-
Yazdıklarımı polemik malzemesi olarak kullanan az gelişmişlere ithafen,
Bu ülkede yaşamaktan, TÜRK ve MÜSLÜMAN olmaktan her zaman gurur duydum, duyuyorum da.
Bayrak, Vatan, Kur'an ben ve benim gibi düşünenler için her zaman kutsal bir maneviyat olmuş ve hiç bir zamanda istismar konusu edilmemiştir.
Tüm bunlara karşın; bu ülkede yaşamaktan, neslini, benliğini, kişiliğini bilmeyip o küçücük beyinleriyle, bir takım demogojiler yaparak sırf kendi egolarını tatmin etmek için uğraşanlar ise her zaman hüsrana uğramışlardır.
İdeoloji derken; babasını sakladığı bir teneke buğday için ihbar ederek asılmasını sağlayan ve heykeli dikilen çocuğun yaşadığı komünizmi, sırf kendi egosu için bir çok insanı katleden hitler ve onun düşücelerini paylaşan faşizmi ve de yine bunlardan hiç farklı olmayan ancak yöntemde değişiklik yapan irticai faaliyetler ile kısacası Atatürk düşünce ve ilkelerine aykırı olan tüm ideolojiler kastedilmiştir.
İrticai faaliyetleri tehdit olarak değerlendirmeyenler elbetteki o faaliyetlerin içinde menfaati olanlardır.
Türkiye Müslüman bir ülkedir.Dini vicdanı hür, düşüncesi hür insanlar inançlarını kendi belirler.İsteyen istediği inanışa sahip olabilir.
Amaa her fırsatta Din'i ortaya atarak, şeyh, derviş, molla gibi aslında müslüman olmayan ve Kur'an ayetlerinde bile değişiklik yapmaya cüret edebilen kişiler ve düşüncelerini paylaşanlar,insanların inançlarıyla oynayamaz.
Değilmi ki hayatı günübirlik sorumsuzca lay lay lom yaşayanlar, saygısızca, nerede ve ne amaç için yaşadığını bilmeyenler yüzünden bu hayat yaşanmaz hale getirilmek isteniyor
Tarih: 02 Haziran 2007 12:01 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Bir ülke istiyorum, 4 karım olsun, 4'ü de 4 adım arkamdan yürüsün, siyah çarşafa bürünmüş.
Bir okul istiyorum, öğrenciler yere oturmuş, önde kara sakallı hoca, elinde uzun bir deynek, sınıfın en köşesinde oturan çocuğun kafasına yetişecek uzunlukta, arapça öğretiyor.
Bir yargı istiyorum, şeriyata göre hüküm veren, eli göründü diye kırbaçlanan, erkekle tokalaştı diye eli kesilen, ninesi yaşında eli eldivenli öğretmeninin elini öptü diye yadırganan.
Bir ülke istiyorum, işgal edilmiş, ABD ile AB ülkelerinin kuklaları tarafından yönetilen.
Bir ülke istiyorum, evlatlarını her gün teröre şehit veren ancak sesi bile çıkartmayan bir hükümet tarafından yönetilen.
Askerliğin yan gelip yatma yeri olmadığı,köylünün anasını da alıp gittiği bir ülke istiyorum.
BENİM ÜLKEM BÖYLE BİR ÜLKE OLMAYACAK. YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ, DEMOKRATİK, LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ.
Tarih: 02 Haziran 2007 09:04 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Gide Gide Bir Söğüde Dayandım Dayandım,
O Söğüdün Allarına Boyandım Gelin Boyandım.
Tarih: 02 Haziran 2007 00:14 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Hergun yeni yeni simalar beliriyor ekranda.
Bugun Mustafa Yilmaz Beylerin mektubunu okudum.Kahkahalarla guldum.
Allah senin mustehakini versin Mustafacigim.
Yanlis anlama.
Demek istedim ki ; "heyirli" ne muradin varsa versin.
Diyor ki ; "Bu ülkenin ekmeðini yiyipte, ihanet eden/etmeye çalýþanlar, bu ülkenin birliðine, bütünlüðüne, Cumhuriyetimize, Bayraðýmýza karþý, sapýk ideolojileri savunanlar...
Nedir bu zihniyet, nedir bu anlayýþ.???"
Saniyorsunuz ki ; bu arkadas , "sapik ideolojiler" diye feryat ederken komunizm,fasizm,nazizm,federalizm,kemalizm gibi insan beyninin eseri ideolojilerden bahsedecek.
Baska da ideoloji kaldimi dunyada bilmiyorum?
Ne munasebet Mustafa Bey,o muazzam! zekasiyla lafi tutuyor getiriyor dine,dindar insanlara.
Simgesi her zaman ki gibi seyh ve dervis oluyor.
Devami Yesilcam filimlerindeki gibi bitiyor bittabi.
"Ataturk olmasaydi ulkemizin su andaki durumu olurmuydu acaba?..." diyor.
