Basit Forum


Tüm Mesajlar Görüntüleniyor › Ziyaretçi Defteri

Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!

Ziyaretçi Defteri Arşivi

Ara

  • Orta okul ve Lise çağına yeni giren çocuklarınızı cemaatlerden uzak tutabiliyor musunuz?
    Sağlam bir kaynaktan duyduğum habere göre derslerinde zayıf olan lise öğrencilerine cemaat mensubu üniversiteli abileri ücretsiz olarak ders veriyor onlara ikramda kusur etmiyormuş. Bu arada örnek bir davranış olsun diye siz şu problemi çözerken ben bir namaz kılıp geleyim diyorlarmış. Gene bu abiler kendi aralarında cemaatlerinin ne kadar yardımsever olduğundan söz ediyormuş. (beyin yıkama)
    Tabii bu arada çocuklara şimdi ücretsiz ders alıyorsunuz ama yazında din dersi almak için geleceksiniz diye tembih ediyorlarmış.
    Bu kurslar parasız olduğu için siz çocuğunuzu dışarda arkadaşıyla gezip biraz hava aldığını düşünürken o bu kurslarda olabilir.
    Şimdi bazıları din dersi öğrenmenin ne sakıncası olabilir diye düşünebilir ama hocaları cemaatlere bağlıysa bunun sakıncaları belli.
    Hani benden uyarması gerisi ana babalara kalmış.
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:48 Ekleyen:
  • YANILMAMIŞSINIZ:
    TİYATRONUN  KARŞISINDAKİ  ARARZİYİ  BEYAZ ADAMLAR KAPATMIŞ.ÇEVRİLEN ARARZİYİ KAPATMAK GAYESİ İLE KULLANILAN MALZEMELERİN RENGİ  OLAYI AÇIKCA GÖZLER ÖNÜNE SERİYOR.SALAMLAR.
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:36 Ekleyen:


  •    Çeyyoluna kesilen  ceza ne zaman  bitecek  !



    Çayyolu  köyünün ilçe olma  durumları  başka bir  bahara  kaldığına  göre   hiç değilse  sayın enginUç ' un  ne güllere kaldık yazısının altındaki anketi değiştirip  şöyle değiştiremezmisiniz ?

        "  Çayyoolu  toplu  konut  bölgesinde  asvaltla  artık eşitlenen  büyükşehire ait  kaldırıNlar  yenilensin
    mi  yenilenmesin mi  ? "
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:36 Ekleyen:


  •                 M - US- TAFA

    Kim Bu?’ serisinin ilk kitabı olarak yayınlanan Kim Bu Atatürk, ‘Kim Bu Mustafa Kemal?’ adıyla 4 kez basılmış, şimdi de 5. Basımını gerçekleştirmiştir. Değerli tarih araştırmacısı Dr. Orhan Koloğlu’nun çok beğenilen bu çalışması, 80 yıl önce Türkiye’nin ve dünyanın gündemine yerleşen ve hala güncelliğini koruyup tartışılan, “Alev saçan zafer küheylanı” hayranlığından İngiliz casusu “Sarı Paşa” eleştirisine kadar bir çok noktaya ışık tutuyor.

    Hakkında on binlerce kitap, yüzlerce makale yazılmış Mustafa Kemal’in şu an için bilinmeyen bir tarafı kalmamış görünüyor olsa da, Orhan Koloğlu 21. Yy Türkiye’sinin daha sağlıklı kurulması için Atatürk’ü ve Türkiye için yaptıklarını tekrar bir gözden geçmişe ışık tutmaya çalışıyor.

