"Gereğinden fazla para ödemek akıllıca değildir, ancak az ödemek daha kötüdür. Eğer fazla ödeme yaparsanız biraz para kaybedersiniz. Buna karşılık az ödeme yaparsanız, aldığınız malın beklentinizi karşılamaması nedeniyle her şeyi kaybedebilirsiniz. İktisadın kuralları az paraya çok değer almayı yasaklar. En düşük teklifi kabul ederseniz, kabul ettiğniz risk için biraz daha para ayırmanız gerekir. Bunu yaparsanız da, yüksek teklifi kabul edebilecek kadar paranız var demektir."
John Ruskin
İngiliz Sosyal Reformcu (1819 - 1900)
Tarih: 26 Temmuz 2007 13:42 Ekleyen: Beğenme: 0
23. KM’DE
YİNE
IŞINLAMA
KAZASI:
HABERLER….. HABERLER….. HABERLER……
Sevgili Çayyolulu seyircilerim;
Kepaze plak Muska Meloş’un küflü sesinden yılın aranjmanını ( Barış Manço’nun) “UTANMADAN” sunar.
“Lambaya PÜF de
Waoww deme üf de (mi?)”
Çene işçisi
Auto-q Nebahat
23. temmuz 23.23
Tarih: 26 Temmuz 2007 09:33 Ekleyen: Beğenme: 0
23. KM’DE
YİNE
IŞINLAMA
KAZASI:
% 53 yaralı
Tarih: 25 Temmuz 2007 15:40 Ekleyen: Beğenme: 0
H A T I R L A T M A
ÇAP'IN AMACI
1- ÇAYYOLU'NUN İLÇE OLMASINI SAĞLAMAK.
2- ÇAYYOLU'NDA, ÇAĞDAŞ, İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAŞAM BİÇİMİNİ VE ANLAYIŞINI OLUŞTURMAK.
3- ANKARA'YA KALİTELİ, ÖRGÜTLÜ BİR TOPLUM ÖRNEĞİ OLUŞTURMAK.
4- HEMŞEHRİLİK BİLİNCİNİN OTURTULMASI AMACIYLA ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERDE BULUNMAK.
Çayyolu Platmaformu
"Umutsuzluk bizim kitabımızda yazmaz....."
Engin UÇ
Tarih: 25 Temmuz 2007 13:53 Ekleyen: Beğenme: 0
GENERAL elektrik
Uygulama direkitifi
ANKARA
Kimden : Teknik Müdür ( Durum budur)
Kime: Çayyolu Sakinlerine
Bilgi: Çap'a
Harici dağıtım : TBMM'ne
Konu: Bahçemizde de olduğu üzere beyaz (AK) ışık sadece kendisini, turuncu ışık (gün ışığı) çevresini de aydınlatır.
1. Amaç: Çayyolu sakinlerinin de iradesinin öenmli sayılması.
2.Kapsam: Eflatun Kır Kahvesinin ziyaretçilerini kapsar.
3.Uygulama:
a.Türkiye ALYANS evleri yerine SUBAY evlerinden (Ankara'dan) yönetilsin.
b.Çayyolu ilçe olsun.
c.Metro tamamlansın.
d.Çayyolu'na tam teşekküllü bir hastane yapılsın.
Not: Subay evleri mahallesi inşa edildiği yıllarda bu semte yakıştırılıp kondurulan diğer ad "Alyans Evleri"
Tarih: 25 Temmuz 2007 13:53 Ekleyen: Beğenme: 0
Uludağ kebabın karşısındaki otobüs park yerinde konuşlanan Hafriyat makinelerinin görüntü kirliğinin yanı sıra temmuz başından beri sıcakların artmasıyla birlikte bu makinelerin sahipleri tarafından içilen suların pet şişeleri yerlere atılarak buradaki sitelerin önü tam olarak bir belediye çöplüğü görünümü kazanmaktadır.
