-
Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldı.
(Şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne: Harcamalarım
fazla değil, zira gelirim hep az.)
Hastalandı...
Böbreklerinden.
Vuruldu...
Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.
Evet...
Mustafa Kemal Atatürk bu.
Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın... Anlatın ki, o yetimin, evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.
Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi, folklorik bir müsamere coşkusundan ibaret değil çünkü... Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.
İşte liste yukarıda.
Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse, gelmiş... Bunu anlatın.
Direnen...
Teslim olmayan ruhu anlatın.
Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten.
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.
Yürek dediğin...
Sadece organ değil arkadaş.
Bunu anlayın!!!
AB Uyum yasalari geregince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldirilmasini protesto ediyoruz!
Tarih: 12 Şubat 2008 00:21 Ekleyen: Beğenme: 0
-
KAVŞAKLAR:
Tüm dünyada artık Trafik ışıkları kaldırılıyor. Onun yerine bazı ışıksız kavşak sistemleri uygulanıyor. Bunlardan bazıları;
1- Çemberli Kavşak Sistem: Bu sistemde, Kavşağın ortasında ufak bir ada ve çevresinde çember denilen geçiş yolu bulunur.3 giriş ve daha fazla girişleri olan kavşak sistemlerinde kullanılır. Öncelikli geçiş, çemberin içindeki araçlardır. Çembere gelen araç, girmeden önce çember içindeki aracın geçişine izin verir, Çember içinde, gelen bir araç yoksa kendisi girer ve diğer uçtan çıkana kadar geçiş üstünlüğü kazanır.
2- Önce gelen önce geçer sistemi: Bu sistemde dar olan kavşaklarda, 3 giriş ve daha fazla girişleri olan kavşak sistemlerinde kullanılır. Kavşağa gelen araç kavşak da durur ve kendisinden önce kavşağa gelen araçlara yol verir ve sıra kendisine geldiğin de geçer.
3- Tali yol geçiş sistemi: Ana yola girmek için tali yoldan bir araç, anayolda araç geçişine öncelik verir, ana yolda araç geçişine müsait olduğunda geçişini yapar.
Bu sistemleri şu anda tüm dünyada kullanılmakta ve trafik lambaları için bütçelerinden ayrıca para ayırmamaktadır. Bizler özellikle Ümitköy- Çayyolu- Angora – Beysukent ve İncek yolları trafik lambalarından geçilmez hale geldi. Üstelik de anlaşılmaz bir şekilde ve düzensiz bir ışıklandırma şekli ile sürekli sürücüleri rahatsız eden ve trafik akışını engelleyen bir biçimde kontrolsüz olarak yanmaktadır.
Bu durumun bir an önce yetkililerce ele alınıp düzenlenmesini ve biz sürücülerin de mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz.
Saygılarımla
Tarih: 11 Şubat 2008 13:38 Ekleyen: HasanBey Beğenme: 0
-
10 Şubat pazar
günün sözü
kesip saklayın
stresi azaltmak için
n'olur ne olmaz
yaşasın hayat
unutmayın
"yaşlanmak bir dağa tırmanmaktır, yüksek bir tepeye ulaşmak gibidir, sizi biraz nefessiz bırakır, ama tepeye vardığımızda muhteşem bir manzaraya tanık olursunuz."
Ingrid Bergman
Kaşı kemane benzer (Güzel gözlü Mensure)
Bakışın canlar üzer (Güzel gözlü Mensure)
Gözlerini gören aşık
Aklını başından eyler
Mecnun da çöller gezer ay gözel kız Mensure
Ay kimin ışık salırsan (Güzel gözlü Mensure)
Eşve satıbı can alırsan (Ay gözel gız Mensure)
Beni senden gonca gülden
Çok güzeldir C e m a l' i n
Hansı gülden ders alıpsan ay gözel kız Mensure
Sen gülen de gül açar (Güzel gözlü Mensure)
Gün şafağın çöle saçar (Güzel gözlü Mensure)
Eşke gelip neme edirsen
Bu şeyda bülbüllere
Tar çalar eşkile uçar (Ay gözel kız Mensure)
Ay kimin ışıh saçır (Ay gözel kız Mensure)
Gözeldir kara gözün (Güzel gözlü Mensure)
Can alar şirin sözün (Güzel gözlü Mensure)
Aşığınem gözel meleh
Budur sözüm değirem
Bul ki dedim sözüm dözün (Ay gözel kız Mensure)
Ay kimin ışıh saçır (Ay gözel kız Mensure)
Tarih: 11 Şubat 2008 03:16 Ekleyen: Beğenme: 0
-
D e v a m ı
Cumhuriyet'in ilk kurulduğu yıllarda, halkın dini hislerini istismar eder duruma düşmüş olan tarikatların faaliyetleri durdurulmuş ve tekkeler kapatılmıştı. Tekkelerin kapatılmasıyla, değişik tarikat mensuplarının kendilerine has olan giyim-kuşamları da dağılmış ve giderek çoğu yok olmuştu. Tarikat giyim-kuşamı ve bu giysilerin ayrıntısındaki, arkasındaki anlamı ve yaşamı anlamaya yardımcı olacak nitelikte olan söz konusu kültür mirası da büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
Prof. Dr. Nurhan Atasoy'un, Osmanlı kıyafetleriyle ilgili yaptığı araştırmalar sırasında, kıyıda köşede kalmış tarikatlarla ilgili bazı giyim malzemesi dikkatini çekmiş ve bunların tamamen ortadan kaybolacağı endişesiyle konuya büyük bir istekle eğilmiştir. Bugün bir çoğu hayata olmayan yaşlı kişilerin elindeki eşyalarla müzelerde, türbelerde bulunan tarikat giyimlerini incelemiş, tarihi gelişimini ve bunların ayrıntılarının ne anlam taşıdığını saptayabilmek için yazma eserlerdeki çizimlerin veya minyatürlerin sunduğu bilgileri birleştirerek Osmanlı kültürünün önemli bir parçası olan tarikatların giyim tarihini ortaya koyan bu eseri hazırlamıştır.
