OKUL.EKOL-MEKTEP,MEDRESE
                  Öğrenmek-eğitilmek

     Şu mektupla,telgrafla öğretime oldum olası sıcak bakmamışımdır.Öğretim ve eğitimin farklılığına yeterince önem verilmediğinden olsa gerek,okuyan okuduklarını ezberleyen papağanlar yetiştirmekten öteye gidimediğini
çok yakın zaman örnekleriiyle açık seçik görüyoruz.Açık öğretim,adı üstünde öğretiyor, sadece siz varsınız,oysa toplum içinde öğrenmek,fikir teatisinde bulunmak çevreyle çoğalmak zenginleşmek var okulda.Düşünen düşünce üreten,farklı kültürlerin edebin adabın harmanlanmasıyla  zenginleşen ufukları genişleyen  kişiler yetiştirir okullar.Görgü denen şeyin çok görmekten
çok yaşanmışlıktan geldiğini biliriz hepimiz,çevremiz genişledikçe,iletişimimiz çoğaldıkça her çiçekten bal alan arılara döneriz. Sosyal olmanın yolu toplumla birlikte olmaktan geçer.İlk büyük toplulukla da sınıflarımızda
okullarımızda tanışırız.Hem öğrenerek,hem eğitilerek artarak ulaşırız gençliğimize, tanıdığımız insan sayısınca
öğretmenlerimizle,arkadaşlarımızla,okuduğumuz dergiler gazeteler,gittiğimiz sinemalar,tiyatrolar kültür etkinlikleri ile  açılır ufkumuz.İşte  zaman nerede ne yapacağımızı,neyi isteyip neyi isteyemiyeciğimizi, bize
ait sınırların nereye kadar uzanabileceğini biliriz,toplum içinde sırıtmaz olsa olsa alıkşlanırız.Okuyup ezberlemek yetmez öğrenirken yaşamak, yaşatmak gerek ,düşünmek üretmek gerek.Yoksa ani  rakım yüksekliklerinde başımız döner öyle bir yuvarlanırız ki bir daha kendimizi toplamak sanırım mümkün olmaz.

         ALLAHIM ,SEN AKLIMA MUKAYYET OL
              ( Sözümde duramıyacağım)


   Gazeteci olmak varmış,konu sıkıntısı diye bir şey yok ülkemde,hatta olayların ,haberlerin hızına yetişmek mümkün değil.Oysa bir karar almıştım ben bundan böyle etliye sütlüye karışmayıp ahir ömrümü huzur içinde geçirmeyi planlıyordum.Mitinglerde ,protestolarda az taban eskitmemiştim.Bundan sonra hobilerimle hoşça vakit geçirecek olana bitene kulak  tıkayıp  menzile huzurla varacaktım.Heyhat ne gezer,sabahtan beri orman katlinden dolayı sinir tepemde 28 Mayıs için mahalleyi örgütlemekle  meşgulken; Dolmabahçe olayı patlak vermez mi?TANSİYON ,KOLLESTROL bedenimde   bana karşı ne  varsa hepsi faaliyete geçip sinir  tavan yaptı,Allahım sen aklıma mukayyet ol.
        Resim,müzik derslerini es geçen öğretmenlere hep kızmış sanatın gerekliliğine hep inanmışımdır.Klasik sanat,modern sanat ,estetik ve müzecilik bilgilerinin öğrencilere yeteri kadar verilmesinden yanayım.Pekmi lazım, verilmezsse ne olur diyecekseniz söyliyeyim;modern yapıları klasik eserlerle donatmaya kalkarsınız,müzelerin içini boşaltıp çocuklarınıza sanata tarihe dair hiç bir şey bırakmazsınız.Her ağaç kendi toprağında yeşerir.Her anıt  anlam kattığı yerde görkemlidir. HER OBJE mekanıyla bir bütündür.Atalarımızdan bize kalan tarihi mekanları içindeki en ufak objeye kadar yerinde korumak
vatanı korumakla eş değerdir.Tarihi taşıyamazsınız,tarih
bir ulusun geçmişini geleceğe bağlayan  bir unsurdur.Sa-
natıyla,mekanlarıyla,olayları ile bir bütündür.Düne değer vermeyen,kollayıp saklamayanın yarınından nasıl emin olunur?

Park caddesi sonunda sag tarafta kalat elit sitesi ve petunya sitelerinin arka tarafinda kalan ATATURK ormaninin bir kismina daha yol yapildi ve ormanin icinde buyukce bir alan bir gecede duzlestirildi. Sanitim Y Mahalle belediyesinin araclari yapti. Yakinda insaat baslar sanirim. Buna bir dur diyecek yok mu? Hep birlikte eylem yapalim, Sayin platform yetkilileri ve uyeleri ne dersiniz? Ormanimizin katledilmesine seyirci mi kalalim, yoksa tepkimizi mi gosterelim. tuna_yc@yahoo.com adresindeyim. eylem yapalim derseniz derhal katilacagim. Artik canimiz cok aciyor, nedemek yesil orman alanini betona ve gurultuye bogmak. Buna LUTFEN hep beraber ISYAN edelim gecikmeden. Bu orman HEPIMIZIN. Sayin Engin Uc lutfen ilgilenirmisiniz bu konu ile.

