Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Sayın FARUK elmasoğlu,siz Cumhuriyet lokantasının karşısındaki mor siteyi gördünüzmü bahçelerinde binalarını hemen dibinde trafo var senelerdir  duruyor siz yetkililerden şikayet ediyorsunuz bakın halkında umurunda değil,her toplum layık olduğu yönetimle yönetilir.Bahçelerinde trafo kuzu kuzu oturuyorlar,daha dün okuduk istanbulda patlayan trafoyu,radyosyondan vazgeçtim......Bedva yaşıyoruz bedava...
    Tarih: 22 Haziran 2007 13:35 Ekleyen:
  • YAŞAMKENT 'in ADLS sıkıntısı ne zaman çözülecek?
    Tarih: 22 Haziran 2007 11:02 Ekleyen: MELDADUMAN
  • Sitenin ana sayfasında yazmış. Hürriyet Ankara manşetten vermiş. YÜKSEK GERİLİM ŞEYTAN ÜÇGENİ.
    Elektromanyetik kirliğin en yoğun olduğu yer Muharrem Dalkılıç Parkı. En fazla 180 birim olması gerekirken 517 birimmiş. Bütün bunlar kimin umurunda.
    Bizi yönetenlerin umurunda olmadığını zaten biliyoruz da, ya yönetilen bizler.
    Akşamları bu parka doğru bir gidin burada sözüm ona sağlık için koşu yapan insan topluğu beni hayretler içinde bırakıyor. Sağlık uğruna burada sağlıklarına nasıl zarar geleceğini düşünmeyen insanlar topluğu bu parkta spor yapmaya uğraşıyor.

    Demek ki  bize bir şey olmaz sendromun dan hala kurtulamadık. Bir zamanların sağlık bakanı bile bize bir şey olmaz dememişmiydi?
    Aşağıda ekşi sözlükten bir alıntı (aradan gecen zaman göz önüne alınırsa “geçen sene”nin geçtiğimiz yıllarda olarak okunması rica olunur.)

    “gecen sene avrupa da yasaklanan bazi ilaclar icin -ben yillardir kullaniyorum bi$ey olmuyo- diyen, radyasyon gercek turk e bi$ii yapmaz tavirlari icinde olan sayin saglik bakanimizdir kendileri... o ilaclarin ve radyasyonun insani ne kadar kotu etkileyebildigi konusunda da en buyuk orneklerden biridir ayni zamanda!..”
    castro,
    Tarih: 22 Haziran 2007 01:44 Ekleyen:
  • ADRES BİLGİLERİNİZİ KONTROL ETTİNİZ Mİ?

    Dikkat! Yüksek Seçim Kurulu Sandık Bilgisi Adresiniz ile Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi adresiniz birbirini tutmuyor olabilir.
    Bugün bilgisayardan TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine Girdim Kendimi Bulamadım; muhtarlığa gittim, oradan Pazar yerindeki zabıta karakoluna yönlendirildim.
    Ben:
    Ahmet Taner Kışlalı Mahallesinde oturduğum halde Sandık Bilgisi Sorgulamada adresim doğru fakat Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemindeki adresim Çayyolu mahallesi Şeklinde yazılmış.
    Yani şu anda YSK ya göre adresim Kışlalı mahallesi, TÜİK e göre Çayyolu mahallesi.

    İnşallah seçimlerde bir aksilik çıkmaz.

    Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi

    http://www.tuik.gov.tr/

    Sandık Bilgisi Sorgulama

    http://www.ysk.gov.tr/ysk/secmenBilgi.jsp
    Tarih: 20 Haziran 2007 14:35 Ekleyen:
  • Köpek sahiplerine;
    Gerçekten bu köpek sahibi olmak Çayyolunda moda olmuş veya değerli bilim adamı Oktay Sinanoğlunun deyimiyle ''Çağdaş görünme havasındaki Sosyetenin kartviziti'' gibi olmuş.Köpek belki ufak evcil olanlar beslenebilir ve komşuna da bir zararı olmayabilir(Park ve bahçeler ve yollara pisletmediği ölçüde).Başıma gelen bir olayı anlatayım da siz de bu konuda karar verin:
    2004 Sonbaharından beri Çayyolunda bir sitede oturmaktayım.Sağolsun komşum bir yerden aldığı kırma bir kangalı benim mutfağımın dibine bitişik bahçesine bağlamış(evler hafif kaydırmalı bitişik düzen).Köpeğe elimi sürmem diye temizlemiyor.Kocası zaman zaman yurt içi dönüşlerinden geldiğinde vakit bulursa bakmaya çalışıyor(Gezdirme,altını temizleme vs).Yoksa tüm yaz boyu o köpek zinciri bağlı kah ufak 1/2 m2 kulbübesinde ya da onun önündeki 1 M2 platformda pinekliyor.Altında pislikler,üzerinde sinekler ve etrafa yaydığı o köpeğe özgü koku.Üstelik aynı yere bağlı kalmaktan psikolojisi bozlulan köpek gelene geçene çok şiddetli bir şekilde havlıyor.Gece uzaklardan bir karaltı gördüğünde uluorta havlıyor 3 yaşındaki çocuğumu nasıl uyutacağımı düşünüyorum.Bir ara köpeğini bahçenizin karşı tarafını alırmısınız dedik.Bizim ne hayvan düşmanlığımız kaldı ne de insanlığımız.Bahçe benim istediğim yere bağlarım diyor.Çivi çiviyi söker dedik ve bir köpek de ben arka bahçeme bağlıyayım dedim(arka bahçemde onun bahçe katındaki oturma odasına bitişik).Başka bir komşum rica etti ,rahatsız olurum deyince vazgeçtim.Hayvan hakları koruyucuları bu hayvanı seviyorum diye işkence çektiren hayvandüşmanlarına neden bak
    Tarih: 18 Haziran 2007 13:31 Ekleyen:
  • Geçtiğimiz yıl Ankara B.Şehir Belediyesi Angora bulvarını yeni asfalt attıktan bir kaç ay sonra kazıyıp -bizim bulunduğumuz yere göre /Havadar Sitesi) - her nedense 2-3 metre yükseltiye uşacak şekilde toprakla yükseltti.Tüm yaz boyu tozdan balkonu kullanamadık.Sonra yol yapmaya kalkıştı.Yolun bize bakan (Angoraevleri-Uludağ Rest. istikametinde) sağına ne bir duvar ne de bir yeşillendirme yaptı.Tamamıyle ilk toprağı/taşı döktüğü şekliyle bekliyor.
    Yolun bu çirkin görüntüsüne mi kızacağız
    Bir kaç ay içersinde yolun çökmesi sonucu yeni masrafa mı
    Yoksa karşı sitelerle (Siyasal/Uludag villaları) arasına çekilen bu anlamsız çin setti gibi yapılan yola mı şaşırdık kaldık.
    Ayrıca aynı yola yine aynı istikametin sağından bir tali yol bağlantısı verildi.Şimdi yolun Ankara istikametine geçebilmek için taa Uludağ rest. Yanında yer alan ve ana bulvar üzerindeki ufak kavşağı dönmek zorunda kalıyoruz.Oysa oraya da ufak bir kavşak ve belki 20-30 sn yanacak bir trafik lambası konulursa ;
    1. Yukardan aşağıya hızla gelen araçlar hiç olmazsa bu kadar hız yapamaz
    2. Ankara istikametine giden ve bizim kanatta kalan araçlar Çayyolu-Alacatlı istikametinde bulunan kavşağı gereksiz işgal etmeyiz
    3. Siyasal villaları tarafındaki okul veya sitelere gidecek vatandaş daha kolay geçebilir
    Not:Bu tali yol bağlantısında da bir hata var.Yumuşak bir dönüş yerine ana yoldan bu tali yola girerken tam 90 derece açılı keskin bir dönüş vermişler.Her gelen araç mutlaka bir miktar savruluyor.
    Tarih: 18 Haziran 2007 13:14 Ekleyen:
  • Oyak 4 ün oto parkına akşamları geç vakitler arabalarıyla gelerek, hem içki içip, müziği sonuna kadar açıp yüksek sesle de sohbet ederek o saatte yatmak isteyenlerin bu arzusuna engel olan Çayyolu gençlerinin anne ve babalarına sesleniyorum. Lütfen çocuklarınıza bu en basit adabı muaşeret kuralını öğretiniz.
    Tarih: 16 Haziran 2007 08:00 Ekleyen:
  • Marketlerde bıktıran stantlar
    Nedir bu satış amaçlı stant işi? Anlamış değilim marketlerde adım başı kızınız yaşındaki genç kızların her birini bir standa yerleştirip o mala ihtiyacınız var mı, yok mu? Mal ucuz mu, pahalımı? Demeden efendim bu ürünümüzden almaz mısınız? Alsanız bir türlü, hayır ihtiyacım yok deyip kızınız yaşındaki insanı kırsanız başka bir türlü.
    Geçenlerde gene bir organik ekmek standı vardı. Hesapladığınız zaman ekmeğin kg fiyatı 4 milyonun (eski para ile) üzerinde insaf be birader 4 milyona 1 kilo ekmek mi yenir?
    Tarih: 15 Haziran 2007 12:34 Ekleyen:
  • Yeni belediye otobüslerinde bir işaret; yasak işareti içinde telefon. Anlamı : "telefon ile konuşmak yasak! " Neden yasak? Hiç düşündünüz mü? Bazısı diyor ki fren sistemini etkiliyormuş! Peki neden fren sistemi etkilenmeyen otobüs satın alınmadı? Otobüsteki yolcuların hemen hemen kepsinin cep telefonu var ve açık. Fren sistemi etkileniyorsa, şehirlerarası otobüslerde olduğu gibi,  her durakta şoför yolcuları cep telefonlarını kapatmaları için uyarması gerekir. Ya da otobüse binilirken birileri cep telefonunu toplamalı , inerken iade etmelidir.

