AMAN AMAN HA!.....( çağrışım)

     Yaprak Dökümü zevkle seyrettiğim,nadir dizilerden biri.Şimdi ne alaka diyeceksiniz,gem vuramıyorsunuz ki düşüncelerinize şeytanla iş birliği halinde.Uykuda bile durmuyor tiktakları stop düğmesi bozulmuş makina gibi.Migrenim var oysa benim,sorunlar tetikler ağrılarımı,anlamıyor,15 lik gençkız  sanki, kah Karadeniz sahillerinde,yaylalarda,kah Kaz Dağlarında,kah Güneydoğuda at koşturup duruyor.Sana ne kızım,gelmişin 65  şine ,bundan sonra senden ne köy olur ne kasaba ,otur oturduğun yerde.
    Gelelim yaprak dökümüne ,geçen saatlerde,büyük sermaye sahiplerinden biri terör   karşısında itidal tavsiye ediyordu halkımıza.Benim hain beynim ilişkileniyor hemen,hazır; herşeye maydonoz ya...Takip edenler hatırlayacak,"AMAN AÐZIMIZIN TADI BOZULMASIN" diyerek yanlışlara göz yuman Hayriye Hanımı,AÐIZ TADI uğruna ,sorunları kedi pisliğini örter gibi örterek  daha aşılmaz sorunlar yarattığını ve sonbahar yaprakları gibi savrulan dağılan aileyi ...Dedim ya laf dinlemez benim beynim,dizi mizi hakgötüre,düşünceler almış başını gidiyor,Kaz Dağlarına,satılan topraklara,yanan ormanlara,gencecik fidanlara,bilmem kaçseneliğine kiraya verilen denizin yüzeyinde kulaç atmakta....
    Yazık değil mi diyorum sana,yazık değil mi ahir ömründe bunca düşünce,seyret dizini ,iç sütünü et duanı "ALLAH AÐZIMIZN TADINI BOZMASIN"   değil mi ya?...

                                       nam-ı diğer alev abla

1/2
Sayın M. Yılmaz,
Yazdıklarınızda çok haklısınız. Size aynen katılıyor ve yazınızın altına imzamı atıyorum.
Artık bıçak kemiğe dayandı terör yüzünden her ay onlarca askerimiz şehit olurken bizden kimse itidal beklemesin.
Bizleri yönetenler PKK ve Ermeni konularıyla ilgili cesur adımlar atmalıdır. Ama nerde? Her yönetici Ecevit olamaz ki.
Bilindik bir şey olmasına rağmen hatırlatmak için aşağıdaki yazıyı buraya yolluyorum.
Bakınız bizlere muhalif bir gazete olmasına rağmen Zaman gazetesi Ecevit hakkında neler yazmış.
Saygılarımla.

http://arsiv.zaman.com.tr/2002/01/16/yazarlar/kadirdikbas.htm

“Ecevit’in bir diğer tarihi ziyareti de, 1976 yılında ana muhalefet lideri olarak gerçekleşmişti. 1971’de başlatılan haşhaş ekim yasağını, ABD’nin tehdit ve ısrarlarına rağmen, 1974 Temmuz’unda kaldırmış, aynı ay içinde Rum saldırganlığına, terörüne son verecek Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlatmış Ecevit olarak gidiyordu. Amacı da, Kıbrıs Barış Harekatı’nın haklılığını Amerikan kamuoyuna anlatmaktı. Ecevit, yıllar sonra Hürriyet gazetesine (6 Şubat 1998) yaptığı açıklamada, o yılları ve haşhaş ekim yasağını nasıl kaldırdığını anlatırken, çok dikkatli davranılarak, dünya sorunu çıkarmamaya özen gösterilerek, ABD politikalarına karşı çıkılabileceğini belirtiyor ve ‘‘Haşhaş yasağını kaldırdığımız zaman ABD, ‘İstanbul’u bombalarız’ tehdidinde bulunmuştu. Ama biz dinlemedik.’’ diyordu.

