pes doğrusu arkadaŞ
               Halbuki civa dans ediyor!

B.basının fazladan eforu sayın yazarın taktilosu sürçilisan
yapıp R harfini galiba fazladan basmış.Oysa cennetin dili
esasen ve esasdan A.A'çadır.

Kur'an'la ilgili yapılacak en basit bir incelemede dahi Allahın gönderdiği  mektubunun günahkar arap kavmine gönderildiği ve onların arap olmalarından dolayı anlamaları gayesiyle  özellikle arapça olduğu apaçıktır.
Şeytanın R'leri yazarın  kendisini rüyasında güzel işletmiş. Eğer cennetin dili arapçaysa 'lar B  İ  Z   T Ü R K L E R!
ne RE ye gitcez.?
H a H a. yoksa cehennemin zebanisinemi gideceğiz.

                cuma(RTE)si sohbetleri

                  ç  a  ğ  r  ı  ş  ı  m
TC.     E.DEVLETE GEÇTİ!
TC.  E.E.DEVLETE GEÇTİ!!

               Lutfuna Nailsen
Dünya üzerinde gördüğümüz herşey
kadının eseridir.

Hiçbirimiz
aynı değiliz ki..

“6 bin YTL emekli maaşı olur mu
22 Şubat 2008
Olur... Halen emekli olduklarında 4 bin YTL maaş alan milletvekilleri, emekliliklerinde bir parça rahat etmek için bu maaşlarına yüzde 50 zam yaptırıp, 6 bin YTL'ye çııkarmak için Mecliste kulis yapıyorlar. Amaçları, Sosyal Güvenlik Yasa tasarısına bir madde ekletmek. Aynı yasa tasarısı, milyonlarca çalışanın haklarında çeşitli kısıtlamalar öngörüyor.”
DURDURALIM BU ADALETSİZLİĞİ
Biz aşağıda imzası bulunan asiller, TBMM'ye gönderdiğimiz vekillerin emekli maaşları için yapmayı planladıkları adaletsizliğin durdurulmasını talep ediyoruz.

Eğer Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'na eklenecek bu madde yasalaşırsa TBMM müthiş bir adaletsizliğe sahne olacak…

Milletin vekilleri şu anda ,  kendi emekli maaşlarını 6 bin YTL'ye çıkartmak için yoğun bir kulis çalışması yapıyorlar.

Eğer bu madde geçerse vekiller  kendi maaşlarını 6 bin YTL'ye çıkartırken asiller yani millet emekli maaşı olarak 800 YTL almaya devam edecek.

Biz bu adaletsizliğin durdurulmasını istiyoruz.

Başta TBMM Başkanı Köksal Toptan olmak üzere TBMM'de grubu bulunan bütün partilerin yetkili organlarını göreve davet ediyoruz…

Millete yapılacak bu haksızlığa izin vermeyin…

TEPKİNİZİ GÖSTERMEK İÇİN DİLEKÇE GÖNDERİN..TIKLAYIN...
----------------
Bizim gibi gariban emeklilerin zaten serce kadar olan maaşının neden daha da azaltılmak istendiği şimdi anlaşıldı.
Tıpkı kumar gibi birinin zararı öbürünün kazancı olur.
Galiba bu gidişle milletvekili olmayan tüm insanlar devlet yardımı alabilmek için sıraya girecek.

Palavracıların Peygamberlerine!

