(1)


KONU: PİYASA FAŞİZMİNDE AKORT SİSTEME GÖRE AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ , ALTERNATİF MALİYET VE BAĞIMSIZ BÜTÇE AMORTİSMAN VE ŞÜPHELİ ALICAKLILAR HESAPLARI


C E N N E T  V E  C E H E N N E M

Ölüm sonrası hayatın iki fizik konağı Cennet ve Cehennem tarih boyunca daima uyanık kullar tarafından satılığa çıkartılmıştır. Satılık olduğuna göre elbette ederi; gideri; faturası; tahsilatı olacak… Ehhh haliyle pazarlığı; pazarı; tezgahı; müşterisi olacak…

Neyse uzatmayalım; Efendim yine günün birinde uyanığın biri Cennet’i satmaya karar vermiş. Cennette parsellediği arsaların her birini o zamanın iyi parasıyla 5 liradan satmak için düşmüş yollara. Hali vakti yerinde; ensesi kalın ve düz yoldan cennete alınacağından kendince kuşku duyan kullar başlamışlar cennetten arsalara talip olmaya. Eh 5 liraya cennette arsa dünyalığını yapmışlar için hiç de fena değil…

(2)

Bu arada bizim uyanık satıcının yanına biri yanaşmış; “Hemşerim” demiş, “Sende Cehennem’den iyi bir arsa yok mu?” Uyanık satıcı tuhaf tuhaf bakmış; adamı dalga geçiyor sanıp terslemiş, “Yahu bilader gitsene işine; benim dalga geçmeye vaktim mi var?” Bu sefer diğeri bir eli satıcının omzunda öteki elinde 15 lira “Kardeşim” demiş, “Ben dalga geçmiyorum… Eğer sende aradığım şey varsa işte 15 lira. Para peşin k e ş. Ben Cehennemden arsaya talibim.”

Uyanık satıcı, “Adam herhalde deli; ama deliyse de bana ne. Ben alacağım paraya bakarım” diye düşünmüş. “Hah, demiş “Kusura bakma Efendi. Şurda Cehennemin en iyi yerinden bir arsa tapusu olacaktı.” Bizim uyanık vermiş ötekinin eline oracıkta tezgahın arkasında hazırlayıverdiği tapuyu; almış 15 lirayı dönmüş gene tezgahına…

Aradan bir saat geçmiş geçmemiş. Uyanık bakmış ki müşteri hep yan tarafta ne idüğü belirsiz bir tezgaha doğru doluşuyor; kendi tezgahı sinek avlıyor. Gitmiş bir de ne görsün? Az önce kendisinden 15 liraya cehennem tapusu satın alan adam bir tezgah açıp; üzerine de şöyle pankart açmamış mı?

“Cehennemin anahtarı bende. Cehennemden aldığım tapuyla içeri girdim. Arka kapısına merdiven dayadım. Cehennemden itina ile adam kaçırılır. Ücret sadece 1 lira.”

İktisat ve serbest piyasa koşullarının işleyişine akıl sır erdiremeyenlere saygıyla sunulur…

24 Ocak Perşembe Saat 13.00...Uğur MUMCU Sokağındayız...Sevgili Mumcu seni kaybetmenin verdiği acı halen daha yüreklerimizin en derinlerinde...hissediyoruz ve hissetmeye devam edeceğiz...Acımızı hafifletecek tek şey ise tam bağımsızlık fikrini savunmak ve bunun için bir şeyler yapabilmek...Unutmadık unutturmayacağız..UĞURLAR OLSUN...

Aşağıda internetten alıntı yaptım. İlginç yasaklar şaşırtıyor diyor. Aslında bu yasaklara değil bunlara şaşıran kendi zihniyetimize şaşırmak daha doğru olmaz mı?

“ABD ve çeşitli ülkelerde uygulanan ilginç yasaklar biraraya getirildi. İşte ABD eyaletleri ile bazı ülkelerde bir dönem uygulanan ilginç yasaklar:
ilginç ! Bu yasaklar şaşırtıyor!
- Indiana eyaletinde, maymunlara sigara içirilmesi ve tiyatro saatinden 4 saat öncesine kadar sarımsak yenilmesi yasak.
- Pennsylvania’da evlilik töreni sırasında damat veya gelin sarhoşsa tören iptal edilmek zorunda.
-West Virginia’da ise doktorlar, yanında başka biri olmayan kadınlara anestezi yapamıyor.

- Kanada’da yağmur yağarken çimler sulanamıyor.”

-----------------

Sinema, tiyatro gibi yerlere giderken aslında bizler gibi sarımsak yiyeceksin ki milleti rahatsız edesin. Hatta mümkünse birazda mideni bozman gerekiyor.

Nikâh töreninde hem sen hem de eşin olacak kişi körkütük sarhoş olacak ki ertesi gün kalkıldığında kimse ne zaman evlendiğini nikâh memurunun sorusunu nasıl cevapladığını hatırlamasın.

Bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken sizde bahçe sulama düzeneğinizi sonu kadar açarak saatlerce su harcayarak yağmura yardımcı olacak “balık bilmezse, Halik bilir” diyerek kahkaha atacaksınız. Sonrada barajlarda su kalmadı diye hayıflanacaksınız.
----------------------

Ya işte böyle bu ecnebilerde ama saf oluyor canım. Bunların hiç birini bilmediği için insanları şaşırtan saçma sapan yasaklar koyuyorlar.

k o n u : t e b e s s ü m

Soğuk kış

HÜKÜMET Erzurum'a bir yazı göndermiş;
"kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır . Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz."
Erzurumlu bir köy muhtarı da oturup hemen Ankara’ya cevap yazmış;
“yakıtımız pohtir. Kod numarası yohtir. Stoğumuz ise çohtir!....”
(teşekkürler Reyhan YILDIZHAN) 

(1)

Pazar-tezi sendromu                
40 yıllık yazıcı meleklerin; dijital evrimi…

Teknoloji hayatın her alanını olduğu gibi eğitimde kullanılan yöntemleri de etkiledi. Ancak bizler bu etkinin, öğretim metotlarını daha güçlü kılan eğitim teknolojileriyle sınırlı olduğunu zannediyorduk. Oysa ki teknoloji; yüzlerce yıllık simgesel anlatımların da kendine has bir evrim geçirmesine sebep olmuş ! haberimiz yok….

