-
Gençler post-modern yazışmalarınızı anlamakta biraz zorlanıyoruz...Kendi aramızda uslubumuz bu,biraz da eğleniyoruz diyorsanız bir şey diyemem eğlenmenize bakın.Yok burda birbirimizin ışığından faydalanalım diyorsanız,klasik tarzı önereceğim hepimiz anlayalım .
Tarih: 06 Ağustos 2007 17:53 Ekleyen: Beğenme: 0
-
10 YILDIR ÇAYYOLUNDA OTURUYORUM,İMKANLARIN DAHA SINIRLI OLDUĞU DÖNEMDE BİLE BU KADAR SIKICI SEVİMSİZ OLMAMIŞTI.HER YER İNŞAAT İŞ MERKEZİ KAZILAN TOPRAK,BİLİNÇSİZ YAPILAŞMA DAĞLARA TEPELERE KADAR.ÜSTELİK UZUN SÜREN TAMAMLANMAMIŞ YAPILAR,ÇEVRE DOĞALLIĞINI GÜZELLİĞİNİ KAYBETTİ BENCE
YAPILAŞMA KADAR AĞAÇLANDIRMAYA DA ÖNEM VERİLSEYDİ ÜMİT VARDI. AĞAÇLANDIRMA DERKEN EVLERİN BAHÇELERİNE DİKİLEN TEK TÜK AĞAÇLARDAN SÖZ ETMİYORUM.HAZIR BOŞ ALAN VARKEN NE KADAR YAPILI ALAN EN AZ ONUN KADAR ORMAN ALANI..
ŞİMDİ EN BÜYÜK KORKUM CUMHURİYET PARKININ KARŞISINDKİ ÜMİTKÖY MEZARLIĞININ İMARA AÇILMASI YOK ARTIK DEMEYİN,GELİP GEÇERKEN MEZAR TAŞLARINI GÖRÜRDÜM,NASILSA BİR HAYLİ GERİ ÇEKİLDİ.MEZARLIKTAKİ KUYUNUN ÖNCE ORADAKİ AĞAÇLARI SULAYIP HAZIR YEŞİL ALANI KURTARMASINI İSTERDİM.OYSA SIRA SIRA TANKERLER NERELERE SU SATIP PARA KAZANILIR AYRICA BU PARA KİME KAZANDIRILIR MERAK EDİYORUM.
YAKINDA ACIMASIZCA O KAVŞAKTA BLOKLAR YÜKSELİRSE HİÇ ŞAŞMAYIN.
BUNUN SUÇLUSU DA DUYARSIZLIĞIMIZLA HEPİMİZ OLURUZ.
KARŞIMIZDAKİ İNSANLAR,ANKARANIN ÖNCELİĞİ METRO, SU DEĞİL DİYECEK KADAR SORUMSUZ VE ARSIZ.ŞU SICAK VE SUSUZ GÜNLERDE UTANMADAN MANASIZ SÖYLEMLERLE ORTALARDA DOLAŞIYORLAR.
MERAK EDİYORUM TOPLU YA DA FERDİ DAVALAR AÇILARAK KOYUN SÜRÜSÜ OLMADIĞIMIZ GÖSTERİLEMEZ Mİ?
ENDİŞELERİMİ AKTARABİLDİMSE NE MUTLU BANA ,İYİ ÇALIŞMALAR
Tarih: 06 Ağustos 2007 16:40 Ekleyen: MERALYURDAY Beğenme: 0
-
ÇOK SESLİ
TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSUNDAN
ATILGAN’A
Sayın kaptanım şu komşularınıza biraz taktım galiba efendim. Muhteremler mürettebattan mı yoksa diğer sitelerden mi anlayamadım. Ama ne olursa olsun Atılgan gemisi Girit gibi üst bir uygarlık olmalı. Atılgan’ın mürettebatı sadece İngilizce, Hollandaca konuşsa siz kabul eder misiniz efendim. Mono konuşmak, monopol olmak, mono dinlemek insanı monoton yapar efendim. Yani yarın ben mesela Nilüfer’in illa da mavilim şarkısını dinleyemeyecek miyim eflatundayız diye.
Atılgan gemisinin mürettebatını “ÇOK SESLİ MELODİMSEL DUYGULARIMLA” selamlarım.
Hamiş: (Diplomat notu)
1- ÇAP’ın medya plazasının 1. sayfasında Sn. Selahattin TEZEL beyin “Müzik ve İnsan” makalesi
2- Sayın kraliçenin başı ( yani tacı) feodal beyliklerle derde girmesin diye artık kral çıplak diyoruz. (ama zaten öyleydi!)
