(3)
Aşk çok eski bir şeydir sevgili.
Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer.
Sevdiğimiz insanların çocuklukları da.. ..
Oradan üve y anneler, eksık babalar, parasız yatılılar geçer.
Ve sonra aşk bütün bunları alır, da ha da eskilere gider,
hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır.
Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır...
Bazen denizler, kıyılar çeker insanı.
İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde
yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu.
Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara...
Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...
İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda
umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler,
kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının
korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...
Birazdan sabah olacak...
Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular başlayacak...
Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve
hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...
Oysa biriken yaşlarını içmek için yıllar yetmez.
Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış.
Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını,
cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri
alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...
Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...
Aşkta yarın yoktur sevgili...
C. E.
Tarih: 23 May 2008 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0
(2)
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın
hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de...
Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının
çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir
sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili,
kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı
hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye.
Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda,
gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri,
o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim.
Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Tarih: 23 May 2008 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0
(1)
Yarasını saranların bahçesi
Eflatun kırkahvesi
AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili.
O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır.
Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur.
Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar.
Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş,
anneler ve korkular yoktur.
Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili.
İnsan bir başka ışıga teslim olur...
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil,
içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, b i l g e l e ş i.
Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur.
Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Tarih: 23 May 2008 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0
ÇAYYOLU METROSUNDAKİ SON GELİŞMEYİ ÖĞRENİR MİSİNİZ.
Tarih: 23 May 2008 09:32 Ekleyen: Beğenme: 0
Sayın yetkililer,
Yaşamkent mahallesine sefer yapan 123 nolu otobüsün artık ihtiyacı karşılayamadığı gün gibi aşikarken inatla yarım saatte bir otobüs sefere koymanın anlamı nedir.?
Çayyoluna (konutkent, ümitköy ve diğer) 3 dakikada bir otobüs kaldıran yetkili arkadaş, 123 nolu otobüsün içindeki kart makinasını incelediğinde, bir seferde kaç kişinin bindiğini görecektir elbet.
Lütfen görevinizi yapın. Sadaka istemiyor, hakkımız istiyoruz. Duraklarımızı en kısa zamanda yerlerine koyun.
Sadece 1 yere durak koydunuz neden acaba???????
Umarım dikkate alırsınız yazılanları.
Tarih: 22 May 2008 17:06 Ekleyen: Beğenme: 0
Merhabalar,
Bülteninizi severek okuyorum. Böyle bir yayına katkısı olan herhese teşekkür etmek isterim. AliRıza Bey ormanı ile ilgili olarak yazmak istedim. Bende o civarda olan mavikent sitesinde oturmaktayım. Bizim de kepçeleri gördüğümüzde korktuk ve gidip sorduğumuzda okul yapılacak denmiştir. Biz de civar sakini olarak orasının yeşil alan olarak kalmasını arzu etmekteyiz fakat günümüzde parayı veren herşartta düdüğü çalabildiği için korktuk açıkçası. Bu konuda hertürlü katkıya açık olduğumuzu belirtmek isterim. İmza kampanyası başlatabiliriz. Hoşçakalın.
Teşekkürler,
Tarih: 22 May 2008 01:38 Ekleyen: Beğenme: 0
Çayyolu yeşil alanlarına
Çarşı inşa etmeyi tasarlayan
y e şşşşşşşşşşşşş il adamlara-iş
h a t ı r l a t m a !
önce k o n u t 1.5 taki çarşının öyküsünü
okusunlar !
Tarih: 21 May 2008 21:29 Ekleyen: Beğenme: 0
k o n u : Eski camlar [yeşil] bardak oldu.
cayyolunda arka sökaklarda yenilenen
kaldırımlardan inşaat bilgisi....
G iz l i a y ı p !
yenimahalle geleceyeye hazırlanıyor...
T e k z i b :
istem we s o n u c
YMBelediyesi cayyolnda a s l ı seçimlere hazırlanıyoryor !
n o t : Ahmet abi bu sefer kütahya dan getirtmiş ustaları.s. sözünde durmadın kırdığınız küpeştelri
firmadan tazminat aldınızmı?
8.caddeye boydan boya diktirtiğin eflatun ak-asyarında çiçek acmaya başladı)
Tarih: 21 May 2008 21:29 Ekleyen: Beğenme: 0
Tüketiciciler a v degildir
a v c ı
Tarih: 21 May 2008 21:28 Ekleyen: Beğenme: 0
ko n u: Tecrübe ´hayatta yediğimiz kazıklarin bile-ş-kesidir.
A v c ı nınn Beypazarı Kuruşu !
serbest piryasa ek10--omisi
nam-ı deger y a Hş i kap Hlizm İta
bırakınız yapsınlar brekiniz geçisinler!
Bilindiği üzere;
Bay pazarı baş- kent Ankaranın konu?
sever bir ilçesi eski bir mimarsinan masalıdır.
Tanınmış öne çıkmış yöresel ürünleri patentli
idir ve resmi gazetede yayınlanmıştır.Hal böyle olmasına rağmen anılan ürünler bizim bölgemizde t an s aş ta ucuk-kaçık fiatlarla işlem görmektedir.N asıl?
Mesela tansaşın çalıştığı a v cı unllu mamuller firması beypazarı kapıağzındaki eskibelediye ekmek fabrikasından toptan 4
ytl ç ivarında satın aldığı kuruları tansaşa
vermekte -ki tansaşıın ve migroskopun [ ! ]
yöresel ürünler huhususunda ist-ataköyde uyuyan satınalmacı pirens ve pirenseslerin
ihmalleri yüzünden;
beypazarının gelin le güveyi
baklavasını 80 katlı olmasına rağmen 16 YTL
na satın almamıza rağmen beypazari KURUSU
nun kilogramını ne neden 15.675-YTLna.
yiyiverelim.
biz yemeyoz siz buyrun yeyiverin gari !
Çünkü alnımızda kerviz yazmıyo.
Eski belediye fırını: 0 312 762 40 95
Tarih: 21 May 2008 21:26 Ekleyen: Beğenme: 0