Elinizdeki kitap bir daha bir araya getirilemeyecek nitelikteki malzemeyi içerdiğinden ayrı bir önem taşımaktadır. Uzun yıllar çalışarak ortaya çıkarılan bu bilimsel eserin basılmasını sağlayarak, geçmiş kültürümüze ışık tutan Kamu Yararına Çalışan Topkapı Sarayı Müzesi’ni sevenler Derneği'ne ve kitabın yazarı Prof. Dr. Nurhan Atasoy'a teşekkürlerimi sunarım.
İstemihan Talay
Kültür Bakanı
Tarih: 11 Şubat 2008 01:45 Ekleyen: Beğenme: 0
-
D e r v i ş
ç e y i z i
Türkiye’de
tarikat
giyim-kuşam
tarihi
Prof. Dr. Nurhan ATASOY
Bu kitap TC. Kültür Bakanlığı yardımı ve desteği ile Topkapı sarayı müzesini sevenler derneği tarafından bastırılmıştır.
Birinci bölüm
Sayfa 14-29
Minyatürlerle tarikat giyimleri
İkinci bölüm
Sayfa 30-153
Ana merkezlerde
Yaygın tarikatlar ve giyimleri
Bilgi: Osmanlı tarihinde türban şeklinde bir tülbente rastlanmadı.
Sayfa 214 g ü l
Sayfa 235 d e s t e g ü l
Dördüncü bölüm
Sayfa 276-279
Renklerin dünyası
Beşinci bölüm
Sayfa 280-287
Giyimle ilgili törenler
Çeşitli törenler
Teslim taşı sayfa 260
Gidiş çeyizi !
Derviş çeyizinde vurma aletler
Sayfa 267
Son sunuş : Ankara keçisi ve tiftik keçilerine.
Gerçekler de başkentin tiftik keçileri kadar inatçıdır.
Bilgi için : a ( R ) e n a
90. 312.
Tarih: 11 Şubat 2008 01:45 Ekleyen: Beğenme: 0
-
konu: papatya devri çocukları
haliç-eminönü giriş
momerandum
ilçemizde bizzat oluşan talep üzerine Ümitköy Galeria’daki dünya mutfağında jön Türklere, beyaz Türklere ve Halicin ekek papatyalarına (Osman Abi hariç) 2008 modeli fermuarlı cep bilgisayarı cebi bulunan p o s t m o d e r n f e s l e r tasarlanır ve dikilir.
Notlar:
Arcadium, Minasera’ya bayilikler verilecektir.
2. iki adet fes satın alana bir porsiyon diyet padişahın sarığı burması ikram dilber dudağı ile birlikte ikram edilecektir.
K a y n a k l a r :
1. L e v n i
nakış-şiir-renk
Gül İrepoğlu
Kültür bakanlığı
Sayfa 202 20b:güllü ve karanfilli kadın
sayfa 187 11b uyuyan genç kadın
sayfa 201 k a b a d a y ı
sayfa 202 lale koklayan erkek 20a
sayfa 186 gül koklayan genç erkek 10b:
derviş çeyizi
sayfa 162 169 284
fast-food
Tarih: 11 Şubat 2008 01:44 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Biz geldik…
Merhabalar…
Subayevlerinden biz geldik kapınızı açıp kabul eder misiniz bizi ?
Biz… Yıllar öncesinden 12 Mart 1971’den çantasını sırtına takıp zorlu sınav yollarından buraya kadar gelen, kimi zaman endişeli, kimi zaman kanlı ve kansız, umutsuz, kimi zaman yorgun, kimi zamansa coşkun, sevdalı ve mutlu bugünün yeni yeşil kuşak nesli. Beyaz (ak).
Biz de geldik….
