B4Ds3ct0R.swf

Turgut Ozakman'in Onsozunden Alinti:

`'Sayin Ozata kaderleri Ataturk'le kesisen Tibbiyelileri uzun,
dalgali, acilar ve gururlarla dolu bir surec icinde isliyor.

Oyle bir surec ki bir zamanlarin en gorkemli ve guclu
devleti, icten curuye curuye, distan budana budana olume
yaklasiyor. Avrupa'nin gucu ve entrikalari karsisinda kimi
yoneticilerin ve aydinlarin icine koku kazinmaz bir asagilik
duygusu, bir teslimiyetcilik siniyor. Buna karsilik Avrupa'ya mahkum
olmanin yazgi olmadigina inanan aydinlar, yurtseverler kurtulus
cozumleri uretmek icin cirpiniyor, carpisiyorlar. Sonunda kadim
devlet olurken yeni bir devletin safagi atacak, bir olum-kalim
mucadelesinden sonra kurtulusa erisilecektir.

Bu bin cesit ders ve deney ile dolu, sasirtici,
olaganustu surecte, herkesin bir rolu vardir ama Tibbiyelilerin
rolu, mesleklerinin sinirlarini cok asan bir onemdedir.

Sayin Ozata, gerceklerin ve dogrularin yer aldigi bu
ozenli ve dikkatli arastirmasinda Tibbiyeliler olgunu Ataturk'un
hayati ve siyasal gelisimlerle birlikte, ic ice gecen halkalar
halinde sergiliyor, anlatim uc boyutlu oluyor.

Bu degerli arastirmanin yakin tarihimizle ilgili ana
basvuru kaynaklardan biri olacagini dusunuyorum. ''

ATATURK VE TIBBIYELILER

Prof. Dr. Metin Ozata'nin yazdigi `'Ataturk ve Tibbiyeliler' ' kitabi
Umay yayinlarindan cikti. Kitabi kitapcilardan veya umay
yayinlarindan (www.umayyayinlari. com) (tel: 0 232 422 31 14 , fax:
0 232 464 41 37, E-mail: umayyayinlari@ yahoo.com) temin
edebilirsiniz.

Kitap Hakkinda Bilgi:

Mustafa Kemal'in genc subaylik doneminden olumune kadar arkadaslik
yaptigi, cephelerde birlikte calistigi, gorev verdigi ve cesitli
nedenlerle karsilastigi Tibbiyeliler vardir. Onlar, hem
Ataturk'un saglik sorunlarini gidermeye calismis hem de ulkenin
bagimsizligi icin cesitli cephelerde mucadele etmislerdir.

Meslegi icabi insan sagligiyla ugrasan ve onlari olumden
kurtarmaya calisan Tibbiyeliler, vatan isgale ugrayinca
mufrezeler kurmus, Mudafaa-i Hukuk teskilatlarinda baskan veya uye
olmus ve hatta Kuvayi Milliye emrinde savasmistir.

Bilim ve teknolojinin ulkemize yerlesmesinde buyuk katkilari olan
Tibbiye, bagrindan cikan vatansever ogrenci ve hekimler sayesinde
ulusal direnisin en guzel orneklerini vermistir.

Bu kitapta simdiye kadar pek yazilmamis bir pencereden Mustafa
Kemal'in yasam mucadelesini ve arkadaslik yaptigi, sirlarini
paylastigi, gizli gorev verdigi, Canakkale ve Istiklal Savasi'na
katilmis ve Kuvayi Milliye emrinde savasmis tibbiyelilerin gercek
oykusunu bulacaksiniz.

fetoşçular + adaleti kaldırma partisi (veya amerikayı kalkındırma partisi) + abd = (sözde) demokrasi
                                  = parçalanmış Türkiye
                                  = ılımlı islam adı altında köleleştirilmiş, kişiliksiz bir ulus
                                  = kökçe ve benzerleri gibi yalayıcıların cirit attığı bağımsızlığını kaybetmiş bir Türkiye

Gulen'in gercek amacinin dunyayi yonetmek oldugunu ve ''hastalik yalaniyla
ABD'ye kactigini'' belirten Veren, sozlerini aglayarak ve Ataturk'e ovguler
dizerek soyle tamamladi:
''Gulen, Turkiye'deki orgutlenmesinin 2000 yilinda kendini amorti ettigini
soyledi. Yetistirdigi vali, emniyet muduru, kaymakam ve komutanlar var.
Cumhuriyet gazetesi, 'Tehlikenin farkinda misiniz?' diyor. Evet bu
orgutlenme bir isgaldir, ihanet sebekesidir. Yargitay'a yonelik saldirida
bircok insan bir kare fotografta gorundu diye zanli oldu. Elimde yuzlerce
fotograf ve belge var. Savcilari goreve cagiriyorum. Kimse bir sey
yapmiyorsa demek ki Fethullah'in dokunulmazligi var.''