    Arka Kapak Metni

    “Bazıları sık sık ‘Cumhuriyet demokrasiyle kurulmadı” derler, bunu da sadece kendilerinin bildiğini sanırlar. 1920’lerde demokrasiyle Cumhuriyet nasıl kurulurdu acaba? Üstelik, Mustafa Kemal Paşa da öyle bir şey söylememiş ki! Bakın ne demiş: ‘Efendiler, bizim hükümetimiz demokratik bir hükümet değildir, sosyalist bir hükümet değildir. Ve hakikaten kitaplarda var olan hükümetlerin, bilimsel nitelik olarak hiçbirine benzemeyen bir hükümettir. Fakat milli egemenliği, tek milli iradeyi belirten bir hükümettir. Sosyal bilimler noktasından açıklamak gerekirse, halk hükümetidir, deriz...’ Koloğlu’nun kitabı, Cumhuriyet, Atatürk ve çok konuda bir el, bir başucu kitabı, kılavuzu...” Hasan Pulur
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:33 Ekleyen:
  • çyyolu metrosu ne  zaman biter ve  yaşamkentin otbüs  sorunu ne zaman  sonuclanır acaba birde  OLE
    MA ' ya   sorsak mı  ne  dersimiz.
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:31 Ekleyen:


  •      MUSTAFA

         Jakobenmiydi  sorularına  verilecek  cevaplardan belkide  en  çarpıcı  olan  yanıtını
       Doğan  KOLOĞLU 'nun  yapıtı

      "  KİM BU  M  U S TA F A  "
     
    kitabının 233. sayfasının son satırlarında aramak lazım ...
    _____________________________________________
    aydının önleneme  şaşkınlığı  :
    Sayfa 187,188.189
    3. basım
    Tarih: 03 Kasım 2008 18:31 Ekleyen:


  •                        AR NAMUS TERTEMİZ
                             
         Yazmıyacaktım,hatta yazdım ve göndermedim.Ancak bir fotoğraf varki beni deli etti.Beyzade hapisten çıkmış adi,iğrenç bir suçtan ,sevgili karısı tesettürlü ağzı kulaklarında  ,cennetten müjde gelmişcesine sırıtarak direksiyon başında , utanmadan nasibini almamış kocası ile gazetecilere poz veriyor.Ar damarı bu kadar mı törpülendi bu insanların.Ya bunları kanal kanal gezdirip
    abuk sabuk konuşturanlara ne demeli.Korkarım mensubu bulunduğu gazete bu adamı baş tacı yapıp işine iade eder,edermi dersiniz?
          Hanımlar beyler,en güzel örtü takva örtüsüdür,bunu sizin anlayacağınız kelimelerle yazdım özellikle sizin kadar dindar(!)  olmasam da bunu anlamını bilirim. Utanma,merhamet,hak duygularınız bunca törpülenmişsse örtünseniz ne yazar örtünmeseniz ne yazar.Sözüm  bu muhteşem ikiliye,kimse alınmasın.
          Söz konusu edilecekse,o yavrunun hayatının nasıl yönlendirileceği,sahip çıkılacağı olmalıydı.Reyting uğruna bu iğrenç insanları reklam etmek değil.Şimdi kadın derneklerine ve Kadından sorumlu Bakanlığa düşen vazife diğer yapılacakların yanında bu yavruya geçmişi unutturacak yeni ufuklar açıp,hiç bir aileye yakışmayacak davranışlar içinde olan ailesinin elinden onu kurtarmak olmalıdır.
    Tarih: 02 Kasım 2008 16:47 Ekleyen:
  • Bayrağını gerçekten seven insanlar 
    enönce  devletine  vergisini düzgün olarak öder .
    Vergi ödemeyen  toplumlarsa  hiçbir zaman  sıkıntıdan kurtulmaz...

