Bomba Şüphesi İle Kapanan Yolda
Bakan Arabası Bombanın Üzerinden Nasıl Geçer.

Eğitim yalnız okur yazar olmakla olmuyor. Bizim insanlarımızın bir çoğu eğitimsiz, belki okur yazar ama cahil; düşünce kapasitesinden yoksun inisiyatif kullanmasını bilmeyen hep birilerinin kendilerini yönlendirmesini bekleyen, kendilerini yönlendirecek kişileri bulamayınca sudan çıkmış balık gibi ortada kalan insanlarımız o kadar çok ki. Bu insanlarımıza bakarak eğitim sistemimizi eleştirenler bugüne kadar hep suçlandı, bundan sonrada suçlanacaktır.

Akıl ve mantık yürütmeden neden, niçin araştırılmadan öğretmene ve büyüklere soru sorulmadan ezbere dayalı bir eğitimle zaten insanların kişiliğinin tam olarak gelişmesi beklenemez böyle yetişmiş insanlardan devlet memuru oldukları zaman birde ekmek parası korkusuyla bir bakanın arabasını durdurmak veya yönünü değiştirmeleri gibi bir şey beklemek zaten abes olur.

Daha fazla yoruma gerek yok sanırım.

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/26/son/sonsiy21.asp

Ceval Kokce'nin iletilerini silmenizin gerekcesi biraz tuhaf oldu.

Burada yazılan güzel yazılar için hepinize teşekkür ederim. Her ne kadar arada sırada sitemizi kendi emellerine alet etmek isteyenler oluyorsa da siz güzel insanlarımızın yazıları buranın kirlenmesine izin vermiyor.
Bülent Arınç’ın talihsiz konuşmalarının yanı sıra burada yazılan saldırı yazılarının da bizleri birbirimize kenetlediğine eminim.
Bu arada x-ray cihazına bayıldım.  Son derece güzel düşünülmüş ve uğraş verilmiş. Yapan kişinin beynine, eline sağlık. Doğrusunu isterseniz bu kişiye gıpta ettim. Keşke bende bu kadar iyi bilgisayar kullana bilseydim. (Ama tabii yalnız iyi bilgisayar kullanmakla iş bitmiyor yetenekte gerekir diye düşünüyorum.) Tabii ki bu resmin yapıldığı siteyi bizlerle paylaşan arkadaşımız da sağ olsun var olsun.
Sevgi ve saygılarımla.

SAYIN BAŞBAKAN,
ASKER SINIR ÖTESİ HAREKET İÇİN KARAR ALMAZ,
SINIR ÖTESİ KARARI TBMM ALIR. SİZİN BUNU BİLMENİZ GEREKİR AMA NEDEN BİLMİYORSUNUZ? SAM AMCANIZDAN MI KORKUYORSUNUZ? IRAKDAKİ DOSTLARINIZA ZARAR VERMEKTEN Mİ  KORKUYORSUNUZ?  İKTİDARINIZ BOYUNCA EKONOMİ HOŞ GÖRÜLSÜN DİYE SAM AMCANIZ ÜLKEYE POMPALADIĞI DOLARLARI KESER DİYE Mİ KORKUYORSUNUZ?  TEKRAR İKTİDAR OLAMAMAKTAN MI KORKUYORSUNUZ? HAKLISINIZ, SİZİN YERİNİZDE OLSAYDIM BEN DE KORKARDIM.

Dediğim gibi , sizin için çok verimli, çok besleyici bir dört buçuk yıldı.
Ama iktidarınızın sonuna geldik... En yakın arkadaşlarınızdan Sayın Bülent
Arınç'ın kelimeleriyle "Ne yazık ki bitiyor, yani keşke ikinci defa
seçebilme imkanımız olabilseydi. Ama bitiyor."

Çünkü takiye filan vız geliyor, uyandık sayenizde!!!