3P formülü iki
Palavra palavra palavra
İnanmam asla sana
Birincisi: para para para

JOB'la traş

Rahmetli dedem Omar'ın gardaşı Köksöken Hacı İrbeem, Beypazarı uşŞakgölde çiftçilik yaptığı senelerde; bir is ve Ç firmasının reklamı
şöyle ki;

aldım, kullandım, beğendim
J O B
Job'la traş zevkle traş
sloganları ile ampullü radyolarda dalgalanıyordu.
68'li yeşil kuşak projesinin kızıl kuşakları, frukoların elektrikli zayıf akımlı job'larıyla selamlaşmaya rastlaşınca, ortaya çıkan çağrışımdan dolayı anılan firma yukarıdaki reklamını  durdurdurmuştu.
Beyhan Hanım'ın ve Kırşehirlilerin hala sevgilisi olan Osman Bölükbaşı ve Kırşehir'in ilçe edilmesi alıntı yazılarını okuynca hemen aklıma Kırşehir'i öne çıkaran bir meslek grubu (erkek kuaförleri) yeter değil dursun geldi. naklolunur ki "Abi biz Ankara tiftik keçilerini de, Ankara kıl keçisini de, kılı da tüyü de, kılları da job'la traşı da da iyi biliriz. Efendime söyleyeyim eyvallah."
İşte ben d bu nedelnedir ki Grand Hotel ....... deki kuaför Dursun'u kendime dayan-ak yaparak diyorum ki; Çayyolu gibi her tarafında putlar gezen bir ultra gezegeni duysuz lambaya (ampul) köy diye sunulması
aa AK-politik- çok yüzlü yani yüzsüz
aptalca verilmiş yanlış bir karaardır.
Kişi kendini nasıl bilirse başkalarını da öyle bilirmiş. Hadi ordan, hadi ordan, hadi ordan sizi gidi siziler sizi!

Dodugalı Gülbeyaz    

                OLMASSA  OLMAS


Çayyolu'nun öncelikle buc-ak yapılmasını,
eğer ilçe olmak niyetini taşıyorlarsa pilavoğlundan lapacının arkadaşı kabasakala takılmasını ve önüne yeşil
takısını takmasının ''yeşil çayyolu ''

Bununla beraber bu teklifimin genel kurula götürülmeden önce angora 07 altı okun keçiörendeki şubesi akp'li beediye başkanı turgut altınokun AK-tepesine çayyolunun bağlanmasını çayyolunun AK-deniz halkına ve saygıdeğer
putlarına saygıyla arz ve teklifinin dileğidir.

biri hariç
bahri bey
S.odadan


a k t e p e de Z. teyzenin ve T.ablanın
çağrıldığı halde evine girmeyen msn.

Cennetin resmi dili belli olmuş. Eh artık arapça öğrenmek cennete gitmeyi düşünenlere farz oldu. Şimdiden öğrenin ki orada zorluk çekmeyin dimi ya?
Yanında farsça da öğrenebilirsiniz.

Mehmet Paksu ben bu yaşta ne Arapça nede Farsça öğrenemem ama Ömer Hayyam’dan bir iki rubai söylesem kabul edilir mi acaba?
Hani şu yobazları eleştiren, hani şu şaraplı rubailerden.

--------

“Cennet’te hangi dil konuşulur?

Yazar Mehmet Paksu cennette hangi dilin konuşulacağını yazdı ve açıkladı.
Esas itibariyle Cennet lisanı Arapçadır; fakat Farsça da konuşulabilir.”

Vatan
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=22.02.2008&Newsid=163347&Categoryid=1

(1)

BATIKENT VE ÇAYYOLU NEDEN İLÇE YAPILMADI??!!-1

ŞEVKET ÇORBACIOĞLU
 
Göster/ Gizle 
BATIKENT VE ÇAYYOLU NEDEN İLÇE YAPILMADI??!!

        “Nüfusu 2 binin altına düşen belediyelerin kapatılmasını ve Büyükşehirlerde 42 yeni ilçenin kurulmasını öngören Belediyeler Kanunu'nun, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığı açıklandı.” haberi, AKP’nin hangi konularda kararlı olduğunu çağrıştırmasının yanında, yıllar öncesinin bir hükümet tasarrufunu da çağrıştırdı bende. Menderes döneminde, oy vermeyen Kırşehir’in ilçe yapılarak

cezalandırılmasını….İtüsözlük’te şöyle yer alıyor konu: “CMP kurucusu Osman Bölükbaşı'nın 1954 genel seçimlerinde memleketi olan Kırşehir’in neredeyse bütün oylarını alması üzerine vuku bulan hadise. Kırşehir Nevşehir bağlanmıştır o dönemde.”

