-
(1)
H a y r o l a !
GAZ "MAN" (gazcı gençlik)
yaz dostum ….
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile
Yaz dostum Eflatun-i söyler kendi bir ders alır mı
Yaz dostum su üstüne yazı yazsan kalır mı
Yaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış
Yaz dostum boşa koysan dolmaz dolusu alır mı
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Alo paket siparişlerde (konforlu ankastre yazılar) kabul edilir. (mi?)
C E V A P LA R IM :
ÖÐRET ONA !!!
Tarih: 22 Eylül 2007 11:11 Ekleyen: Beğenme: 0
-
(2)
Bendeniz noktali bir vir, GÜL
Aslen edebi değil bedeviyim
Ayrıca felsefi de değil serseriyim (avare-hu)
Ceval Bey de öyle demişti zaten
Öğrenmek isterseniz lisedeki sıra arkadaşlarım serseri Bülent'le çişli Semra'ydı
Sıra arkadaşım bendne de serseriydi.
Bülent bir gün felsefe (o zamanlar mantık, sosyoloji,psioloji, felsefe birleşip felsefe oluyordu) dersinin diyalektiğinden etkilenip genç edebiyat öğretmenimize (Bedia Altıok değil) arkadaşlık teklifinde bulundu. Babası kereste tüccarıydı da.Ne ayıp örnek değil mi. Püf noktası da zaten burası. kanunun eşitlik ilkesine göre ve de bana göre de değil. Çünkü söylemesi ayıp bizim sınıf erkek öğretmenlerimize kız arkadaşlarımızdan 3 gelin verdi de. Mesela Psikoloji hocamız Süreyya'ya gelin verdiğimiz sevgili Deniz gibi. Benim deniz tutkusu yanlış anlaşılmasın sakin. Çünkü sevgili Deniz Allah vergisi saçları kızıl, gözleri kara gözlüydü.
Hayrola , şaşırdınız mı?
Ben size zaten bizim delilerden olduğumu dememiş miydim. ÇAP’ın psikoloji eğitimi de almış iletişim yönetimi benim bu bozuk psikoloji içinde büyüdüğümü esastan bildiği için sağolsun beni dışlarından idare ediyorlar. “Delidir, ne yapsa yeridir” diye.
Hayri bey amca siz de beni lütfen idare edebilir misiniz?
Süper babaannem olarak idareciler sitesinden.
Onun “bizim kitabımızda umutsuzluk yazmaz” cümlesini şiar edinmenizi hem rica ediyorum hem de istirham ediyorum.
Saygılarımla güzel akşamlar Hayri bey amca
Tarih: 22 Eylül 2007 11:10 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Taktak helva
(susamlı kandil helvası)
Bugün 21 Eylül 2007. Demirbank hayırlı günler diler. Çayyolu'nun ünlü sitelerinden Başak bir sitesinde su basmanlarının doğum günü. O zamanlar Çayyolu'nda bir cami, bir okul, bir çeşme ve 49 tane de ev vardı. Ne konutkent vardı, ne de böyle çatlaklar.
-- Hangi çatlak, pardon?
-- 1. sayfadaki çatlaklar.
-- Ne ayıp, kendi çatlaklığına bak sen.
-- Hayret bir şey. Yanlış anlıyorsunuz. Alınganlıklar mı başladı hani.
-- Ben su kuyularından 24 saat su çeken tankerlerin sebep olduğu sitelerdeki çatlakların haberini demek istemiştim. Pardon siz ne demek istemiştiniz?
torununuz b a ş A K
Tarih: 22 Eylül 2007 11:07 Ekleyen: Beğenme: 0
-
2730dan devamla
Elveda Rumeli
10. köy
RUMELİ (arnavutköylüm)
.... onun için başa dönüp Rumeli'yi yazma arzusunu neden duyduğumu anlatmalıyım.
Çok basit;
Bahtın bahtım, yazın yazımdır, Rumeli !!
Neş'en neş'em, sızın sızımdır, Rumeli.
Uç not:
Şişli şişhane ağzı:
paso manita etmek:
sürekli yeni sevgili bulmak
Beyaz masa
9. köy
Tarih: 22 Eylül 2007 11:05 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Berduşum ben berduşum...
ben büyük burcum
kibar sürücülere uyarı
TDK
asfalt( eflatun-i) çalışması
2726 zülfikar , zülfiyar olacak
2726 kare işareti gülme işareti
2731 çelenk , çelik
2727 çırpılan , çırpınan
olacaktır.
Tarih: 22 Eylül 2007 11:05 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Demiştim ben bu genç post-modern diye,seviyor böyle yazmayı,ayrıca çok eğlendiğinden de eminim,ayrıca anlaşılmak gibi bir derdi de yok.Ne yapalım,yalnız bana her nedense"sanat sanat içindir,anlaşılmaya ihtiyacı yoktur" diyen genç fakülte arkadaşlarmı hatırlattı,şimdi onlar da yok.....
Tarih: 22 Eylül 2007 04:01 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Şimdi yazdıklarım karşısında söz konusu kişiler tepki gösterecek.
Gerekçe ellerindeki oyuncaklarının alınması.
Ancak bazı şeyler yaşa, başa bakmıyor.