Melike İlgün

Ya bakanlarınız.. .Hiç onları atlar mıyım? Teşekkürlerimi sunuyorum onlara da...Yumurta fabrikalarıyla. ..Harem selamlık yemek yedirdikleri aileleriyle. ..Kaçak villalarıyla. ..Türkiye'yi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet eden eşleriyle...Hakları nda verilen gensoru önergelerine yaptıkları ucuz savunmalarıyla. .. Milleti isyan ettirip, uyuyan devi uyandırdıkları için...
Bir teşekkür de kankalarınıza. ..Mesela size her fırsatta destek veren Amerika Birleşik Devletleri'ne .... Irak'taki politikalarıyla Büyük Ortadoğu Projesi'nin iç yüzünü bize gösterdiği için ....Ve elbette Avrupa Birliği'ne... Unutulmaya yüz tutmuş imtiyaz kelimesini dilimize tekrar
kazandırdığı, "Ver Kurtul"culara, ne kadar versek de kurtulamayacağı mızı gösterdiği için...

Mesleki teşekkürü de unutmamalıyım. ..40 kişiyi 4 sene önce bir anda işten ayrılmak zorunda bırakıp, 1 sene evde işsiz oturtup, sonra Kanaltürk'ün kurulmasına neden olduğunuz için... Bizi "Bir şey yapmalı" diyenlerin sesi yaptığınız için... Kanaltürk'ü istemeyerek de olsa tarihe geçirdiğiniz için...

Bir de Kanaltürk adına özür borçluyum size... Medyayı dört koldan kuşatıp, tek sesli hale tam getirmişken, planlarınızı bozup, milyonların "Satılmış Medya" diye bağırmasına yol açtığımız için...

Evet Sayın Erdoğan,
Sayın kelimesine kattığınız yeni anlamlar nedeniyle gönül rahatlığıyla sayın da diyebiliyorum size artık. "Dağ dağa kavuşur da bunlar kavuşmaz" dediklerimiz sayenizde buluştu... Daha da buluşacak, buluşmayanlar da
sandıkta birleşecek siz böyle devam ettikçe...

Sayın Erdoğan,

Bu bir teşekkür mektubudur. İktidarınızın sonuna geldik, sizin için çok
verimli, çok besleyiciydi ama en yakın arkadaşlarınızdan Sayın Bülent
Arınç'ın kelimeleriyle "Ne yazık ki bitiyor, yani keşke ikinci defa
seçebilme imkanımız olabilseydi. Ama bitiyor."

O yüzden size bir teşekkür mektubu yazmak istiyorum.

Öncelikle size çok teşekkür ederim. Yaptıklarınız yüzünden Türkiye
Cumhuriyeti tarihinin en büyük mitinglerinin kahramanı olduğunuz için...
Milyonları size duydukları öfkede birleştirip sokaklara döktüğünüz, bu
vesileyle 4,5 yılda aşınan Türkiye'nin imajını Batı basınında cilaladığınız
için...

Size en içten teşekkürü borç bilirim... Türkiye'nin her yerinde, her köyünde
milyonlarca eve bayrak asılmasını, o bayrakların aylardır asılı kalmasını
sağladığınız için... Milyonların size duydukları derin kinin intikamını
çatışmada, kavgada değil de Türk bayrağında bulmasına yol açtığınız, yeni
nesillerin bayrağa sımsıkı sarılmasına neden olduğunuz için...

Eşinizi de es geçmek olmaz... Ona teşekkürlerin tıpkı onun kıyafetleri gibi
en yaldızlısı, en cafcaflısını borçluyum...Tü rk kadınını alyans sattırma
pahasına kazanımlarına sahip çıkmak için meydanlara çıkardığı için...

Oğlunuza da teşekkür etmeliyim... Yüzde 9'dan aldığınız işsizliği yüzde
11,4'e çıkarmanıza rağmen bu ülkede hala alınteriyle gemi alınabileceğini
ispatladığı, gençliğe umut verdiği için...

Bu atama,  bu bağlamda, ulusal iradeye saygısızlık ve haksızlık olarak görülmektedir.

