Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  • Y a y l a l a r   Y a y la l a r !

    5’i 1 yerde
    NE ! TEKİM

    Bakın, iyi düşünün
    Ne olursa olsun
    Ne yaparsanız yapın
    E V R E N  sizi şaşırtıcı şekilde destekler

    82’li NÜ-NÜ de konuştu
    “Tanrı isteseydi kadını saçsız da yaratırdı.”
    dedi.

    At madritli darbeli Hasan
    Yerler gökler inlesin

    Canlı yayında:
    “Abbas rejide ne konuşmuştuk
    hani zor soru sormayacaktın”

    komşun
    Gökova  Kerme Körfezinden
    Kleopa(t)ranın denize girdiği
    AK-yaka köyünden birisi
    Tarih: 26 Ocak 2008 10:23 Ekleyen:
  • (1)


    D i  y a l e k t i k   v e    d i d a k t  i k

    A h   k a d ı n l a r...




    Beş köşeli Kızıl Yıldız, zır cahil olmayan herkesin bildiği gibi komünizmin ve sosyalizmin sembolüdür. Beş köşe, beş kıtayı simgeler, işçi ve emekçi “enternasyonal”ini ifade eder.

    Oysa Kızıl Yıldız, aynı zamanda bir İslamiyet sembolüdür de. Beş köşesi, İslamın beş şartını simgeler: Kelime-i Şahadet, namaz, zekât, oruç, hac.

    Zaten Cezayir, Tunus ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarında hilalle birlikte yer alan beş köşeli yıldız da
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:50 Ekleyen:
  • (1,5)

    böylece kızıldır...

    Ateist komünizm ile Allah dini İslamiyetin aynı sembolde buluşması ne tuhaf değil mi, sayın seyirciler?

    Ama semboller tarihi, araştıranlar bilir, böyle tuhaflıklarla doludur ve birbiriyle taban tabana zıt fikirlerin tıpatıp simgelerle ifade edildiğine sık rastlanır.

    Yahudiliği simgeleyen altıgen Davut Yıldızı, Hristiyanlığın Beytlehem Yıldızı ve Haçı ile İslamiyet’in yeşil, beyaz, kızıl yıldızlı Hilal’i arasındaki hiç bitmeyen kavgada, bunca geçmiş ve bence gelecek savaşa karşın, aynı zikri paylaştıkları tek fikir de kadın hakkındadır.



    ***


    Çok tanrılıdan tek tanrılıya, tarihteki tüm dinler birbirinden alıntılar yapmış, her yeni din bir öncekinin mabedi üstüne yükselmiş, taşlarını kullanmıştır. Roma tanrıları Yunan tanrılarına öykünmüş, Yahudilik ve Hristiyanlık yayıldıkları bölgelerde kendilerinden önce varolan dinlerin kutsal mekân ve tapınaklarına yerleşmiş, ritüellerini de öğretilerine uyarlamışlardır.

    Örneğin Ayasofya Kilisesi’nin temelleri 325 yılında bir Apollon tapınağının üstüne atılmış, 1453 yılında da camiye dönüştürülmüştür. 785 yılında bir Vizigot tapınağının üstüne yapılan Cordoba Camii de, 1523’te kiliseye...
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:50 Ekleyen:
  • (2)

    Tek tanrılı dinlerin başlıca ve ortak amacının, anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçiş olduğunu artık biliyoruz. Bu geçiş dişi tanrıçaların yerine, temsilcisi ve peygamberleriyle tüm sözcüleri erkek olan tek tanrıya, Allah’a imanla gerçekleştirilmiştir.

    Tarih kitapları, bugünkü Kâbe’nin yerinde Allat, Uzza ve Menat adlı tanrıçalara tapınılan bir mabet olduğunu ve 605 yılında yıkılarak yerine İslamiyet’in kutsal mekânı Kâbe’nin inşasına başlandığını yazıyor.

    630 yılında böyle pek çok tapınağın yanısıra, bu üç tanrıçanın Mina vadisindeki putları da yıkılmış ve günümüzde, şeytan olarak taşlanan sütunlar yapılmış...

    İslamiyet öncesi Mekke’de, sabah yıldızı Uzza, mutluluk tanrıçası Menat ve gökyüzü tanrıçası Allat’ın, görünmeyen büyük tanrı olarak tanımlanan Allah’ın kızları olduğuna inanılırmış. Kimi kaynaklar, zaten tanrıça Allat adının da Allah’tan geldiğini öne sürüyor.

    İslamiyet, bu inançtan yalnızca Allah’ın varlığını tanıyarak, kızları efsanesini ret ve tanrıça putlarını şeytan ilan ediyor. Zaten İslamiyet tarihinde 615-616 yılları arasında yaşanan “Şeytan Ayetleri” krizi de bu üç tanrıça yüzünden patlak veriyor.

    Bugün Mina’daki büyük şeytan Akabe, tanrıça Allat’ın sembolü...