Lutfen Turk halkinin bilinclenmesi ve kamu oyu icin tum yakinlarinuizla
paylasin!

Gulen'in kendisini insanustu, ileriyi goren, her seyi onceden bilen bir
canli olarak tanittigini belirten Veren, ''Kendisi 1941 dogumlu olmasina
karsin Ataturk oldukten sonra, 1938'de dogdugunu soyler ve kurtarici
oldugunu ima etmeye calisirdi. Ancak tasavvuf ve gonul adami, bir Mevlana ve
Yunus Emre gibi takdim edilen bir insanin bugun Irak'ta 400 bin Muslumanin
olumune yol acan Amerika'da ne isi var? Siz hic 137 donumluk arazide 8 villa
icinde 100 hizmetkârla yasayan bir Yunus Emre gordunuz mu'' diye sordu.

Beni oldurtmek istedi
Gulen'in gercek amacinin kilit noktalarda kadrolasarak devleti ele gecirmek
oldugunu belirten Veren, bu plani anladiktan sonra ikazlarda bulundugunu, bu
yuzden aforoz edildigini anlatti. Veren soyle konustu: ''1995'te fikren ve
kalben koptuk. Hayir icin yola cikmistik ama orgut catisi icinde
kullanildik. Gorduk ki catal bicak icin kurulan bir fabrika, silah
fabrikasina donusuyor. Devleti icten ele gecirecek bir plan oldugunu
sonradan anladik. Tepki koyduk, ikaz edilince dis gorevlere gonderildik.
ABD'de 30 gun birlikte kaldik. 50 kisinin onunde beni oldurtmeye kalkti. Bu
hucum ve cinnet karsisinda canimi zor kurtardim. Gulen, 'FBI ve CIA'yi
arayin, bu adami oldurtun' dedi. Sonra Turk devletinin gorevlendirdigi
polise 'Silahini cek vur bunu' diye bagirdi. Insanlar itaat etmeyince somine
demiriyle uzerime hucum etti. Sonra New York'ta gece yarisi sokaga
atildim.''

Nurettin Veren, Fethullahci orgutlenmenin 7.5 milyar dolarlik ekonomik guce ulastigini, Turkiye'de dershaneye giden 4 cocuktan ucunun tarikatin eline dustugune dikkat cekti. Veren, ailelere, ''Cocuklarinizi terorden kurtarmak isterken Fethullah orgutune teslim ediyorsunuz. Uyanin, gercegi gorun'' diye uyarida bulundu.

Gulen'in butun sirketlerinin adini kendisinin koydugunu belirten Veren, ''Ama bunun belgesini bulamazsiniz. Cunku hicbir illegal orgutun belgesi olmaz'' dedi.

Turbani biz baslattik Nurettin Veren, Turkiye'de onemli bir sorun haline gelen turbanin Fethullah Gulen'in talimatiyla bir furyaya donusturuldugunu ifade ederken soyle konustu: ''Gulen'in talimatiyla bircok arkadasimiz 50 yasina kadar evlenmedi. 1970'lerde ve 1980'lerde Turkiye'de turban diye bir sorun yoktu. Bunu topluma biz enjekte ettik. Gulen, evli muritlerin eslerini burunlarindan topuklarina kadar kapatmalarini istedi. 'Siz baslatin gerisi
gelir' dedi. Kadinlarimiz da siyah gozlukler ve eldivenler takti. Ben de esimi oyle giydirdim. Toplum kamplara bolundu. Sonra da bu orgutlenme fark edilince cemaate, 'Basi acik kadinlarla evlenin' dedi. Bu yuzden cemaat icindeki basi kapali kadinlar dul kaldi!''

