Mutluköy Sitesinde oturmaktayım. Büyükşehir Ekim 2007, 3. Caddede kanalizasyon çalışmaları yaptı ve kazdıkları yolu “gece yarısı operasyonu” ile havanın soğuk olduğuna bakmadan yamalı asfalt yaptılar. 15 gün sonra tüm yol boyunca çökmeler başladı.
Geçen ay Site etrafındaki kaldırım taşları Büyükşehir tarafından değiştirildi. Ne yapılan işçilik, ne teknik uygulama kabul edilebilir düzeyde değil. Bir de kaldırımda bazı yerleri boş bıraktılar, ki oralara aydınlatma direkleri dikilecekmiş. Bir yazı yazdım, hem kötü işçilik hem de Site etrafında yeteri kadar aydınlatmanın mevcut olduğunu bildirdim. Eğer direk dikilecekse bunun sadece para harcamak ve israf olduğunu belirttim. Şu anda kaldırım taşları yavaşça oynamaya başladı bile.
Geçen hafta ilk kısımda yazdığım bozuk ve çökmüş yolu yapmak için Çankaya Belediyesi ekipleri geldi. Kendi sorumlulukları olmamasına rağmen yolu tamir edeceklerini söylediler. Bir de Büyükşehir bizim çalışmamızı görünce malzemelerimizi, ikaz yazılarımızı ortadan kaldırır diye ilave ettiler. İlk gün yolun bir kısmı yapıldı. İkinci gün, inanmayacaksınız belki, Büyükşehir Çankaya’ nın sıyırdığı yolu da sahiplenerek yolun kendileri tarafından yapıldığını yazdı. Dün gece saat 24:00 de yine “gece yarısı operasyonu” başladı ve sabah 05:00 e kadar ağır iş makineleri çalıştı. Bugün yine 24:00 de çalışma başladı.
Gündüz neden iş yapılmaz, gece bu ekiplerin gürültü yapmaları hangi yetkiye dayanır, gece yapılan işi kim kontrol eder?
Bunun gibi yüzlerce soru çıkartılabilir. Ancak işin özü, Büyükşehirin vatandaşa, halka ters düştüğüdür. Zaten hafriyat ve su satışı dışında hiçbir icraatı yapamayan bir yönetim nasıl ve kime hesap verecektir? Biraz izan yok mu?
Tabi bizlere de bir eleştiri yapmak gerekli. Bu tip oynak icraatlarda evimizden kafamızı çıkartmalı ve birlikte protesto etmeliyiz. Bakın Kızılırmak suyunu 21 gün habersiz karıştırarak halka içiren ve buna devam eden bir yönetim için ne tür bir şikayet yaptık? Nasıl bir bilinçlendirme veya duyurma çalışması yaptık? Eğer bu suskunluk devam ederse gelecek yerel seçimlerinde de sadece kızarak otururuz.
Biraz konforumuzdan vazgeçerek dayanışma gerekmiyor mu?
Sevgiler,
Tarih: 12 Haziran 2008 20:58 Ekleyen: Beğenme: 0
merhaba ben etimesgut öz güneş tren istasyonunda oturuyorum,sabah saat08;30da en az 6-7otobüs durak yapmadan veya durağın 50metre ilerisinde veya gerisinde durarak yolcu indiriyorlar,peki duraklar ne için en azından inen yolcunun yerine bir iki kişi binebilir,ben eskışehir yolundaki cepaya gidiyorum ordan geliştede 11/06/08 saat;19;08de 532 sayılıotobüs plaka 06bg3497 durağın 50 metre ilerisinde durarak yolcu indirdi,bu durumdan çok şikayetciyim,özellikle sabah sincandan kalkan otobüslerin sayısı arttırılsın,etimesguta gelene kadar zaten dolup transit geçiyorlar,bazılarıda kuru kalabalık ama bu durumdan şöferin haberi yok dolu sanıyor otobüsü..ankara gibi bir metropole hiç yakışmıyor başkanımızı daha duyarlı olmaya davet ediyorum.saygılar..
Tarih: 12 Haziran 2008 09:18 Ekleyen: Beğenme: 0
Halı gibi döşenen çimlerin ilk serilenleri kurudu bile...
Eskişehir Yolu'nda havaların iyileşmesiyle birlikte servi çamlarının belirli bir formda sıralanıp, aralarına şimşirlerin dikilmesiyle refüjde güzel bir görünüm elde edildi. Son olarak bu bitkilerden refüjde arta kalan yerlere daha önce üretilen halı şeklindeki çimlerin getirilerek serilmesi ile görünüm tamamlanma noktasına geldi.
Ancak gördüğümüz kadarıyla bazı aksaklıklara değinmemiz gerekiyor.