24 Mayıs Cumartesi günü Çayyolu semtinde Çayyolu Platformu tarafından Ata parkta şenlik düzenlendi. Senliğimiz çok güzel geçiyordu, ta ki sonradan Yenimahalle Belediyesi çayyolu Semt Birimi müdürü olduğunu öğrendiğim kişi gelene kadar. Müdür bey, geldiği zaman Yenimahalle Belediyesi zabıtalarına talimatlar yağdırmaya başladı ve içki içen biri olursa hemen kendisine haber verilmesini söyledi. Bundan rahatsızlık duyarak "içki içmek yasak mı" diye sordum. Müdür bey ise yasak olduğunu, bu parkta aslında sigara bile içilemeyeceğini söyledikten sonra, "içki içeceksen evinde içeceksin" diyerek müdürlüğünü yaptı. Böylece anladık ki, Çayyolu semtinde IV.Murat dönemi geri geldi. Bütün Çayyolu halkı adına,"içki içeceksen evinde içeceksin zihniyetini" taşıyan bu kişinin görevden alınmasını ya da istifa etmesini talep ediyorum.

Çayyolu semti sakini

İpek Ruacan.

Fizyoterapist Elmas Maranki ve Prof. Dr. Ahmet Maranki çiftinin 2005`te yazdığı, "Yaşam Enerjisi" isimli kitapla başlayan süreç, sağlıklı beslenme ve düzenli yaşam konusunda toplumsal bir bilinçlenme hareketine dönüştü. Geçen süre zarfında 500 km`yi aşkın yolu katederek yurtiçinde ve yurtdışında yaklaşık 200 görüntülü konferans veren Maranki çifti, 250 bini aşkın kişiye doğrudan, milyonlarcasına da TV ve radyo aracılığı ile sağlıklı yaşamanın ve yaşam enerjisini artırmanın yollarını anlattı. Kitlesel konferans taleplerinin yoğunluğu nedeniyle 6 ay sonrasına takvim verebilen çiftin ilk kitabı 100 bine yakın baskı yaptı.

Maranki çifti, "Masajla Mucizevî Tedaviler" isimli bu kitapla "Yaşam Enerjisi" serisine yeni bir kaynak kazandırdı. Kitapta ele alınan konular şöyle özetlenebilir;

İnsandaki Enerji Merkezleri: Kozmozda 7 kat sema olduğu gibi vücudumuzda da 7 önemli enerji merkezi ve yedi hayati salgı bezi vardır. Hastalıkların oluş nedenleri, vücudun enerjisindeki tükenme ya da genel dengesizliktir. Bu nedenle enerji merkezleri ve akışkanlığı bilinmelidir. Kitapta şemalarla enerji noktaları gösteriliyor.

Enerji Merkezlerine Masajla Mucizevî:Tedaviler: Ağrı noktalarını iyi keşfedip doğru yöntemle ağrılara masaj yoluyla müdahale edilebilir. Masaj esnasında noktaların yerini tam bulmak önemlidir. Maksimum etki bu şekilde sağlanır.

Pratik Uygulamalar: Şekillerle desteklenen pratik masaj yöntemleri ile hastalıkların önüne geçip, vücut enerjinizi bedene eşit olarak dağıtabilirsiniz. Böylelikle pozitif yönlerinizi ön plana çıkarıp daha mutlu ve başarılı olabilirsiniz

         İŞTE GELİNEN NOKTA

  Adalet Bakanı Şahin "Hakim ve savcılara % 40 zam yaptık,onlardan beklediğimiz haktan ayrılmamalarıdır" 
demiş.
   AYIP OLMUYOR MU SAYIN BAKAN?


NOT:PES,susamadım
doğrusu.

                 KÖRDÜĞÜM
 
   Sizlerin baktığı taraftan nasıl görünüyor bilemem ama,burdan benim balkonumdan korkunç  gözüküyor hani
(olmaz ya) şu semte bir garabet harikası inşa etme yarışması açılsaydı şu Gordion mudur kördüğümmüdür denen utanç duvarından daha çirkini yapılamazdı.Bunun bir mimarı olabileceğinede inanamıyorum.Hangi Fakülte böyle bir yapıyı çizebilen öğrencisine diploma verebilir diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Olsa olsa beton aşığı iş verenin isteği doğrultusunda çizilmiş olmalı.Öyle ya ağaç yerine beton direklerle donatılan parklar,luzumlu luzumsuz dökülen asfaltlar,sökülüp sökülüp yeniden yapılandırılan kaldırımlar bu aşkın ne denli güçlü olduğunu göstermiyormu?

keçiörenbelediyesi  Baskanına özenem  bırı eskişehr yoluna teleferik yapıçakmiş´.
  metronun inşaaatından vazmı geçilıyor.?

İstanbul'un yerleşim alanlarına Rumelikavağı, Çınaraltı, Söğütlüçeşme, Sakızağacı, Cevizli, Acıbadem gibi adların konulması nedendir bilir misiniz. Hepside katledilmiş ağaçların yerine inşa edilmiş olmalarıdır.

Çayyolu'ndaki Alirıza Bey Ormanındaki katledilen ağaçları bilmiyoruz ama en azından ormanın adını biliyor olmamız, ağaçları katledenlere bir yol gösterir.

Örneğin oraya yapılacak okula ALİRIZA BEY KOLEJİ veya yapılacak alışveriş yerine ALİRIZA BEY  ALIŞ VERİŞ MERKEZİ adını koyabilirler...

Saygılarımla

Çayyolu metro inşaatını merak edenler için vermiş olduğum linklerden (aslında ikisi de aynı sitede) son durumu öğrenebilirsiniz.

http://web.ego.gov.tr/inc/newsread.asp?id=264

http://web.ego.gov.tr/Filelib/m2_sema.jpg
-----------

"ACIMADAN, YÜREKLERİ SIZLAMADAN ALİ RIZA BEY ORMANINDAKİ AĞAÇLARI KATLEDEREK"

"ÜLKENİN GELDİĞİ NOKTA BU..."

Kanun tanımayanlar iş başındaysa kanunsuz işlerin olması doğal değil mi?