Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  • Nostalji (2006 Eylül)
    Ramazan'a yaklaştığımız şu günlerde Ankaralı davulcuları sınav heyecanı sardı. Yenimahalle Belediyesi Ramazan ayı boyunca vatandaşları sahura kaldıracak olan davulcuları Seçme Sınavı ile belirleyecek. Davulcuların sınavda sorumlu olduğu alanlar Matematik, Fizik, Fen ve Türkçe değil. Ancak davulcuların sınav konuları da çok geniş. İnsan ve Çevre Diyaloğu, Halkla İlişkiler, Genel Kültür, Davul Çalma, Mani Söyleme ve kondisyon... Henüz kurs aşamasında olan davulcuların sınavı bir hayli zor geçeceğe benziyor. Ancak onlar şimdiden çalışmaya başladılar bile. Aday davulcular antrenmanlar sırasında başarılı bir performans sergiliyorlar.

    Not. Çayyolu’na ithaf edilen manilerse ne hikmetse beynamazlar hitabıyla başlıyordu.
       
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:17 Ekleyen:

  • Babilli mimarlarca kulesine (120 m) bidon geçirilen
    Atakule’nin botanik bahçesinde
    Sapan’lı anAAA…….TASA !
    Horhorların taş fırınında 0
    ATAEKMEÐİ (mı?)


    Falımızda Rönesans (mı?) var (mı?)


    İşte yeni bir aldı kaçtı tasası. Tek farkla kısa değil. (uzun) Gene aynı film. Bu sefer ki aynalı. Bununla birlikte uzun metrajlı. Vizyonlu bir film. Amcamız “yoksa gül kokulu üvey babanızı Spartaküs’ü unuttunuz mu? O bahçıvanlar zamanın güllerinden bu güllere çelenk yaptı.” Ünlü yönetmenin filminin adı “Kurtlar, kuşlar duymasın.” Aktörler hüküm@’ler, figüranlar hep aynı. Film sinemaskop olmasına rağmen perde küçültülerek renkli Türkçe’ye uyarlanmış. Matinelerde devamlı seanslar şeklinde oynayacak gibi görünüyor. (diğeri 27 yıl sürmüştü.)

    Videonun içinde kendi rönesansını bulup yaşamamış (made-in-cooperation-CE’ler) kasnaklı cambazlar, atanmış kara kutular (hem şeffaf, hem de top secret) yani kaptı kaçtılar evvel zamanlarda aldı kaçtılar, üçkağıtçı siyaset cambazları, kendi özlerinin (……) otantiğini yansıtarak mecazi (!!!) bir taslağı belki de ötenazi kasnağını tensiplerimize şarjlı tornavidalarla montajlamaya çalışıyorlar. Montörler vida deliklerine sıvı sabun sürmelerine rağmen fırınlanmış ahşaplar onların uçlarını kırıyor.

    Bizim makama RAST (!!!) gelsin….
    Gönençli günler dilerim efendim.

    Orijinalite basın kulüpleri sizce portakallı ördekten vazgeçerler mi? Geçmezler, geçmezler… Dananı da (  denizi değil, bendenizi) al git derler.

    Tarih: 21 Eylül 2007 09:16 Ekleyen:

  • ATV. Dizisi

    Elveda Rumeli

    Elveda Rumeli, elveda sana ana, baba toprağım. İnsan tanımadığı görmediği yere, kişiye nasıl veda edebilir ki; ama ben her ne kadar seni görmediysem de rahmetli ananım anlattığı kadarı ile sana elveda diyorum.
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:13 Ekleyen:

  •                       AMPLİFİKATÖRLÜ
                    !!! G E N E L  A L A R M !!!



    Orda bir köy var uzakta
    ANAAAAYASA ……a !!!
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:13 Ekleyen:

  • Günün sözü

    ...... devamla
    Kabul görmek, kabul etmektir,
    kabul etmek, kabul görmektir.

    e f l a t u n - i
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:13 Ekleyen:
  • (1)

    “Çarşambanın gelişi P E R Ş E M B E D E N bellidir !!!”
    Eflatun-i


    İkinci güncel harekatı
    Tanklı değil tangolu …



    5’i 1 yerdeler
    biz, ötekiler değil.
    Bizdeki beşi bir yerdekilerden bugün için biri yok (Sakin Sakin).
    Ötekilerdense dördü yok, biri var (Nitekim)
    Varsa yoksa diyalektik ve didaktik…
    Çayyolu.com’un satranç sever abonelerinin hatırlayacağı üzere mütevazi bir doğum günü kutlamıştık (Çelikkent’in üstünde 10. köyde). Onur konuğumuz sayın Sakin Sakin ile. Yıldızların altında. O şimdi yok. Kulakları sakin çınlamasın. O bizim kutup yıldızımızdı. Geldi geçti ne yapalım. 24 ocak kararlarını yüzümüze okuyarak. Yüreğimiz onu düşünürken TANRI bize (ÇAPA) oyalanalım diye yeni bir onur konuğu tayin etti.

