Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • (5)

    Siyasi kaygılarla beldeleri kapatıyorlar.

    Bunun yanında ’Çayyolu’nu ilçe yapamayız’ deniyor. İlçe olacaksa Çayyolu, Batıkent olmalı. İl Başkanının bu açıklamaları iktidarın da ne halde olduğunun fotoğrafıdır."


    AKP’nin partizanca bir anlayışla kendi çıkarları doğrultusunda kenti böldüğünü iddia eden Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Fazıl Güleken de şu sözlerle uygulamayı eleştirdi:"Bir ilde belediyeler bölünecek ya da birleştirilecekse oradaki halkın talepleri doğrultusunda olmalı. Demokratik hukuk devletinde bir il başkanı İçişleri Bakanı gibi davranamaz. Halkın adına karar vermez. Bu partizanca bir kamu anlayışıdır. Bu AKP’nin kamuyu ve devkleti nasıl yönettiğinin göstergesidir. Seçim kaygısına düştüler. Böyle bir karar verilecekse bizi neden çağırmadılar? Bu işi ortak akılla çözmeye çalışmamalarını şiddetle kınıyoruz"
    Tarih: 21 Şubat 2008 15:57 Ekleyen:





  • Nasıl bir çayyolu istiXorsunuz?
    Kararı ulema verir.!
    Kilerdekilerdekilerden aynadakilere……..


    Dokuzuncu   Bölüm  Birinci   EK
    Ü  Ç         N  O  K  T  A…


    Bekir Coşkun, ‘‘üç nokta,genelde sıç sayılan küfür,hakaret kelimelerinin yerine konulur’’ demektir.Doğrudur.

    Türkçe argo sözlükte,’’üç ‘’ile başlayan on dört sözcük veya tamlama var.

    Bekir Coşkun’un da işaret ettiği üzere ,’’üç nota’’ sadece argo degil ,daha fazla ve küfür’dür.Üç nokta,yazılı olan versiyondur; bazen bir enstrümanın tellerinden üç ses çıkarılır misli, davranıldığını da biliyoruz.

    Erdoğan’ın, müeddep olmayı gerektiren Meclis Kürsüsü’nden’’iddiasını ispatlamayan...
    İşte ben oraya üç nokta koyuyorum’’ dediği büyük haber olmuştu.Ektedir.

    Kasımpaşa’da bir kahve münakaşasını hatırlatmaktadır.


    K  a  y  n  a  k:
    Yalçın KÜÇÜK
    CALİGULA
    sayfa 210.211.
    Salyangoz.yayınları.
    ilçe tepkisi


    Hamiş: Sn. Sansür-e hanım tarafından vesikalık fotoğraf
    denetimden ellenebilir.

    Tarih: 20 Şubat 2008 23:54 Ekleyen:
  • T.C. Ankara Valiliği
    http://www.ankara.gov.tr
    Yerel Etkinlikler
    AYAŞ DUT FESTİVALİ
    Yeri Ve Tarihi: Ayaş -Temmuz 
    Düzenleyen Kuruluş : Ayaş Belediye Başkanlığı
    Tel : (312) 712 26 00 
    Faks : 712 21 20
    ANKARA KEÇİSİ FESTİVALİ - GÜDÜL
    Tarihi: Nisan - Mayıs
    BEYPAZARI HAVUÇ FESTİVALİ
    Tarihi: Ekim
    HAYMANA ULUSLARARASI KAPLICA FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
    Tarihi: Haziran
    ÇAMLIDERE ALUÇDAĞI FESTİVALİ
    Tarihi: Temmuz
    GÜDÜL ÜZÜM FESTİVALİ
    Tarihi: Ekim
    KIZILCAHAMAM SOĞUKSU FESTİVALİ
    Tarihi: Ağustos
    ÇELTİKÇİ BELEDİYESİ PİRİNÇ FESTİVALİ, KIZILCAHAMAM
    Tarihi: Eylül
    KARAPÜRÇEK YAĞLI GÜREŞ VE MÜZİK ETKİNLİKLERİ
    Tarihi: Eylül
    YENİKENT KAVUN FESTİVALİ VE KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
    Tarihi: Eylül
    BEYPAZARI KAPAMA ŞÖLENİ
    Tarihi: Eylül
    POLATLI SAKARYA ZAFERİ`Nİ KUTLAMA ŞENLİKLERİ
    Tarihi: Eylül
    GÜDÜL KİRAZ FESTİVALİ
    Tarihi: Haziran
    ŞEREFLİKOÇHİSAR TUZ FESTİVALİ
    Tarihi: Ağustos
    NALLIHAN TABDUK EMRE`Yİ ANMA TÖRENİ 
    Tarihi: Ağustos
    KUTLUDÜĞÜN GÖZLEME, AYRAN KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
    Tarihi: Haziran
    KIZILCAHAMAM ÇELTİKÇİ BELDESİ PİRİNÇ FESTİVALİ
    Tarihi : 29 Eylül
    Tarih: 20 Şubat 2008 13:07 Ekleyen:
  • (1)

