(1)

MAVİŞ OTOBÜSLERİN
KLİMALARINI
LOKALİZE
EDELİM (Mİ?)

    (........İsteme benden
    buz gibi soğurum senden)
   
    ÇAYYOLU ANGORA EVLERİNE
    SICAK BİR TELGRAF (YILDIRIM)
    SOĞUK BİR İSTEM VE SONUÇ (LÜTFENLİ)

    Bilindiği üzere;
    Artık bir şeyi anlatmak için her şeyin başına o ünlü kelime (küresel) getiriliyor. Küresel aktör, küreselleşen dünya, küresel güç, küresel ısınma gibi.... Değineceğim konu diğerlerinden ziyade güncel ve gündem olan ısınma ile ilgili tarafı.
    Görüldüğü üzere;
    Ankara bilinen nedenlerle birlikte gölet ve havuzların da etkisiyle neredeyse tropikal bir iklimle karşı karşıya.... Bunun en önemli işareti de görülmeye başlanan yeni (yaban papağan sürüleri) türler.
    Komşum sayın Mehmet Güler Beyefendi yazmıştı ve sayın başkana teşekkürlerini de iletmişti. Başkente çok yakışan çevre dostu doğalgazlı otobüsler (mavişler) satın alındı diye. Bu araçların kaptanlarının ifadelerine göre tanesi 330 milyar eski Türk Lirası civarındaymış. Araçlar modern konfor anlayışına göre üretilmesine rağmen; SAYIN BAŞKANIM BİLMENİZ GEREKEN; yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı bu otobüslerin bir masörü, bornozları ve şok duşları eksik. Yani yıldızlı otellerin pahalı saunalarına ya da buharlı fin hamamlarına gidip artı hesap ödemeye, üstüne de köpüklü maden suyu ile yapılan ayranı içmeye hiç gerek yok. Ayrıca bu otobüsler %53 çoğunluktan sayılan Çayyolu güzergahlarında seyrederken içerideki termometre 61 dereceyi bile göstermektedir!
  

  

     Dahaönce de bahis konusu etmiştim.Sitelerin(aslında yanlış kullanılan bir kelime) birer küçük Türkiye karekteri gösterdiğinden.ADI LAZIM  DEĞİL SİTESİ İLE vatan sathındaki benzerlikleri düşünmeden edemiyorum.
      Çocukluğumu ve gençliğimi İstanbulun o masal mahllelerinden birinde yaşadım.İlkokulu bitirmiş tatile girmişiz,karşımızdaki ahşap evin kapısında, sınıf arkadaşım Osman,kapıya bir tabure çekmiş harıl harıl bir şeyler okuyor.Annem seslendi,'hayırdır Osman ne okuyorsun öyle',' ders çalışıyorum Ayşe Hanım teyze'.
        Osman,sınıffta kalan ve ilk okulu bitiremeyen tek arkadaşımızdı.Nerden hatırladım bunları,seçim propagandası    boyunca susan,partisi seçimi kaybedince dersini hatırlayanlardan.Sade Osmanımı anımsadım,testi kırıldıktan sonra ,istifasını gönderen Adı lazım değil  sitesinin yönetecisinide.Ha bay LİVANELİ  ,HA SİTENİN YÖNETİCİSİ.. Oysa ne güzel ata sözlerimiz var, SÖZÜ ALTINKEN kullan.Testi kırılmadan...Ve de Selin önünden kütük kapmaya kalkmadan.Ya  anında konuş yada  ebediyen sus....

Led benzetmesine bir katkıda benden ilgili veya meraklı olanlarınız bilir ledlerin tek taralı akım geçirme (diyot) özelliği vardır; eğer bir ledin ayaklarını ters bağlarsanız o led çalışmaz.
Seçim sonrası Tayyip bey biz bize oy vermeyenlerinde hükümetiyiz demişti ama. Görülen o ki bunların akımıda yalnız kendi yandaşlarına ışık veriyor.

“Başbakan’dan ‘Tayyip’ bebeğe hediye”
“     Ali LEYLAK- Mehmet SEZGİN/ŞANLIURFA, (DHA)
     
ŞANLIURFA’nın Siverek İlçesi’nde Güzel çiftinin, seçim gecesi dünyaya gelen ve ‘Tayyip Erdoğan’ adını verdikleri bebeklerine, adaşı Başbakan’dan hediye geldi.”
“   İŞ BULMA SÖZÜ
      Belediye Başkanı Fakıbaba ise, Başbakan Erdoğan’ın gönderdiği bebek elbisesi ve bazı bebek eşyaları ile Cumhuriyet Altını’nı Güzel’e vererek, çocuğu için uzun ömür diledi. Fakıbaba, ayrıca babanın düzenli bir gelire sahip olması için, kendisine iş bulması konusunda yardımcı olma sözü verdi.”
http://www.milliyet.com.tr/2007/07/28/son/sonsiy04.asp

Türkiye’de düzenli işi olmayan tek o mu var?