    O günkü doğum gününün asıl sahibi; çırpılan kurbağaları bile kurtaran hayırsever sayın Mehmet Gürer’di. Kendisi İzmir Sabuncubeli’ndeki yol işlerini bitirir bitirmez geri döndü ve paylaştıklarıyla gene hepimizin gözünde büyümeye başladı.
    Faruk Abi mi?
    Onu zaten tanımayan yok ki. Faruk’un dumanlı farlarıyla kısa uzun selektörler yaparak kötü kulakların izini sürmeye devam ediyor.
    Bendeniz de; Eflatun-i Çayyolu stadyumunda genelde orta sahada olsam da bir sol açık olarak maça devam ediyorum. Ancak protest bir sol açık olarak. Asla tanesi 1500 $ olan implant (garanti belgesi de yok) değil.

    Yani bendeniz bahtsız bedevi bildiğiniz üzere forumlaşamadığım için sahanın korner köşesinden her an şutlanmaya hazır yedek bir konuk yazar olarak hazır bekliyorum.
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:12 Ekleyen:
  • (2)
    Bir gaz lambası olarak, out yada gol olmaya.
    Anılan partiye o zaman son olarak aramıza yeni katılan (Çayyolu’na çıkan bir sokaktan) Yonca hanım (ben de sayın demicem, içimden dışımdan öyle geliyor.) o tarihlerde zülfikara dokunanların aldığı ahlar yüzünden mi bilinmez yazılarına uzun bir ara vermişti. Geçtiğimiz hafta döndü. Susamlı mı, çörek otlu mu açıkça belli olmayan bir simitçi yazısıyla. Ve de bizim plazanın birinci sayfasındaki neonlardan önemli bir köşeyi ( yonca ,bir Pazar yazısı ) kaptı.
    “Oh, ne ala Mualla!” Çap’ın sayın iletişim yönetimi plazada beni devamlı aynaların arkasında bırakıyor!!!  Olsun. Bundan çok memnunum. Hem protez, hem diyalektik, hem didaktik diyerek moralizmli mor mor yazılar yazdığım için Çayyolu’nda mor evler yetmezmiş gibi.
    Laf aramızda bendeniz deliyi (zırrrrr) torunları Başak’ı idare ediyorlar. Mahallenin delisi olarak. Sağolsunlar, var olsunlar. Yoksa beni hangi basın klubü çeker ki. Tabi felsefe klubü (Eflatun-i) Bir an düşünün ki Aydın Doğan benim patronum. Hükümetin teki her gün telefonda sayın Beki diyor ki: “Aydın Bey, lütfen dananızı da (bendeniz) alın gidin. Pasaportlar kürek mahkumunda.”
    Yonca Hanıma tekrar Çap’a hoş geldiniz diyor ve kendisini tebrik ediyor, Pazar yazılarını ben de yürekten bekliyorum.
    Hani yıları sayar da insan
    İşte öyle bir şey
    İşte öyle bir şey…
    Teşekkürlerimle …