        İşin ilginç yanı, günümüzde de; AKP’nin  benzer şekilde Hacıbektaş’ı, Nevşehir’den alıp, Kırşehir’e bağlamak istemesidir…

         Ankara’da da, Pursakları ilçe yapma kararı alan AKP, Batıkent ve Çayyolu’nu aklına bile getirmemiştir. Belli ki aklında başka şeyler var. Neler olduğunu anlamak için Batıkent’i, Çayyolu’nu, Hacıbektaş’ı ve Pursaklar’ı anlatacağım yazımda. Kesin bir yorumda bulunmayacağım. Çünkü yazının içinde tüm çıplaklığıyla gerçekler kendini gösterecektir.

        Batıkent: Benim de ilk dönemlerinde yer aldığım ve mühendisliğimi olgunlaştırdığım, uluslararası “Batıkent projesi”, ülkemiz barınma sorunun çözüm odağıdır. Vikipedi Batıkent olgusun şöyle anlatmaktadır:  

“Batıkent'in nüfus’u bağlı olduğu Yenimahalle ilçesinin yaklaşık yarısı kadardır.

(2)

Batıkent 500,000'e yakın bir nufusa sahiptir ve bu nüfusu orta ve yüksek gelir grubu insanlar oluşturur. İlk kurulduğu yıllarda daha çok alt gelir gurubundan oluşan semt sakinlerinin profili zaman içinde değişmiştir. Alt gelir gurubundan semt sakinleri zaman içinde Sincan, Etimesgut ve Fatih'e yönelmesinden(Burada bir antrparantez açıyorum. Çünkü, insanlar oralara yönlendirildiler ve o siyasetçiler, siyasi ve ekonomik rant içir, İslami Gettolar oluşturdular ve bugün bunun rantını alıyorlar..Bunlar sayesinde Büyükşehir’i ve ardından merkezi ele geçirdiler. Şimdi de çağcıl tüm kurumlara, Atatürk’ün evrensel felsefesine saldırı egzersizleri içindeler..Bu konuyu, 1992 yılında, Cumhuriyet gazetesinde yer alan; “Kent Kültürü” başlıklı  yazım, her şeye daha net olarak ortaya koyuyor) dolayı semt bugün büyük oranda orta ve üst gelir gurubu ailelerden ve öğrencilerden oluşmaktadır. Nüfusun, tahminen %2'si esnaf ve tacir, %15'ini emeklikliler ve %83'ünü işçi ve memurlar oluşturmaktadır.

Batıkent; Ankara nın belediye başkanlarından Vedat Dalokay'ın 1973 yılında Ankara Belediye Başkanlığına seçilmesi ile birlikte, çarpık kentleşme sorununa çözüm olarak oluşturulmuştur. Pek çok isim düşünülmüş ancak projenin Ankara'nın batısında gerçekleştirileceği kesinleştiğinde de isim kendiliğinden ortaya çıkmıştır: Batıkent. Batıkent, özellikle Murat Karayalçın döneminde altyapısı geliştirilmiş ve Metronun da tamamlanmasıyla ulaşım bakımından bir çok sorunu halledilmiştir.

Projenin hayata geçirilmesi için bugünkü Batıkent'in hemen hemen tamamı kamulaştırılmıştır.