    Orta şeytan Vusta, tanrıça Menat’ı, küçük şeytan Suğra da tanrıça Uzza’yı simgeliyor.

    Başka bir deyişle Hac zamanı Mina’da şeytan taşlamak, anaerkil toplum yapısı, “kadın hegemonyası” nı kovmak demek, hâlâ. Ancak şeytan taşlayan hacıların hemen hiçbiri bunu bilmiyor. Sembol kalmış, neyi ifade ettiği unutulmuş çünkü.
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:49 Ekleyen:
  • (3)

    Yahudilik ve Hristiyanlıkta da kadın, şeytanla özdeşleştiriliyor ilk çağlarda. Orta Çağ’da bile Engizisyonun şeytana tapıyor diye yaktığı “sapkın” nüfusun onda dokuzu, kadın...

    Üç tek tanrılı dinin, kadının örtünmesi, özellikle de kafasını örtmesi şartında uzlaşması, bir raslantı değil sizin anlayacağınız.

    Katolik Aziz Paulus, Korintoslulara 1. Mektup’ta “Kadın örtünmüyorsa saçı kesilsin, kadına saç kesmek ya da kafa kazımak ayıp ise örtünsün!” derken, sadece Yahudilikten alıntı yapıyor: Köktendinci Yahudi kadınlar, bazı yerlerde hâlâ ya başlarını kazıyarak açabilmek ya da örtmekle yükümlü tutuluyor. İyi ki artık böylesi çok az.


    ***


    Bütün bunları, “Allah’ın emri” diye kapanan kadınlar için yazıyorum.

    İnsan doğurmak görevini yüklediği kadın soyunu daha uzun ömürlü, daha dayanıklı yaratıp akıl ve zekâda erkekten geri koymayan Allah’ın, böyle bir emir verdiğini hiç sanmıyorum.

    Kadın tesettürünün, kadın zekâsı, dolayısıyla rekabetinden korunmak için erkek hegemonyası tarafından uydurulduğu çok açık.

    İslamiyet’in kadın problematiği, Yahudilikten 3900, Hristiyanlıktan 700 yüzyıl sonradan başlamış olmasından kaynaklanıyor.

    İşte bu yüzdendir ki, onların eski sembollerine, bizim ellerde yeni diye sarılınıyor.


    Mine Kırıkkanat
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:49 Ekleyen:
  • 2
                YAŞ KESEN BAŞ KESERMİŞ!.....
             (eski ayazma yeni taahfuzhane mah.)

         Birde isim uydurmuşlar Taahfuzhane,hani tarihe saygı hoşgörü,medeniyetler buluşması.Eskiye ait ne varsa yok etme sevdası niye.Bir dalına kıymadığımız o koca çınarlar göz kırmadan nasıl yokedildi.Ayazma dediğimiz bu bahçeye dışardan baktığınızda bahçenin içini göremezdiniz.Üstelik ayazma şifalı suyu yatağı bulunan yer demek,bunun kime ne zararı vardı.Aynı fimi ben Kadıköyün Fahrettin Kerim caddesi,şimdilerin minübüs caddesinde görmüştüm.,MÜJDAT Gezen SANAT oKULUNUN SIRASINDAKİ KOCA ÇAMLARDA OTOPARK uğruna katledilmişti.
           Sıra şimdi sahildeki çayparkın çınarlarına mı geldi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Dedemden bize kalan tapulu hala vergisi ni ödediğimiz tarlamızdaki 53 ağacı bir gecede sorgusuz sualsiz kestikleri gibi. Bu yeşil düşmanlığını anlamakta güçlük çekiyorum.Kendilerini kanunların üstünde gören bu belediye mantığını çözemiyorum.Üstünde tek bir ağaç kalmayan toprağımıza bakıp ağlamaktan başka.Ne mahkeme kararı ne vicdan hiç bir şey kar etmiyor. İNANÇLARA YORUM getirecek değilim yorum sizin.Yaş kesen baş kesermiş ha!.........
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:48 Ekleyen:
  • YAŞ KESEN BAŞ KESERMİŞ!......1
             (Veya kıyamet kopacağınıda bilsen bir fidan dik)

