(1)

laf lafı açıyor !

ünlülerin çiçekçisi olarak bana da bir yaprak ayrılabileceği ve mesajımın yayınlanabiliceği düşün-
cesiyle sizleri yayınlanırsam rahatsız edebileceğim.
8martı kadınlar günü hatırına binaen sizler Çayyolum.com okuyucularıyla derneğimizin bir meslek sırrını paylaşmak isterim.
kocaniz size özel günlerinizde basit bir çiçek dahi orkide bile alamamış olabilir. Bunun için sakın üzülmeyiniz. Çünkü daha uygun günlerde bu eksikliğinizi pekala telafi edebilirsiniz. Fakat kocanız özellikle 40ını geçtiyse ve yaptığınız imtihanlarda kuvvet, denge, hareket ve sıvıların kaldırma kuvveti ve de iş güç enerji konularından sizden eksi notlar alıyor ise ve de üstelik de buna rağmen size gene durup dururken çiçek buketleri getiriyorsa kesinlikle inanmayın buketleri kafasına geçirin. Çünkü o şimdi suç işliyordur. Bizler bütün çiçekçiler biliriz ki genelde suç işleyen erkekler eşlerine çiçekler götürmektedirler.
bu nedenleedir ki suç aletleri olarak anılan karşı taraftan olan erkek ve dişi fişlere 53. noterden ihtarname çekmeden önce olay yerinde yapılacak teknik keşifte bilirkişilerin tanzim edecekleri rapor ve akabinde ittihaz olunacak yargı kararı ile de durumun sabit olacağı şimdiden açıkca görülmektedir. Bu sebeple irtibata geçebileceğiniz bir dedektif bürosu size kolaylıklar sağlayabilir.
bununla birlikte öte yandan ise Tarabya'daki şubemizden o Gülben'e hiç çiçek almamış da Gülben ona orada cimcikler atınca ona o kinova Gülben sen! zaten bir nadide çiçeksin, çiçekekede çiçek alınmaz ki canım, demişse de .... e bu kadar yeter dursun demiş.

İletmek istedğimiz konu Galeria alışveriş merkezinin arkasındaki 53. noter olan Zeynep Bıyık'ın bize olan çirkin ve müşteri memnuniyetini hiçe sayarak  hoş olmayan sözler söylemesidir. Hatta kendisine danıştığımız bir konuda bizden 1250 YTL yerine 125 YTL almak zorunda kalacağı için bizi 'Burada ne işiniz var o zaman!'  gibi bir ithamla azarlamasıdır.. Bölgemiz halkının bu konuyu dikkate alması ve bu noterde ödeyeceği parayı önceden öğrenmesini hatta mümkünse bu notere hiç gitmemesini öneriyoruz. Biz bu noterde bir daha asla işlem yaptırmayacağız ve ilgili mercilere iletmeye devam edeceğiz. Böyle ticaret etik kurallara aykırıdır.

SÜSLÜ ALDATMACALAR
                         (nafile kutlamalar)
          İnsanı,insan haklarını kadın erkek diye ayırmanın yanlışlığını ne zaman kavrayacağız ?Kadın ressamlar,kadın günleri,kadın koruma  evleri ,kadın hakları böyle uzayıp giden ayrımcı tamlamalara  cümlelerimizde ve de hayatımızda yer verdiğimiz müddetçe istediğimiz hedefe yaklaşmayı anca rüyalarımızda göreceğiz.Bu ayırımdır ki,kadını kendinden başka bir varlık görenlerin ekmeğine yağ sürer.Bu iki cinsiyet sadece birbirinin tamamlayıcısıdır hava ve su veya su ve toprak gibi biri diğerinden ayrı düşünülemez.Bu günün kutlanmasının  bir lutuf gibi gösterilmesinide ayrıca can sıkıcı buluyorum.İşte bu yüzdendir ki  bu tip kutlamalara sıcak bakmıyor , insanlığa da bir yararı olacağına inanmıyorum.