    Hamiş:
    Ayol: biraz nonoş bir laf sayılmakla
    birlikte aslında ayol, ey oğul demektir.
    Bedevi: göçebe    
    Tarih: 21 Eylül 2007 09:12 Ekleyen:
  • Merak ediyorum bu sayfayı  kaç kışı okuyor, bakın bu sayfaya kaç kişi giriyor demedim.  Hep aynı kişiler, uzun uzun yazılar sıkıntı vermeye başladı. Bu kişiler emekli herhalde, işi gücü yok oturup yazıyor. Onları uzun uznadıya oturup okuyanların da işi gücü olmaması gerekir herhalde. Belki güzel şeyler yazıyorlar ama, az ve öz yazılmalı.
    Tarih: 20 Eylül 2007 09:12 Ekleyen:
  • Çayyolu Platformu’nun haberine göre; “...Çayyolu’nda Belediye tarafından bilinçsizce yapılan su çekimlerinin sonucunda;  bazı sitelerdeki evlerde çatlamalar oluşmuş...” 2007 yılının ortalarına doğru , Belediye Çayyolu’nda uygun gördüğü her yere bir su kuyusu açtı...Çayyolu Platformu bu duruma seyirci kalmayarak konuyu gündeme taşıdı. Ayrıca, bu uygulamanın beraberinde getirabileceği sıkıntıları araştırdı, ve sonuçlarını hem Çayyolu Dergisinde , hemde Çayyolu Com.da yayınladı. Bu araştırma kapsamında , Jeofizik Mühendisleri Odasının verdiği cevapta  özetle; “Yeraltı sularının Yerleşim alanlarından gelişigüzel çekilmesinin bu suların dengesini bozduğu, zeminlerde oturmalar ve çökmeler meydana getirdiği vurgulanarak ;  olabilecek tehlikeleri azaltmak amacıyla  öncelikle jeofizik etüdü yapılması,  takibende su sondajının gerçekleştirilmesi gerektiği “ ifade edilmiştir.Belediye  bu kuyuları açmadan önce acaba böyle bir etüd yapılmışmıdır?...Yıllardır iskan edilen sitelerde bu güne kadar herhangi bir çatlama olmazken,  sözkonusu sitelerde birdenbire ayni anda çatlamalar oluşması manidar değilmidir?   Çayyolu Platformu’nun böylesine önemli bir konuyu gündeme taşıması, oluşabilecek sıkıntıları araştırması ve sonuçlarını yayınlaması nedeniyla ilgililere çok teşekkür ediyoruz. Ancak, yapılan bu değerli faaliyetlerin bir bütün arzedebilmesi bakımından, evinde çatlak oluşan  bölge sakinlerince,  talep edilmesi halinde hangi yasal yollara başvurabileceklerinin de  araştırılması ve kendilerine bu konuda yardımcı olunmasının gerekli olduğuna inanıyorum. Saygılarımla.
    Tarih: 20 Eylül 2007 01:16 Ekleyen:
  • YENİ AÇILAN DEV ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ VE AÇILMAYI BEKLEYEN SIRADAKİLER;

    6 AYDAN BU YANA ANKARA'DAN UZAKTAYDIM ESKİŞEHİR YOLUNDA ÇAYYOLUNA DOÐRU CEPA DİYE BİR ALIŞVERİŞ MERKEZİ AÇILMIŞ HEMEN YANINA DA BİR TANE DAHA DEVASA ALIŞVERİŞ MERKEZİ YAPILIYOR, ÇAÐLAYAN'A VARMADAN 2 ALIŞVERİŞ MERKEZİ İLE KORU MİGROS KARŞISINDA 1 ADET DAHA YAKINDA AÇILACAKMIŞ.
    TAMAM KARDEŞİM AÇIN ELİMİZDE AVCUMUZDA NE VARSA ALIN DA BU MERKEZLERE RUHSAT VEREN FANİLERE SESLENİYORUM;
    1. DEVASA ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ SIK ARALIKLARLA BİRBİRİNE YAKIN YERLERE AÇILMASI DOÐRU MU?
    2. BU ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN OTOPARKLARI YETERLİ Mİ?
    3. BU ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN ŞEHİRLER ARASI ULAŞIMININ DA SAÐLANDIÐI ESKİŞEHİR YOLUNUN HEMEN DİBİNE YAPILMASI TRAFİÐİ AKSATMAYACAK MI? GEÇEN HAFTA PAZAR GÜNÜ CEPA'NIN ÖNÜNDEKİ KOCAMAN YOL ALIŞVERİŞ MERAKLILARINCA TRAFİÐE KAPATILMIŞTI DA!
    4. BU TÜR YERLERİN ALT YAPILARI YETERLİ Mİ? (YOL-SU-ELEKTİRİK GİBİ.)
    NEYSE CANIM KOCAMAN ALIŞVERİŞ MERKEZİNİN TABİİ Kİ YUKARIDA YAZDIÐIM ARAŞTIRMALARI YAPILDIKTAN VE SONRA DA ''' YASAL MİKTARDAKİ HARÇLARI''' YATIRILDIKTAN SONRA RUHTALANDIRILARAK HİZMETE AÇILMIŞTIR.HAYIRLI OLSUN.
    Tarih: 19 Eylül 2007 06:33 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!