Merhabalar;
Zaman zaman gelen maillerden ne tür çalışmalar yaptığınız hakkında bilgi almaktayım.
Her nedense Çayyolu olarak çok dar bir çerçevedeki sorunlarla ilgilendiğinizi maalesef görmekteyim.
Oysa geçen sene Angora (nam-ı diğer saltoğlu) bulvarı yapılırken ki çektiğimiz rezilliği hiç gündeme getirmediniz.Şu an o gereksiz yere yükseltilmiş yol üzerinde bazı sorunlarımız devam etmekte;

1. Yolun (Angora evlerini arkanıza aldığınızda ) sağında kalan alana duvar çekilmesi gerekli (solda yapılmış)

2. Yine aynı alanda yeşillendirme yapılması gerekli

3. 696. sokağın geri kalan kısmına (Elin sitesi sonrası Sarayevleri ve Havadar sitesi önü) kaldırım yapılması gerekli.Aynı sokakta bulunan kanalizasyon şebekesi her yağmurda taşmakta,ilgilenen yok

4. 692. sokakta yine kaldırım yok

5. Aynı güzergahta elektrik kablosu çekildi ve yerler kazıldı (Ünal inşaat tarafından/Aski'nin taşeronu) ancak yapacağız dedikleri halde 692. sokakla 696. sokağın kesiştiği yerde hergün araçlarımız o çukura girip çıkmaktalar.

6. Angora bulvarına sağdan bağlanılan tali yol ışıklı kavşak olsun istedik,halen bekliyoruz.

7. 696. sokağın sonuna konulan trafo binasının yanına GSM anteni kuruldu bilmiyorum burda bir ölçüm yaptınız mı?

8. Angora bulvarına geçen sene dikilen ağaçlar yine geçen sene söküldü ,yerine ağaç dikilmedi
Lütfen birazda bunlardan bahsedin.

ÇAYYOLU PLATFORMU Ümitköy, Çayyolu ve Konutkent bölgelerindeki elektromanyetik kirliliğin ölçümünü yaptırmış ve sonuçlarınıda hem ÇAYYOLU .COM 'da yayınlamış,hemde takip edebildiğim kadarı ile Hürriyet Gazetesinin ANKARA Ekinde yayınlanmasını sağlamış...Ölçüm sonuçlarına göre ,en fazla 180 olması gereken radyasyon değerlerin bölgede 517 birime kadar çıktığını hayretler içerisinde öğrendik. Sağlığımızın  nasıl bir sinsi tehlike altında olduğunu ortaya koydukları için kendilerine teşekkür ediyoruz.Ancak yapılan bu ölçümün bir defa ile sınırlı kalmamasını istiyor , mümkünse belli aralıklarla yapılarak , sonuçlarının ayni şekilde ÇAYYOLU.COM 'da yayınlanmasını talep ediyoruz...Hemde RADYASYONun olumsuz etkilerinide ilave ederek.  Belkide bu şekilde , görevleri insan sağlığı olan Muhterem Yetkilileri bir şekilde harekete geçirmiş oluruz...Saygılarımla

aşağıdaki web adresini ziyaret etmenizi şiddetle öneririm, bilgi ve dikkatlerinize sunulur...saygılarımla..

http://www.peyamner.com/default.aspx?l=6&id=14071

Uludağ lokantasının karşısındaki tepe yokedilerek inşaat alanına çevrildi, orada zaten trafiğin yoğun olduğu bir göbek var ve oraya binalar yapıldıktan sonra trafik orada çok tehlikeli hale gelecek, kazalar olabilecek uyarıyorum herkesi-buraya imar iznini verenleride kınıyorum, nasıl olur böyle birşey?..Ayrıca aynı şirket Park caddesinin sonunda Atabilgenin karşısında gene yol kenarındaki tepeleri yokederek bina yapıyor ve yola SIFIR! oradaki yaya güvenliğini tehlikeye atacak bir yapılaşma hızla başladı..Yol kenarları biraz ferah olmalı , yola sıfır bina yapımı hem insanı bunaltıyor hemde trafiği sıkıştırıyor..Her iki yola sıfır inşaatı başlatan şirket özçelik&imaj diye geçiyor ki güvengir sitesinin karşısına gereksiz ve devasa işmerkezini yapan şirket sanırım..Çayyolundaki yaşam alanlarımızı rant uğruna daraltan bu şirketi ve ona izin veren belediye yetkililerini şiddetle kınıyorum! Bunlar yüzünden çayyolu rahatça gezilebilen bir yer olmaktan çıkarak biryerden biryere giderken stres dolacağımız bir yere dönüşüyor haberimiz olsun..Bunlara karşı bir eylem yapabilsek keşke..

"BİR İŞİ DOÐRU YAPMANIN ÜÇ YOLU VARDIR.