BİZ VE KUŞLAR 1/2
Biliyor musunuz bu yıl kendi yakınlarımda dahil hiçbir kadının 8 Mart kadınlar gününü kutlamadım. Unuttuğumdan değil ne bileyim kutlamak içimden gelmedi. Erkeklerin kuma üstüne kuma getirerek dört kadınla evlenmesine sıcak bakan bir zihniyetin kadınların da oyunu alarak büyük bir çoğunlukla iktidarı ele geçirmesi karşısında (kutlayanları tenzih ederek) sanki bu ortamda onların bu anlamlı gününü kutlamak onlara hakaretmiş gibi geldi bana.
Üstelik eşine sadık olan erkeklere angut gözüyle bakılması. Bu doğrudur çünkü angut ördekgillerden tüyleri kiremit renginde olan çok güzel bir kuş olmanın yanı sıra angut eşlerinin birbirine olan bağlılığını hayvan belgeselleri izleyen herkes bilir.
Keşke bu konuda hepimiz angut gibi olabilse. Ama ben yalnızca eşini aldatan, onları kapatan onlara sanki bir eş değil hizmetçi muamelesi yapan erkeklere suç bulmuyorum. Ya onları küçük yaştan itibaren diğer evlatlarından ayırıp ayrı bir yere koyan, kızlarına ise daima hizmet etmeyi aşılayan yuvayı dişi kuş yapar yalanını uyduran (gene belgesellerde göründüğü kadar birçok kuş türünde yuvanın beraber yapıldığı bazılarında ise sadece erkek kuşun yuva yaptığı da görünüyor. Bende ki Hint bülbülleri de beraber yuva yapıp yavru çıkarmış ve beraber besleyip büyütmüştü.) kadınlarımıza ne demeliyiz.

BİZ VE KUŞLAR 2/2
Kardeşimin iş yerinde yardımcı bir kız köylüsü olan biriyle nişanlanmıştı. Evlilik hazırlıkları nasıl gidiyor diye sorduğumda bir süredir hizmet etmeye alışmak için kendi isteğiyle annesinin yerine babasının ayaklarını kendisinin yıkadığını böylece ayak yıkamaya alıştığını söylemişti.
Şimdi bunları neden yazdığımı merak etmişsinizdir.
Hiç, sadece  l i v a L 1 3 7 1  k ö p e k l i yi  okuyunca paylaşmak istedim.

* İsim:     ---
* Soy Isim: ---
İYİ DOSTLUKLAR TEMİZ HESAPLARLA KURULUR !
Sanırım İ. Ç kardeşimin mesajı.

Bana gelen mesaj adresten adrese dolaşan e maillerden bende böyle bir şeye pek ihtimal vermemekle beraber gene de endişelenmiştim. Yorumunuz yüreğime su serpti.
Bizim gibi gözü bozuk olanlar için Sabah gazetesin haberlerinde de haberi dinle diye bir yer var oraya tıklandığında haber sesli olarak dinlenebiliyor. Bilmeyenlere duyurulur.
Ayrıca ben bilgisayarıma büyüteç ve ekran klavyesi de yükledim.
Tuncay kardeşimizden Park caddesine hastane yapılacağını öğrendim. Oysa daha önceden hastanenin Mesa Plazaya giden yolla Ankaralılar caddesinin kesiştiği boş arsaya yapılacağını duymuştum.
Bu arada ne kadar doğrudur bilemiyorum ama site güvenliğimizden Teras evlerin Melih Gökçek’e ait olduğunu öğrendim. Nereden biliyorsun dediğimde bana kendisinin önceden orada görev yaptığını söyledi.

ilgililere duyuru

bir sosyal sorumluluk projesi


sesli gazatelere ilave olarak
görme engelliler için
görünmeyen gazete projesi


http://www.kentgazetesi.com/ eki

D Ü N Y A D A  H E R Ş E Y
G Ö R Ü N E N  Ü Z E R İ N D E N  Ş E K İ L L E N S E  D E ...

saygı ve sevgilerimle

birey olarak kadin olmanin farkinda olmaliyiz diye dusunuyorum... dogdugu andan itibaren var olma savasi vererek hayat,,na devam etmeye calismak ne demek, insanlar anlamali... cinsiyetin kisiye ceza olmasi sinirlerimi felc ediyor... birinin kopegi olmak gibi birinin kadini, mali (me a) olmayi kabul eden zihniyeti anlamak guc... neyse... senin de kadinlar gunun kutlu olsun , 1509 korsan dersine çalış nevin teyzeni üzme