    Yaşamın sırrını
    içimizde
    bulabilirseniz!

    18.02.08

    “B İ T İ R İ R K E N

    Çocuklar ve hayvanlar, çok açık oldukları için, çevrelerindeki yetişkinlerin bilinçlerinden fazlasıyla etkilenebilirler. Bundan dolayı, çocuklar ya da evcil hayvanlar için çalışırken, onaylamaları (telkinleri) hem onlar için hem de onları etkileyebilecek durumda olan ana babalarının, öğretmenlerinin, yakınlarının bilincini temizlemek için kullanın.
    Unutmayın, m e t a f i z i k   n e d e n’e ulaşmak demek, fiziksel olanın ardındaki zihinsel nedene ulaşmak demektir. Örneğin, eğer siz bana kabızlık sorunuyla gelen bir hastam olsanız, sizin kendi sınırlılığına ve yetersizliğine inanan ve bu yüzden de yeniden yerine koyamayacağı korkusuyla bir şeyleri bırakmaktan, koyuvermekten zihnen korkan bir insan olduğunuzu anlardım. Bu ayrıca sizin eski, acı verici bir anıyı sürekli kafanızda, duygularınızda yaşattığınız, onu bir türlü içinizden çıkarıp atamadığınız anlamına da gelebilir. Ya da artık size katkıda bulunmayan bir ilişkiyi, doyum vermeyen bir işi veya artık işinize yaramayan kimi eşyayı bırakmaktan da korkuyor olabilirsiniz. Hatta para konusunda cimri olabilirsiniz. Rahatsızlığınız bana, zihinsel tutumunuzla ilgili birçok ipucu verecektir.
    Size sıkılı bir yumruk ve gergin bir tutumla içinize yeni hiçbir şey alamayacağınızı anlatmaya çalışırdım. Evrenin (soluk almanızı sağlayan o gücün) sizi besleyip koruyacağına güvenmenizi sağlamaya çalışırdım, ki böylece hayatın ritimleriyle birlikte akabilesiniz.
    Tarih: 19 Şubat 2008 22:53 Ekleyen:
  • (2)

    Korku kalıplarından kurtulmanıza yardımcı olur ve size, zihninizi farklı bir biçimde kullanarak yeni bir güzel deneyimler devresini nasıl yaratacağınızı öğretirdim. Sizden evinize gidip dolaplarınızı boşaltmanızı ve yeni şeylere yer açmak için tüm yararsız eşyayı atmanızı isteyebilirdim. Ve bunu yaparken de, yüksek sesle,  “Eskiden kurtuluyor, yeniye yer açıyorum,” demenizi isterdim. Basit, fakat etkili. Ve siz bu bırakma (terk ve feragat etme) prensibini anlamaya başladıkça, bir sıkı tutma ve alıkoyma biçimi olan kabızlık da kendi başının çaresine bakacaktır. Beden, artık yararlı olmayanı rahatça dışarı atacaktır.
    Belki SEVGİ, HUZUR, SEVİNÇ VE KENDİNİ-ONAYLAMA kavramlarını ne kadar sık kullandığıma dikkat etmişsinizdir. Gerçekten sevgi dolu bir yürekle yaşayabildiğimiz, kendimizi onayladığımız ve Tanrısal Gücün tüm ihtiyaçlarımızı sağlayacağına güvendiğimiz zaman, huzur ve mutluluk hayatımızı doldurur, hastalık ve rahatsız edici deneyimler artık bizim deneyimimizde yer almazlar. Hedefimiz mutlu, sağlıklı yaşamlar sürmek, kendimizle birlikte olmaktan zevk almaktır. Sevgi öfkeyi yok eder, sevgi kırgınlığı ortadan kaldırır, sevgi korkuyu dağıtır, sevgi güvenlik yaratır. Kendinizi bütünüyle sevip kabullenebilirseniz, o zaman hayatınızdaki her şey kolaylık, uyum, sağlık, refah ve mutlulukla akmak zorundadır.
    Tarih: 19 Şubat 2008 22:53 Ekleyen:
  • (3)