    Cep telefonu artık günlük hayatımızın bir parçası oldu. Hiç kimse OTOBÜSTE CEP TELEFONU İLE KONUŞLAMAK YASAK DİYEMEZ. YASAK FALAN DA DEĞİL! YASAK LAFLA KONULMAZ, YASAK MEVZUAT İLE KONULUR.

    Otobüste cep telefonu ile konuşmanın hoş olmayan tarafları nedir?

    Otobüste cep telefonu ile yüksek sesle konuşmak nezaket kurallarına uygun değildir.
    Otobüste cep telefonu ile uzun uzadıya konuşmak nezaket kurallarına uygun değlidir. 
    Otobüste cep telefonu ile sohbet amaçlı konuşmak nezaket kurallarına uygun değildir.
    CEP TELEFONU İLE BU KURALLARA UYARAK KONUŞANA  CEP TELEFONUNU KAPATMASINI SÖYLEMEK NEZAKET KURALLARINA HİÇ UYGUN OLMAYIP UKELALIKTIR.
    Bu kurallara uyulduktan sonra OTOBÜSTE CEP TELEFONU İLE KONUŞMANIN HİÇBİR SAKINCASI YOKTUR.
    İşim icabı  cep telefonu ile sık aranan bir kişiyim. Arabam da yok.Otobüste kimseye ÇOK ZORUNLU OLMADIKÇA telefon etmem. Gelen telefonlara da cevap vermek zorundayım, kısa ve öz.  Kimse bana otobüste yukardaki kurallara uyduğum sürece CEP TELEFONUNU KAPAT FALAN DEMESİN kavga ederim.
    Saygılarımla
    Tarih: 14 Haziran 2007 21:12 Ekleyen:
  • eviniz 8 .cadde üzerinde ise veya yolunuz ordan geçiyorsa lütfen sabahları  yaz boz tahtasına dönen ,2 sene önce çimlendirilikten sonra gelen gidenin çeşitli sebeblerle kazması  üzerinde ot kalmayan refüjü sulamak üzere veya  olmayan çimleri biçmek bahanesi ile 1 makinanın peşinde 10 kişi veya aynı yerde 10 kişinin elinde  10 çim makinası kelleşen çimleri biçmeye çalışıyor.Bizim vergilerin de nerteye gittiği belli...KOMİK milletiz vesselam çalışır gibi yapmak bir kişinin yapacağı 10 kişiye paylaştırmak.Ayrıca çevre kuruluşları kuraklık dolayısı ve bizi bekleyen çevre  felaketlerini  bi
    r nebze olsun katkıda bul unabilmek için artık  çevremizi çimle değil ağaçlarla donatmamız gerekiyor,çim bildiğiniz gibi su tüketiyor ağaçsa yağmurun davetcisi.Hala inatla şu çalı süpürgesi biçimindeki  gölgesi bile olmayan ağaçları dikmeye uğraşacaklarına bu toprağa uy gun ağaçlar dikerlerse yağmur duasına çıkmayada gerek kalmaz Allah akıl fikir vermişi insanlara o ıthal çalı süpürgesi ağaçlar burda olmuyor işte ...ayrıca 8. caddenin adı daha önce ıhlamur caddesi imiş demekki  burda o ağaç yetişiyormuş .Düşünebiliyormusunuz şu çalı süpürgelerinin yerinde mis gibi kokan ıhlamur ağaçlarını veya çamları....
    Tarih: 14 Haziran 2007 18:00 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!