3- D.Ü.M. (Dedikodu üretim merkezi anlamında)
4- Şişliye not: Şarkı söyleyen kirpi ne ismi lazım sitesinin ne de bahri beyin sitesinin 634 sayılı kat maliklerinden olmuştur. Yani ne şiş yansın ne kebap! (Hala birbirinizi yemeyin) Ama devletin aklının ne yazık ki sadece orada kaldığı kanaati ve görüşündedir.
Bir yanlışlığım da varsa zaten ses yalıtım uzmanlarımız düzeltirler.
Saygılarımla
Tarih: 06 Ağustos 2007 16:38 Ekleyen: Beğenme: 0
-
CEVVAL KAPLUMBAĞADAN (tintinli aheste)
ATILGAN gemisinin güvertesine
Öncelikle geminizin koordinatlarını ve kapalı evrende hangi ışık yılında olduğunuzu bilmediğimden iletimi cevapsız arama olarak gönderiyorum. Lütfen kabul ediniz efendim.
ÇAP’ın havalimanına Ekim’de tekerlek koyacağınızı varsayarsak zatıalinize kulak burun boğaz (öncelikle kulak) konusunda bir şey danışacağım.
Şöyle ki;
Kasabamızda işitme cihazları üzerine çalışan bir şirket (DUY-SES) SS bulvarı üzerinde yer açtı.
Yeni model olarak piyasaya sürdükleri dijital kulaklık orta kulakla iç kulak arasına kibarca tıpalanıyor. Cihazın en trend özelliği ise küçük bir recording aracılığı ile 3 kelimeyi hafızasında saklayabilmesi.
Eğer uygun görürseniz “ÇAYYOLU İLÇE OLSUN” kelimelerini kapsayan kaydı (top secret) Çayyolu korosuna okutup ufukların ötesinde yaşayan yeni kasabanın şerifine (sayın) hediye olarak göndermek isteriz.
Kiminle mi ?……
Yeni kasabanın şerifiyle bu hafta 5 çayında demli bir çay (demek ki oluyormuş markalı) içeceğini duyduğumuz Sayın onursal başkanımızla….
Uzaylı Zekiye
Hamis : S.S. Sakin Sakin anlamında değil, Sayın Seyfi Saltoğlu anlamında kullanılmıştır.
Tarih: 06 Ağustos 2007 16:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Türkiye’nin en yeni radyosu!...
MYDONOSE FM’DEN
ATILGAN GEMİSİNE
Radyo sinyallerimizi alıyorsunuz değil mi efendim. Siz şu DÜMerlerde oturup komşunuz olan karadeliklere (UFOlar) bakmayınız lütfen. Bendeniz, diğer sitelerin yeni imparatorluğunuzu zamanla kabul edecekleri dileğini taşıyorum efendim. Hem sonra maydonozun yaşla başla ne ilgisi var efendim değil mi? Ben baktım (!) ve anladım ki 61 doğumluymuşsunuz. Ne güzel bir tesadüf efendim. (Jetonum yanlış düşmediyse) Bahri beyin kat malikleri, maviş otobüslerin içindeki termometrelerde bugünlerde Çayyolu'nda devamlı 61 rakamını konuşuyor. Uzun lafın kısası şimdi Çayyolu’nda moda artık 61le başlıyor efendim. Komşularınız size illallah deyinceye kadar siz maydanoz olmaya devam ediniz efendim.
Tarih: 06 Ağustos 2007 16:37 Ekleyen: Beğenme: 0
-
. BEN NE YAPMALIYIM?
Eleştirmenin dışında ne yapıyorum,
Sebze ve meyvalarımı akan suda değil bi r kapta yıkıyorum,2-3 su .Bu suları da tel bir süzgeçten geçirip balkon yıkamada ve çiçek sulamada kullanıyorum.
Çok kirli olmayan çamaşır sularını ,çamaşır makinamdan bir kovaya alıyor tuvalette kullanıyorum .
Duş ve küvet doldurma hovardalığına son verip,banyo suyumu ya bir kovaya doldurarak,yada çok az tazyikle ve idareli harcıyorum.
Çamaşırlarımı iyice biriktirdikten sonra yıkıyorum.
Bulaşıklarımı makinede,
El yüz yıkamayı söylemeye hacet yok.
SONUÇ 70-80 ytl olan su faturam artık 20 li rakamlarda.PARA BİR YANA SUYU BÖYLE TASARRUF ETTİĞİM İÇİN de kendimle öğünüyor mutlu oluyorum
Aleme verirp talkını,kendi yutar sapı ile salkımı hesabı
su borularını patlatana kadar eskiten,BETON PARKLARDA
ziyaneden,artezyen kuyularının dibine darı ekenleri gördük çede çıldırıyorum.
Tarih: 06 Ağustos 2007 09:12 Ekleyen: Beğenme: 0
-
BİR DUYAN VARMI?..