Ben de diyorum ki ;"Olmazdi Mustafa olmazdi.Sen bu gafillere bakma.Titre ve kendine bak yeter."
Dag basini duman almis yuruyelim arkadaslar.
Lay la lay lom.
Bu ufuktan ...(sonrasini unuttum valla)
Hangi devirde yasiyoruz? (bunu da unuttum)
Bana musade... hemen bir Turk televizyonu seyredeyim ilac niyetine gelsin.
Tarih: 02 Haziran 2007 00:03 Ekleyen: Beğenme: 0
-
1/3 UĞUR MUMCU
Sesleniş...
Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık. Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...
Tarih: 01 Haziran 2007 23:41 Ekleyen: Beğenme: 0
-
2/3 UĞUR MUMCU
Sesleniş...
Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti. Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın. Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde. Uydurma davalarla kapattılar hücrelere. Hastaydık. Yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki. Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık. Önce kolumuzu, omuz başından keserek yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık attık önlerine. Sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Giresun'daki yoksul köylüler, sizin için öldük. Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük. Doğu'daki topraksız köylüler, sizin için öldük. İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler, sizin için öldük. Adana'da, paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Bağımsızlık, Mustafa Kemal' den armağandı bize. Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin bağımsızlığı için kan döktük sokaklara. Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler, gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler. Amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi...
Tarih: 01 Haziran 2007 23:40 Ekleyen: Beğenme: 0
-
3/3 UĞUR MUMCU
Sesleniş...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk; komünist dediler. Ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze. Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı daha da dik tutabilmekti bütün çabamız. Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak istemediler. Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık. Bir kadın eline değmemişti ellerimiz. Bir sevgiliden mektup bile alamamıştık daha. Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla çıkarıldık idam sehpalarına. Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç. Mezar toprağı gibi taptaze, mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım, unutma bizi...
Bizi öldürenler, bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar, ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar. Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere. Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların gözleri önünde öldürüldük. Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına, Batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi... Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi, hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi, unutma bizi, unutma bizi...
Cumhuriyet 25.8.1975
Tarih: 01 Haziran 2007 23:39 Ekleyen: Beğenme: 0
-
nazim ile neyzen seven Bektasi zihniyetlilere soruyorum:
Hangi devirdeyiz beyler bayanlar?
Millet aya giderken biz hala kimlerle,nelerle vakit sarfediyoruz hayretler olsun?
Mmeleketin menfaatleri geregi,ilerlemeye engel bu kafalar degismeli,eskiyen ideolojiler terkedilmelidir.Kemalizm gibi...
Yoksa anca gidersiniz anca.
Benden demesi...
Tarih: 01 Haziran 2007 20:15 Ekleyen: Beğenme: 0
-
İLGİLİLERE DUYURULUR
50 cadde yan kaldırımler üzerinde bulunan ağaçların tankerle sulanması işi güzel. Ancak gece 00.30 da yapılan sulama esnasında görevlinin tazyikli suyu site içerisinde bulunan araçların üzerine kasıtlı olarak sıkması hiçte hoş değil.
Tasarruf yapın araç yıkamayın diyorsunuz. Ama görevli personeliniz sanıyorum işini severek yapmıyor ki küfür eder gibi araçların üzerine bilerek su atıyor, kirlenmesine neden oluyor.
Araçlara sıkılan su ile daha fazla ağaç sulanacağının göz önünde bulundurularak, araçların gereksiz yere kirletilmesinin engellenmesini rica ederim
Saygılarımla
Tarih: 01 Haziran 2007 10:11 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Bu ülkenin ekmeğini yiyipte, ihanet eden/etmeye çalışanlar, bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne, Cumhuriyetimize, Bayrağımıza karşı, sapık ideolojileri savunanlar...
Nedir bu zihniyet, nedir bu anlayış.???
Hala olan biteni görmemezlikten gelmek, hala şeyh, derviş ayağı öperek, onun yolundan gitmekte ne oluyor.
Eğer faydalı bir şey olsalardı Atatürk zaten engel olmazdı. Ama içinizdeki o Atatürk düşmanlığı yokmu..işte o düşmanlık sizlere çok şey kaybettiriyor.Atatürk'ün düşüncelerine, devrimlerine karşı olanlar tarihte her zaman cevabını almışlardır. Ve her zamanda o hani gavur dedikleriniz var yaa...işte onlar Atatürk'ün ne derece büyük, üstün vasıflı, ileri görüşlü bir insan olduğunu açıklıkla ifade etmişlerdir.
Ama sizler farkında değilsiniz. Nerdeeeee.....
Atatürk olmasaydı ülkemizin şu andaki durumu olurmuydu acaba.Rahat rahat geziniyor, düşüncelerinizi açıklıyor ve...istediğinizi yapıyorsunuz.Daha ne istiyorsunuz kardeşim.
Eğer bu ülke düşüncelerinize uygun değilse, uygun olan ülkeler var.....
Tarih: 01 Haziran 2007 10:02 Ekleyen: Beğenme: 0