Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • (3)

    Bütün mobilyalar kamyona girmişti. Tek seferde taşıyabileceklerdi. Kim inanırdı ki? Ayşegüllerin yeni binasına geldiler. Nakliye işçileri asansörle mobilyaları çıkardı.
    "Anlaşılan, bununla en üst kata kadar çıkabiliyorlar."
    Çocuklar kaldırımda bir araya gelmişti.
    "Dördüncü kata yeni taşınan  kız sen misin?.. Adın ne?"       
    "Ayşegül... ya sen?"
    "Benimki de Volkan. Beşinci katta oturuyorum. Ağabeyim
    müzisyendir. Benim babam bisiklet yarışçısı. Köpeğimin adı Mekik."
    "Benimki, Pantufla."
    “Miyav!...Miyav!”
    “Duyuyor musunuz? Sanki bir kedi miyavlıyor.”
    “Şişşt!.. Sanırım ses şu mobilyadan geliyor.”
    “tüh! Çekmecenin anahtarını kaybettim.”
    Hemen bir tornavida kapıp mobilyanın üst kapağını kaldırıyorlar.
    “Bıyıklı! Orada ne yapıyorsun? Demek kaybolmuş, zavallı!”
    "Bugün," dedi annesi, "seni yeni okuluna götüreceğim. Müdire
    hanımla tanıştıracağım."
    Sınıfa girdiler. Ayşegül çok heyecanlıydı. Bütün bu yüzler onu
    ürkütmüştü. Kimseyi tanımıyordu. Nereye oturması gerektiğini bilemedi. Sıra arkadaşı kim olacaktı?.. Şu gözlüklü kız sevimli birine benziyordu.
    "Susun, çocuklar!" dedi öğretmenleri.
    Sizi Ayşegül ile tanıştırayım, yeni sınıf arkadaşınız. Ayşegül, Lale'nin yanına oturacak.
    "Artık çalışmaya başlayalım, işte bugünkü kompozisyon ödeviniz:
    BİR TAŞINMA ÖYKÜSÜ ANLATIN... Ve sakın arkadaşınızdan kopya çekmeyin!"
    Ayşegül ne mi yazdı? "Biz dün taşındık. Bütün ev alt üst oldu. Mahallemi severdim. Burası aynı değil. Burası da iyi ama yeni insanlarla tanışmak ve alışkanlıkları değiştirmek gerekecek. Yeni bir hayat başlıyor."
    Tarih: 20 Ekim 2007 12:09 Ekleyen:

  • Bir referandum yazısı
    “refahakondun yazısı”

    küçük Ayşe    G Ü L
                             TAŞINIYOR

    Söyle nedir bana
    Senin cevabın
    Evet mi? Hayır mı?


    Ş I K L A R ;
    a.  n’ayır
    a.a   n’olmaz
    BÜYÜK  A   5n 1 k


    Evet    beyaz (ak)
    Hayır   kahve (kır)
    Kararsız   Sütlü kahve


    İyisi mi iyisi siz;
    Benim Abimin tanıdığı olan düşünür bir su perisi kaynağının kitabında işaret ettiği gibi “KÜÇÜK KARARLARI AKLINIZIN, BÜYÜK KARARLARINIZI YÜREÐİNİZİN SESİNİ DİNLEYEREK VERİN.”

    Sonra………
    ……………………….

    Takdir sizin
    Sevgiyle kalın

    HAMİŞ: HÜRRİYET gazetesinin ücretsiz ekidir. Telif hakları yönünden Aydınlıkevler Türk Telekom’a bir teşekkürü borç biliriz.