         İstanbul un  eskiden bir balıkçı ve çiftçi
    köyü olan şirin ilçelerinden biri  TUZLA.Bundan seneler seneler önce kıyıların henüz koca kayalar ve betonlarla doldurulmadığı,denizin bizden çalınmadığı zamanlarda şipşirin bir koyun kucakladığı minik bir köydü.Ahşap evlerin pencerelerinden    renk renk sardunyalar ıtırlar sarkardı        .kapıların  hemen yanında asma veya hanımelllerinin dalları bu şirin evleri sarar sarmalar özenle süpürü lmüş  sokakların köşebaşlarında koca çınarlar sabah kahvelerindeki komşu sohbetlerine eşlik ederlerdi.Hani şimdi sık sık sözü edilen ama kendisi gözükmeyen medeniyetler buluşmasının da temsilcilerindendi TuzlaYasin Ağa sokağı,Cumhuriyet caddesi,papaz çeşmesi,Kilise meydanı, padişahlıktan kalma eski camii sokağı, karantinası,ayazması ile tam bir hoşgörü örneğiydi.Nerden mi aklıma geldi,Cumhuriyet gazetesiden okuduğum bir haber,eski Tuzla nın o karanfil ve fesleğen kokan sokaklarında dolaştırdı zihnimi tek tek.Haberde Danıştayın durdurma kararına  rağmen Tuzla nın o canım asırlık çınarlarla dolu ayazma bahçesi yerle bir edilmiş yerine düğün salonu yapılmış veya yapılacakmış...Her sene giderim ve her sene bir kaç çınarın kesilip dibine beton döküldüğüne şahitlik ettim.Üzüldüğümü gören eşim kurumuştur belki de ondan kesmişlerdir diye beni teselli ederdi. Adım adım bir ağaç iki ağaç sonra onlarca ağaç asırlık çınarlar.İşin buraya geleceğini tahmin etmiştim ama bu kadarı değil ortaları seyreltip yazlık bir kahvehane yaparlar diye düşündüm.
    Tarih: 26 Ocak 2008 00:48 Ekleyen:
  • iyiki varsınız.iyiki varız,sayımızın gittikçe azaldıgı hissine kapılıyorum,kendimi,bizleri çayyolunda çok farklı hissederken,hissettirirken şimdi ise onların fazlalaştıgını görmek kahrediyor,hepiniz arkadaşım dostlarım ve özlediklerimsiniz.EMEGİNİZE SAGLIK .bizim için ayırdıgınız zamanın ailenize ait zamanlar oldugu bilinciyle saygılar.     SAMİMİ OLMAYI VAAD EDEBİLİRİM.TARAFSIZ OLMAYI ASLA.
    Tarih: 25 Ocak 2008 13:23 Ekleyen:
  • (1)

    konu: yürüyüşten geldim. öncelikle donsuz geceler. çünkü dışarıda sıfır derece ayaz var. neyse istanbul bebekten off-short hesabıma az önce gelen bir maili sizlerle paylaşıyorum.

    >>Dünya nüfusunu, mevcut halklarin nispetlerini muhafaza ederek, 100 kisilik >bir köy kadar küçültebilseydik bu köy söyle olacakti: 57 Asyali: 21 >Avrupali,  14 Amerikali (Kuzey,Orta, Güney) ve 8 Afrikali Bunlarin 52'si >kadin  , 48'i erkek olacakti  30 beyaz  , 70 beyaz ( +  +  )olmayan, 30 >Hiristiyan, 70 Hiristiyan olmayan, 89 heteroseksüel  , 11 homoseksüel  6 >kisi bütün servetin  % 59'una sahip olacakti ve bunlarin hepsi  ABD kökenli >olacakti. 20 kisi iyi evlerde yasayacakti, 30 kisi okuma-yazma bilecekti,  >1'i ölmek üzere  , 1'i de dogmak  üzere olacakti.1 kisi bilgisayar sahibi, >1 kisi de (evet, sadece 1 kisi) üniversite mezunu olacakti.  Simdi sunlari >göz önünde bulundurun:
    Tarih: 23 Ocak 2008 12:15 Ekleyen:
  • (2)

    Bir harp tehlikesi  ile, iskence görmek  ihtimali >ile, aç kalma korkusu  ile karsi karsiya degilseniz, 500 milyon insandan >daha iyisiniz.Tutuklanmaktan  , iskence görmekten yahut öldürülmekten  >korkmadan ibadethaneye  gidebiliyorsaniz 3 milyar kisiden daha iyi bir >sansa sahipsiniz.Buzdolabinizda yiyeceginiz  , üzerinizde elbiseniz  ve >basinizi sokup uyuyabileceginiz bir eviniz  varsa,dünyadaki insanlarin % >75'inden daha zenginsiniz.Bankada ve cüzdaninizda para  varsa, dünyanin en >imtiyazli % 8'i arasindasinizAnneniz  , babaniz  sag ise, siz bu dünyada >nâdir kisilerden birisiniz.Birisi sizi düsündü ve bunu gönderdi, çünkü >okuma  yazma  bilmeyen 2 milyar kisiden biri degilsiniz.Paraya ihtiyacin >yokmus gibi çalis .  Kimse seni üzememis gibi sev . Kimse seni >seyretmiyormus gibi danset . Kimse seni dinlemiyormus gibi sarki söyle .  >Bu mesaji dostlarina gönder .  Göndermezsen hiçbir sey olmaz.Gönderirsen, >belki bunu okuyan birisi gülümser......  Veya...... sen gene her zaman >yaptigin gibi nereye oldugunu bilmeden, kan ter içinde kosmaya  ve hayattan >sikayet etmeye  devam et
    Tarih: 23 Ocak 2008 12:14 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!