*'Fethullahcilik Ihanet Sebekesi'*

Kanalturk televizyonunda, Merdan Yanardag'in sundugu ''Yolsuzluk ve
Yoksulluk'' adli programa katilan Nurettin Veren, ''Cumhuriyet savcilarinin
anlatacaklarimi ihbar kabul etmesini istiyorum. Bu davanin tanigi da sanigi
da olmaya hazirim'' dedi.  Fethullah Gulen 'in 25 yil boyunca basyaverligi
ve kuryeligini yaptigini belirten Nurettin Veren, ''gizli bir orgut'' olarak
nitelendirdigi ''Fethullahcilar'' in icyuzunu anlatti. Veren, ''Biz 12 kisi
hayir icin yola ciktik ancak orgutlenmenin devleti icten ele gecirme plani
oldugunu anlayinca aforoz edildim. Gulen beni oldurtmek istedi'' dedi.

Nurettin Veren devam ediyor;
''Biz 1970 yilinda 12 insan yoksul ogrencilerin okutulmasi ve hayir isleri
icin yemin ederek yola ciktik. Yillar boyunca bu dava ugruna hasir uzerinde
oturdum. Kucuk hayirlarla buyuk finanslar elde ettik. Kaydi olmayan
yardimlar Fethullah'a teslim edildi. Buyuk ekonomik guce ulasinca 1993'te
harekete gecildi. Bir cami nasil milletin parasiyla yapildiysa Zaman
gazetesi ve Samanyolu televizyonu da aynen oyle yapildi. Ancak Zaman
gazetesi 20 yil boyunca banka reklami almadi. Cunku Fethullah banka reklami
gibi, kola icmeyi, kot giymeyi de haram kilmisti. Sonradan Asya Finans'i
kurdum. Gazetesine banka reklami almayan Gulen daha sonra Bank Asya'yi
kurdurdu. Gulen Muslumanlara takiyye yapiyor.''

Fethullah Gülen ve Adnan Oktar namı diğer (Harun Yahya) müridlerine duyurulur.

Nazım Hikmet Ran
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Hayatı
Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirildi. Selanik’te doğdu.
1917’de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Daha sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçer. Fakat sağlık nedenleri ile bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazör’ünde güverte subayıdır.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Naz%C4%B1m_Hikmet#Hayat.C4.B1

----------------

Nâzım Hikmet 1917'de girdiği Heybeliada Bahriye Mektebi'ni 1919'da bitirip Hamidiye kruvazörüne stajyer güverte subayı olarak atandı. Aynı yılın kışında son sınıftayken geçirdiği zatülcenp hastalığı tekrarladı. Aile dostu olan Deniz Hastanesi Başhekimi Hakkı Şinasi Paşanın gözetiminde iki ay süren bir sağaltım döneminden sonra, kendisine iki ay da evde dinlenme izni verildi. Bu süre sonunda da toparlanamadığı, deniz subayı olarak görev yapabilecek sağlık durumuna kavuşamadığı görülünce, 17 Mayıs 1920'de, Sağlık Kurulu raporuyla, askerlikten çürüğe çıkarıldı.
http://www.nazimhikmetran.com/biyografi_index.html

BİR BİLEN VARSA BERİ GELSİN!..............

Çağlayan köprüsü inşaatına başlanalı yaklaşık 8-9 ay oldu.

Daha öncede belirttiğim gibi tarihi eser niteliği taşıyabilecek bu muhteşem köprünün bitirilmemesinin sebebi nedir.

Yüzlerce-binlerce aracın Ankara'ya girişini engelleyen neden, basında yazıldığı gibi ilgili kurumun kaynak tahsisi yapmaması mı?

Gerekçe ne olursa olsun Kamu menfaatine olan tüm yatırımlarda köstek olmak, görevi kötüye kullanmaktır.

Daha önceleri 30-50-90 günde bitirilen köprüler vardı hani...Bu da bitirilince 1-2 yılda bitirilmiştir diye levha asılacak mı acaba???

Bu arada yenimahalle belediyesi meksika caddesindeki çalışmalarını bilhassa sabah ve akşam mesai başlangıç-bitiş saatlerinde icra etmesi mantıklı bir davranış mı?.Zaten yol dar.Araçlar kuyrukta.Birde kaldırım çalışması yapıyorum diye yolları iyice daraltmanın, hatta kapatmanın hiç bir anlamı yok.Takdir yerine tepki alıyorsunuz sayın ilgililer.

Lütfen işin yapımında başında durun ve trafiği bir gözlemleyin olmaz mı?........