(3)

solun adaylarının hiç biri belli değil...kim temsil edecek bizi...demokrat, laik, halkçı, halkını düşünen bu adaylar kimler olacak...yoksa her seçöimde olduğu gibi solun genel merkezi adaylarını tepeden inmemi gönderecek...geç kalınıyor dostlar geç kalınıyor...solun çoktan adaylarını ortaya koyması gerekirdi...bu adaylar bölgelerinde tanınan, bilinen, sevilen, hiç bir suça bulaşmamış, tertemiz insanlar olmalı...aynı zamanda siyaseti bilmeli, deneyimleri olmalı ve halka popülist, romantik söylemler değil, halkç, sosyal demokrat söylemler ile, gerçekçi politikalar üretmeli...

dostlar söyleyin bana kim solun adayı bölgemizi temsil edecek aday kim?...akpninki çoktan belli, ya aydınlığı, demokratlığı, halkçılığı, laikliği temsil edecek ve bölgesinin kalkınması için çalışacak aday kim?... korkuyorum, korkuyorumki sol yine bu seçimi kaybedecek, karşımıza hiç tanımadığımız, adını bile duymadığımız insanları getirecek, halk arasında çantalı aday olarak tabir edilen adamlar gelecek...ne bölgeyi bilen, ne halkı bilen, genel merkezin atadığı adaylar...

isyanım buna...ey dostlar neden kaybediyoruz bunu sorgulamadan suçu dışarıya attık hep...isyanım buna, yeter artık, karşımıza doğru dürüst adaylar çıkarın, çıkarnki bu insanların sözüde özüde bir olsun ve halkımız artık onları takip etsin...yazıktır bu insanlara, duygularıyla oynadınız, hayalleri ile oynadınız, doldurdunuz öfkeyle ve sonunda 22 temmuzda yenildiniz, sonrada kabahati üzerinize almadınız birde oy veren halkı suçladınız...korkuyorum yine 2009 seçimlerinde aynı şey olacak...isyanım bunadır dostlar...

(2)

gerçek politikalarla, halkçı politikalarla, realist politikalarla çıkılmalı, şimdiye kadar suçlanan kimdi, dinciler, emperyalistler, dış güçler ve onların maşalar vs. vs....artık kendimize gelelim..isyan ediyoruz, kızıyoruz ama niçin, eğer ortada bir mağlubiyet varsa bunun başrolünde laik, cumhuriyetçi, aydın, sol düşüncenin temsilcileri olan bizler varız...artık yeter demek istiyorum...bu popülist, milliyetçi, romantik söylemleri bir yana bırakalım...gerçek politikalar üretelim, fikir üretelim...sloganları bırakalım...

önümüzde bir yerel seçim var ve neredeyse bir yıldan az bir zaman kaldı...biz bu önemli sınavı bu sloganlarlamı karşılayacağız, bu politikacılarla, bu aydın görüşlleriylemi karşılayacağız...her başımız sıkıştığında orduyu göreve davet eden söylemlerle mi karşılayacağız...yapılan darbeler, parti kapatmalar kime yaradı, her seferinde dinci kesim daha da güçlenerek çıktı...çünkü onlar nerede hata yaptıklarını sorguladılar, söylemlerini değitirdiler, kendilerini değiştirdiler, hatta liderlerine bile meydan okudular, değişmez sanılan liderlerini bir çırpıda silebildiler...yeniden ve daha güçlü olarak geri dönüler...biz ne yaptık, hep aynı sloganlar ile hareket ettik, romantik milliyetçilik söylemleri ile ATAMIZA sığındık, ANITKABİRE gittik, meydanları doldurduk...ama suratımıza bir değil pek çok kez tokat yedik...

yeter artık kendimize gelelim...yerel seçimlere bir yıldan az bir zaman var ve biz şu anda biliyormuyuz belediye başkan adaylarımız kimler, hangi illerde hangi bölgelerde bizleri temsil edecek adaylar var..