    Tarih: 20 Ekim 2007 12:02 Ekleyen:


  •    Şimdi duyduğum bir habere göre Kaz dağlarında yapılacak arama durdurulmuş.Birlikten kuvvet doğduğunun güzel bir örneği.Seslerimiz ulaştı,duyurmak istediklerimize.Susmamayı öğreniyoruz,yanlışlara razı olmamayı,inandıklarımız uğruna savaşmayı...
        Ben YAŞAR KEMAL i okurken aşık olmuştum KAZ dağına(İDA),öylesine güzel anlatmıştıki daha görmeden orada yaşamayı,ömrümün son günlerini orda tamamlamayı  düşlemiştim.Sonrası; DUYDUKLARIM OKUDUKLARIM beni yıktı.Altın yumurtlayan tavuk hikayesi geldi aklıma.ALINAN alındıktan sonra geriye  kalacak harabe resmi uykularımı kaçırdı...İçim acıdı,isyan ettim.
        Yazmak için edebiyatçı olmamız gerekmiyor sevgili dostlar,(onlar zaten ait oldukları yerdeler) yazın içinizden geldiği gibi,sizi   rahatsız eden,size ters gelen,sizi inciten herşeyi yazın,yeter ki içinize atıp razı olmayın haksızlıklara.Bir ağaç için,bir avuç toprak için mukaddes ve değerli bulduğunuz herşey için savaşın.Alay ederlermiş etsinler,ifade yoksunuymuşuz ,olsun,akıllıca yazdıklarınıza çalıntı
    derlermiş, desinler.Yeter ki susmayın,kırılmayın,darılıp çekilmeyin yazılan her kelimenin bir kıymet-i harbiyesi olduğunu bilin. Sevgi ve saygılarımla....
    Tarih: 20 Ekim 2007 12:01 Ekleyen:
  • (2) 

    Fakat sansür aslında her yerde var. Fun klüpleri dahil. İyi ya da kötü…Mesela bizim kahveye seyrek de olsa uğrayan bazı dostlarımız beni kıskanıp sayın A. Altan ile, A. Ağaoğluyla hatta sevgili Mine Kırıkkanatlar’ın tembihlerini hala dinlemeyen A. Arman’la chatleşmemi istemiyorlar

    Ancak burası Koca  eli değil ki,koca Ankara  EminolunyazanıAllah da görür, kul da. Yeter ki siz de yazın. Biz  i n t e r n e t  m o d e l i  olarak burda yız
                                              ( k i l e r d e y i z)
    Bekleriz efendim.
    Hem sağlıcakla kalın, hem de solculukla.
                                                                                                              
    Varsayalım İs.ma.il
    Fel.se.feci                                                                                                  
    n+1                                                                                                     

    Notes:
    1-“Eminem Eminem” bir
    T O K A T  Türküsüdür.
    Hür. çalışanlarına.
    aa. aa. aa.
    2- “B” Güniz Sokak’taki bir bilen ya da
    Baykal anlamında kullanılmamıştır.                                                 
                                             
    Tarih: 19 Ekim 2007 10:47 Ekleyen:
  • (1)

    Şüpheli alacaklılar hesabı….
    “Kibritçi Kız”ın (es.es) Kiler’inde bekletilen davetiyeler!!!!!
      If you go away (Eğer terk edersen)               

      Dün gece Tuncay Türk’ün televizyonunda Sayın Çölaşan ve Fatih Altaylı televizyonda kış aylarının yaklaşması nedeniyle yeni kurulacak kömür sobalarının borularında bekleyen KURUMLARI bir bir silkittiler. Anlaşıdı ki boruların içindeki isler zift olmuş. Akıyormuş ta kimsenin ne, haberi yokmuş (ne varmış).
    Sayın Çölaşan,
    Eski çalıştığı kurum un soruNlusu “patron yönettiğini iddia eden omurgasız Patton (gen)” demiş ki;
    “Eminciğim artık gün o gün olduğu için bu dönem emin değil Emine devridir. Sen de, Tufan da, Bekir de bizim gibi;

    Eminem Eminim
    Köyümün güzeli
    Bağlara gel Eminem
    Yeşillendi dağlar
    Yeşiller giy Eminem
    ……………
    Çiçeklendi dallar
    Beyazlar (AK) giy Eminem
    ……………
    Ne tatlısın Eminem

    Şarkısını hep beraber söyleyelim ki hepimiz ‘The Love Boat’ gemisinden (Ertuğrul’un gemisinden değil) Engin’i ( :-) seyredip şaraplarımızı yudumlayalım. Hatta sen okuyucularına minik kuşlarının kuş gribi olduğunu beyan et. Ve tatile çık”
    d e m i ş.
    Tabii çölleride aşan Çölaşan da bunu yememiş.