Bizler Çayyolu’nun dilinin bakış açısının bir parçasını yansıtmaya geldik. Sizlere Çayyolu’nun düşünen sorgulayan ve araştıran tarafını getirdik. Çaplılar olarak biz biz idik 32 kız idik. Sizler her biriniz lagosta çalkala yavrum çalkala yaparken biz her birimiz bir yerlerde çaba-larken istedik ki el ele verelim, gençliğin ! heyecanını aktaralım ve kendimizi anlatalım. Bunun için de Çayyolum.com’dan önce bizden pek çok şey bulacağınız bir dergi hazırladık. İşte bu yüzden biz geldik ve sizlere çayyolum.com olarak bir i l e t i m r a p o r u getirdik: gelin birlik olalım, el ele verelim ve düşüncelerimizi yansıtalım, gelin kendi düşüncelerimize sahip çıkalım…
Çünkü isimlerin ne önemi var Sn. Hanımefendi.
Mühim olan insanlık
Çünkü 2 : zaten bize her şey çap’ı hatırlatıyor.
Beraber yürüdük bu yollarda.
Biz didiyle beraber bu yollarda
Çevik birle fatih sincanda paletlerle fırçaların yanında yuruduk yağan yağmurda beraber ıslandık emekli hocamla internetin altında her şey bana seni hatırlatıyor yağan yağmurda.
Tarih: 11 Şubat 2008 01:44 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Çağrışım
Nerden aklıma esti kim bilir
Gezdim şehri şöyle bir
Muhalefetin a m p u l l e r i
Bir bir yanarken
Bendeki karanlığı
Gel bir de bana sor
E. E
Tarih: 11 Şubat 2008 01:33 Ekleyen: Beğenme: 0
-
Önemli bir konuda dikkatinizi çekmek isterim!!!
Anayasa değişikliği cumartesi günü oylanarak kabul edildi ve cumbabaya onay için gönderildi. pazartesi (11 şubat) bu değişiklik onaylanacak ve belkide salı günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girecek. ancak problem burada başlıyor. çünkü türbancıların ve desteköilerinin görüşüne göre bu yasa üniversiteye türbanlı giriş için yeterli. yüksek öğretim kanununda değişiklik yapmaya bile gerek yok. bunun düşünen türbanlı kızlarımız çarşambadan itibaren üniversite kapılarına yığılacak. ancak ortada birde anayasa mahkemesi kararı var. şimdi hükümet topu özellikle, bilinçli olarak üniversite yönetimlerine ve rektörlere atıyor. bazı üniversite rektörleri bu anayasa değişikliğini yeterli görüp kapılarını açacak. zaten bunun ilk işaretlerini geçen hafta boyunca medyada yer alan kimi üniversite (özellikle vakıf üniversiteleri) rektörlerinde gördük. ancak pek çok üniversite özellikle devlet üniv.leri bunu kabul etmeyecek ve kapılarını açmayacak. bu durumda türkiye'de manzara şu şekilde olacak bazı türbanlı kızlar bazı üniv.lere girerken pek çoğuda üniv. kapılarında kalacak. çatışma ve gerilim büyüyecek.
bu önceden bilinmiyor muydu, sizce neden yüksek öğretim yasası hemen değiştirilemedi, bu bekletiliyor. çünkü biliyorlarki anayasa mahkemesi bu anayasa değişikliğini reddedecek. dolayısıyla yük.öğret. kanunuda değiştirilemeyecek. bu biliniyordu hemde çok önceden. ama niyet farklı ve belli, amaç rektörlerle türbanlı kızları karşı karşıya getirmek, rektörler üzerinde baskı oluşturmak. hatta tekrar mazlumu oynayıp suçu rektörlere atmak.
Tarih: 11 Şubat 2008 00:09 Ekleyen: Beğenme: 0
-
E l i n el l e r i
Tutuklunun acentasından
Bir şubat yazısı
10.02.08
Konu: Tamirci çırağından
Öğrenilmiş çaresizlikler
N + 1
Başkaları için yaşamayan
Kendisi içinde yaşayamaz.
Ama göz yaşları söylenemeyen
Sözlerimizdir.
Lakin görenlere kısacık göstermeler yeter.
Üst tarafını kendin bulabilirsen sen.
Fakat kuşlar döküntüye gelse de
Taş insana uzaktan gelmez
Onun için;
İnsan yalnız sözle insandır.
Ve yalnız sözle bağlanırız, birbirimize
Ve susmada bile
İşaretler sözler yalvarmalar
Vardır.
Ve insanlar renkler gibi nice yıllar
Yaşatarak yaşar,birbirini eflatunla kahvesinin renkleri gibi
………Yaşamımızda,tıpkı bir ressamın paletinde olduğu gibi
yaşama ve sanata anlamını veren
Tek bir renk vardır.
Bu aşkın rengidir.
4 ayak üstünde eğilmeden bükülmeden …..
Bugün Abdi İpekçi parkında önümüzden yürüyelnere
Onlar başka onlar başka onlar başka demeden ! ! ! !
Adı terbiyesiz sulu küfte
Soyadı k u r u köfte
Memleketi nohutlu terbiyeli köfte
Devamı var.
Tarih: 10 Şubat 2008 02:20 Ekleyen: Beğenme: 0