Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara


  • S e v g i l i  A s l ı !

    İncitmeyecek kadar uzak
    Üşümeyecek kadar yakın

    Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş,büyük kayıplar vermişler. Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın kürkleri yok, kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var.Bu durumdan en az zararla kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış,çözüm aramaya başlamış.Tartışa tartışa,nihayet gece olunca tüm kirpilerin bir araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmelerine karar verilmiş.Böylece kirpiler birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak,aralarındaki hava tedavülünü önleyerek donmaktan kurtulacaklarmış.
    İlk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını görmüşler.Ama başka bir problem çıkmış ortaya.Üşüyen kirpiler birbirlerine fazla yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş.Daha sonraki gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak durmuşlar ama bu seferde donmalar meydana gelmiş.Ne var ki, her gece kah uzaklaşa kah yakınlaşa, deneye yanıla birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar yakın,ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.

    KISACA ; Bizim de uzun dikenlerimiz var.Bunlar hayata karşı filtrelerimiz. Bazen faydalı,bazen de zararlı.Çoğu zaman,kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza. Filtrelerimizden elemeden kimseleri sokmuyoruz özel dünyamıza.Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün. Birbirini incitmeyecek kadar uzak,hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar da yakın olmayı öğrenmeliyiz. Aynen kirpiler gibi.

    Bilmem anlatabilebiliyor muyum ?
    Tarih: 05 May 2008 01:40 Ekleyen:

  • E.G.O. 1.bölge 1. şube mi?

    Kazım Yaman
    El mi yaman bey mi yaman !?


    bilindiği üzere;
    Çayyolu Tiyatrosu karşısı Koru mahallesi Ego otobüslerinin Çayyolu hareket noktasıdır. Buradan Koru'ya Yaşamkent'e ve Konut 1-2 dahil 3 hatta servis yapılmaktadır.
    Ancak ne hikmetse bakanlıklardan Büyükşehir'in oy depolarına neredeyse bir dakikada bir otobüsler gönderildiği açıkca duraklarda beklerken görülse de, Çayyolu'nu "t o p l a m a k a m p ı" olarak gören z a l i m  y ö n e t i c i l e r bu bölgeyi haftasonlarında 12 otobüsle haftaiçi ise 15 otobüsle idare etmektedirler.
    Vatandaş her gün otobüs şoförleriyle meydana gelen gecikmeler yüzünden ve istif gibi taşınmasından dolayı kaptanlarla yaptıkları münakaşalar sonucunda Eskişehir yoluna yapılan seferler direksiyondaki madur kaptanlar yüzünden tehklike arz etmektedir.

    Aysun sayın başbakan ne kadar da doğru söyledi !
    Bir memlekette "ayak takımı baş olursa,
    devlet taş olur !"
    Bugün Ankara'da KPDS sınavı vardı. Sokaklarda çayyolu perişan ve rezil oldu.
    Gereğinin yetkililerin yüksek tensiplerine rica ederiz.


    ---------------------------------------------------

    n o t: 

    1. şube: bizim öğrencilik yıllarımızda siyasi şube olarak anılan polis birimi

    ego 1. bölge : telefon 490 24 20
    Tarih: 05 May 2008 01:37 Ekleyen:
  • Arı Kolejinin Çayyolu’na sedir ağaçlarını diktiği gün bende oraydım. Burada önceden hazırlanmış tek bir çukur bile göremedim. Etrafta çukur açmak için kürek, kazma, keser gibi malzemede yoktu. Her bir öğrenci elleriyle çukur açmak için uğraşıyordu birkaçı benden yardım istedi. Herhangi bir alet olmadığı için ben bile ağaçların kökünü tamamen toprağın içine gömecek kadar derin çukur kazamadım. Arı koleji gittikten sonra ellerinde kürekle iki adam belirdi. Biz iyi dikilemeyen ağaçları yeniden dikeceğiz dediler oysa duruma göre hepsine el atmaları gerekiyordu.
    Bu yüzden buradaki ağaçların tamamının kurumuş olması benim için sürpriz olmadı.
    Tarih: 01 May 2008 23:10 Ekleyen:

  • konu: Ateşli sahneler için
    eteği kaldır.com hediye melodini indir tr !



    tüh...tüh...tüh...
    yarabbi şükür

    ben egemenlerin "bostancı" sülalesinden dışişlerinde çalışan bir memureyim. pazar günü yapılacak kpds dil sınavına gireceğimi gösteren posta bilgisi elime biraz evvel geçti. ben çayyolu köyü yaşamkentin avrupa mahallesinde oturuyorum. sınav saat 9.30'da. yenimahalle ilçesinin ivediği diye bir yerinde sınava giricekmişim. 60 dk çayyolu bakanlık otobüs. duraktan metroya yürüyüş 5 kat merdiven iniş 5 dk yerlatı trenini bekleyiş oraya gidiş. metro otobüsüyle okula hareket.

    size ne söyleyebiliriz ki nacizane diplomatça. "ancak utanma duygusu olanlar suçlanır"