Tarih: 25 Temmuz 2007 11:06 Ekleyen: Beğenme: 0
OJE sürmeye gelince, konu parmağın estetiği olmasa gerek. Anladığım devletin vatandaşına ne kadar güvendiği. Teşekkürler Zeynep Hanım. Yoksa o mürekkebi deriye işlemeden çıkarmanın da yolu var. Her şeyde olduğu gibi asıl olan sadece iyi niyet ve halkına güven
iNSANLARI İNCİTEN parmaklarının boyanması değil, güvensizliktir bilmem anlatabildim mi? Sevgi ve sağlıkla kalın...
Tarih: 23 Temmuz 2007 10:47 Ekleyen: Beğenme: 0
Çelik kapıların AKORDEON kapıya dünmesinden korkanlara bir çift sözüm var; buyrun artık söz sizin....
Sizin gibi düşünenlerin sayesinde bu gün çay yolunda çıt çıkmıyor.Bu sitenin terbiye dahilinde herkese açık olduğundan en ufak bir şüphem yok.Savımı perçinleyecek çok da güzel bir hikayem var ama ,biraz zamana ihtiyacım var.......
Tarih: 23 Temmuz 2007 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0
Secim geride, izleri parmaklarda kaldi. Malesef ben ve benim gibi yurtdisinda yasayan pek cok Turk vatandasi, secimleri disardan izlemek zorunda kaldik. Vatandaslik hakkimizi uzaktan kumanda kullanamayacagimizi bizlere kibarca ilettiler konsolosluklardan. Oysaki burda, Amerika'da daha iki ay once olan yerel secimlerde saskinlikla izledim ki oy vermek ille ki sandik basina dikilerek olmuyor. Burda secim isi keyif isi. Kimse evinden cikip saskin saskin sandik aramiyor, kuyruklarda beklemiyor. Ya da sirf yasli ya da hasta diye oy vermekten mahsun kalmiyor. Nasil mi? Secimden once oy pusulalari herkesin evine postalaniyor. Sizde evinizde rahat rahat kahvenizi hopurdetirken esinizle cocuklarinizla oturup oyunuzu veriyorsunuz. Yani size gonderilen formdaki kutucuklari isaretliyorsunuz. Sonra? Sonra ertesi gun size en yakin posta kutusundan oyunuzu postaya veriyorsunuz. Iyi mi? Iyi. Bizde olmaz mi? Ha bizde nasil olur. Size gonderilen oy pusulasinin icine bir de kendi parmagini kendin isaretle yazili kucuk bir sisede murekkep eklenir. Bitti gitti. Haydi herkese gecmis olsun.
Tarih: 23 Temmuz 2007 09:27 Ekleyen: Beğenme: 0
Seçmek, sorumluluktur
Bir İngiliz lordunun armasında yazılı bir söz var; "Seçtiğim, beğendiğimdir" diyor. Buna karşılık, Andre Gide "Seçmek, geri kalanı reddetmektir" yargısına varıyor.
Seçmek yada tercih etmek... Yani, var olanlar arasından birini diğerlerinden "üstün tutmak". Birinin, diğerlerinden "daha iyi" olduğuna inanmak... Dolayısıyla, "seçmek, sorumluluk üstlenmek" aynı zamanda...
Seçmek, mutlaka siyasal anlamda değil... Bakın günlük yaşama... Her an, her konuda hepimiz bir seçimle karşı karşıyayız... Örneğin, şu bakkaldan alışveriş etmek de bir seçim, bu bakkala gitmek de bir seçim... Bu yol yerine şu yoldan gitmek de bir seçim.. Herhangi bir yakınımıza bir armağan almak da bir seçim. .. Konuşurken, sözcükleri özenle belirlemek de bir seçim... Özen göstermiyorsak, o da bir seçim. .. Bir, iki, üç ya da daha fazla "saçmalık" arasından birini yeğlemek de bir seçim...
Yemek seçmek, bir seçim... Yanlış bir anı, yanlış bir zamanı seçmek, talihsiz bir seçim... Birini milletvekili, birini cumhurbaşkanı seçmek de bir seçim... Elbise seçmek de bir seçim... Yaptığı seçimlerle, belirlediği tercihlerle "seçkin bir kişilik" kazanmak da bir seçim..
Tarih: 21 Temmuz 2007 03:02 Ekleyen: Beğenme: 0