KONUT EDİNDİRME YARDIMI HAK SAHİPLERİNE ÖDEME YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 14.08.2007 TARİHİNDE RESMİ GAZETEDE YAYINLANMIŞTIR. BU YÖNETMELİĞE GÖRE;

A- KEY hesaplarını tasfiye halindeki Emlak Bankasına devretmekle yükümlü kurumlar dışındaki tüm kurum ve kuruluşlar, KEY kesintileri Emlak Bankasına aktarılmış olan hak sahiplerinin isimleri ve yardım tutarlarının yer aldığı listeler ile KEY tutarı tahsil edilmiş, ancak Emlak Bankasına aktarılmamış olan hak sahiplerinin isimleri ile yardım tutarlarının yer aldığı listeleri 30 Kasım 2007 tarihine kadar bankaya bildirecek. Bakanlar Kurulu bu süreyi 3 aya kadar uzatabilecek.

B- KISACA, ŞİMDİLİK HAK SAHİPLERİNDEN BİR BİLGİ VEYAHUT BELGE İSTENMİYOR. DAHA SONRA HAK SAHİPLERİ RESMİ GAZETEDE YAYINLANACAĞI GİBİ, EGYO ya da TOKİ internet sayfasında da ilanla duyurulacak. ÖDEME PLANI VE SÜRESİ DE DAHA SONRA İLAN EDİLECEK VE BU İLANDAN SONRA ZİRAAT BANKASI ŞUBELERİNDEN ÖDEME YAPILACAKTIR.

Çalışanlar için bir sorun gözükmüyor.Emekliler ise,emekli olduğu iş yerlerine bilgi vererek T.C kimlik numaralarınızı bildirmeniz gerekmektedir.

Dev markaların caddesinde birbiri ardı sıra iş yerleri açıldı (Wok’un ikinci şubesi Wall, Lagos, Kukla Kebap, Narquilla, Kıtır ve Özsüt ) tamam çok güzel ama buraya gelenlerin tamamı arabalarıyla geliyor ve trilyonluk villaları iş yeri olarak açmaları için bu iş yerlerinin otoparklarının da olması gerekmiyor mu? Acaba diyorum buralara ruhsatlar verilirken bazı şeyler döndü mü ?
Bir iş yerinin hele de yüzlerce kişinin yemek yediği bu yoğunluktaki iş yerleri için otoparkı olmadan ruhsat alamazdı da? 10 Daireli bir konut yapınca belediye en az 6-7 otopark istiyor. Bu Villallar da bir kişi oturacağından tabii ki 1 otoparklı yapıldılar sonrada sanıyorum ki bir yolunu bularak iş yeri ruhsatı alındı ama bu ana cadde yetersiz kaldı ve yol kenarlarına da Trafik kurallarına göre park yapılamaz....ilgililere duyurulur.
Bence Ruhsat verilmeden önce otopark sorunu halledilmelidir.Mesela Bu iş yerlerinin bitişiğinde yakın bir arazi var otopark olarak kullansalar da yoldan geçen araçlara engel olunmasa iyi olur.Zaten bu caddenin girişi de ters bir çok kaza oluyor. Bu caddde de Bir kaza da ben yapmıştım.

                             2
                BİR İSYAN ÇIĞLIĞI
   
   Salondan çıkıp eve dönüşüme kadar o ses hep kafamın içinde çınladı,her defasında daha yüksek tonda,daha acılı "Bunları Bliliyoruz".PEKİ BİLMEK İSTEDİĞİ NEYDİ DİYE SORDUK MU isyancıya,biz biliyormuyduk onun neyi sormak istediğini ,ya konuşmacı.Aslında herkes biliyordu o soruyu da kendine bile sormaktan çekiniyordu.Cevabı verilecek en zor soru olduğundan mı,cevabını bilmediğimizden mi ,yoksa keyfimizin kaçmaması için işimize gelmediğinden mi?Hepimiz kolayı seçmiş,isyancıyı saygısızlıkla suçlayarak en kestirme yoldan  sorulmak istenen soruyu  havada asılı bırakmayı yeğlemiştik.KURTULDUK MU sorumluluktan,hayır arkadaşlar ben kurtulamadım.O yüzünü göremediğim bayanın bütün gece beni uykumda da rahat bırakmayan isyan dolu  sesinin katre katre yükselişini kulaklarımdan silemedim.DÖNÜP ONA SORMADIĞIMIZ İÇİN, bunlar bildiklerimiz ,peki bilmediklerimiz ne demek cesaretini gösteremediğimiz için. Onu saygısızlıkla suçladığımız için.Şimdi ben soruyorum onun yerine,defalarca ,defalarca anlatılanlara hepimiz en azından aşinayız. EVET BUNLARI BİLİYORUZ,bilmediğimize gelince ŞİMDİ NE YAPMALIYIZ ?