2/2
Yunan ve Rum lobisinin öfkesi altında gerçekleşen 1976 gezisi, az kalsın hayatına mal oluyordu. 27 Temmuz 1976 günü Yunan gizli servisi ajanı olduğu iddia edilen Stavros Sikopetridis adındaki bir Rum’un silahlı saldırısına uğradı. Ecevit, bu olaydan korumalarının müdahalesi ile yara almadan kurtuldu.”

http://arsiv.zaman.com.tr/2002/01/16/yazarlar/kadirdikbas.htm

TV'de uzman niteliğiyle konuşan arkadaşlar çatışmanın ne demek olduğunu bilmeden, sadece bir takım yazılı veya görsel bilgiler altında masa başından nasıl strateji oluşturabiliyorlar bir türlü anlayamıyorum. Haber muhabirlerinin olayları yaşayan biri olarak, onlardan daha mantıklı düşüneceğine de eminim.
Ermeni tasarısında da aynı tezgah var.
Yahu kardeşim savaş hali durumunda her şey olabilir.Biz kurtuluş savaşı veriyoruz.90.000 şehit vermişiz bir defada.bunun yanında ermeni, rum ölmüş ne fark eder.
Türk Milletinin Osmanlıdan süre gelen tarihinde nerde katliam yapmışız.7 düvelde at koşturmuşuz.En yakın örneği Fatihin istanbulu alışında yaptığı işler.
Çıkıpta biri demiyor bunları.Habire savunma pozisyonunda kalıyoruz.Nerde kaldı bizim Türk-Amerikan derneklerinin çalışması yada diğer lobilerimiz.Ne yapar bu arkadaşlar?
konseyde iki-üç fanatik ermeninin sırf kendi ogolarını tatmin için yaptıkları bu hareket de neyin nesi. Hitlerin yaptığı katliam bile bu kadar önem taşımadı.
Ama diyorum ki kuyruk yaraları var.Zavallıların.Tüm dertleri bu

Türkiyede birlik ve beraberliği bozmaya çalışan sapık ideoloji savunucularının, satılmış militanlarının gerçekleştirdiği kahpe saldırısı sonucunda şehit düşen askerlerimize allahtan rahmet, Yüce Türk Milletine Baş sağlığı diliyorum.

Bizler Millet olarak 3-5 çapulcuya pabuç bırakacak değiliz.Tarihte buna benzer az da olsa olaylar yaşanmış, ihanet edenlere her zaman gerekli cevaplar misli olarak verilmiştir. 
Milletimizin Türk ordusuna güveni her zaman tam ve sonsuzdur.Askerlik yatma yeri değildir diyenler şimdi sokaklara dökülen halka karşı nasıl tavır sergileyecekler acaba.
Türk Milleti her zaman asil ve gururludur. Tepkisini ne zaman göstereceği belli olmasa da ama bir gün muhakkak gösterir. Göstermeye de başladı.
Herşeyden önce AB uyumu diye çıkarılan yasaların bir kez daha gözden geçirilmesi gerekiyor.Yakalanan militan er geç konuşacak.Bunun yöntemleri var.Öyle insan hakları evrensel beyannamamesi falan filan vız gelir. Sen kafan estikçe öldür, ondan sonra itiraf yasası gibi bir takım özel yasalardan faydalan, dışarı çık, sonra tekrar adam öldürmeye devam et. Dünyada hangi ülkede var böyle bir şey.
İmralıda yatan bebek katili homoseksüel, kişilik taşımayan ağzı salyalı caniyi beslemenin ne anlamı var. Diğer yardakçısı diyarbakırda besleniyor.Hem bize zarar veriyorlar, hem besliyoruz.
Yok böyle bir şey.Ne doğada nede başka bir yerde.
Asın gitsin bu itleri.
Sabahalra kadar Tv'lerde stratejiler tartışılıyor.Tartışmaya katılanların bu güne kadar ne faydası oldu.Her şey lafta.
Bırakın ordu kendi halletsin.Ukelalık etmeyede hiç gerek yok şu anda.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.


PKK TERÖR ÖRGÜNÜN GÖZÜAYDIN

Kaz dağları civarında içme sularının üzerinde görülen yağ tabakası ve koku ile ayrıca burada aniden ortaya çıkan kimyasal içeriği ve kaynağı belirlenemeyen yapışkan maddeyle gözünüz aydın. Fazla uzun değil yakın zamanda emin olun bu altın sevdalıları Türkiye’ye sizden daha fazla zarar verecek.