Köy mezarlığının önünden geçerken bir o tarafa bakın,sıra sıra dizilen tankerler,bir keresinde saydım 7 si arka arkaya dizilmiş. İmamoğlusu,Büyük Şehir Belediyesi
v.s .İçinizde jeolog veya su mühendisi varsa lütfen bana söylesin.Bir kuyudan bu kadar insafsızca su çekilebilirmi,ardı arkası kesilmeden,BU KUYUNUN BİR DİNLENME PAYI yokmudur?
Bilinçsizce tüketmedik mi dünyayı,bizden sonrası tufan.
Sabahları çok erken yürüyüşe çıkıyoruz eşimle,gördüklerim umutlarımı külliyen yok ediyor.ŞU BETON PARKTA sulama yapılıyor güya,itfaiye hortumuna benzer bir aparat adamın elinde ,biz giderken suladığı yerdeydi hala yürüyüşten döndüğümüzde(1.5 saat yürüdük).Ayrıca sulamıyor kazıyordu tazyikli su.
Şu çimden bu sene vazgeçelim dendi hep ,duyan kim?
Varsa gücümüz yapılacak tek şey geçde olsa ağaçlandırmak,suyumuzu ağaçlandırmaya saklıyalım.YARIN TORUNLARIMIZ BİZİ NEFRETLE ANACAK
Büyük Şehir hakikaten bir şey yapmak istiyorsa,seferberlik ilan etsin ağaç dikimi için. Ki hala Ümit var Ümit Köyde ,çayyolunda ağaçlandırma yapılacak alan açısından.Son toprak parçası,son damla su bitmeden.Yalnız çayyolumu tüm Türkiye bu seferberliğe soyunmalı.Su havzalarının çevresi binalarla çevrilmedimi.Sular çekildiğinde barajlardan çıkan tonlarca
çöp yığını yüzümüzü kızartmadımı?öyle çok canımı acıtan şey var ki ne yazmaya yer yeter nede anlatmaya söz.
AĞAÇ DEDİMSE,şu dışardan ithal edilen dibine bile gölgesi olmayan çalı süpürgeleri değil.Bu toğrağa uygun
ekildiğinde yaşayacak ağaçlar....
Tarih: 06 Ağustos 2007 09:10 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sayın Başkan;
Bir zamanlar birileri de "Ekmek bulamıyorlarsa Pasta yesinler" demişti.
Saygılarımla
Tarih: 05 Ağustos 2007 23:36 Ekleyen: Beğenme: 0
-
SORMASI AYIP AMA!....
sayın Başkan "Ankaralılar bir süre analarının babalarının yanına gitsin" demiş.Bizimkiler çoktan hakkın rahmetine kavuştu.Sayın başkan bizlere nasıl bir çözüm
öneriyor yaş 60-70 de...
Tarih: 05 Ağustos 2007 23:33 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sadece banyo yapmakta değil, yemek yapmada, çayımızı demlemekte de kullandığımız şebeke suyunu kimyasallarla arıtmak ne kadar doğru olabilir.?
Burada kullanılacak olan kimyasallar nedir?
Kimyasal kullanmadan suyu arıtmanın yolu yok mudur?
DSİ nin uyarısına ( Sakarya’dan) neden itibar edilmedi?
Okumuşsanız hatırlarsınız bir yazımda apartman görevlimizin çimleri sularken yararlı olsun diye kuyumuza fenni gübre attığından daha sonra da sular kesilip depoda su kalmadığında bu kuyudan depoya takviye yapıldığı yazmış ve bu bakımdan semt sakinlerinin dikkatli olmasını istemiştim.
Şimdi görüyorum ki aynı şeyi yüksek okul mezunu olan belediye başkanımız yapmakta.
Konuyla ilgili olarak sayın doktorlarımız, kimyagerlerimiz bizleri bilgilendirmek için yorum yaparlarsa sevinirim.
“Kızılırmak'ın suyu arıtılabilir mi?
Barajlardan gelen su İvedik arıtma tesisinde yaklaşık 4 metre yükseklikten çağlayan gibi aşağıya doğur akıtılıyor. Bu sayede suya oksijen kazandırılıyor.
Sudaki bulanıklığı gidermek için çeşitli kimyasallar karıştırılan su, dinlenme tanklarına alınıyor.
Kimyasalların etkisiyle suyun içindeki pislikler tabana çökerken, temiz su yukarıdan alınıyor.
Su özel kum filtrelerinden geçiriliyor. Kirlenen kum filtreleri basınçlı hava ve suyla yıkanıyor.
Klorlama yapıldıktan sonra depoya alınan su direk şehir şebekesine veriliyor.
Yaklaşık 2 saat süren arıtma işleminin ardından, barajdan gelen bu su içilebilir temiz suya dönüşüyor”
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber_detay.asp?PID=318&HID=1&haberID=381255
Tarih: 05 Ağustos 2007 23:32 Ekleyen: Beğenme: 0