1
                BİR İSYAN ÇIĞLIĞI

    Konuşmacılar Türkiyenin dününü bu gününü,cumhuriyetin nasıl kurulduğunu Ulu ÖNDERİN Bu vatanı nasıl kurtadığını,kadınlara tanınan hakları kazanımları ,nerdeyse cumhuriyet tarihini anlattılar.Kimimiz  gözleri dolarak,kimimiz heyecanla dinledik ,konuşmacıları ayakta alkışladık.KONFERANS SALONLARINADAN ÇIKTIĞIMIZDA aklımızda ne kaldığını düşündük,sonuca varmışmıydık?  YOLUMUZU ÇİZMİŞMİYDİK?Hastalığın teşhisini koymuş ama çareyi bulabilmişmiydik?Şimdi herbirimiz konferans salonundaki kadar heyecanla gidilmesi gereken ücra köşelere gidip,bu heyecanı doğruları aktarabilecekmiydik?Heyhat...
sokağa çıktığımızda kalan günü nasıl değerlendireceğimizi hesaplamaya başladık,kimimiz  sinemaya   kimimiz bir yerlerde bir şeyler içmek üzere bir taraflara dağıldık.Konferans konusu,o kocaman sözler,heyecanlar salonun tavanında asılı kaldı öyle sesisiz sedasız ve kimsesiz..Bir daha ki konuşmacıların,dinleyilcilerin gelmesini bekleyerek ve belkide havalandırılan salonun kapı ve pencerelerinden   dışarı sızarak boşlukta kayboldular.
       İşte böyle söyleşilerden birinde konuşmacı CUMHURİYEtin dününü ve bu gününü anlatıyordu.Dinleyicilerden birisi   söz aldı konuya katkılarda bulunmak üzere,uzayan konuşma üzerine arka sıralarda bir ses" BUNLARI BİLİYORUZ" diye haykırdı.Salondakiler bu tepkiyi saygısızlıkla değerlendirdiklerinden konuşmacının duymaması için çırpındılar adeta ve başardılar.Uğultudan konuşmacı sesinin arka sıralardan duyulmadığı için ikaz geldiğini sanarak konuşmasına devam etti. (DEVAMI VAR)

Kadına Şiddet

"öğretmen kutsaldır ana gibi
öğretmen kutsaldır baba gibi
öpülesi elleri var
şirin tatlı dilleri var

öğretmen öğretir "abc"

ilk öğretmenin kim senin
kim öğretti alfabeyi

bir harf için kırk yıl köle olunuyorsa
yirmi dokuz kere kırk yıl
kölesiyiz öğretmenin"



Fatma Belgen'in bize anlattıklarını hiç duymamış olayım!

TÜM ÖĞRETMENLERİMİZİN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN. ANCAK;
TÜRKİYE'NİN TÜM SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İYİ BİR EĞİTİME BAĞLIDIR .
BANA GÖRE İYİ BİR ÖĞRETMEN ;KENDİNE GÜVENİ OLAN, BİLGİLİ KÜLTÜRLÜ,ÖĞRENCİSİNE ÖNCELİKLE İYİ BİR İNSAN (VATANDAŞ) OLMAYI ÖĞRETEN SONRA DA KENDİ KONUSUNDA VE DALINDA ÖĞRENCİSİNE İYİ BİR EĞİTİM VE ÖĞRETİM SUNANDIR.
ÖNCELİKLE OKULLARIMIZDA VEREMEDİĞİMİZ VE DERSANELERDE ARADIĞIMIZ EĞİTİM İÇİN DEVLET OKULLARIMIZ KENDİLERİNİ SORGULAMALI, EĞİTİMCİLERİMİZİN SAATLERCE OKULDA DERS VERDİĞİ ÖĞRENCİNİN BOŞ ZAMANLARINDA DİNLENMESİ GEREKİRKEN NEDEN ÖZEL DERSANELERE GİTMEK ZORUNDA BIRAKILDIĞINI SORGULAMALARINI İSTİYORUM.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ BÜTÇESİ ARTIRILSA DA
EVET ÖĞRETMENLERİMİZİN MAAŞLARI YETERSİZDİR. AMA SADECE MAAŞLARIN YETERSİZLİĞİ YERİNE DEĞERLİ ÖĞRETMENLERİMİZİN DE KENDİLERİNİ SORGULAMALARINI İSTİYORUM ACABA YETERİNCE OKUYABİLİYORMUYUM,ÖĞRENCİLERİME YETERİNCE BİLGİ VEREBİLİYORUM,KENDİMİ BAŞÖĞRETMEN ADAYI OLABİLECEK KAPASİTEDE GÖRÜYORMUYUM SADECE MESAİ SAATLERİNDE Mİ ÖĞRETMENİM, FEDAKARLIK YAPIYORMUYUM DİYE SORGULAMALARINI İSTİYORUM.
NEYSE SİZLERİ ÇOK SEVİYORUZ ÖĞRETMENİM.

bendeniz ;
Ali Rıza'daki 1000 boğa


öğretmenler gününüz kutlu olsun...


gökteki
köydeki
10. köydeki
kanal dede ki "e-post"
68li ve 78li öğretmenlerime
ve taş mektepteki özel dershane arkadaşlarıma sevgilerimle



moR-doRRRRR!!
yüzüklerin efendisi.

not: birden fazla uzatarak mordor derseniz kendi kendinizden bile korkabilebilirsiniz!
benden söylemesi

çünkü artık 9ların üstünde yeşil çimenler yayılmaktadır.

1. di. v di.
diyalektik ve didaktik


elfin fısıldadıkları (çeviri ötesi)
dünya değişiyor...
bunu suda hissediyorum....
toprakta hissediyorum....
kokusunu alıyourm....
es(k)ilerden pek bir şey kalmadı...
zira hatırlayanlardan yaşayan yok artık....


herşey muhteşem yüzüklerin yapılmasıyla başladı...
dokuz yüzük varlıkların içinde en güce düşkün olan insan ırkına bahşedildi...
L a - k i n ......

Atatürkçü Düşünce Derneği Çayyolu-Ümitköy Şubesi

Cumartesi etkinlikleri "ATATÜRK ve GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİ"
Yekta Güngör ÖZDEN (Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı)

24 KASIM 2007,
Saat 12.30
Belirya AVM (Ümitköy) - 235 09 97
236 10 33-0536927 75 97