İşte öyle bir şey…

Adamın biri çok mutsuzdur. Artık hayatta hiçbir şey onu mutlu etmediği gibi; hiçbir fıkra, espri, herhangi bir komik olay da onu güldürmüyordur. Bu durum artık iyice canını sıkmaya başlayınca ve bir gün bir psikologa gitmeye karar verir. Psikologa gider ve derdini anlatır. Psikolog elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışır; fakat bir süre sonra pek yol kat edemediklerini anlayınca der ki; “Bu güne kadar gelen bütün hastalarım sonunda gülmeyi başardı, ama bu öyle senin tahmin ettiğin gibi ilaçla falan olmadı. Şu karşı caddedeki sirki görüyor musun? Orada harika bir palyaço var; insanları gülmekten kırıp geçiriyor. Lütfen sen de oraya git ve gülmeyi yeniden öğren. İnan bana başaracaksın. Bundan haberin var mıydı?”

Bunun üzerine adam cevap verir;
“Biliyorum, acayip kılıklı o palyaço BENİM!”

(1)
Yöresel göçmen peyniri
ya da m a c ı r .....

öncelikle İÇ Anadolu bölgesi cemaatı bu yazımı okumaya başlamadan evvel emirde lütfen makalenin sonucunu okusun.
çünkü 29 senedir Ankara'da yaşayan eski bir Ege olarak Çökelekle Lor'un farklı ürünler olduğunu bir türlü anlatamadım. anılan ürünü satın almak için önce Keçiören Ak-tepe p e r ş e m b e pazarına gitmek için dışarı çıkılır. iyi çökelek bulabilmek gayesiyle protakal çiçeği sokağından Atilla Taş'ın ham çökelek türküsü yolda mp3le dinlenir. şarkı dinlene dinlene belediye otobüslerinin garajının arkasındaki köylü pazarına doğru gelinir ve 1 kg çökeleki (eksimik tortu) lezzetine özellikle kokusuna bakılarak satın alma gerçekleştirilir.

yapılışı:
eller sabunla yıkanır. mutfağa geçilir ve yekpare derzleri hijyen üreten polikor tezgahın üzerinde geniş bir kabın içine dökülen çökelek peyniri yeterli miktarda tuz atılarak çatal kaşık sürülmeden zıplata zıplata havalandırılır. bu arada bataryalardan su sıçrama konusunda şifahi bir uyarıyı beklemeden çökelek, cam elyaf ithal stüdyo marka italyan masanın üstüne görgüsüzce konur. hemen eller tekrar yıknaır ki çünkü bu eller aslında çok günahkar eller ellerdir olduğu için iki de bir yıkanarak içgüdüsel olarak ruhun diğer taraftan temizlendiği sanılır. sonra cam elyafın özelliğinden dolayı 1/2 çarliston biberin çekirdekleri çıkarılır ve halka şeklinde doğranır, bir cam kavanoz tercih edilip bir sıra çökelek, bir sıra biber sıkıştırılarak kavanoza tepilir ve hava almayacak şekilde kapatıldıktan sonra buzdolabına konulur. 10 gün sonra servise sızma zeytinyağı ve maydo

(2)

servis tabaklarına konulur. üzerine tercihe göre aromalı sızma zeytinyağı çeşitlerinden biri tercih edilir. ayrıca maydonozla süsleme yapılır.
yemekçinin notu: Koru Mesa Plaza'dan Aggroland'den çektirdiğim düğün çiçeğigillerden olan çörek otunu da servis tabağının üzerine serpiştiriyorum.

n o t l a r :
1. muhacır komşumuz Zeynep teyzeye bu tarifi için saygılarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.
2. kanunun eşitlik ilkesi bozulup hır gür çıkmasın diye gelecek hafta yöresel bir ürün olan Beypazarı keşini sunmaya çalışacağım.
3. çökelek: yağı alınmış süt ve yoğurdun kaynamasıyla elde edilen bir çeşit peynir, kesik, ekşimik, tortu
4. Nor: bir tür yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir. üzerine reçel çeşitleri, bal veya konya tuz şeker dökülerek yendiği gibi kurabiyesi de yapılır.

cuma(RTE)si sohbetleri

Düşünemeyenlerin korkusu
görüntüler serpintiler ve küçük hesaplar
Newşehir > AK-şehir'li > N a s !

C e n n e t
"bir gün,
bir bakacaksın,
bugün-dün...
yarın-bugün...
ulaşılmaz öbür gün"
ii

benmişim ...
herşey benmişim ...
ve nneden yaşadığımızı
anlayın artık

Son dakika
F l a s h  h a b e r

top secret
Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey'in koltuğuna önce kim oturdu?