(3)

Katılımcı, demokratik bir şekil içerisinde uygulama istenildiğinden, bu isteğe uygun olarak 1979 yılında Kent-Koop kurulmuş, Kent-Koop üstlendiği misyona uygun olarak hemen faaliyete başlamıştır. 1987 Yılındada Dünya Konut Yılı Ödülü nü almıştır. Batıkent projesi başlangıçta sosyal konut projesi idi. Ancak zaman içerisinde çeşitli değişikliklere uğrayarak bugünkü halini aldı ve Ankara'nın gözde yerleşim alanlarının başlarında gelmeye başlamıştır. Batıkent, bu gelişimleri ile haliyle araştırmacıların da dikkatini çekmiş, çeşitli yönlerden araştırmalar yapılmıştır. Çıkan sonuç:

1.   Sosyo Kültürel Seviyesi Yüksek,

2.   Ekonomik Seviyesi orta ve orta üzeri insanların oturduğu bölge olarak tanımlanmıştır.

Çayyolu: Çayyolu’nun 1968 yılında kentleşmeye başladığını ve bugün 28 mahalle ve köy, 450 site, 60 bin konut ve 220 bini aşan nüfusa sahip bir yerleşim bölgesi. Sosyal dokusu ve kültürel kimliği Batıkent’e özdeş, çağcıl bir kent.

Ankara milletvekili sayın Yılmaz Ateş’in değerlendirmesi: "Bu bölgemizin içinde yedi üniversite var ve bu otuz ilden de büyük bir yerleşim bölgesi. Köyleri, Büyükşehir’in mahalleleri yaptık, ama, maalesef, hiçbir hizmet gitmiyor. Bu bölgeyi de giderek kırlaşan, giderek sağlıksız bir yapılaşmaya doğru itiyoruz. Bir anket yapmış sivil toplum örgütlerimiz burada. Ankete katılan 2 bin 340 kişinin yüzde 92’si ilçe olması doğrultusunda oy kullanmış."

Çayyolu savaşçısı Engin Uç : “Çayyolu'nun önünü AKP kesti...

CHP’nin Çayyolu’nun ilçe olma yasa önerisini AKP’liler Meclis gündemine dahi almayı kabul etmeyerek reddettiler.

(4)

Ayrı ayrı konuşulduğunda, bölgenin hizmet alabilmesi için mutlaka ilçe olması gerekliliğini dile getiren AKP milletvekilleri, 12 Aralık’taki Meclis Genel Kurulu’nda sürpriz bir karar çıkardılar ve Çayyolu’nun ilçe olmasının gündeme dahi alınmasını reddettiler ve bölgede oturan insanlara büyük haksızlık ettiler.

14 Şubat 2008 Deniz Gürel’in hürriyet’teki haberi: “
AKP Ankara İl Başkanı Halis Bilge’nin Başkent’te statüsü değişecek beldelerle ilgili açıklamalarına CHP’den sert tepki geldi.

Başkent’in gündemine oturan köy olacak beldelerle ilgili açıklamalarıyla kent gündemini belirleyen AKP Ankara İl Başkanı Halis Bilge’nin açıklamalarına CHP’den sert tepki geldi. CHP’liler Bilge’yi ’İçişleri Bakanı gibi konuşuyor’ diyerek eleştirirken, AKP’nin ’belde-köy’ düzenlemesini siyasi kaygıyla yaptığı yönünde fikir birliğinde bulundular.

CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, Bilge’nin İçişleri Bakanı gibi konuştuğunu belirterek, "İl Başkanı değil de İçişleri Bakanı gibi konuşuyor. Siyasi kaygılarla beldelerin statülerini değiştirmek acizliklerinin bir göstergesi ve İktidarın ne halde olduğunun fotoğrafı" diyerek AKP’ye yüklendi.

Yapılması düşünülen düzenlemeyi ’Devlet yönetimi açısından acizlik’ olarak niteleyen Ateş şunları söyledi:



"Devlet yönetimi ve tüm kenti Türkiye’nin başkentini etkileyecek bir kararı bir partinin İl Başkanı veriyor. Sanki İl Başkanı değil de İçişleri Bakanı gibi konuşuyor. Taşrada sıkıntısı olan beldelerden bahsediyor. Bunun çözümü beldelerin statüsünü değiştirmek mi? Devlet yönetiminde böylesine bir acizlik olabilir mi?