BİRİNCİSİ: AKIL YÜRÜTEREK Kİ EN SAYGI DEÐERİDİR.
İKİNCİSİ: BENZETEREK Kİ EN KOLAYIDIR.
ÜÇÜNCÜSÜ: TECRÜBEYLE Kİ EN ACISIDIR".

KONFÜÇYÜS

8.caddede acip renklerde binalar boyanmaya başladı bu şehrin, bir şehir planlaması yokmudur, herkes istediği renkte bina boyayabiliyormu, görüntü kirliliğini kim önleyecek.

İsmail kardeşim 3058’i okudum söyledikleriniz doğrudur. Uzun zamandır bende bu ihtimalî düşünmüştüm.
Teşekkürler.

(2)

Dünyalıların sözlerinde olduğu gibi "onlar onları alıp gitmeselerde ufukların ötesinde dünya sırlarıyla birlikte apaçık dönüyor" aziz kardeşlerim. Onlar görmeselerde sezen görüp diyorki; "Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş, Tanrı istemezse insan ölmezmiş". Onların uzay gemisi ce-ce hep düşüyor da biz ne hikmetse yükseliyoruz, neden? Çünkü, biz seksenli nur-batur ışık yılında nit+ekim denilen Alaşehirli bir paralel
ev(R)enin benzin istasyonlarında aldığımız
RE:O'lu-fet yakıtlarıyla uçuyoruz evelallah. Arasıra yat-kalk talimi yapsak da. Yaaa aziz kardeşlerim, yaaa değil bal. Yani sen orada KAL(denizde).

AK kardeşlerim, önümüzdeki haftanın gündemi ise dünyalı gazeteci N. AK-MAN bildirdiğine göre Fatih Sultan Mehmet uzayda hala yaşıyormuş. Fizikçi akademisyen Taşkın Tuna Efendi'nin "uzayın sırları"nı anlatan masallar kitabına göre. Fatih Sultan Mehmet diyormuş ki; “28 şubatla, 28 ağustosu görünce nerde kaldı “29 mayıs”. Tanrı bütün Samanyolu  teşkilatını ve cemaatini ziyadesiyle korusun. Son lafım da Çayyolu’nda yaşayan mor bir ineğe. Bizim medyanın samanlarını telifsiz yemesin.

Hepimize iyi uçuşlar, aziz ve azize kardeşlerim!

Diğer liderlerimiz gibi Sn.Başkanım Duş’la görüşüp gene hacı oldum ve onun gönderdiği çekiçli ve incirli selamlarını da sizlere getiriyorum”.

İs.mail.tere

(1)
Reformsuz rönesanslar

“Dikkatttt!

Ben Sayın Arif Beki'yim. Şimdi kendim konuşuyorum.
r-F O R M uzay gemisinin mürettebatına,
gök bulutların nizam içindeki sevgili akıncılarına ve de
Konya şekerin saadetli ve kasımpatılı 7. ana jet üssündeki 38. ranger-REFAH paraşütçü bölüğüne,
Kaptanınız Recosans-AK+XR konuşuyor.
Aziz ve azize kardeşlerim!

Şu anda "yavrum sen şimdi Bağdatlı mısın" olarak da anılan 99. bat-ağın üzerinde hosteslerle iskambil oynayarak uçuyoruz. Uzay gemilerinde moda süper mini etek olduğu içinde gemi personelini yöresel ürünlerden olan yeşilçamın tavşan kızlarından seçmek zorunda kaldık DA. Konunun tesettürle bağ kurulup dünya nafile politikalarına (sakın ha!) alet edilmemesi bilhassa Rica olunur.

ÇALINTI HABER

"Atlara, maçlara, kumarhanelere para yatıran veya bir boruda kaç yağmur damlası olduğu üzerine iddiaya giren bir kumarbaz, pek de lehi(N)de olmayan bir ihtimale para yatırmıştır. Poker oynayan profesyonel bir kumarbaz ise, lehinde olan ihtimaliyetlere para yatırır. Biri romantik bir hayalperesttir, diğeri ise gerçekçidir."

Anthony Holden, profesyonel poker oyuncusu

“İnsanın şans faktörünü ve bunun sonuçlarını anlayabilmesinin yolu, kumarı anlayabilmesinden geçer. Olasılık kalkülüsünün doğuşu kumara bağlıdır…. İnsanın kumarı anlamaya çalışması gerekir; ama bunu felsefi bir şekilde anlamalı, yüzeyselliğinden arındırarak kavramalıdır.”

Louis Bachelier, matematikçi


merhaba.Ben klasik ve roman-tikim. öğret onu makalesini iyice okumamışsınız. Ben ruhumu ve duygularımı asla satmam benim üslubum da bu, naparsınız.