Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara




  • s a a t 16.00
    itibariyle  : Ko n u sorma ver  parası [ k e  y [


    AKP   hükümetine tabii ne   nemalarla ilgili  nede  soRma ver  paralarıyla ilgili  söyleyecek tek  bir sözümüz  yok ancak  hem  sayınn Cumhurbaşkanı  hemde sayın  Başbakan pek acele edip kararı hemen onayladılar. Halbuki  eylül ayına kadar bekletselerdi   öğretim yılı  başlarken  memur veişçi ailelerinin yaralarını keyler  daha iyi sarmazmıydı. Neden  acaa bu kadar acele  edildi
    anlıyamıyorum ?
    Tarih: 30 Temmuz 2008 17:37 Ekleyen:
  • --


        Haram Lokmalar

    Bu karalamaları dün yazmakla  beraber  dün gecenen kutsal- netafizik bir gece olması sebebiyle 5 para etmez 3 kuruşluk adamlar yüzünden  günahlara girmyeyim diye en azından laflarımı bugüne erteledim...
    Key ödemeleriyle ılgili elime geçen   mebleğa  ALLAH BERKET VERSİN DEMEYACAĞİM GİBİ  engin civan,bülent şemiler den başlamak üzere bu emeklerimizi ekenomik krizlerde dahil olmak üzere bankalarda akla hayale gekmedik hilelerle  en düşük faizlerde  kuşa çevirdikleri  için bu  paralar kimlere haram lokmalar olarak gittiyse  bu emeklerimiz  onlara zeir zıkkım olsun  ...

    Ayrıca daKimsede  kusura  Kal -masın ama  hangi kutsal  devlet vardır ki vatandaşımım gözünün içine baka baka dolandırııcılığı
    vatandaşına  böyle öğretsin, göstersin.

    Bütün mesele gaiba
    süt  nasılsa kaymak,kaymak  nasılsa süt  meselesi...Bir şeyi gerçekten  düzeltmek istiyorsak ilk  önce  kendimizden ! d e v l e t t e n  ! başlamalıyız...
    Tarih: 30 Temmuz 2008 17:37 Ekleyen:



  •   karnrndan konuşaşanları
      t RE t Radyolarında
      yaygın basın özetlerin de dinliyor musunuz  ?
       

       -Genellikle önce:  Yenişafak ,Türkiye,el-Sabah.bugün, vezaman okunuyor...
    Tarih: 28 Temmuz 2008 09:36 Ekleyen:




  •    çayyolu cumartesi pazarı

    yeni mah.  yi  tapuda yer kalamamış gibi ,,,
    akp  Lİ bAŞKAN  tURGUT  6 NOKUN kaçiören- Etlik semalarından yöneten bazı YÖRESEL ÜRÜNLERİMİZ, büyüklerimiz pazarın son durumunu  görmüyorlarmı.Cumartesi oldumu  8.cadde  civarındaki pazarla kesişen yollarda  TRAFİK YAZ -KIŞ FELÇ OLUYOR.
    Halbu ki   keçiören belediyesi zabıta takımı yanbakışıyl A  devamlı takışık gezdihi pazarcılar  odasına   keçiören halkı için servis koydurduhunu duydum.DOĞRU MU?
    Pazarcılar  odası  çyyolu cumartesi pazarına ücretsiz servisler koyarsa  fiyatlar   düşermi mesela sultan bamya bugün  9 milyondan  4milyona düşebilir miPazarcı esnafı  oluk oluk  servisle  müşteri gelirse  uuuulaşan talep  oluşan  yeni  talebe  arz   endam   edebilir mi.Lütfen  platforumdan mümküns  bilgi almak istiyorum...
    Tarih: 28 Temmuz 2008 09:33 Ekleyen:
  • Bence cayyolu ilçe olursa asla "bilimkent" adı verilmesin.  " y o l u " çok çok çok çok  daha güzel ve şirin bir isim. Bilimkent dergi olarak yoluna devam etsin...