Bu bilgiler ışığında;

1- “Fuhuşa hizmet” iddiasıyla 29.05.2003 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği  TBMM Başkanlığınızın 19. 01. 2005 tarih ve 27240 sayılı yazı ile de doğrulanan bir kişinin, ulusal iradenin temsil edildiği TBMM gibi yüce bir kurumda Genel Sekreterliğe getirilmesi, hukuk devleti olan Atatürk Türkiye’sinde, yargı kararlarının önemsenmediğini mi göstermektedir, yoksa suçun türünün sizce bir önemi olmadığından mı kaynaklanmaktadır?
2- Söz konusu yanıtta, Ali Osman Koca’nın söz konusu suçtan mahkum olduğu kabul edilirken, yazının son paragrafında “Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetinin ve saygınlığının korunması konusunda Başkanlığımız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi yöneticileri her türlü özen ve dikkati gösterdiği”ni  ifade etmiş olmanız sizce bir çelişki değil midir?
3- Basınımıza yansıdığı üzere, hakkında “irticai faaliyetlerde” bulunduğu iddia edilen Ali Osman Koca’nın, tarafınızdan Genel Sekreterlik makamına yükseltilerek ödüllendirilmesi, şahsınızın siyasi bir tercihimidir? Yoksa, iddia edildiği üzere Türk ulusuna ve ulusal iradeye meydan okuma mıdır? 

TBMM Genel Sekreteri Ali Osman Koca, Kültür ve Turizm Bakanlığında Müsteşar Yardımcısı Vekili olarak çalıştığı dönemde, “görevini kötüye kullandığı” ve “fuhuş için çalışan otellere, uyarı ve resmi yazılara rağmen turizm işletme belgesi verilmesi” olayına karıştığı iddiasıyla, dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı olan Adalet Bakanı Fahri Kasırga tarafından 3 Ocak 2003 tarihinde dava açılmış ve Ankara 3. Ağır Ceza mahkemesinde 2003/ 22 Esas sayılı dosya ile yargılanmıştır.

Bir sayın Milletvekilimizin 24.12.2004 tarihli sorusu üzerine, TBMM Başkanlığının, sayın Bülent ARINÇ imzalı 19.01.2005 tarih ve 27240 sayılı yanıtında, sayın ARINÇ’ın TBMM Genel Sekreterliğine atayarak ödüllendirdiği Ali Osman Koca’nın “açılan davada yargılandığı, 29.05.2005 tarihinde hakkında mahkumiyet kararı verildiği; cezanın paraya çevrilerek ertelendiği ve kararın Yargıtay tarafından 30.12.2003 tarihinde onandığı” doğrulanmıştır.

Ali Osman Koca’nın ‘fuhuş için çalışan otellere, uyarı ve resmi yazılara rağmen turizm işletme belgesi vererek görevini kötüye kullandığı’ gerekçesiyle suçlu bulunduğu kabul edilen yazının son paragrafında ise sayın ARINÇ, “Türkiye Büyük Millet Meclisinin mehabetinin ve saygınlığının korunması konusunda Başkanlığımız ve Türkiye Büyük Millet Meclisi yöneticileri her türlü özen ve dikkati göstermektedir” açıklamasında bulunmuştur.
“Fuhuşa hizmetten” sabıkalı bir kişinin, sayın ARINÇ’ın tasarrufuyla TBMM Genel Sekreterliğine atanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin saygınlığını ve itibarını, zedelediği açıktır.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA


Aşağıdaki sorularımın TBMM Başkanı, sayın Bülent ARINÇ tarafından  yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.

                                             
Erdal KARADEMİR
                                      İzmir Milletvekili

TBMM Başkanlığınız döneminde TBMM Genel Sekreter Yardımcılığına getirdiğiniz Ali Osman Koca, 09 Mayıs 2007 tarihinde TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt'un emekliye ayrılmasının ardından  tarafınızdan TBMM Genel Sekreterliğine atanmıştır. 

Genel Sekreterlik makamına atayarak ödüllendirdiğiniz Ali Osman Koca, bilindiği üzere, Turizm Bakanlığında Daire Başkanı olarak görev yaparken, Müsteşar Yardımcılığı görevine getirilmiş, ancak kararnamesi ‘sakıncalı bulunduğu’ gerekçesiyle iki kez Cumhurbaşkanı sayın Ahmet Necdet SEZER tarafından imzalanmayarak iade edilmiştir. Cumhurbaşkanı sayın SEZER’ in kararnameleri iade etmesi, basınımızda, Ali Osman Koca’nın geçmişteki “irticai faaliyetleri” iddialarına bağlanmıştı. Ancak, AKP’li Kültür ve Turizm Bakanı, Cumhurbaşkanı sayın SEZER’in iade gerekçesini dikkate almamış ve Ali Osman Koca Müsteşar Yardımcılığı görevini vekaleten sürdürmüştür.