Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • (1)
    (2)

    07   ANTALYA'NIN   M O R   UZUMU
    Osman Günal

    Mor üzüm; çok iri taneli, 2-4 adet çekirdeği olan, orta kalınlıkta kabuğa sahip günümüzde "cardinal" ismi ile bilinen erkenci, elit sofralık üzüm çeşidinin adıdır. Mor üzüm erken yetişen bir tür olması sebebiyle öncelikle sofralık olarak kullanılmakta fakat diğer üzüm türleriyle birlikte pekmez, sirke, pestil, kuru üzüm, gibi mamullerin yapımında da kullanılmaktadır.
    Bunların yanında mor üzüm, diğer üzüm türleri ile kıyaslandığında görüntüsü ve tadı bakımından da Ak-hisar yöresinin çekirdeksiz kükürtlü göktaş üzümlerine nazaran ön plana çıkmaktadır. İşte bu üstün özellikler de mor üzümün imgeleşmesinde etkili olmuştur.
    İmge haline gelen mor üzüm h a l k kültüründe yerini almış h a l k  e d e b i y a t ı ürünlerinde, türkülerde ve manilerde yaşamaya başlamıştır. Antalya'da derlenen
    Antalya'nın mor üzümü
    Severlerrrr boyu  u z z u n u
    İmamın küçük kızını
    Sarsam n zaman, n zaman
    Sevsem n zaman, n zaman
    Saran kollar yorulur mu 1 zaman
    Seven kollar yorulur mu 1 zaman
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:17 Ekleyen:
  • (3)

    Şeklinde devam eden türkü bize mor üzüm imgesinin kültürel ürünlere yansımasını göstermektedir.
    TRT Müzik Dairesi Yayınları Türk Halk Müziği Repertuarında 1396 sıra no ile yer alan "Antalya'nın mor üzümü" isimli türküyü Antalya Belediyesi Konservatuarı İcra Heyeti Üyesi Türk Halk Müziği Sanatçısı "Erdal İyiöz" seslendirmektedir.
    Bu türkünün yanı sıra şu manide de mor üzüm simgesi kullanılmıştır.
    Mor üzüm asmasıyım
    Antalya yosmasıyım
    Ana doktor getirme
    Ben yarin hastasıyım (Çimrin, 1989, s. 93)
    Antalya'nın tarım kültüründe önemli yere sahip olan bağcılık diğer ürünleri ile de (karpuzkaldıran) halk kültürüne yansımıştır.
    Antalya'da bacasız sanayi olarak nitelenen turizmin gelişmesi sanayiinin gelişimini engellemiş, tüm yatırım turizm üzerin.e kaymıştır. Bu, diğer sanayi ürünlerinde olduğu gibi bağcılıkla alakalı sanayi ürünleri üzerinde de olumsuz etkilere sebep olmuştur.
    Bağcılık ürünleri sanayi ürünü haline gelmemiş olmasına rağmen Kumluca ve Kemer ilçeleri haricindeki ilçelere ait köylerin bir çoğu geçiminin önemli bir bölümünü bağcılıkla sağlamaktadır. Köylüler tarafından üretilen mamüller ilçelerde ve AntaIya'da satılmakta küçük bir bölümü de çevre illere gitmektedir.
    Ibradı ilçesinde 1987 'den beri her yıl eylül ayının ilk haftasında varsayalım İsmail’in sevgilisi üzümgözün "üzüm bayramı” adıyla bir festival yapılır ve bir üzüm güzeli seçilir. ibradı'nın 4000 kişilik nüfusu tarım ve ziraatle uğraşmaktadır.
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:17 Ekleyen:
  • (4)

    Bu festivale Türkiye'nin birçok yerinden katılım gerçekleşmektedir. Milletvekili düzeyinde katılımların olduğu bu festivaller Tarım 'Tarım Ve Köy Işleri Bakanlığı tarafından da desteklenmektedir. (kaynak kişi 2) 08. 06. 2001 tarihli Hürriyet gazetesinin "Yaşam" ekinde yer alan haberde '"'.amerikan bilim adamları M O R üzüm suyunun k a l p hastalıklarına karşı koruyucu ve -"'kanserojen olduğunu belirledi. Georgetown Üniversitesi bilim adamlarından Dr. Jane E. Freedman üzüm suyundaki anti-kanserojen etkiyi ilk kez saptadıklarına değindi, araştırmayla hangi üzüm suyunun vücuda daha yararlı olduğunun ortaya çıktığını belirtmiştir. Konuyla ilgili araştırma raporu Circulation adlı dergide yer almıştır." denilmektedir.
    Hakkında bu bilgilere sahip olduğumuz mor üzümün şehrin ekonomik hayatındaki yerini sağlamlaştırıp artırabilmesi için yeni terbiye sistemleri hızla yaygınlaştırılmalıdır. Tarım Ve Köy Işleri Bakanlığı'nın yaygın çiftçi eğitimi projesi çerçevesinde çiftçiler bilgilendirilmektedir. Bu yardımların artırılması ve teknik unsurlarla desteklenmesi halinde mecliste mor üzüm eski yerini tekrar alacak hatta daha ileri giderek Antalya'nın ekonomisinde ve kültüründe etkili olmaya devam edecektir.