    Tarih: 28 Temmuz 2008 09:23 Ekleyen:
  • 1O. Orhan Pamuk AB’ye şimdiden girmiş bir Nişantaşı’dır , Yaşar Kemal ise halis muhlis bir Anadol

    11. Yaşar Kemal kitapları yabancı dile zor çevrilir. Çevrilince de değerinden çok şey kaybeder. Orhan Pamuk kitapları ise yabancı dilde daha iyi durur.

    12. Orhan Pamuk’a kasmak ve gerginlik yaratmak acayip yakışır... Yaşar Kemal’e ise "ağız dolusu sövmek" şahane bir hava katar.

    13. Orhan Pamuk , "içindeki manevi boşluğu doldurmak" için edebiyatı seçmiştir. Yaşar Kemal ise "içindeki manevi doluluğu boşaltmak" için.

    Tarih: 25 Temmuz 2008 15:18 Ekleyen:
  • 1. Orhan Pamuk "Tek parti döneminde devletten ihale alma imtiyazını yaşayarak zengin olmuş" bir babanın talihli çocuğudur. Yaşar Kemal ise anacığının iç gömleğine diktiği bozuk paralarla 15 yaşında İstanbul’a gelip üç ay Gülhane Parkı’nda yatıp kalkarak alışmıştır İstanbul’a...

    2. Orhan Pamuk "içi kitaplarla dolu bir evde" büyümüştür. Yaşar Kemal ise içi masallar , destanlar ve ağıtlarla dolu bir evde...

    3. Orhan Pamuk "yazı" , Yaşar Kemal "söz"dür.

    4. Orhan Pamuk’un bir "ağabey kompleksi" vardır, hálá hesaplaşmasını tamamlayamadığı... Yaşar Kemal’in ise bir "Çukurova kompleksi" vardır ama bu kompleksinden memnundur.

    5. Yaşar Kemal , Çukurova’nın bütün dağlarını , taşlarını , kuşlarını , ağaçlarını , çiçeklerini sular seller gibi bilir... Orhan Pamuk ise soğuk kış geceleri can sıkıntısıyla dolaştığı İstanbul’un "kara sokakları"nı...

    6. Orhan Pamuk romanına malzeme toplamak için bir çılgın gibi Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne vurur kendini. Yaşar Kemal ise ağıt toplamak için halkın arasına.

    7. Orhan Pamuk ilham gelmesi için evinin salonunda volta atar. Yaşar Kemal ise eski bir alışkanlığı sürdürür , yani "mahpushane voltası" atar.

    8. Orhan Pamuk bir cümle yazar, okur beğenmez , yırtıp atar , sonra yeniden yazar. Yaşar Kemal ise vurur daktilonun tuşlarına savaşır gibi. Gürül gürül yazar, bir de bakar ki 40 destan sayfası çıkmıştır temizinden.

    9. Yaşar Kemal "Katip arzu halim yaz yare böyle" dizesinde işaret edilen arzuhalcilik mesleğinden tüpçülüğe kadar her türlü işe girip çıkmıştır. Orhan Pamuk ise hayatı boyunca çalışmak zorunda kalmamış
    Tarih: 25 Temmuz 2008 15:18 Ekleyen:
  • '

         N a N e  Likörü ,Sakız Reçeli,Çikolata ve k a h v e
         G  İ  R  İ  T  İ  M   B  E  N  İ  M...