...demişti dememek için
dedi ki ne komik.

nakil olunur ki;
hiç bilmem sizler düşündünüz mü v o u g e dergisindekilere benzemediği için aşağılık duygusuna kapılanlar...
şöyle ki; bir Mu efsanesine göre unutanlar ! bir defa daha dünyaya geldiklerinde bugünkü cinsiyetlerinin aksine bir cins durumla dünyaya tekrar geri döneceklermiş.
bugün onlar adına atıp tutanlar onlar kendileri için acaba şimdi konuşuyor olabilirler mi?
Mu rahipleri ve ezoterizm öğretilerine göre bugünü maçoman (Liva L1264)  kabadayılarını o zaman bir düşünsenize Ankara sokaklarında çıtır pıtır Hitit kızları olarak telsizler doğumevinde kocaları kapıda kendileri ameliyathanede dokuz doğururarak ah keşke keşke dediklerini.  

Viko erkek fiş
3lü priz
atış serbest

              TEŞVİK PRİMİ

    Hükümet en az üç çocuk yapılmasını önermiş.Şu en az sözcüğüne dikkat çekmek isterim.Şimdi fakir fukara o teşvik pirirmlerini alabilmek için 3 çocuk ne kelime,bakamıyacakları kadar çocuk yapabilmek  ve o üç kuruşu almaya çalışacak.O üç kuruşlada ne kendine nede çocuklarına bakabilecek.Ben semtimizde hayli bakan ve milletvekili oturduğunu tahmin ediyorum ve onların da bu sahifeleri halkın şikayet ve önerilerini merak edip okuyacaklarını umarak bu satırları yazıyorum en azından temenni ediyorum.
     Sokaklarda bu kadar sahipsiz evsiz,yurtlarda yüzlerce anasız babasız yardıma muhtaç çocuklar  mevcutken.onların sağlık ,eğitim ,beslenme v.b sorunları varken,insanları bakamıyacağı çocuk yapmalarına teşvik etmenin gerekliliğini anlıyabilmiş değilim.Bakabilenler yapsın deniyorsa ki,onlar zaten bakabildikleri kadar çocuğa sahip oldukları içinde devlet yardımına muhtaç  kişiler değiller .Şunu anlıyabilirim  durumu musait olanların veya çocuğu olmayıp da bir çocuk alıp onlara istikbal sağlayacak aileler desteklenebilir.
      Birde madalyonun arka yüzü var kadına ne gözle bakıldığı ki bu çok incititci ve itici.Çocuklarımız bizim sevgi ürünlerimizdir.İnsanlarına damızlık muammelesi yapan hitler bu ince nüansı düşünemediği içindir ki
planladığı amaca ulaşamadı.sELAMETLE.........

          BEN BİLMEM BEYİM BİLİR!......

     Arkada başı örtülü kızlarımız,boyunları bükük ve suskun,önde genç delikanlılar heyecanlı ve enerjik;türban yasağını protesto ediyorlar var güçleriyle avaz avaz.Muhabir soruyor"neden siz değilde onlar konuşuyor yerinize", "öyle münasip gördük " diyor genç kızlardan biri.
       Görev nedeni ile gezdiğimiz bir çok illerin bazılarında gördüğüm bir resim canlanıyor gözlerimin önünde.Sırtında odun yüklü iki kadın,iki büklüm, yere paralel başları .Önde elleri arkada ,elinde tesbihi ,başı havalarda gururla yürüyen erkek,bu iki kadının kocası.
       Kızlar,hanımlar,hanımefendiler ne yaptığınızın
farkındamısınız?
       Çocuk doğuramadığı ,oğul veremediği için kendi ayağıyla erkeğine yeni bir eş aramaya giden kadınlar,sefayı erkeğe ,cefayı kendine reva gören  kadınlar,okutulmayan,okutulup da gün yüzüne çıkartılmayan kadınlar,şimdillik vitrinlerde hak arıyor gibi gösterilen ,ama o hak zannettikleri şeyi ararken bile erkeklerin arkasında bekleyen kadınlar;siz doğacak kızlarınıza hiç mi acımıyorsunuz?İnsanın insana tahakkümüne nasıl izin  verirsiniz   ,sizki ünüversite kapılarında okumaya çalışan yarının aydın kadınları olmaya namzetsiniz .Yoksa  yanılıyormuyum,ne dersiniz?

Özel bir günü ve özel kişilerden hediye alma veya onu reddetmekte kişiye özel olduğundan herkese saygım var. Ancak ben burada farklı noktaları vurgulamak istemiştim. Anlaşılan kendimi ifade edememişim.

Tüketicilerinden Korunma Vakfına
(Gecikme zamları ne olacak?)

Çayyolu toplu konut bölgesinde tarafımızca tesbit edilen
bir nedenden dolayı postalar sitelere geç ulaştırıldı.Bu nedenle ortaya çıkan gecikme faizleri için ne yapılabilir.
Sayın H.Albayım

Temsa ladini güzeltan sitesinden mağdur sekiz daire sahibi adına
Müdür durumu biliyor,fakat personeli aklı sıra korumaya
çalışıyor.