Bildiğimiz ve izlediğimiz kadarıyla, refüjde herhangi bir sulama sistemi bulunmamaktadır. O nedenle de Çimlerin serilmesi henüz tamamlanmadan Söğütözündeki ilk serilenlerin sapsarı kesildiği gözlerden kaçmamaktadır. Bu alanın tankerlerle sulanmaya kalkışılması trafiği risk altına almaktan başka bir şey değildir. Refüje yeniden sulama sisteminin döşenmesi ise yapılanın bozulması anlamına gelecektir.
*********
Yukarıdaki haberi yaptınız. ve bunun gibi bir çok haber daha. Şu anda gidih oraların nasıl olduğunu ve nasıl sulandığınıda haber yapmanızı öneriyorum. Bilip bilmeden araştırmadan yaptığınız bu haberler bizim gibi yıllarca sola hizmet eden kişileri bile davadan soğuttu haberiniz olsun. Seslendiğiniz kitle çocuk yada geri zakalı değil. Lütfen buna dikket ederik haber yapın
Tarih: 11 Haziran 2008 16:10 Ekleyen: AybarsDÜNDAR Beğenme: 0
Düzeltme: zulm ile abad olanın
ahiri berbad olur
2.Ağır lleri barındıran olacaktı,düzeltirirm saygılarımla.
Tarih: 11 Haziran 2008 16:08 Ekleyen: Beğenme: 0
ZULM İLE ABAD OLANIN AHİRİ BERBAT OLUR
Demokrasi getirmek için gelenler,adeta bilgisayarda
savaş oyunu oynar gibi keyifle vuruyor sivillere,kim oldukları önemli deği,kadın ,çocuk,yaşlı,suçlu suçsuz,
sadece hedef onlar şimdi,tek duygu hedefi ıskalamamak ve bizler yüreklerimiz daha da katılaşarak seyrediyoruz film izler gibi.Oysa çoğumuz bu tip film senaryolarına bile tahammül edemez,kan görmeye dayanamazken olağan bir şeye bakarcasına,hatta kayıtsız izliyoruz olanları.Her şey gibi bizler de doğallığımızı yitiriyor,mekanikleşiyoruz.
En korkuncu da hiç bir şeye hayret etmeyişimiz artık,tepkilerden duygulardan vicdan denen şeyden gittikçe uzaklaşıyoruz.Nitratlı domates,ağır lleri bünyesinde barındıran sular,zehirli çaylar,hormonlu yiyecekler,yok olan ormanlar,satılan topraklar,organ maf-
yası,bağımlı olmaya alıştırılan çocuklar.Hele komşudaki demokrasi adı verilen savaş,tekilleşiyoruz asl olan ken-
dimiziz.SAVAŞ EKONOMİSİ,birilerinin yaşaması için diğerlerinin yok olması....işte bütün mesele bu.Her şey çok kazanmak için ,ölümde buna dahil.
Tarih: 11 Haziran 2008 00:04 Ekleyen: Beğenme: 0
Dar gelirli başkentlilere iş önerisi: Kızılırmak suyunu ayrıştırıp çıkan madenleri satın!
Tarih: 11 Haziran 2008 00:04 Ekleyen: Beğenme: 0
“Kanuna karşı hile önererek yola devam etme derdindekilerin kanun yapıcı olmasından daha acı ne olabilir!”
- AKP toplantı üstüne toplantı yapıyormuş…
“Beraber toplandık
biz bu masalarda!”
Korku diktatörlüğü yaratsalar da boşuna:
Korkutmanın ecele faydası yok!
Tarih: 11 Haziran 2008 00:02 Ekleyen: Beğenme: 0
Devletlünün yorumu: Siyasilerin çıkardığı yasa hukukidir, hukukçuların kararı siyasidir.
Tarih: 11 Haziran 2008 00:00 Ekleyen: Beğenme: 0
Türban kararı üzerine Bülent Arınç’ın tüyleri diken diken olmuş. Ne güzel… Ya kazık gibi olsaydı!
Tarih: 10 Haziran 2008 23:58 Ekleyen: Beğenme: 0
Bu gün sabah gazetesinin bülent arınçla ilgili bir haberine yorum yaptım ve e postama şu ileti geldi fakat aradan saatler geçmesine rağmen ne benim nede başkalarının yorumları yayınlanmamış. Zaten sabah’ın yeni sahipleri bu yorumu yayınlasalardı şaşardım.
Aşağıda gelen e posta ve yolladığım yorumu veriyorum.
Sayın faruk elmasoğlu
"Bülent Arınç: Tüylerim diken diken oluyor" haberine yaptıgınız yorum, tarafımıza ulaşmıştır. Yorumunuz, editör onayından geçtikten sonra Sabah.com.tr'de yayınlanacaktır. Ilginiz için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla
SABAH İnternet Servisi
-------------
Bülent arınç senin konuşmaların da benim tüylerimi diken diken ediyor. Gerekirse anayasayı da cumhuriyeti de kaldırırız kendi cumhuriyetimizi kurarız diyen ben değildim.
Sen kimsin ki cumhuriyeti kaldırıyorsun?
“IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4.– Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”
Tarih: 08 Haziran 2008 15:25 Ekleyen: Beğenme: 0