    ____   __________      ___________

        Başkent  Ankara da 
    sizce  göğe  tırman-ma yerışını 

    bayrak  direkleri mi  yoksa   belediyenin  totemleri mi kazanacak ..
    Tarih: 01 Kasım 2008 00:59 Ekleyen:


  • 2-

    tetikleyenlerin başında gelen eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe ile Londra'daki öğrencilik günlerinden yakın arkadaş olmasını ön planda tutmuyorum.
    Abdullah Gül de, birçok eski solcu gibi, veya Recep Tayyip Erdoğan
    gibi değiştiğini söyleyebilir.
    Gerçekten de değişmiş de olabilir. Zaten o Milli Görüş'ün hep ılımlı yüzünün temsilcisiydi.
    Ekonomistlerle, bürokratlarla konuşuyorum. Hepsi son günlerde yaratılan
    'iyimser havanın' biraz abartıldığını düşünüyor.
    Tabii ki hepimiz krizlerden yorulduk, fakirlikten sıkıldık.
    Tek parti iktidarının tüm sıkıntılarımıza çare olmasını istiyoruz.
    Sahi biraz abartılmıyor mu?
    Verilen primin de bir sınırı olması gerekmiyor mu?
    AKP iktidarının işi zorlaştırılmıyor mu?
    Ekonomi bürokratları seslerini duyurmaya çalışıyorlar ama nafile:
    "Birkaç ayda hiçbir şey değişmeyecek."
    Aslında 'bayram havası' yüzünden 'sevimsiz konuları' gündeme getiremeyen AKP'li ekonomistler de ekonomi bürokratları gibi düşünüyor.
    Bu büyük iyimser hava üzerine AKP'liler de farkında ki, küçük de olsa ilk hatalarında 'ampul patladı' eleştirisiyle karşı karşıya kalacaklar.

    K  a y  n   a k   :
    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=57027


    --------------------------------------------------------------------------------


    Tarih: 01 Kasım 2008 00:58 Ekleyen:
  • AKREP BURCUAKREP Burcu, Zodyak Kuşağının 8.
    üyesidir


       baş AK '  tan   iki AK --------->  Rep  y o r u m u  !!
       söz  uçar  yazı  kalır   ...

    Abdullah Gül'ün bir yakını anlatıyor: 'Buz gibi gazoooz' diye bağıramamasının asıl hikâyesi başkaymış.
    Gazetelerde okumuşsunuzdur:
    "Kayseri'de ilkokula giden erkek çocuklar yaz aylarında bir işe çırak verilirmiş. Eğer çocuk Cewal, iş bitirici, girişkense 'Bu çocukta iş var, bunu okutmayalım' denirmiş. Ticarete uygun mizacı yoksa da son çare okula gönderilirmiş."
    Gül'ün yakını, Abdullah Gül'ün sonraları gülerek anlattığı hikâyenin
    'gerçek yönünü' aktarıyor.
    Meğerse Abdullah Gül aile meclisinin onu sınava tabi tutacağını duymuş.
    O yüzden de bilerek ve kasten 'gazoooz' diye bağırmamış.
    Bağırmamış ki, çok istediği okuluna devam edebilsin.
    Ne de olsa Kayserililer her zaman 'kurnazlıklarıyla' övünür.
    Tarihte ticareti de Anadolu'ya kendilerinin öğrettiğini iddia ederler.
    Bu önemli 'tarihi notu!' düştükten sonra, gazetelerdeki Abdullah Gül yorumlarına şöyle bir değinelim.
    İleride umarım haklı çıkmam.
    En çok 'Göbek Adı Cumhur' başlığı dikkatimi çekti.
    29 Ekim 1950 doğumlu Abdullah Gül'e babası Cumhuriyet Bayramı'nın anısına Cumhur ismini koymuş da, sonraları bu göbek adı unutulmuş.
    Ne tesadüf. Abdullah Gül'ün Milli Görüş hocası Necmettin Erbakan da 'gerçek bir Cumhuriyet' çocuğu.
    Üstüne üstlük doğum tarihi itibarıyla daha da Cumhuriyet çocuğu.
    Erbakan Hoca, 29 Ekim 1926'da, Sinop'ta doğmuş.
    Yanlış anlaşılma olmasın.
    Abdullah Gül'ün, Atatürk düşmanı olmakla övünen, 28 Şubat'ı
    Tarih: 01 Kasım 2008 00:57 Ekleyen:
Lütfen Giriş Yap veya Kayıt Ol!