    Bedensel bir rahatsızlığınız varsa bu kitabı en iyi şu şekilde kullanabilirsiniz:
    1. Zihinsel nedeni arayıp bulun. Bu nedenin sizin için doğru olup olamayacağını değerlendirin. Eğer değilse, sessiz bir köşeye çekilip kendi kendinize, “Bu rahatsızlığı benim hangi düşüncelerim yaratmış olabilir?” diye sorun.
    2. Yüksek sesle şöyle tekrarlayın: “ Bu rahatsızlığı yaratan düşünce kalıbını bilincimden çıkarıp atmaya hazırım.”
    3. Yeni düşünce modelini birkaç kez tekrarlayın.
    4. İyileşme sürecinin başladığını güvenle kabul edin.
    Her ne zaman bu bedensel rahatsızlık aklınıza gelse, bu basamakları tekrarlayın.

    Şimdi sunacağım bitiriş meditasyonunu, bu meditasyon sağlıklı bir bilinç, dolayısıyla sağlıklı bir beden yaratacağı için, her gün okumanız çok yararlı olur.”
    (yerseniz!)
    u n u t m a m a l ı!

    TÜRK DİL KURUMU
    Halleşme: (Far.) D e r t l e ş m e
    Tarih: 19 Şubat 2008 22:53 Ekleyen:
  • Alatlı'nın sansürlenen yazısı
    İçerden mırıldanmalar
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8263846.asp?gid=48&sz=16861
    Okumayanlar mutlaka okusun.
    Tarih: 19 Şubat 2008 22:53 Ekleyen:


  •            ÜMİTLER BAŞKA BAHARA KALDI GENE

                            yorumsuz

             Ankarada tek yeni belediye Pursaklar!......
    Tarih: 18 Şubat 2008 23:34 Ekleyen:


  •                     GÜNAYDIN
     
          Meclis Başkanı,Türban sorununun siysetin dışında da çözülebileceğini söylemiş.Türban türban derken altımızdan kilimin çekildiğini farkettiler nihayet!.....
    Tarih: 18 Şubat 2008 17:04 Ekleyen:
  • DENEME 1
        Geriye işliyor aklımın yelkovanı,gerilerde daha net daha berrak.Yarım saat önce bıraktığı yerde gözlüğünü bulamayan hafızam pembe badem dallarına uzanıyor  tarütaze.Gem vuramaz oldum özlemlerime,uzakta o ses durmaksızın  çağırıyor ve geriye sarıyor anılar...Hangisi daha baskın çocukluğumun o küçük sayfiye kasabasımı yoksa pembe badem çiçekli,Pireli Bacılı,Mübeccel hanımlı,kara çalılarla çitlenmiş mavi sarmaşıklı Alis Harikalar diyarımı ?Şehirler var pembeye keser sevincimi,şehirler var adı bile yeter içimi acıtmaya ,şehirler kara kabus anılarımda.
           Yollar yolar istasyonlar vadiler,dağlar bozkırlar.Doğançayda inip çağıltısına  karışmak istediğim akarsular.Göçebe ruhum  gitmek hep gitmek ister o kuşetli vagonda.Kalabalık ailesinin içinde ,tek başına burnunu ay yıldızlı cama dayamış o küçük kız;kömür tozu kaçmış kızarmış gözleriyle dünyalar kurar su başlarına,vadilere.Kaybolup yitmek ister doğanın kıvrımlarında,Akan suyun çağıltısına karışsın ister haykıran sesi.Kara trenin çafçuflarına karışan besteler yapar mırıl mırıl  , bir şarkı tutturur özgürlük üstüne ki tutsak bedeninden ayırır da ruhunu salıverir anadolunun dağlarına,yayalalarına,Doğançayın yeşil serinliğine,Sivasın bozkırına, Kızılırmağın azgın sularına sonra dönüverir  ,   Fırat a,Elazığa, Ağına pembe badem kokusuna mavi kuşun dalına,Pireli Bacının kıpkızıl narlarına BU YÜREK UÇMAK İSTER.
    Tarih: 18 Şubat 2008 00:49 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!