    Kaynak kişiler :
    1. Üçpınar Sarmaçay’dan 1951 doğumlu lise mezunu Alanya İl Şube Müdürlüğünde eski müdür yardımcısı
    2. Beydere Taşmektep’te çekirdeksiz sultaniye
    Göktaş Kükürtlü 

    Kentler ve imgeler
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:17 Ekleyen:

  • kelimelerin matematiği 2

    İspanya'daki resepsiyonda denizi arkasına alan kuzuların matadoru koçlara karşı tülbent salladı.


    Oysa;
    Boğa güreşi kaypak bir alandır. Bir hayvanı delirtmek onun gururuyla oynamak kültürümüzde yoktur. Bizim er meydanımız vardır.
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:10 Ekleyen:

  • öz ve biçim çelişmeleri
    bastırılmış kadın duyguları
    neden türbanlı kadınlar daha da süslü ?
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:09 Ekleyen:

  • şampiyonlar ligi Çayyolu'na hoşgeldiniz

    HIRSIZLIK OLAYYLARINI ÖNLEMEK İÇİN

    BİNA ANA GİRİŞ KAPISINDAN DAİRENİZİN ZİLİNE BASILDIINDA TANIMADIĞINIZ KİŞLER İÇİN KAPI AÇMA OTOMATİĞİNE BASMAYINIZ. BİNANIZDA DİYAFON SİSTEMİ YOK İSE VEYA KAPI OTOMATİĞİNE GAYRİ  İHTİYARİ BASTIKTAN SONRA BİR KAÇ DAKİKA İÇİNDE DAİRENİZİN KAPISINI ÇALAN KİMSE YOK İSE DURUMDAN ŞÜPHELENİN.

    HER DAİRE SAHİBİNİN ANA GİRİŞ KAPISINI KENDİSİNE AİT ANAHTAR İLE AÇMASINI SAĞLAYIN. ŞÜPHELENDİĞİNİZ KİŞİLERİ KARAKOLUMUZA BİLDİRİNİZ.

    KORUKENT JANDARMA KARAKOL KOMUTANLIĞI
    TEL: 2405954




    Tarih: 09 Şubat 2008 03:09 Ekleyen:

  • Duvardaki kartpostal
    Karl Marx

    N u r   y ü z l ü   d e d e !

    Polis, Akşehir'de bir öğrenci evini basmış, bir sürü kitap toplamış, öğrenciler bir köşede sinmiş oturuyor, ama öyle pek de tehlikeli bir şey yok bulunanlar arasında.
    Çocukları asıl endişelendiren, arkalarındaki duvarda asılı Karl Marx resmi.
    Bir ara, polislerden biri sormuş:
    - Ula bu kimin resmidir?
    Hah, demiş çocuk içinden, şimdi mıçtık...
    - Dedemin resmi abi...
    Polis sinirle dişlerini sıkmış, öğrencinin ensesine bir şaplak atmış:
    - Ula utanmıysan, a pezevenk, bele nur yüzlü, bele aksakallı bir deden vardır, kakmışsan gomonistlik yapisen...

    ilginç bilgi
    bir mayıs sineğinin
    ömrü sadece bir kaç saattir
    k a y n a k
    Stalin'in Troçki ve Lenin anıları
    sayfa 1606

    Tarih: 09 Şubat 2008 03:07 Ekleyen:

  • Kritik birrr kritik

    neden BACAKLARDA KILLAR belli bir uzunluğu aşmazken kafamızdaki saçlar sonsuza kadar uzar ?
    Çünkü saçı uzun aklı kısa desinler diye. Vucüttaki tüyler belli bir uzunluğa kadar uzar. Yani sonsuza kadar uzayan tek bir tüy bile yoktur. Vücudun farklı bölgelerindeki kıllar mayınlı bölgeler dahil farklı uzama programlarına sahiptir. Saçlar, ikiyle altı yıl süren bir uzama periyoduna sahip. Bir tüy, ayda ortalama bir iki santimetre kadar uzar ve periyodunun sonunda dökülür. Yani saçlar hariç vücüdün diğer bölgelerindeki kılların uzama periyodu sadece bir kaç ayla sınırlıdır.Burun içi dahil. Bacakla saçlardaki kıl farkının sebebi budur. Mekalısına işte....
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:06 Ekleyen:
  • Almanlara ne gerek,
    Sivas madımak 37
    Bunlar akape ye ne anlatır bilemen ama bana çok şey anlattığı kesin.
    Nasıl unutabilirim 37 canın canlı canlı yakıldığı bir olayı.

    “Polis yobazlara allahu ekber diye bağırdıkları için müdahale etmemiştir.”(ekşi sözlükten)

    Benzerleri:
    Bakire olmadığı için kızının boğazını kesen adam.
    İçine şeytan girdi diye annesinin kafasını gövdesinden ayırarak balkondan atanlar.
    Ve haberlere yorum yaparak bunlara helal olsun Allah’ın emrini yerine getirmiş diyenler.

    Beri yanda:
    Uğur Mumcu’lar, Kışlalı’lar ve daha niceleri.
    Birden konu dağıldı. Evet, nerde kalmıştık. Demek ki yaratılanı hoş gördünüz(!) Yaratandan ötürü.
    Tarih: 09 Şubat 2008 03:05 Ekleyen:
  • ATATÜRK DİYOR Kİ! (1)

    Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

    Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.


    Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.

    Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

                                 GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK


    Tarih: 08 Şubat 2008 17:43 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!