    Vay anasına sayın seyirciler neler oluyor neler. B. Efendi, Moralizm akımının bayrak direklerinden biri olan minik kuşları, kuşum Aydın’ın kuşu sanmış ta haberimiz bir yokmuş (bir varmış).
    Tarih: 19 Ekim 2007 10:47 Ekleyen:
  • KAZ DAÐLARINDA ALTIN ARAMAK VE GÖREN KÖRLER.

    Bazen kör olan insanlara rastlarız; onlar ellerindeki beyaz bastonlarla sokaklarda tek başına yürürken veya bir mecliste bulundukları zaman o kadar hassastırlar ki. Odaya girdiğiniz veya bir şey ikram etmek için kalktığınızda sizi ayak sesinizden tanıyarak adınızla eğer bana ikramda bulunmak için kalktınızsa hiç gerek yok lütfen benim için rahatsız olmayın diye size seslenirler. Bu arada gözleri sağlam görenler (ev halkı) sizin kalktığınızın ancak o zaman farkına varmışlardır.
    İşte bunun üzerine herkesi bir şüphe sarar. Bizlerin bile fark etmediği bu durumları bu kişi kör olmasına rağmen nasıl fark etti diye onun tam kör olduğuna inanmak istemezler ve soru yağmurları başlar.

    Siz gerçekten kör müsünüz? Ama biraz görüyorsunuz değil mi? Şeklinde.

    İşte bu duruma olayın kahramanı dahi net bir izah getiremez. Bu tamamen doğuştan veya küçük yaşlarda gözünü kaybetmiş insanlara tanrı tarafından verilen bir yetenek, bir armağandır. Bazıları bu yeteneğe gönül gözü adını takmıştır.

    Kaz dağlarındaki binlerce yıllık altın değerindeki medeniyetleri güzellikleri görmeyen ve buradan alacakları ufak yüzdeler için buraların işletmesini yabancılara satan buradaki ağaçları ve gelmiş geçmiş medeniyetleri altın bulabilmek pahasına yok eden yabancılara ses çıkar(a)mayan; üstelik sesini çıkaranları vatan haini olarak niteleyen gören körlerden Allah bu vatanı ve hepimizi korusun.
    Âmin.
    Tarih: 19 Ekim 2007 05:32 Ekleyen:


  •     Oyak 10 ve civarında AKP'li milletvekillerimi oturuyor yoksa(varsa) teyzemin kızı yeşimlere giderken hep dikkatimi çekiyor.Bütün kaldırımlar dekoratif parke taşlarıyla yenilendi.Ayrıca eski orman bakanıda 84000 ağacın dikme törenini oyak 10'nun karşısından başlattı.

      Bu çayyolunun eşitlik ilkesine aykırı değilmi.Hukukçu dostlar sitesiyle idareciler sitesinin sayın yöneticileri durumlarını görmüyormu neden
    Tarih: 19 Ekim 2007 05:30 Ekleyen:


  •   Konut 1'de meşhur peynircinin oto parkı çevresi ve konut 2 çarşısı civarı kanalizasyonlar fena halde kokuyor.
    Acaba Ahmet beyden yardım istesem encümentde tamiratı görüşebilinir mi?. bide konut 2 çarşısında mesa plaza gibi
    teyp müziği çalınabilir mi?
    Tarih: 19 Ekim 2007 05:29 Ekleyen:


  •    
    Burdan eskişehir yoluna çıkarken kayserililer caddesinde(38 cad.) gene asfalt çalışması var.Diger caddelerde neden yok.Hep 38. caddede var. Ankaralılar caddesi sakinlerinin zift kokusu rahatsız ettiği için yama yaptıkları yerleri iş bitince gül suyu parfümlü deterjan ile üstüne birde yıkıyorlarmış.
    Tarih: 19 Ekim 2007 05:28 Ekleyen:





  •          HAYIR DA HAYIR VARDIR.
    Tarih: 17 Ekim 2007 12:41 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!