Ben 78 yaşındayım. Emekli öğretmenim. Bir şeyler yazarken insanlara öğretici olmak, onlara bir şeyler vermek çabası taşımalı insan.
Tii'ye almaksa konuları onun yeri burası değil diye düşünüyorum.
Faruk bey'den başka hiç bir kimse mertçe yöneticiler hakkında yazı yazmıyor.(kendisine teşekkür ederim) oldumu böyle bir insan olmalı, böyle yazmalı.
Milyonlarca emekli ve memur maaşlarına 10 lira zam yapalımmı düşüncesi içerisinde olan tayyip efendi, polis maaşlarını (dönemi içerisinde 5 defa zam yaparak) en düşük maaşı 1.500 ytl yapmaya çalışıyor.
Ne oluyor bu ülkeye arkadaşlar. ihtilal korkusu içerisinde, elindeki hazır gücü parayla destekleyerek ayrı bir imtiyazlı sınıf yaratmak da nereden çıktı.
Güvenlikse askerler de var.Her gün 3-5 evladımız şehit oluyor.Onlara zam yok tabiki. Er maaşı kaç liradır bileniniz varmı acep.???
Birde anayasa değişikliği var gündemde.
Her başa gelen anayasamı değiştirecek arkadaşlar.İnsan bu kadar kindar, bu kadar hasis olabilirmi yahu.
Nerde bu ülkenin hukukçuları, aydınları, ya da AYDIN geçinen vatandaşları.
Ülke kötüye gidiyor.Yarın iş işten geçince vah vah dersiniz ama boşuna.
Tek derdi türban olarak görenler ARTIK GÖZLERİNİ İYİCE AÇIP OKUSUN..
Türban bahane.Anayasanın temel maddeleri, Türklük, sınır, mal mülk, hukuk, eğitim, yönetim, yargı gibi temel husulardaki değişiklikler ile tuzaklar hazırlanıyor.
Yani ülke karanlığa doğru götürülmek isteniyor.
Tarih: 21 Eylül 2007 11:53 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Her gün çayyolum.com sitesine girip bakarım.Acaba semtimizde neler oluyor diye.
Ancak bazen yazılanlar karşısında da hayal kırıklığına uğruyorum.
Neden mi?...Müsaadenizle yazayım.
Sular çekildi binalar çatladı.Bu haber birde Türkiye'nin en büyük trajlı gazetesinin ankara sayfasında da verildi.
Bu haberi yazarken amaç birilerini karalamaksa çok amatörce beyler.Ben gökçek hayranı değilim.Ancak eleştirilerin de mantıklı bir sebebe dayatılması gerekmektedir. Çayyolu "ATLANTİS" şehrimidir ki sular çekilince binalarda çatlak oluşsun?.
Tabi evin içerisnde bir iki onarım yapan herkes kendini inşaat mühendisi zannediyor ya.!
Evlerinizin temeli su içerisinde mi acaba.? Yerin 200 metre altından geçen suyun (burada dikkat edin akan suyun diyorum dolayısıyla su akarken etrafındaki toprağı oyar, SEL misali) geçerkenmi yoksa kurutuluncamı binalarınıza hasar vereceği konusunda akıllı bir bilim adamı mantıklı bir açıklama yapacaktır herhalde.
Arkadaşlar demem o ki bazıları ana sorunların üzerlerini bilerek ve kast ederek örtmeye çalışmakta.
Bunlara birde felsefe , edebi eser denilerek yazılan ilk okul çocuğu yazıları da tuz biber olmaktadır.
Edebi eser; okuyucuya bir şeyler verir, gerektiğinde onu bilgilendirir.Güçlü felsefeler anlaşılır ve insanlara yönelik olur.
Türkçeyi doğru dürüst yazmasını bilmeyen bazı kişilerin felsefe, diyalektik, didaktik başlığı altında egolarını tatmin amacıyla saçma sapan yazı yazmalarına da bir anlam veremiyorum.
İsterseniz yazılanları tekrardan bir okuyun bakalım.Neler anlıyor, neler alıyorsunuz.
Tarih: 21 Eylül 2007 11:51 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Sör George Alberti Avrupa Diyabet Kongresi'nde açıkladı: Kadınların bel çevresi 80, erkeklerin 94 santimin üzerindeyse şeker hastalığı için aday demektir!..
Sabah
Esra Tüzün
http://www.sabah.com.tr/gny/haber,C83C47E1AA2C43A7837FEF94B9E8364F.html
Tarih: 21 Eylül 2007 10:50 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Besleme anayasa
12den vuran 12 Eylül
12 Eylül’ün ….
Anası belliydi FELEK
Babası da belliydi KELEK
Torunu da belli SELEK
Aldı kaçtıyı da unutmamak gerek
Muhalefete ne gerek
Yeter ki ABe ABede süt kardeşim demek
Eskiyi sahiplenmeye yürek gerek
Nasılsa Türkiye iyi bir denek
Yani yemek
Garson bira getir,
garson raki getir,
garson şıra getir,
Yaşa Charliston …
Av mı oluyoruz yoksa Avrupalı oluyoruz
Anlamıyor musunuz?
Anayasa=Anatasa
Tarih: 21 Eylül 2007 09:18 Ekleyen: Beğenme: 0