    G öç sadece gideni değil, kalanı da peşinden sürüklüyordu, 'diyor Saba Altınsay; 'insanın doğduğu toprak ile gömüleceği toprak aynı toprak olmayacaksa,n e kalır ki, geriye, ölürken, yaşamdan? Bu soruya bir yanıt bulma çaba sıbu roman. - Oruç Aruoba- Krimitu, Girit'im Benim, Osmanlı Devleti'nin zayıfladığı, topraklarını kaybetmeye başladığı yıllarda Girit'te yaşanan gelişmeleri anlatıyor. Girit'te Müslüman ve Hıristiyan halklar yüzyıllarca bir arada yaşamıştır, dilleri dillerine karışmış, gelenekleri zamanla birbirine benzemiş, tam anlamıyla bir kaynaşma gerçekleşmiştir. Ama bu bile farklılıkların gün gelip düşmanlığa dönüşmesini önleyememiştir. Kritimu, Giritli bir Türk ailesinin adadan kopuşunu ustaca anlatıyor. Müslüman ve Hıristiyan halklar arasında mübadele gerçekleştiğinde Türkler adayı gemilerle terk ederler ve romanın baş kahramanlarından İbrahim Yarmakamakis, sevgili adasına bakarak 'KritiM-Mu...' diye fısıldar. Ama artık oraya dönme umudu kalmamıştır. Yine de romanın asıl kahramanı, benzersiz doğası ve insanın ruhunu çalan kokusuyla Girit Adası'dır.
    saba altinsay kritimu giritim benim saba altinsay faruk duman can yayinlari


        
    Tarih: 24 Temmuz 2008 09:33 Ekleyen:

  •   
       YMB.  TEFTİŞ KuRULLARI BASKANLIĞINA...

                Rivayet olunur  ki
                demiyorum Nakil olunur ki diyorum, çünki olay geçtiğimiz günlerde yaşanmış ve  esaslı bir tedbir alınmasını gerektiren durummuş gibi görülmektedir.
     
       Ş  ö y l e  k i;
    ATAKULE  'de  YMB. görevlilerinin kıydıhı  nikahtan sonra  nikah memuresi ( eliyyüzü ,konuşması  düzgün  ağzı laf yapan) gelin udasına  düğün sahiplerini cağırıp ; "sizin gelenek ve gör -
    eneklerden hiç haberiniz mi yok galiba "diyerek belediylerin piyasa ekonomisine
    örnek olcak şekilde  resmen tekbaşına  başiş  istemiş...
    Tarih: 23 Temmuz 2008 23:54 Ekleyen:
  • ankara eskısehır yolunda bulunan yerlesım bolgesıdır.


    önümüzdeki 3-4 yıl içinde ilçe olmaya en yakın ankara semti.

    20 yıl öncesine kadar içinde ineklerin möö  Sleyerek gezindiği, yollarında tezeklere basmadan gezemediğiniz bir köy iken, şimdilerde ankara nın mutena semtlerinden biri olmuş yerleşim birimi.


    kira fiyatlarının los angeles'ı geçtiğini sanıyorum.
     

    Ankara' nın lüks semtlerinden. Villalarıyla villadan parti  binalarıyla  meşhurdur. Metrosu inşaat halindedir yıllardır.  

    ankara'nın önemli semtlerinden biri.  otobüs azlığı sorunu yaşansa da çayyolu sakinleri için bu çok büyük bir sorun teşkil etmemektedir. zira çoğu semt sakininin arabası vardır.


    ayrıca semtte genel olarak bir görmüş geçirmişlik havası var. sokakta top oynayan çocuklar, gezmeye çıkan yaşlılar falan, herşey pek bir sakin.
    bir de otobüs gerçekten azdır buraya, rivayet edilir ki bu bölgeden, i melih gokcek'e pek oy çıkmadığı için kendisi kasıtlı olarak böyle birşey yaparmış. rivayet tabii, bilemeyiz.


    ankara'nın kesinlikle en yaşanası muhiti ve muhtemelen en lüks semti. hiç abartmadan şöyle diyebilirim ki, çoğu noktası ankara'da bir genç kızın gece 12'den sonra bile mini etekle rahat rahat gezebileceği nadir yerlerdendir, öyle de moderndir, üstüne tanımam. sessiz saki
    Tarih: 23 Temmuz 2008 23:51 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!