Ablacığım Işılay Saygın’ın Buca’dan öğretmn solan bir aile dostunun ilköğretim altıncı sınıf öğrencisi küçük kızı Büşra, o gün garip bir telaş içinde eve gelip okulda din ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin derste anlattıklarını annesine naklediyor:

--- “Anne biliyo musun? Doğduğumuz andan beri bu dünyada bütün yaptıklarımızı melekler video kameraya kaydediyormuş; şimdi onlar başka bi boyuta ait oldukları için biz görmüyormuşuz; ama onlar hep yanımızdaymış.. Neyse işte; öbür dünyada Allah sana “niye bu günahı işledin,ha?” diye sorunca sen “ben öyle yapmadım” dersen; hemen melekler senin CD’ni çıkarıp 43 i n ç plazma tv’de göstereceklermiş… herkesin CD’si orda izlenecekmiş…” “Biz size mektubumuzda demedik mi şahdamarınızdan da yakınız diye.”

(2)

Aile dostumuz hanımefendi ne diyeceğini şaşırmış; öylece bakakalmış… Bir yandan, efendim, takdir buyurursunuz ki bize yıllarca imaj edildiği üzere; bir elinde çini mürekkebi hokkası; diğer elinde divit uçlu kalemle samanlı kağıda not alan; sağ ve sol omuzlar üzerinde bağdaş kurup oturmuş alaturka melek görüntüsünü hatırlamış; öte yandan bir elinde handy-cam ile görüntü çekerken diğer yandan diz üstü bilgisayarına eylemlerimizin tarih ve içeriği hakkında notlar alan post-modern melek görüntüsünü… Ehhhh haliyle biraz da telaşlanmış… çünkü yazı bazı gerçeklikleri forlarla sulandırabilir ya da şahıslara torpil geçebilir… ama ultra dijital kamerayla çekilmiş çimentepenin kabak gibi bir günah görüntüsüne kim itiraz edebilir?

)) Sonra bu hanımefendi durumu bizimle paylaşınca bizler de kendi s-i-d’ilerimizin (CD) derdine düştük haliyle; Allah herkese çoluk çocuk ailecek kıbrıstaki dahil izlenebilecek düzeyde sansür gerektirmeyen bir yaşam CD’sine sahip olmayı nasip etsin… )))) Saygılarımla…

Beyaz kelebekler, Subayevleri, Alyansevleri, Angora evleri, Türkkonut, Taş mektep dahil. Bugün 21 ocak / 19 şubat
“kovalar akrebin etkisine girdi. Evlerinizin pencerelerini ve kitaplarınızı havuz mavisine boyarsanız ne akrep girer ne de korsan girer.

Hamiş: Ayşe Kulin’in
Son kitabı ilk deneme
Mavi mürekkep !
(Veda)


ünlülerin ünsüzlerinden ünlem


virüs: mal, madde
ch4: çöp gazı

DİYALEKTİK   VE DİDAKTİK

Herşey zıttının mevcududur.
Ve de ögreticidir.





Filozofların en akıllıları derler ki:
Akla uygun hiçbir şey yoktur ki
Tam terside
Akla uygun olmasın!




XXX  XXX

''yaptığı iyiliği başkaları duysun kendisine daha fazla değer verilsin diye yapan,doğruluğu dillerde dolaşmak koşuluyla doğru olan adamdan pek hayır gelmez''

Yöneticimiz blokların hepsinin ilan tahtasına Atatürk’ün türbanlı bir kadınla yaptığı dansı kenardan izleyen, üzerlerinde salon kiyafeti bulunan başları açık bir grup kadının resimlerini büyütüp astı. Yetmiş daireli her  dairede resmin üzerine farlı bir komple teorisi kuruluyor işler nerelere gidiyor.

(1)

İyi pazarlar

Değişen Kat Mülkiyet Kanunu ile getirilen yeniliklerle ilgili olarak site, apartman yöneticileri ve Çayyolu sakinleri aydınlatılıyor.


Meslek standartları komisyonu (m.s.k.)
İstihdam ve eğitim projesi


Konu:  görüş alınması hakkında


643 sayılı kat mülkiyet kanununun ev yemekleriyle ilgili gizli ayıplı inşaat ve paparazi ve de en derin merdiven altı d.ü.m. bilgileri, boks güreş gibi gece maçları sonuçları dahil site görevlilerinin avucunun içinde olduğu halde neden 1. sayfadaki duyuruda adımızı göremedik inanamadım.
Yazı damardan tuzlama değilse burası güllünün Küba mahallesi mi?  Yoksa Çin mahallesi mi, tutti frutti’nin Çinçin* mahallesi mi? Ankara’nın Amerika’sının zenci mahallesi mi?
Sizler siteleri kim yönetiyor sanıyorsunuz a-caba? Eyvallah fırsatını bulursak site görevlileri olarak bizler de yönetmiyor değiliz h-ani. İlhan Ablacım meslek grubu standartlarına göre şikayetlerimizi idareciler sitesinden (H)oşgörgülülerin adamı Süleyman abiye iletiverirsen seviniriz, sevgili ablacığım.

düm: dedikodu üretim merkezi