Sayın ZARİFE Bayrak ,çayyolu platformunda aradıkarınızı bulacağınızı umuyorum.Burdaki etkinlikler araştırırsanız kendinize uygun bir bölüm bulabilirsiniz.Bildiğimkadarı ile cam ,ahşap boyama kursları gibi çeşitli el becerileri içeren kursları var.

  Bazıları sıcak sever!

  Çayyolu (ilçesi) vallahi film gibi. Hem renkli türkçe hem de sinemascope. Yeni milenyumun başlangıç yıllarında (2002) bölgemizde de yaşamaya başlayan beyaz (AK) adamlar 7,5 derecede bahçelerinde çalışırlarken bugün bölgede tesiri altında kaldığımız Afrika sıcaklarına (15 derece) rağmen hala "Üşüdüm üşüdüm üşüdüm amman, YEŞİL yaprak altında üşüdüm aman" türküsü eşliğinde Çayyolu'nda termometreyi daha da sıcağa doğru yükseltmeyi düşünüyorlarmış.
  Çayyolu'nda bu sıcaklar yetmiyormuş gibi bir de sandıktan çıkan ara sıcaklar Çayyolu'nun seçkinler (Angora) sitesinde sıcaklığı 61 dereceye çıkardığı bilinmektedir. Hatta DENİZ'İ DE OLMASINA RAĞMEN...
  Bununla birlikte; Engin Bey'in eski Çayyolu bültenlerini kurcaladığımızda zaten Angora Evleri'nin girişindeki totemde ve bütün Çayyolu'nda termometrenin 61 derecede durduğu anlaşılmaktadır.
  Ancak; 23 temmuzdan önce bölgemizde dağıtımı yapılan Çayyolu bülteninin kapağında çok ilginç ve farklı bir haber göze çarpmaktadır. ODTÜ jeoloji profesörü Vedat Doyuran'a göre "Angora kayıyor" muş. Sanki fay hatları (tabiat ana) 23 temmuz sonrası sarsıntılarını önceden sezmiş gibi...
  Uzun lafın kısası (kısa kısa kısa) çoğunluğumuz (%53) farklı SÖYLEV'lerden etkilenerek farklı hayaller kurarken, şimdi 22 tarihi yerine 23 tarihli hava iklimlendirme raporuna bile razı olur olduk.
  Demokrasi de zaten bu değil midir? 

  

İnsan kılığında bazı yaratıklar vardır ki görünüşte onları insandan ayıramazsınız. Bunlar aç, susuz hatta havasız yaşayabilir. Ama parasız asla. Durum böyle olunca bu yaratıklar para kazanmak için ne kanun dinler nede başka şey. Para için ormanları da yağmalarlar, senin arazine de bina kondurup satarlar.

Büyükşehir Ankara Belediyesi Dergisi  25-31temmuz2007’den alıntıdır.
“265bin aileye gıda yardımı
Temizlik malzemesi
Tuvalet sabunu, banyo sabunu, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı
Gıda paketi içindekiler
Zeytin 2’ kg, beyaz peynir 2’ kg, domates salçası 1.66 kg, tuz 1.5kg, makarna 10 kg”  gibi

Bir ülkede sadece Ankara gibi bir ilde tek seferde 265 bin kişiye böyle bir yardım yapılıyorsa, o ülkede sosyal refahtan nasıl söz edilebilir ki. Takdirlerinize.

Yeşil   alana ayrılan bazı yerlerin, mahkeme kararına rağmen inşaat yapıldığını duymuş çok üzülmüştüm. Ne yapmak gerekiyorsa yapalım. Sivil toplum kuruluşlarının varoluş sebeblerinden biri, yıkanan kulaklara sesimizi duyurmak. Biz ailecek hazırız.

Çayyolu bölgesinde ATATÜRK ormanının imara açılmasını şiddetle kınıyorum..özellikle özçelik-imaj ortaklığının yapmaya başladığı villalar nedeniyle doğal alanlar malesef tahrip ediliyor, bölge çok çirkinleşiyor, betonlaşıyor-rant için değer mi bunlara? ayrıca uludağ kebap ve park caddesinin kenarına imaj grubunun yapmaya başladığı inşaatlar hem trafiği çok sıkıştıracak hemde betonlaşmayı çok arttıran bölge insanı strese sokan yaklaşımlardır.. bunların durdurulmasını istiyorum hatta bunlara neden izin verildi diye Y mahalle ve B şehir belediyelerini üzüntüyle kınıyorum .. Çayyolu-ümitköydeki Irmakkentin arkasındaki tepelerde orman arazisi olarak ayrılmışken şimdilerde asmalı konaklar adı altında malesef talan ediliyor, yakında yeni villalarda yapılacak o tepelere korkarım.. Çayyolum platformu ve sayın Engin Uç tan ricam ırmakkentin arkasındaki tepelerden kalan çok az yamaca-yani ırmakkentin arkasındaki tepeye- ağaç dikimi başlatmanız -bari kalan bölgeleri kurtaralım yoksa beton içinde bo

ümitköyde korumesada çayyolunda konutkentte  nerde  halk eğitim merkezleri meslek edindirme kursları var adres bilen varmı nerelerde?
yArdımcı olursanız sevinirim