    çayyolundan ilçe tepkisi uç nokta yanyana
    selametle faziletle çayyolu birlikte

    uydudan baktım hesapladım gidiş 60 km dönüş 48 km

    ilhan abla yenimahalle ivedik şentepe anten karşıyaka batıkente kpds dil sınavı için tansaşın önünden servis kaldırabilir misiniz?

    ahmet abi .. ahmet abi..
    duy, duy sesimizi
    bu sesler çayyolulunun defolUlUUUU sesleri 

    "YENİMAHHALLE ÇAYYOLUNDA TRETUARLARLA GELECEĞE HAZIRLANIYOR"
    A. DUYAR
    Tarih: 01 May 2008 23:09 Ekleyen:
  • (1)

    S o s y o k o j i
    K o n u : Karnından konuşanlar

    Dan olmadığım için, iyi bir tüketici de olduğum için hayatta iyi de kötü de olsa günahı ve sevabıyla hiç kendi kendimi içimden yemedim. Niye yiyeyim ki? Yemem. Fakat Faruk Bey’in anlattığı son olayın benzerleri zaman zaman hepimizi meşgul etmiyor mu?!

    Meselâ:
        1-Teknosa’nın iki müdürü benim arkadaşım. Teknosa’dan çile çekenler diye bir internet sitesi olmasına rağmen diğer taraftan sahtekarlığın suç olmadığı ülkemizde sahtekar tüketicilerinin yüzünden tü-tüketicilerinin yüzünden mağdur olan patronlara ait bir internet sitesi var mı?! Yok. Nerede bu patronlar kulübü kraliçesi Arzu Yanardağ? Nerede olacak? Yok. Çünkü bir memlekette süt nasılsa kaymak da, patronlar da, tüketiciler de aynı. Hepsi vurdum duymaz.
    Ha Hoca Ali, ha Ali Hoca paradoksu.
    Sen Arcadium Teknosa’dan Derby Maçından bir gün önce koca plazma TV al, maçı seyret, Fenerbahçe kaybedince ertesi gün hobi odasına uğursuzluk getirdi diye plazmayı uyduruk bir bahaneyle tüketici hakkı olarak iade et. Halbuki Çap Tüketici Derneği Başkanı Sayın Hale Albay’ın da bir yazısında altını önemle kızarttığı gibi biz tüketicilerin hakları olduğu kadar ödevlerimiz olduğu da unutulmamalıdır.
    Tarih: 30 Nisan 2008 23:17 Ekleyen:
  • (2)

    2- Bi de Önder, Siteler, Hüseyin Gazi meselesi var. Tüketiciler açısından Siteler mobilya sektöründe orta doğunun en önemli ayaklanma limanı bilindiği üzere. Hal böyle olmasına rağmen orijinal mağazaların içindeki kafaların çoğu hâlâ çarıklı olmaktan vazgeçmiyor. Tabii Aysun’un da dediği gibi genelde çarık kötü bir şey değil ama çarık olmak başka şey, çarıklı kalmak daha başka bir şey şey... Di mi?
    Evvelsi sene ben de Sitelerden İtalyan cilalı eskitme masalardan almıştım da özellikle vurgulamıştım, istediğim yüzey deseninin gönderilmesi için de çalışanlara çaktırmadan masanın altına imzamı atmış, eve gene de başka bir masa gönderilince o masayı geri gönderip 48 km. gidiş 48 km. geliş olarak onları külfete sokarak esastan bir tüketici olarak altı imzalı masamı firmaya paraflattırıp onlara fazladan efor bir tüketici dersi çıkarmak zorunda kalmıştım.
    Tarih: 30 Nisan 2008 23:17 Ekleyen:
  • (3)

    3- Ayrıca artık ben de uçak mühendisi arkadaşım C. gibi bana Amerikalılardan öğrendiği ve öğrettiği gibi; firmaların ayıplı-gizli ayıplı malları konusunda çok sağlam delil tespit dosyalarını oluşturduktan sonra anlaştığım bir boyacı reklam firmasına Amerikalı tüketicilerin bazı ayaletlerde yaptığı üzere arabamın arka camına pankartı asıyorum, Ankara sokaklarında fabrikanın bayilerinin önüne arabamı park ediyorum. Pankarta mağdur olduğum konuyu boyacıma yazdırıyorum. Sonra nasıl oluyorsa oluyor firmaların fabrikalarının en üst düzey yöneticileri beni plakadan bulup, evime kadar gelip önümde ne ters yüz taklalar atıyorlar ki bir bilseniz! Fakat bu takla gösterilerini biraz da sadistçe, muzipçe seyretme hakkına sahip olabilmeniz için pazarlama mühendislerinin yanlarında getirdikleri rüşvet kolilerini başlangıçta kabul etmemeniz, teke tek koliler dışarıda konuşabilme sağduyusuna sahip olmanız lazım. Yoksa halkla ilişkiler servisleri hemen sizin aslında nasıl bir tüketici olduğunuz kanaati ve görüşüne varır!
    Tarih: 30 Nisan 2008 23:17 Ekleyen:
  • (4)