Bayram öncesi başlatılan çalışma ile Çayyolu pazaryeri kazıldı ve geçtiğimiz hafta sonu karmakarışık bir pazar bulduk. Pazaryeri sahasına ne yapılıyor? Bilen var mı?

Yine şehitler verdik Allah'tan rahmet diliyorum da bu fidanların aileleri ne düşünüyor o nuda bu gece feryatlarla televizyonların karşısında göreceğiz acaba bu feryatlara hükümet dayanabilecek mi asıl acı bu gün gelecek kanlar içinde kırmızı bayrağa sarılı şehitlerimiz gelecek bizler yine duyarsız kalacağız .Bilmiyorum neler yazmak isterdim ama bu kadar şehit verilen bir ülkede çanak anetenlerden yayınlanan roj tv.adlı kanalın gözümüzün içine baka baka yalanlar söylemesine tanık oldum lanet kanalda neler var ne oyunların tezgahlandığını anlatıyorlar yandaşlarına.Şu kanalı bile kapatacak gücümüzün olmadığını görünce hayflanıyorum gücüme gidiyor.Acaba bizler biz Türkler gerçekten de efsunlandık mı nedir? Bu olay bizleri kenetlemeli hadi camlarınıza bayraklarınızı asın lütfen beraberlik içinde olalım mı???

Alev Hanım; bende sizin gibi gitmemekle, hayır demek arasında karar veremezken oylamadan birgün önce gitmeme kararıyla güne başladım. Ama Televizyonu açtığımda 16 şehit haberini görünce beynimden vurulmuşa döndüm. Haftalık olaylar gözümün önünde akarken DTP liderinin "Referanduma katılacağız ve evet oyu kullanacağız" lafı beni bir anda gidip hayır oyu kullanmak daha akılcı olacağı kanısına kapılmama neden oldu. Bir an şehit haberleri yayınlanırken vatandaşlar benim gibi düşünür, DTP ile AKP'yi aynı kefeye koyup sandıkda hayır oyları kullanarak bir ders verirler sandım. Ne yazıkki halkımız daha bu bilinçte değil, derin bir uyku içinde umarım erken uyanırlar... Size canı gönülden katılıyorum. "dostlar bir  şeyler yapmalıyız, daha etkili daha ses getiren, susma bekleme zamanı değil, daha yüksek sesle ve demokratik... Birşeyler yapmalıyız, hepimiz, birlikte ve eksiksiz....." dediğiniz gibi hepimiz, hepbirlikte, derin uykudakilerde HADİ UYANIN BİRAZ UYANMANIZ İÇİN TOPMU ATMAK LAZIM...

    Bu sabah,referandum için gitmemekle,hayır demek arasında karar veremezken , sabahın erken saatlerinde İstanbuldaki kuzenimden 9 şehit daha verildiğini duyunca refaranduma katılmak veya katılmamak düşüncesi önemini kaybetti.Birşeyler yapmak istedim tepkimi isyanımı duyurmak...BOÐAZIMA KOCA BİR YUMRUKgelip oturmuştu sanki.ADD NİN Berilyada yaptığı son toplantıdan aldığım  bayrağı ve evdeki bütün bayrakları çıkardım.Birini ön diğerini arka balkona astım ve bekledim başka camlarda balkonlarda çoğalmasını.Kendimi hiç bir işe veremiyor,birşeyler yapmalıyız diyerek evin içinde aşağı yukarı dolaşmaya başladım.Çayyolu ziyaretçi defterine bir mesaj.... ama yetmedi bir şeyler yapmak lazım İspanyadaki gibi,tek başımamı, sokakta kimseler yok.
       Korna sesleri ile balkona koştum ,işte geliyorlardı elinde bayraklarla,sırtıma alelacele bir ceket geçirip elimde bayrak asansöre  nasıl bindim,nasıl karıştım kalabalığa boğazımda  bir yumruk gözümde donup kalan yaşlarla.Yetmedi dostlar bir  şeyler yapmalıyız,daha etkili daha ses getiren,susma bekleme zamanı değil,daha yüksek sesle ve demokratik...Birşeyler yapmalıyız,hepimiz,birlikte ve eksiksiz.....