    4- Ankara’da bir vakıf yöneticisine satın aldığım bir ayıplı ürünün sorununa çözüm aramak için gittiğimde ise aldığım cevapları siz Çayyolu sakinleri ile paylaşıyorum. “Hanımefendi bu tüketici kültürüyle ilgili yazılarınızı ki Özkökgiller benim arkadaşım olur. Bu yazınızı ona ben yazdım diye gönderebilir miyim?
    Biz büyük holdinglere aslında danışmanlık yapıyoruz.”
    DAHA DEVAMI VAR DA PARMAKLARIM AĞRIDI ŞİMDİ. HANİ DERLER YA KALEMLER BİLE YAZMIYOR!
    5- Ayrıca sonuç olarak Çayyolu tüketicilerinden korunma derneğimizden Sayın başkanımız Hale Albay; savaşan şahinlerin dış cephe boya konusuna bir göz atması gerekmez mi diye düşünüyorum. Çünkü benim uçak mühendisi arkadaşımın bana anlattığına göre bizim uçak mühendislerimiz sağ olsunlar hepsini yürekten kutluyorum da ezoterizm ve egzotik küresel plana göre olduğu için mi uçakların beyninin bile yaptıkları halde neden dış cephe boyasını yapamıyorlar? Lütfen cevap veriniz.Yoksa savaşan şahinler radarlara yakalansın diye mi, yoksa bu ithal edilen sisli boyalara uçağın beyni kadar para mı ödeyelim diye mi? Bu ne biçim tüketici kültürü, oysa kartallar yalnız uçar.
    Tarih: 30 Nisan 2008 23:17 Ekleyen:
  • (5)

    6- Sonuç için, tüketici kültürü için yine Sitelere site devletine geri döneceğim. Bizim sülaleden 4 büyük mağaza var. Sitenin ünlü Karacakaya caddesinde. Onlar AKP’ye oy vermiş ama ne ABe ne ABeDe bilmezlerden. Ben onları sık sık ziyaret eder, öğlene rastlarsa Sitelerin ünlü Konya tandır lokantasına götürülüp kebaplarını yerim. Onların evleri Ulus İsmet Paşa Mah. Denizciler Cad. Anafartalar’da olmamasına rağmen onları harbiden anlamaya çalışırım. Onları zevkle dinlerim. Onlar beni bazen kızdırırlar. Eskiden büyüklerimizin evlerinde yaşanan DP-CHP münakaşaları gibi okuduk üfledik Abdullah Bey’i cumhurbaşkanı yaptık diye bana takılırlar. Lakin ben onları severim ve sayarım. Çünkü onlar U dönüşü yapan AKP’li gibi görünen, şimdilerde de homur homur sesler çıkartıp nasıl ters takla atacaklarının planlarını yapanlardan olmadıkları için, çarşaflarla jeeplerde dolaşıp birbirlerinden koca çalan çarşaflıların içindeki çarşaflılardan olmadıkları için onları seviyorum. Çünkü onlar bir bakıma benim halkım, sülalemdir. Çünkü onlar, ötekiler Aysun’un da dediği gibi duruma göre “Durum budur” diyen ilk önce AKP’nin görmesi gereken kendisine ait olmayan oportunistlerdir.

    AKP zamanında adam olmadığı için adam oldu. Eline geçen bu fırsatı gün geçtikçe hoyratça harcıyor.     
    Tarih: 30 Nisan 2008 23:17 Ekleyen:
  • Bir anı. -1-

    Toplumsal bir yara bende dâhil olmak üzere (olaya şahit olduğum için değil) eminim ki bu yazıda birçoğumuz kendimizi göreceğiz.

    Epey oluyor (yukarı) Koza sokaktan Uğur Mumcu caddesine inerken bir kırtasiyeye uğramış ve yazı işaretlemek için şeffaf yazan bir kalem almıştım. Kırtasiyeci kalem yeni geldi ama biraz önce sattığım kalemin içi boş çıktı iade ettiler deneyelim demişti. Denedik normaldi. Değişik kalemlerle birkaç deneme daha yaptı kalemlerin hepsi yazıyordu. Adamcağız demek otomatik doldurma sisteminde mürekkep kalmadı farkına varmadılar o da az önceki müşteriye denk geldi ayıp oldu derken. Benim aklıma kalemlerin seri numarasına bakmak geldi kutu üstündeki seri numarasıyla iade edilen kalemin üzerinde ki numara birbirini tutmuyordu. Kırtasiyeyi açan kişi memur emeklisiymiş gelen malların üzerinde ki seri numarasından pek haberdar değil, her neyse seri numaralarını diğer kalemlerle karşılaştırdık kutunun üzerindeki numara ve bütün kalemlerde olan numaralar birbirinin aynı bir tek iade edilen kalem numarası diğerlerinden ayrı. Belli ki kalemi alan kişi önceden kullandığı kalemi yenisi ile değiştirmiş böylece aldığı kalemi bedavaya getirmişti. Kırtasiyeciye alan kişiyi tanıyor musun diye sordum.
    Tarih: 29 Nisan 2008 01:12 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!